Yandarbiyev'in Şehadeti ve Cecen Direnişi
20 Şubat 2004 Cuma, Cuma dergisi
Cecenistan cihadının onemli isimlerinden ve Cevher Dudayev'den sonraki ikinci cumhurbaşkanı Selimhan Yandarbiyev, Katar'ın başkenti ed-Devha (Doha)'da Rusya tarafından planlandığı tahmin edilen bir bombalı suikast neticesinde şehit edildi. Onun şehit edilmesiyle birlikte Cecenistan cihadı bir kez daha dunya gundemine oturduğu gibi bazı onemli sorular da yeniden zihinleri meşgul etmeye başladı. Biz de bu haftaki yazımızda Yandarbiyev'in şahsından, şehadetinden, Cecenistan'daki cihadın durumundan ve uluslararası terorun "devlet" boyutundan soz etmek istiyoruz.
Yandarbiyev Kimdir?
Selimhan Yandarbiyev, aile fertlerinin surgune gonderilmiş olması sebebiyle 1952'de Kazakistan'da surgunde dunyaya geldi. Ailesi daha sonra 1958'de vatanına geri donme fırsatı buldu. Yandarbiyev de Grozni'deki Cecen - İnguş Devlet Universitesi'nin Rus ve Cecen Edebiyatı bolumunu bitirdi. Sonra Moskova'daki Gorki Enstitusu'nun Edebiyat bolumunden mezun oldu. 1977'de siyasi faaliyetlere başladı. 1989'da da Cecenistan'ın bağımsızlığını savunan Vaynah Demokratik Partisi'nin kurucuları arasında yer aldı. Cevher Dudayev'in bu partinin başkanlığına gecirilmesinde onun rolu oldu. Aynı donemde kurulan Kafkas Halkları Konfederasyonu'nun da kurucuları arasında yer aldı. 1991'de Cecen-İckerya Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını ilan etmesinin ardından gercekleştirilen ilk secimlerde bu ulkenin parlamentosuna girdi. 1993'te de ulkenin cumhurbaşkanı yardımcılığı gorevine getirildi. 22 Nisan 1996'da Cecen - İckerya Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı Cevher Dudayev'in şehit edilmesinin ardından bu devletin cumhurbaşkanlığına secildi. Şubat 1997'de Aslan Maşadov'un ulkeye cumhurbaşkanı secilmesine kadar da bu gorevi surdurdu. Rusya'nın 1999'da Cecenistan'ı ikinci kez işgal etmesinden sonra başlatılan cihadda onemli rol oynadığı gibi bu cihada dışarıdan destek bulabilmek icin de diplomatik faaliyetler yuruttu. Bir donem Afganistan'da Cecenistan buyukelcisi olarak gorev yaptı. İslami Uyanış ve Kalkınma Teşkilatı'nın da başkanlığını yapan Yandarbiyev, Cecen direnişi hakkında İslam ulkelerini ve Musluman halkları bilgilendirmek amacıyla muhtelif etkinliklerde bulundu, konferanslar verdi. Yuruttuğu diplomatik faaliyetler ve etkinliklerde 1999-2003 arasında Cecenistan cumhurbaşkanı Aslan Maşadov'un resmi temsilcisi sıfatıyla hareket ediyordu.
Yandarbiyev, edebiyat alanında yuksek tahsil yaptığından bu alanda başarılı calışmalar ortaya koymuş biriydi. Bu cercevede muhtelif eserleri ve şiirleri yayınlandı.
Yandarbiyev, Moskova yonetimiyle masa başında pazarlık yapılmasına karşı cıkıyor ve Cecenistan'ın bağımsızlığı icin silahlı direnişin kararlılıkla surdurulmesi gerektiği goruşunu savunuyordu. O, Cecenistan'da surdurulen cihadın başarısının aynı zamanda Moskova yonetiminin tahakkumu ve sultası altında yaşamaya mahkum edilen diğer Kafkas halkları acısından da ornek teşkil edeceğini ve onların da bağımsızlık davalarını acığa vurmalarına vesile olacağını dile getiriyordu.
Selimhan Yandarbiyev, 2002'den buyana Katar'ın başkenti Devha'da surgun hayatı yaşıyordu.
Yandarbiyev'in Şehadeti
Cecenistan'ın bağımsızlık davasında ve Rus işgaline karşı surdurduğu cihadında onemli yeri olan Yandarbiyev 13 Şubat 2004'te, Katar'ın başkenti Devha'da arabasına konan bir bombanın hedefi oldu. Bu bombanın patlatılması olayında ağır bir şekilde yaralanan Yandarbiyev, Hamd hastanesine kaldırıldı. Ancak hastaneye kaldırılmasından kısa bir sure sonra hayatını kaybetti. Olayda iki yardımcısı da şehit oldu. Beraberinde bulunan 13 yaşındaki oğlu Davud ise ağır yaralandı. Oğlunun tedavi edildiği hastaneden yapılan acıklamada durumunun iyiye gittiği bildirildi.
Katar, bu tur cinayetlere pek sahne olmayan bir ulke olarak bilinir. Bu yuzden Yandarbiyev'e yonelik suikast ulkede ciddi bir sarsıntıya yol actı. Ulke medyası olaya ağırlıklı yer vererek bu cinayetin arkasında duranların, ulkelerinin guven ve istikrarını bozmayı hedeflediklerini ancak bunda başarılı olamayacaklarını dile getirdi.
Uluslararası Kuruluşların İkiyuzlu TutumuCecenistan'da gayri meşru işgali surdurmeye calışan Moskova yonetimi Yandarbiyev'in Interpol tarafından arananlar listesine alınmasını sağlamıştı. Bu yuzden uc yıldan beridir Interpol listesinde bulunuyordu. Bu durum ise uluslararası emperyalizmin kendi ic dayanışmasını ve guvenlik konusundaki tutumunda hakkaniyete değil emperyalist cıkarlara hizmet etmesini gozler onune sermektedir. Cunku Cecen-İckerya Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanlığını yapmış, uzun sure de bu cumhuriyetin ucuncu cumhurbaşkanı Aslan Maşadov'un temsilciliğini surdurmuş Yandarbiyev'in devletler arası ilişkilerde bir saygınlığının olması gerekir. Onun arananlar listesine alınmasını gerektirecek herhangi bir sucu da olmadı. Yaptığı sadece Cecenistan'daki gayri meşru işgale karşı verilen meşru mucadeleye destek aramaktı. Bunun icin diplomatik faaliyetler yurutuyordu. Rusya'nın Cecenistan işgalinin meşru olmadığını en basitinden daha once Moskova ile Cecen-İckerya Cumhuriyeti arasında imzalanan anlaşmaya riayet edilmemesinden anlamak mumkundur. Bizzat kendisinin imzaladığı anlaşmaya riayet etmeyerek insanlık dışı işgali gercekleştiren Moskova yonetimine karşı en başta kendilerini "dunya barışı"nı korumaktan sorumlu goren uluslararası kurumların tavır koymaları gerekir. Bu olayda eğer birilerinin "arananlar" listesine alınması gerekiyorsa oncelikle Cecenistan topraklarını işgal ederek, bu ulkenin halkının buyuk bir coğunluğunu yurdunu terk etmeye zorlayan, buyuk bir katliam ve tehcir işlemi gercekleştiren Moskova yonetimindeki yetkililerin alınması gerekir. Ama bu konuda adalet ve hakkaniyetin değil gucun gecerli olduğunu, guc sahiplerinin sozlerini yuruttuklerini goruyoruz.
Moskova yonetimi aynı zamanda Yandarbiyev'in Taliban'la ve el-Kaide orgutuyle ilişkili kişiler listesine alınması icin uğraştı. Ne yazık ki BM, Rusya'nın bu konudaki iddialarını da ciddiye alarak Yandarbiyev'i el-Kaide'yle bağlantılı olmasından şuphe edilen kişiler listesine aldı.
Moskova yonetimi ayrıca Yandarbiyev'in 1999'da Cecen mucahitlerin Dağıstan'a girmelerinden ve Moskova'da bir tiyatroda 130 kişinin rehin alınması olayından sorumlu kişiler arasında yer aldığını ileri suruyordu.
Moskova yonetimi zikrettiğimiz iddialarından yola cıkarak Katar yonetiminden, onun kendisine teslim edilmesini istedi. Ancak bu isteği Katar yonetimi tarafından kabul edilmedi.
Uluslararası Terorun "Devlet" Boyutu Yandarbiyev'in şehit edilmesinden sonra doğal olarak butun şupheler Moskova yonetimi uzerinde yoğunlaştı. Cunku boyle bir cinayetten Moskova yonetimi dışında hic kimsenin istifade etmesi soz konusu değildi. Ayrıca Moskova'nın uzun sureden beridir onun peşinde olduğu bilinmektedir. Ustelik bu cinayetin, Rusya FSB başkanı Ceslav Uşakov'un 9 Şubat 2004'te yaptığı bir tehdit acıklamasının hemen ardından gercekleştirilmesi Moskova uzerindeki şuphelerin iyice artmasına sebep oldu. Cunku Ruslan Uşakov soz konusu acıklamasında Ahmet Zakayev, Movlodi Udugov ve Selimhan Yandarbiyev'i dunyanın her tarafında takip edeceklerini soylemişti.
Yandarbiyev cinayetinin ardından Rusya'nın dış istihbarat servisi sozcusu Boris Laposof acıklama yaparak kendilerinin bu olayla bir ilişkilerinin olmadığını iddia etti. Ancak bu acıklama inandırıcı olmaktan uzaktı. Cunku yukarıda zikrettiğimiz sebepler bu cinayetin arkasında Moskova yonetimi dışında birilerinin olmasının son derece zayıf bir ihtimal olduğunu hatta tamamen ihtimal dışı olduğunu gostermektedir.
Bu olay uluslararası terorun devlet boyutunu bir kez daha gundeme getirmiştir. Ne kadar ilginctir ki uluslararası emperyalizm son donemde saldırganlığına, gayri meşru uygulamalarına, hukuksuzluğu yaygınlaştırma cabalarına surekli "teror"u gerekce olarak kullanırken bu vakıanın devlet boyutu hep goz ardı edilmektedir. Oysa uluslararası terorun devlet boyutu cok daha buyuk bir tehlike arz etmektedir. Cunku devlet sıfatıyla teror icra edenler daha geniş imkanlara sahiptirler. Teroru meşru bir yol olarak gorenlerden kaynaklanan tehlike ve tehdit ise onların sahip oldukları imkanlarla eş orantılıdır. Ne var ki cağdaş emperyalizmin değişik kanatlarının tumu terorun devlet boyutunda yer aldıklarından birbirlerinin ayaklarına basmamaya ozen gostermektedirler.
Rusya'nın devlet teroru bundan once de değişik cinayetlerle kendisini gosterdi. En başta Cecen-İckerya Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı Cevher Dudayev bu terorun kurbanları arasında yer almıştır. Ama dediğimiz sebepten dolayı kimse Moskova yonetiminin terorunu tartışma konusu yapmaya bile teşebbus etmedi.
Cecenistan Cihadı Ne Durumda?
"Cecenistan cihadı ne durumda?" sorusu en sık karşılaştığımız sorulardan biridir. Daha once değişik vesilelerle gundeme getirdiğimiz rutinleşme sorunu Cecenistan cihadı acısından da gecerli olan bir sorundur. Bir olay gundelik hale geldiği zaman artık medya tarafından rutin olarak algılanıyor ve cok fazla haber ya da yorum konusu yapılmıyor. Bu yuzden kamuoyu o olayla ilgili gelişmelerin ayrıntılarına cok fazla muttali olamıyor. Ayrıca muttali olsa bile cok yeni bir şeylerle karşılaşmıyor. Cunku orneğin her gun bazı catışmaların olduğunu bu catışmalarda taraflardan yaralananların ve olenlerin olduğunu duyuyor. Ama bunlar, hedefe ne kadar yaklaşıldığı, yurtlarından cıkarılan insanların geriye donebilmeleri icin şartların oluşup oluşmadığı hakkında kanaat belirlemeye yarayacak bilgiler olmuyor. Bu bilgiler belki genel bir kanaat belirlemeye yarayabiliyor. Biz de gelişmelerin ışığında şekillenen genel kanaatimizi burada ifade etmek istiyoruz: Cecenistan'da Rus işgal gucleri surekli kayıp vermektedirler. İlerleyen zaman hem işgalci askerlerde hem de onların yakınlarında bıkkınlığa ve tepkiye yol acmıştır. Cihadın uzamasının mucahitlerde bıkkınlığa sebep olacağını sanmıyoruz. Cunku zaman icinde bu onlar icin bir hayat tarzı olmaya başlıyor ve kutsal bir hedef icin bu hayata katlanmanın kendilerine zor gelmediğini goruyorlar. Ama işgalciler kendi tercihleriyle değil birilerinin zorlamasıyla bu hayata katlanmak zorunda kaldıklarından kendilerini adeta acık hava zindanında gibi hissediyorlar. Ustelik bu hayata kutsal sayabilecekleri bir gaye icin katlandıklarını da duşunmuyorlar. Dolayısıyla belli bir sureden sonra onlar icin kendilerini bu hayata surukleyenlerin isteklerini yerine getirmek değil hayatlarını korumak ve o bulundukları ortamdan kurtulmak icin fırsat kollamak en onemli gaye hale haline geliyor. İşte bu durumdaki savaşcılar savaş guclerini kaybetmişler demektir. Dolayısıyla Rusya Cecenistan'da askeri gucuyle değil teknolojik imkanlarıyla ve kullanabileceği asker sayısının cok olması sebebiyle işgalini surdurebilmektedir. Bu konuda ısrarlı davranmasının sebebi de Cecenistan'da ikinci kez yenilgiyi kabul etmesinin kendisine biraz pahalıya mal olacağını, cunku bağımsızlık ateşinin bolgedeki diğer federal bolgelere de sıcrayacağını duşunmesidir. Dolayısıyla Cecenistan'ın bağımsızlığını kabullenmesi durumunda tum Kafkasya bolgesini elinden kacırabileceği endişesini taşımaktadır. Ayrıca Cecenistan'daki cihadın İslami bir ruh ve renk taşıması sebebiyle uluslararası emperyalizm de bu cihadın başarıya ulaşmasını istemiyor. Bu yuzden Rusya'nın meşru olmayan işgaline destek veriyor, bu işgalini surdurmesi icin ona yardımcı oluyorlar. Aslında ABD'nin Rusya'yı yıpratmak icin Cecenistan'daki işgali onemli bir fırsat olarak değerlendirmesi mumkundur. Ama dikkat edilirse Rusya'nın Cecenistan'da gercekleştirdiği insanlık dışı katliamlara, vahşi saldırılara, tehcir hareketlerine ses cıkarmadığı gibi zaman zaman Cecen cihadını yıpratma amaclı adımlar da atmaktadır. Yukarıda zikrettiğimiz uzere Yandarbiyev'in Interpol'un arananlar listesine ve el-Kaide'yle ilişkili olmalarından şuphelenilen kişiler listesine alınması buna ornektir. Bunun dışında da Cecen cihadını yıpratma amaclı adımları ve tavırları oldu. Uluslararası emperyalizmin ve onun gudumundeki kuruluşların bu tutumları Rusya'ya cesaret vermekte ve o da bu cesaretten aldığı gucle işgalini surdurebilmektedir.
Rusya Kaybedecek!!!
Rusya her ne kadar askeri teknolojisinin ustunluğunden, asker sayısının cokluğundan ve cağdaş emperyalizmin verdiği destekten guc alarak Cecenistan'daki işgalini surdurebiliyorsa da sonunda kaybeden taraf olacaktır. Cunku Cecenistan'ın bağımsızlığı icin savaşanların kaybedecekleri bir şeyleri kalmamıştır ve onlar icin uğrunda cihad ettikleri gaye dunya hayatlarından daha onemli ve kutsaldır. Bu sebeple hayatlarını kurtarabilmek icin gayelerinden taviz vereceklerini sanmıyoruz. Rus işgalcilerin asker sayıları her ne kadar cok olsa da surekli devam eden kan kaybı hepsinde bir olum endişesine yol acmaktadır. Bu endişe Cecenistan dışında gorev yapan askerlerin de gozlerini korkutmaktadır, cunku onlar da orada olenlerin yerine kendilerinin gonderileceğinden endişe etmektedirler. Bu da onların moral kayıplarının artmasına yol acmaktadır. Biz inanıyoruz ki Allah'ın izniyle Cecenistan cihadı kazanacaktır. Ancak burada şunu ozellikle vurgulamalıyız ki boyle bir başarıda ummet bilincinin onemli rolu olacaktır. Cecenistan cihadı Filistin'de ve Irak'ta surdurulen mucadelenin bir parcasıdır. Bu cephelerin başarıları da birbirleriyle bağlantılıdır. Dolayısıyla bunları birbirinden ayrı gormek hatalıdır. Bir gun inşallah somurgeci ve saldırgan gucler kaybedecek, hakkı ve adaleti savunanlar kazanacaklardır.
__________________
Yandarbiyev'in Şehadeti ve Cecen Direnişi.........
Gündemdeki Konular - Haberler0 Mesaj
●20 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Gündemdeki Konular - Haberler
- Yandarbiyev'in Şehadeti ve Cecen Direnişi.........