Sozlu dovuş sanatı (Tongue Fu)
Kung Fu'n un amacı fiziksel bir saldırıyı etkisiz hale getirmek,
silahsızlandırmak, ya da caydırmaktır. TONGUE FU'nun amacı ise psikolojik
bir saldırıyı etkisiz hale getirmek, silahsızlandırmak ya da caydırmaktır.
Oz savunmanın sozlu bicimidir; acı sozler soylemek ya da susup kalmak yerine
başvurulabilecek yapıcı bir secenektir.
Sozlu dovuş sanatının asıl amacı kendinizi sozlu saldırılara hedef olmaktan
koruyacak şekilde nasıl guven icinde davranacağınızı oğretmektir. Ama
kışkırtıldığınızda da bu zihinsel ve dilsel dovuş sanatlarını ustaca
kullanarak kendinizi koruyabilmelisiniz.
Tongue Fu sadece adil ya da durust olmayan davranışlara karşı koymakla
ilgili değildir. Aynı zamanda bir yaşam felsefesi, hem işinizde hem de
dışarıda herkesle daha iyi gecinmenize yardımcı olacak bir iletişim
tarzıdır. Catışmaları nasıl onleyebileceğinizi, nasıl işbirliği
oluşturacağınızı ve başkalarına duşuncesiz ve kaba davrandıklarında nasıl
nazik kalmayı tercih edebileceğinizi oğretir.
Zor insanlarla uğraşmak cok fazla arzu edilen bir durum değildir. Ne var ki
bu gunluk yaşamınızın ayrılmaz bir parcasıdır. Tongue Fu fikirleri size
anlaşması zor insanları ustaca silahsızlandırarak kişisel ve mesleki
ilişkilerinizi daha az gerilimli ve daha tatmin edici kılmada yardımcı
olabilir. Son olarak başkalarının parmakların basmadan kendi ayaklarınız
uzerinde nasıl durabileceğinizi, yara almamıza izin vermeden ve kimseyi
yaralamadan nasıl var olabileceğimizi oğretmeye calışır.
Sozlu dovuş sanatı TONGUE FU;
• İnsanlararası iletişimde husumeti, anlaşmazlıkları ve yanlış anlamaları
uyuma donuşturmek,
• Sozlu catışmalardan, ağız kavgalarından ve sinir patlamalarından kacınmak,
• Sozumuzu insanlarla huzurlu bir birlikteliğin aracı haline getirmenin
yollarını gosteriyor.
TONGUE FU ile şu teknikleri kolaylıkla oğrenebiliriz.
• Unutmamız gereken ve kullanmamız gereken sozler hangileridir?
• " Haklısınız" demenin muazzam donuşturucu gucunden nasıl yaralanabiliriz?
• Sozel zorlamalar ile nasıl başa cıkabiliriz?
• Başkaları bam telimize dokunduğunda ne yapabiliriz?
• Onurumuzu koruyarak munakaşalardan nasıl sıyrılabiliriz?
• Ne diyeceğimizi bilmediğimizde ne diyebiliriz?
• Susmayı kendi yararımıza nasıl kullanabiliriz?
• Duygularımızı nasıl kontrol edebiliriz?
• "Başkalarının yanlışlarından oğrenmeliyiz. Hepsini kendimiz yapacak kadar
cok zamanımız yok."
1. Hissettiklerimizi hic duşunmeden dışarı vurmak bir karşıtlık ortamı
yaratır ve olumsuz duyguları tırmandırır. Gercekte duyduğumuz ilk
tepkilerimizden yola cıkmak her zaman faydadan cok zarar getirir. Bu andan
itibaren hedefimiz, konuşmadan once duşunmektir.
2. "Ofkeyle tehlike arasındaki mesafe kıldan incedir."
İnsanların size davranış tarzından hoşlanmıyorsanız tercih edebileceğiniz
iki yol vardır. Ya hic duşunmeden karşılık verirsiniz ve aklınızın bir
parcası onlarda kalır ya da durup duşunerek olayları onların acısından
gozden gecirirsiniz ve aklınız huzur icinde kalır.
3. "Zayıflar hicbir zaman affedemez, affetmek guclulere ozgudur."
4. "Bir ofke anında sabır gosterirsen yuz gun acı cekmekten kurtulursun."
Başka birisinin nezaketsiz davranmasının nedenini bulmak icin gerekli zaman
ve cabayı nicin bizim harcamamız gerekiyor. Gerekiyor, cunku bu bizim
yararımıza olacaktır.
5. Zor insanlar dunyada her zaman olmuştur ve olmaya devam edecektir.
Virginia Satir "Başka insanların sınırlı algılamalarının bizi tanımlamasına
izin vermemeliyiz." der. Aynı şekilde kendi sınırlı algılamamızın da başka
insanların tanımlamasına olanak tanımamalıyız. Sabırsızlık coğu zaman
cehaletin bir yan urunudur. Sabrımızı sınayan birine aynı şekilde mukabele
etmek uzereyken, onu hor gormemizin nedeninin icinde bulunduğu duruma
ilişkin sınırlı bilgimiz olabileceğini unutmamalıyız. Bizi rahatsız eden
birisine bunun faturasına odetirsek, onunla birlikte biz de bir fatura
odemiş oluruz. Bir empati cumlesine başvurmak ise moralimizin onler ve bu
bizi kazananı olmayacak bir catışmaya girmekten alıkoyacaktır.
"Bir hareketi gormezden gelmek coğu zaman ocunu almaktan daha iyidir."
6. Eğer kotu hizmeti tersine cevirme cabalarımız başarısızlıkla sonuclanırsa
onumuzde iki yol vardır. Ya kişinin davranışlarının karşılık vermeye değer
olmadığına karar verip aldırmaz ve kendi yolumuza devam ederiz ya da bu kotu
davranışı gormezden gelerek destekler duruma duşmekten kacınırız.
7. Tongue Fu aksi kişilere sevecen davranmanın sadece mumkun değil aynı
zamanda tercih edilir olduğu felsefesi uzerine kuruludur. "Eğer başkalarının
mutlu olmasını istiyorsanız merhametli davranın "
Hoşa gitmeyen insanlara kızgınlıktan cok empati ile yaklaşarak coğu zaman
duşmanlığı uyuma donuşturebilir, ofkenin cevresinden dolaşabilir ve surec
icerisinde kendimizi ve başkalarını mutlu kılabiliriz.
8. "Ona gulebiliyorsanız onunla birlikte yaşayabilirsiniz."
Nukteli dovuş sanatında usta olun. Endişe verici soru ve durumların
sinirinizi bozmasına izin vermemek icin kendinize hazır cevaplardan oluşan
bir repertuar hazırlayın.
9. İnsanlarla onların dertlerini konuşun. Mutsuz bir insan size icini
dokmeye başlarsa ne yaparsınız. Onu rahatlatmaya mı calışırsınız? Ama "O
kadar da kotu olamaz." ya da "Gel bir de iyi tarafından bak." turunden
sozlerin kendini kotu hisseden birini yureklendirmekten cok felce
uğratacağını bilmiyor olabilirsiniz. "Yarın kendini daha iyi hissedeceksin."
turunden mantık yurutme denemeleri sadece acıyı daha da pekiştirir.
- İnsanların bir derdi olduğunda aradıkları cozum değil sempatidir.
- "Hic kimse akıl almak istemez, istedikleri sadece teyid edilmektir."
Bir dahaki sefere dertli birisi ile karşılaştığınızda, onu problemlerinden
uzaklaştırmak yerine kendisi ile problemlerini konuşun.
10. "Anlaşılmak bir lukstur."
Tabi ki doğru olan birisinin cumlelerini papağan gibi değil, benzer
cumlelerle tekrarlamak cok onemlidir. Cunku boyle konuşmalar hukmetme ve
aşağılanma izlenimi doğurur. Birisinin soylediklerinin ozunu kendi
cumlelerimiz ile ozetlemeliyiz. Dertli insanların ihtiyacı koşeye
sıkıştırılmak değil hislerine kulak verilmesidir.
11. "İnsanların bizim icin harekete gecmesinden cok duygularımızı
paylaşmasını isteriz."
Mutsuz insanların ne yapmaları ya da ne hissetmeleri gerektiğine ilişkin
soylevler dinlemek yerine goğus kafeslerinin icindeki şeyi dışarı cıkarmaya
calıştıklarını unutmayınız. Anlattıkları şeyi curutmek yerine geri
yansıtarak kendilerine sıkıntı veren şeyi acığa vurmalarına yardımcı
olabilirsiniz. Kendini daha iyi hissedecek ve empatik bir dinleyici
olduğunuz icin size teşekkur edecektir.
12. "Kahkaha hayatın darbelerini azaltan bir şok emicidir." O hic hoş
olmayan şakalara karşı nukteler toplayın. Otuzlarının ortasında evli bir bir
cift "Siz ikiniz ne zaman bir cocuk sahibi olacaksınız." sorusunun artık
kendilerine bıkkınlık verdiğinden soz edip, şoka uğramış gibi yapıp "Aman
Tanrım" diye cığlık atarak "Unuttuğumuz bir şey olduğu belliydi." diye
haykırarak bu sıkıcı soruyu nukteli bir şekilde atlattıklarından soz
ediyorlar.
13. Vergi mukelleflerinin surekli şikayetlerinden rahatsız olan gorevli cama
astığı "İşin sırrı gelirinin kendi paran olduğunu duşunmekten vazgecmektir."
levhasıyla mukellefleri oldukca yatıştırdığından soz etmektedir.
14. Hayata gulmeyi oğrenin. Mark Twain'in dediği gibi "Mizah buyuktur,
herşeyden once kurtarıcıdır. Ortaya cıkmaz huzursuzluğumuz ve ofkemiz ucup
gider ve yerini guneşli bir ruha bırakır." Ne olursa olsun mizah duygunuzu
kaybetmeyeceğimize soz verebilir misiniz? Bu size meydan okumalara lanet
etmek yerine icinizden gulerek karşı koyma yeteneğini kazandıracaktır.
"Hayatın matemini tutmaktansa, ona gulmek insana daha fazla yakışır."
15. "Butun buyuk hatalarda ortada bir yerde hatayı geriye almanın ve belki
de gidermenin mumkun olduğu birkac saliselik minicik bir an, surekli vardır.
Birisine işlerin nicin yanlış gittiğini acıklamak yerine, zamanı; yanlış
olan şeyi doğru yapmaya harcayın.
16. "Coğu insan problemlerin cevresinden dolaşmaya onları cozmeye
calışmaktan daha cok zaman ve enerji harcıyor."
17. "Başarılı bir kuruluşun gostergesi problemleri olup olmadığı değil,
problemlerinin gecen seneninkilerin aynısı olup olmadığıdır." Bu biri doğru,
diğeri yanlış anlamında değildir. İki tarafta gecerli goruşlere sahiptir.
"Birbirimizi olumcul duşmanlar olarak gormek yerine sadece duygusal bir
konuda karşıt goruşlere sahip olduğunuzu unutmamalıyız." Kibarlık kadar elde
edilmesi kolay ve bir o kadar da karlı bir başka kazanım yoktur.
İncelik, duşman yaratmadan sozunu soyleyebilme sanatıdır.
19. Tongue Fu bir kavga değil, bir incelik sanatıdır. Amacı saldırganları
imha etmek değil, olumsuz taktiklerini gun ışığına cıkararak
etkisizleştirmektir.
Kuvvetlerle mucadele etmeyin, onları kullanın.
20. Başkaları hakkında kotu konuşmak kendinizi ovmenin onursuz bir yoludur.
Suskunluk curutulmesi en guc kanıtlardan birisidir.
21. "Ofkenin en iyi ilacı geciktirmektir "
Birisi beyninizdeki duşunceleri okursa ne yaparsınız. Boyle bir durumda "Ne
demek istiyorsunuz? sorusuyla taşı hemen karşı tarafa atın.
22. "Her munakaşanın temelinde birisinin cahilliği yatar."
Hata değil cozum bulun. Sorunları yerdeki delikler gibi gorun. Kazıp
derinleştirebileceğiniz gibi toprak atıp kapatabilirsiniz de.
Bilgeliğin zirvesi bugunde yaşamak, geleceği planlamak ve gecmişten kar
cıkarmaktır. "Gecmişten sadece ders alabiliriz cunku onu değiştiremeyiz."
23. Yardımcı olan sozler: Bugunden itibaren yıkıcı "AMA" sozculuğunun yerine
yapıcı "VE" sozcuğunu kullanmaya başlayın. Bu sozcuğun guzelliği bir once
soylenen sozu bloke etmek yerine, onun uzerine inşa etmesindedir.
Tartışmaları munakaşaya donuşturmek yerine ilerletir. İnsanlar AMA'dan once
soylenenleri dikkate almazlar. Cunku kendilerini asıl etkileyecek olan
sozcuğun AMA'nın ardından gelecek şey olduğunu bilirler. AMA daha once
soylenenleri iptal eder. VE sozcuğu ise her iki acıklamayı da birbirine ters
bile olsalar ortada bırakır.
24. Yapmalıydın, Etmeliydin demeye son verin. Cunku hicbir yapıcı değeri
yoktur. Kişi yanlışı ortadan kaldıramayacağı icin kendini caresiz hissedecek
ve onuru zedelenecektir. Amac insanları utandırmak yerine davranışlarını
bicimlendirmektir.
25. Hatanın başarının duşmanı olduğunu duşunmek cok yaygın bir yanlıştır.
Hata bir oğretmendir, acımasızdır ama en iyisi ve etkilisidir. Hatalarınızı
sizin icin calışır hale getirin.
26. İkaz etmek mi sormak mı? Komutlarla İnsanların girişimciliklerini
oldurmek yerine onların sorularla akıllarını tutuşturun.
27. Nazik sozlerin soylenmesi cabuk olabilir, ama yankıları gercekten
sonsuzdur. Bundan boyle UMARIM ve DİLERİM gibi sozlerle kotu haberlerin
etkisini yumuşatmaya calışın. "MUMKUN DEĞİL" ya da YAPACAK BİR ŞEY YOK gibi
cumleler iticidir, cıkmaz sokağa goturur. "İSTERDİM","UMARIM" gibi sozler
sevimlidir, kapalı kapıları acar, insanları her zaman mutlu edersiniz.
28. "Karanlığa lanet okumaktansa bir mum yakmak evladır."
İnsanlara neyi yapamayacaklarını ya da elde edemeyeceklerini soylemek
karanlığa lanet okumaktır. Neyi yapabilecekleri ya da elde edebilecekleri
uzerine odaklanmak ise sevecenlikle bir mum yakmaktır.
29. "Abartı kendini kaybetmiş hakikattir."
30. "Bilgelik sanatı neyi gormezden gelmek gerektiğini bilme sanatıdır."
31. "Hayatımda bircok felaket acısı cektim. Coğu hicbir zaman
gercekleşmedi."
32. "Kendi başına iyi ya da kotu bir şey yoktur, bunu duşuncelerimiz yapar."
33. Birisinin kendisini onemli hissetmesi icin yapabileceğimiz en iyi şeyin
onun uzerine yoğunlaşmak olduğunun farkında mısınız.
34. "Bir dost, bizi gercekten anlayan, sorunlarımızı gozden gecirirken bize
kulak verme sıkıntısına katlanan bir kişi, dunyaya bakışımızı tumuyle
değiştirebilir.
35. Ofke coğu zaman ilgi icin atılan cığlıktır.
"Dinlemiyorsanız oğrenemezsiniz." Ozensiz dinleme catışmalara neden olur.
36. "A.B.D.'de sohbet, soluk almak icin duraklayanın anında dinleyici
konumuna geldiği rekebetci bir alıştırmadır." Coğu insan dinlemez sadece
konuşma sırasının gelmesini bekler.
37. Arabanızla yolda giderken butun trafik levhalarının kalktığını
duşunebiliyor musunuz. Buyuk bir kaos olur değil mi? Hic kimse kendini
emniyette hissetmez. İnsan davranışının coğunun kuralları vardır. Butun
oyunların kuralları vardır. Fakat coğu iletişimde bireyler arasında ortak
bir sembol, işaret ya da davranışlar sistemi, kurallar yoktur. Uzun vadeli
bir ilişkiye girecek olanların huzur ve guvenlik icinde var olmasını
sağlamanın bir yolu daha baştan iletişim icin rehber ilkeler belirleyip
uzerinde anlaşmaya varmaktır.
38. "İnsanlar melek olsaydı, devlete hicbir zaman gerek kalmazdı."
39. "Tartışma bilgi değiş tokuşu, munakaşa ise duygu değiş tokuşudur."
40. Aşağılanmayı sineye cekmeyin. "Kalabalık zayıf insanın guclu taklidi
yapmasıdır."
41. On yargı ne demektir? On yargı mantığa dayalı olmayan bir goruş,
kanıtlar dinlemeden verilmiş bir hukum, ilk ne zaman olduğunu bilmediğiniz
bir duygudur.
* Bircok insan duşunduğunu sanır ama aslında yaptıkları sadece onyargılarını
yeniden duzenlemektir.
42. On yargı doğal bir eğilimdir ve iletişimin aşılması en guc unsurlarından
biridir. Peşin hukum verme tuzağına duşmemeliyiz. "Barış ve huzur icinde
yaşamak isteyen, ne butun bildiklerini soyler ne de butun gordukleri
hakkında hukum verir." Hoşgoru başkalarının inancı, uygulama
alışkanlıklarını onları mutlaka paylaşma ya da kabul etme gereği olmadan
anlamak icin gosterilen olumlu ve nazik cabadır.
43. Secenekleri ortaya koyun ve karar almalarını isteyin. İnsanları surecin
bir parcası haline getirin. Başkalarını da ilgilendiren onemli bir karar
almak zorunda olduğunuzda bunu tek başınıza sonuclandırıp bir oldu bitti
halinde sunmayın. Boyle yaparsanız başka bir secenek olmasa bile etkilenecek
insanlar karşı cıkacaktır. Cunku kendileri ile birlikte değil, kendilerine
rağmen yapılmaktır.
44. "İnsanlar başkalarının bulmuş oldukları nedenlere oranla kendi
keşfettikleri nedenlerle daha cok ikna olurlar."
45. Muharebelerinizi kendiniz secin. Bir şeyin, acığa cıkarmak gerekecek
kadar onemli olup olmadığına nasıl karar verebilirsiniz? Ne zaman kapalı
tutmak ne zaman acığa cıkarmak gereğini nasıl bilebilirsiniz. Zekice olan,
birisini karşınıza almadan once bunun butun sonuclarını gozden gecirmektir.
46. "Ancak aptallar suyun derinliğini iki ayağıyla kontrol ederler."
47. "Tanrı bize değiştirilmesi mumkun olmayan şeyleri sukunetle kabul etme
inayetini, değiştirilmesi gereken şeyleri değiştirme cesaretini ve ikisini
birbirinden ayırt edebilme bilgeliğini bağışlamıştır."
48. Aşırı uzayan goruşmeleri kibarca kapatın. Dunyanın yarısı soyleyecek bir
şeyi olan ama soylemeyen, oteki yarısı da soyleyecek bir şeyi olmayan ama
durmadan konuşan insanlarla doludur.
49. Herşey kafanızın icindedir. Orneğin ozguven aralıksız, sık ve başarılı
pratiğe dayalıdır. Sinirlilik, kuşku ve endişeleriniz uzerinde yoğunlaşmanın
bir sonucudur. İnsanlar yabancısı oldukları durumlarda rahatsızlık hisseder.
Zihinsel idman gereken pratikten cok daha hızlı ve iyi olmanızı sağlayan
mukemmel bir pratiktir.
50. "Talihimizi kendimiz yapar ve sonra buna kader deriz."
51. Niyetleri eyleme donuşturun.
Hic, bir kitabı bitirdikten sonra dunyayı değiştirmek uzere heyecanla
harekete gectiğiniz ama iki hafta sonra herşeyi gene "Eskisi gibi, aynen
eskisi gibi" yapmaya başladığınız oldu mu? Lutfen bu kitabın başına da aynı
şeyin gelmesine izin vermeyin.
"Nereden başlayacağımı bilemiyorum." diye mi duşunuyorsunuz? Kafa
karışıklığı insanı hareketsizleştirir. Acıklık eyleme yoneltir. Bu son
bolumun amacı, size onceliklerinizi eyleme donuşturmek uzere acıklığa
kavuşturmada yardımcı olmaktır.
52. Onceliklerinizi belirleyin.
"Nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız, başlayamazsınız."
Kuşkusuz, bu kitaptaki butun tavsiyeleri aynı anda uygulamaya
başlayamazsınız. Daha mantıklı bir yaklaşım, en onemlilerinden ikisini
secmeniz, bunları nasıl kullanmayı planladığınızı tam olarak yazmanız ve bu
uyarıyı, yeni iletişim alışkanlıkları benimseme kararlılığınızı size sık sık
hatırlatacak şekilde, gorunur bir yere aşmanızdır.
53. Bilgiyi guce donuşturun.
"Bilmek yetmez, uygulamamız gerekir. İstemek yetmez, yapmamız gerekir."
Şimdi, bu ilkeleri nasıl hayata gecireceğinizi tam olarak yazın. Orneğin,
"Ne soyleyeceğimi bilmediğimde ileride pişman olacağım bir şey soylememek
icin "Bununla ne demek istiyorsunuz?" diye soracağım."
54. Montaj hattının babası Henry Ford'un saptamış olduğu gibi "Parcalara
ayırırsanız hicbir şey olağanustu değildir." Bu teknikleri adım adım gunluk
yaşamınızla butunleştirerek bir Tongue Fu siyah kuşak ustası olmanız icten
bile değildir.
55. "İrade karşısında hicbir şey imkansız değildir.
"Alışkanlıklarımı değiştirebileceğimden emin değilim." diye mi
duşunuyorsunuz? Helen Keller şunu kendi deneyiminden biliyordu. "Yeterince
ısrar ettiğimiz takdirde istediğimiz her şeyi yapabiliriz."
56. Acemilik : Yeni ya da değişik bir şeyi denerken genellikle ilk başta
bunu iyi yapamazsınız. Araba kullanmayı oğrenirken ilk vites değiştirmenizi
hatırlıyor musunuz? Motoru kac kez stop ettirdiniz, kim bilir? Duş
kırıklığına uğrayıp vazgecmek yerine ("Bunu bir daha hic denemeyeceğim."),
ilk başta başaramamış olmanızda şaşılacak bir şey olmadığını duşundunuz.
("Elbette, arabayı iyi kullanamıyorum. Cunku bunu daha once hic denemedim.")
Ama bu beceriyi kazanmak istiyordunuz, onun icin calışmaya devam ettiniz ve
boylece oğrenmenin ikinci aşamasına gectiniz.
57. Uygulama : Bu aşamada size oğretilmiş olan teknikleri uygular ve elde
ettiğiniz sonucları giderek iyileştirirsiniz. Gaz ve fren pedalı ile
debriyajı koordine eder, vites kolunu duzgun bir şekilde hareket
ettirirsiniz. Bir kazaya yol acmadan kavşakları gecebilir ve donuş yapabilir
hale gelirsiniz. Daha iyi bir surucu olmak ister ve temelleri uygulamaya
devam edersiniz.
58. Otomatik : Bu noktada artık yapmakta olduğunuz şeyi duşunmezsiniz, doğal
gelmeye başlar. Yanındaki kişi ile sohbet ederken ya da radyo dinlerken A
noktasından B noktasına gidebilen tecrubeli bir surucu olmuşsunuzdur.
Arabayı emniyetli bir şekilde surer, performansınızı yaratan sureci bir an
icin olsun duşunmezsiniz. Temeller bilincinde olmadan ve etkin şekilde
uygulanır.
59. Alıştırma ve ısrarın karşılığını alırsınız.
"Hata, sebatkar olamamanın vardığı yerdir."
"Butun bunların Tongue Fu ile ne alakası var?" diye mi duşunuyorsunuz?
Tongue Fu'nun bir beceri olduğunu kabul ediyor musunuz? Butun becerilerde
olduğu gibi bunda ustalaşmak da zamana ihtiyac duyar. İlk başta "ama" yerine
"ve" kullanmak sıkıntı verebilir. Gecmişte bunu pek yapmamış olduğunuz icin
istediğinizi yuksek sesle ifade etmekten ilk başta rahatsızlık
duyabilirsiniz. Kimi zaman sabrınız tukenebilir ve sevecen olma niyetinizi
bir an icin unutabilirisiniz. Bu başarısız olduğunuz anlamına gelmez. Bu
Tongue Fu'nun işe yaramadığı ya da onu oğrenemeyeceğiniz anlamına gelmez. Bu
sadece, eski alışkanlıklarınızı terk edip yenilerini kazanmanın ilk doğal
aşamalarında olduğunuz anlamına gelir.
Satchel Paige , "Bazen kazanırsınız, bazen kaybedersiniz, bazen de mac
yarıda kalır." demişti. Mukemmel olmayan sonuclar elde ettiniz diye ilk
acemilik aşamasında sakın vazgecmeye kalkmayın. Sebat edin. Kendinize
acımasız davranmayın ve bu kitapta keşfettiğiniz teknikleri uygulamaya devam
edin. Zor insanlarla karşılaştığınızda kendinize giderek daha cok guven
duyduğunuzu goreceksiniz. Sonunda, stres durumlarında sozlu dovuş sanatı
becerilerinizin otomatik olarak devreye gireceği noktaya ulaşacaksınız.
__________________
.::: Sozlu dovuş sanatı (Tongue Fu) [uzun ama okumaya değer] :::.
Gündemdeki Konular - Haberler0 Mesaj
●34 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Gündemdeki Konular - Haberler
- .::: Sozlu dovuş sanatı (Tongue Fu) [uzun ama okumaya değer] :::.