Amniyosentez nedir…? Bebekler tum hamilelik suresince amniyon kesesi adı verilen bir kese icinde gelişimini surdurur. Bu kesenin ici amniyon sıvısı ile doludur. Amniyon sıvısı surekli emilim ve yapım halinde bulunur değişkenlik gosterir.Sıvının ana kaynağı bebeğin akciğerleri ve boşaltım sistemidir. Bu sıvı aynı zamanda bebekten dokulen hucreleri de icerir. Bu hucreler bebeğin tum hucreleri ile aynı genetik yapıya sahip olduklarından incelenmeleri bebeğinizin genetik durumu hakkında bilgi verir.
Amniyosentez bebeğin icinde yuzduğu amniyon sıvısından ince bir iğne yardımıyla ornek alınması demektir. En sık uygulanan anne karnında tanı yontemlerinden birisidir. Daha sonra ise kan uyuşmazlığı olan ciftlerde bebeğin etkilenme derecesini saptamak icin ya da erken doğum tehditi olgularında bebeğin akciğer olgunlaşmasının yeterli olup olmadığını değerlendirmek amacıyla kullanım alanı bulmuştur. Gunumuzde ise başta bebekteki bazı doğum bozukluklarını ve genetik bozuklukları saptamak olmak uzere pek cok nedenle gebeliğin ikinci uc aylık doneminde uygulanan bir testtir. Tıp alanında ve gebelik takibinde pek cok modern gelişme olmasına rağmen amniyosentez hala en yeterli bilgiyi sağlayan altın değerinde bir testtir.
Amniyosentezin en sık uygulanan prenatal test olduğunu belirtmiştik. Koriyonik villus orneklemesi (CVS) gibi diğer bazı testler ise doğumsal anomalilerin pek coğunu saptamakla birlikte amniyosentez kadar etkili değillerdir. CVS gebeliğin daha erken doneminde yapılmakla birlikte amniyosenteze gore daha yuksek oranda duşuk ve başka komplikasyon riskleri taşır. Bazı araştırmalar CVS sonrası cok duşuk oranda el ve ayak parmaklarında doğum anomalilerine rastlanabildiğini ileri surmektedirler.
Bebeklerin bir kısmı ceşitli anomaliler ile doğarlar. Bunlardan bazıları yaşam ile bağdaşmazken bazıları hayati olmamakla birlikte bireyin ve cevresinin hayat kalitesini olumsuz yonde etkileyebilir. Bu gruba en guzel ornek down sedromudur.
Amniyosentez ve diğer tum prenatal testlerin (anne karnında teşhise yonelik testler) amacı ozellikle tedavi olanağı olmayan genetik hastalıklar başta olmak uzere bu hastalıkları ve anomalileri mumkun olduğunca erken donemde saptamak, anne baba adaylarına hastalık ve bebeğin dunyaya geldikten sonraki olası durumu hakkında bilgi vermek ve yine onların kararı ve onayıyla mumkun olduğunca erken donemde gebeliğin sonlandırılmasını sağlamaktır. Bazı anne baba adayları Down sendromu gibi yaşam ile bağdaşan anomalilerin varlığında hamileliği devam ettirme yonunde karar verebilirler. Bu tamemen ciftlerin secimi olup yasal ya da vicdani hicbir zorlama mevcut değildir. Benzer şekilde amniyosentez yapılıp yapılmaması kararı da yine yalnızca cifte aittir. Doktorunuz sizi amniyosenteze zorlamaz, sadece onerir.
Amniyosentez kimlere onerilir?
Amniyosentez hem invazif bir girişim olduğu icin hem de az da olsa duşuk riski taşıdığı icin rutin olarak her hamile kadına onerilmez. Kromozomal ya da genetik doğum defekti ya da bazı malformasyonlar acısından yuksek risk altında olduğu saptanan kadınlarda onerilen bir testtir. Genel olarak amniyosentez onerilmesi gereken durumlar şunlarıdır:
İleri anne yaşı: Down sendromu başta olmak uzere bazı genetik hastalıkla rı n gorulme riski kadının yaşı ile paralel olarak artış gostermektedir. Eğer anne adayının yaşı beklenen doğum tarihinde 35 ya da daha fazla olacak ise amniyosentez yapılması onerilir. İleri anne yaşı en sık amnyosentez onerilen durumdur.
Pozitif oyku: Daha onceki bir hamilelik genetik bir sorun nedeni ile sonlandırıldıysa ya da noral tup defekti, spina bifida gibi doğum defektli bir bebek oykusu varsa sonraki hamileliklerde amniyosentez onerilir.
Akciğer gelişiminin değerlendirilmesi: Erken doğum riski olan, ya da hamileliğin devamının anne ya da bebek acısından risk oluşturduğu durumlarda amniyon sıvısından ornek alınarak lesitin/sfingomeyelin gibi bazı maddelere bakılarak akciğer olgunlaşmasının tamamlanıp tamamlanmadığında karar verilebilir. Yenidoğan yoğun bakım şartları gunumuzde cok iyi duzeye gelmiştir. Ulkemizde de iyi merkezlerde 24-25 haftalık bebekler yaşatılabilmektedir. Bu nedenle akciğer gelişimi değerlendirmek amacıyla amniyosentez uygulaması artık eskisi kadar populer değildir.
Polihdramniyos: Amniyon sıvısının normalden fazla olması durumunda gebeliğin erken sonlanmasını onlemek ve anne adayını rahatlatmak amacıyla amniyosentez yapılarak bir miktar sıvı alınabilir.
Pozitif tarama testi: Gunumuzde genetik hastalıklar ve anomaliler acısından yuksek risk taşıyan hamilelikleri saptamak amacıyla bazı testler her hamile kadında rutin olarak uygulanmaktadır. Bu testlerden en sık kullanılan ‘uclu tarama testidir’. Tarama testleri adından da anlaşılabileceği gibi anomali varlığını belirtmez sadece yuksek risk altındaki kişileri işaret eder. Bu testlerin pozitifi cıkması durumunda kesin tanıya ulaşmak amacıyla amniyosentez onerilir.
Ultrasonografide anomali saptanması: Hamilelik takibi sırasında yapılan rutin ultrason incelemelerinde anomali saptanması halinde , anomali ile birlikte gorulebilecek genetik bozukluk riskine gore amniyosentez onerilebilir.
Bilinen genetik hastalık varlığı: Anne ya da baba adayında, ya da yakın akrabalarında bilinen genetik bir hastalık varsa amniyosentez onerilir. Bazı metabolik hastalıklar kalıtsal geciş gosterir. Anne ya da babada hastalık olmamasına karşın bunlar taşıyıcı olabilirler ve sorunu bebeklerine aktarabililirler. Her iki ebeveyneden de hastalıklı gen geldiğinde bebekte hastalık ortaya cıkar. Bu gibi durumların araştırılmasında amniyosentez yararlı olabilir. Akdeniz anemisi gibi hastalıklar ise bazı bolgelerde cok sık gorulur. Bu gibi durumların varlığında da amniyosentez bebeğin hastalık taşıyıp taşımadığını anlamak icin yararlı olabilir. Bir diğer konu da akraba evlilikleridir. Akraba evliliklerinde ciftin her ikisinin de taşıyıcı olma olasılıkları normal topluma gore daha yuksek olduğundan bebekte hastalık gorulme riski yuksektir ve bu nedenle amniyosentez onerilebilir. Bu grup hastalarda amniyosentez şart değildir. Şart olan hamilelik oncesi ya da erken donemde genetik danışmanlıktır. Genetik uzmanı sizden ve eşinizden detaylı bir oyku alarak risk oranınızı belirler ve amniyosenteze gerek olup olmadığına karar verir.
Amniyosentez ne zaman yapılır?
Bebeğin amniyon sıvısından ornek almak icin en uygun zaman son adet tarihinden itibaren hamileliğin 16-18. haftaları arasıdır. Sonuclar genelde 1-2 hafta icinde bazan daha gec cıktığından bu haftalarda yapılması idealdir. Son zamanlarda erken amniyosentez (15. haftadan once) uygulansa da hem laboratuvar şartları hem de işlemden kaynaklanan risklerin yuksekliği nedeniyle pek tercih edilmemektedir. Bu uygulama henuz deneysel aşamadadır.
Amniyosentez nasıl yapılır?
Amniyosentez işlemi esnasında cok ince bir iğne ile bebeğin icinde yuzduğu amniyon kesesine girilir ve sıvı cekilir. İşlemden once detaylı bir ultrason incelemesi yapılarak bebeğin durumu ve pozisyonu değerlendirilir. Daha sonra amniyosentez icin uygun bir alana karar verilerek hazırlıklara başlanır. İşlem sırasında iğnenin bebeğin plasentasından gecmeyeceği bebekten uzakta bir bir alan bulmak onemlidir.Alınan sıvıyı bebek 1-2 saat icinde yeniden uretir.Daha sonra ultrasonografi ile bebek ve kalp atımları yeniden değerlendirilir. Hasta 10-15 dakika dinlendirildikten sonra evine gonderilebilir. Alınan sıvı oda sıcaklığında muhafaza edilerek laboratuvara gonderilir. Tum işlem 1-2 dakika kadar surer.
Alınan sıvıda ne gibi işlemler yapılır?
Amniyon sıvısı bebeğe ait canlı hucreler icerir. Bu hucrelerin kaynağı bebeğin solunum , sindirim, boşaltım sistemi ve cildinden dokulen hucrelerdir. Alınan sıvı laboratuvarda ayrıştırıldıktan sonra hucreler kultur ortamınada coğaltılır ve elde edilen hucrelerde genetik inceleme yapılır.
Sonuclar ne zaman alınır?
Amniyosentez sonucları iki aşamalı olarak değerlendirilebilir. İlk planda florasan teknik ile (FISH) hucrelerin genetik yapısı incelenir. FISH 2-3 gun icinde sonuclanır fakat her zaman kesin sonuc vermeyebilir. Kesin sonuc icin hucre kulturlerinin beklenmesi gerekir. Bu genelde 1-3 hafta arasında zaman alır. FISH yontemi her yerde uygulanmayan sadece belirli laboratuvarlarda uygulanan guncel bir yontemdir.
Amniyosentez guvenli midir?
Her yıl dunyada milyonlarca kadında amniyosentez yapılmaktadır ve bu anne adaylarıın hepsinin zinhini kurcalayan temel soru budur. Ultrasonun yaygın olmadığı donemlerde işlem korlemesine yapıldığından riskler daha yuksekti. Ancak tum invazif girişimlerde olduğu gibi amniyosentezde de bazı riskler vardır. Bu riskler şunlardır:
Enfeksiyon: Amniyosentez sonrası enfeksiyon gorulme riski 1000'de birden daha azdır. Steril şartların sağlandığı durumlarda son derece nadir olarak gorulur.
Su gelmesi: Yaklaşık %1 olguda vajinadan az miktarda sıvı gelebilir. Sıvı kacağının yeri iğnenin giriş deliğidir. Amniyon zarı 1-2 gun icinde kendini onarır ve sıvı kacağı kaybolur.
Su kesesinin acılması: Cok nadir karşılaşılır. Bu durumda gebeliğin sonlandırılası gerekir.
Plasenta veya kordonun zedelenmesi : Nadir gorulen bir komplikasyondur.
Erken doğum eylemi: Nadir gorulen bir komplikasyondur.
İşlemin başarısız olması: Uygun bir giriş alanı bulunamadığında ya da amniyon zarı rahim duvarından ayrılıp iceri doğru bombeleştiğinde iğnenin kese icine girmesi mumkun olmayabilir. Bu gibi bir durumda işlem birkac gun sonra tekrarlanır.
Duşuk: Amniyosentez onerilen ciftleri en fazla endişelendiren konu olmakla birlikte amniyosenteze bağlı duşuk riski son derece azdır. Amerikan Hastalık Kontrol ve Onleme Merkezinin verilerine gore amniyosenteze bağlı duşuk riski 200-400 işlemde 1'dir. İşlemi yapan kişinin tecrubesi ile duşuk riski arasında ilişki olduğu duşunulmektedir. Duşuk riski erken amniyosentezde daha fazladır. Gunumuzde kabul edilen goruş amniyosentezin duşuk riskini sadece %1 oranında arttırdığıdır (%1 duşuk riski taşır demek değildir).
Bebeğin zarar gormesi : İşlem ultrason altında yapıldığından son derece nadir olarak karşılaşılır. En sık olabilecek olan problem iğne batmasıdır. Bu durum bebekte kalıcı bir zarar yaratmaz.
İşlemin tekrarlanması: Alınan sıvı miktar olarak yetersiz ise ya da cok kanlı ise birkac hafta sonra işlemin tekrarlanması gerekebilir. Bazı durumlarda tek bir girişte kese icine ulaşılamaz. Birden fazla giriş yapıldığında tum riskler artar.
İşlem sırasında acı olur mu?
Hayır. Amniyosentez genelde ağrısız bir işlemdir ancak iğne rahim kasına girerken ve cıkarken adet sancısı tarzında kramplar olabilir. Bundan daha fazla bir rahatsızlık sık karşılaşılan bir durum değildir.Bu nedenle lokal aneztezi uygulanmaz.
İşlem sonrası nelere dikkat etmek gerekmektedir?
Amniyosentez sonrası yatak istirahati ya da aktivite kısıtlaması gerekli değildir. 24 saat sure ile ağır fiziksel aktiviteden kacınılması, 15 dakikadan daha uzun ayakta durulmaması onerilir.
Eğer kan grubunuz Rh (-), eşiniz de Rh(+) ise işlem sonrasında koruyucu iğne yapılması gerekir.
Amniyosentez ile saptanan anomaliler tedavi edilebilir mi?
Gunumuzde pekcok defekt doğum oncesi saptanabilmekte ancak cok azı tedavi edilebilmektedir. Down sendromu gibi genetik hastalıkların tedavisi ne yazık ki mumkun değildir.
Amniyosentez sonrası doktorunuzu aramanız gereken acil durumlar:
Eğer:
Kasılmalarınız ya da şiddetli kramplarınız olursa
Vajinal kanamanız olursa
Vajinal sıvı kacağı fazla miktarda olur ya da 1-2 gunden uzun surerse
Ateşiniz 37.5 derecenin uzerine cıkarsa
Kotu kokulu bir akıntınız olursa zaman kaybetmeden doktorunuzu aramalısınız

[h=2]Ankara Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]