Oks de 497-500 puan arasında ki cocukları kabul eden R. College bitirmeye calışan kızımın yıllık hazırlıklarına yardım ederken arkadaşlarının benzer şakalı cumleleri dikkatimi cekti “sarışın olduğunuz kadar akıllısınızda” “Guzel olduğunuz kadar acık sozlusunuzde” gibi…
Dunyaya gelen her insan “yaşamak,yaşamını surdurmek,beğenilmek,onaylanmak,başarmak,coğalmak” ister. Her canlı yada insan doğal yetenek ve ozelliklerle doğar. Bazıları bebeklikten itibaren guzel,sağlıklı,dişleri inci gibi, sacları ipek gibidir. Gorsel olarak surekli iltifat alırlar “ ne guzel bebek,cocuk,kız,anne,kayınvalide,nine” olurlar bir kazaya kurban gitmezse guzellikleri, ozguvenlerinin pekişmesine sebep olur. Beğenilmeyi kadınlar biraz daha fazla onemserler cunku “kadınlar daha cok dokunalarak, erkekler gorerek uyarılırlar” kollektif hafızaya işlenmiştir. Kız bebek, erkek bebek farkını kolayca farkedersiniz her zaman istisnalar ve farklılıklar vardır ve olacaktır.
Kucukken sarışın veya kumral olan cocuklar guneşte de oynarlarsa doğal rofleli saclara sahip olurlar. Cicekler gibi guneşte parlayan o guzelim saclar ergenlikten sonra hızla koyulaşır. Gulumseyen yuzlerde ağırlaşır bazende sertleşir. Bitmeyen kadın sac modası roflenin; başlama sebebi yumuşak masum sarı saclara donme isteğidir. Artık Brad Pitt gibi dunya erkek starları bile cekiciliklerini korumak icin rofleye devam ediyorlar. Az bulunanın cekiciliği… sarı saclar, mavi gozler… Hele sarı saclar once saf olmak sonra aptal olmakla ozdeşleşmiş hem de tum dunyada.
Eğer kokune inerseniz(!) Marilyn Monroe dahil pek cok sarışının gercekten sarışın değil boya olduğunu gorursunuz. Bizde eskiden duvar sozleri vardı gunumuzde gecersiz kalan, “sarışınla gezerler esmerle evlenirler.”
Buyuk cekicilikleri guzellikleri olmayanlar ise gizli yeteneklerini beceriye donuşturme ve onay alma peşine duşebilirler. Keskin cıkarımlar değil, genel cerceveyi cizmeye calışıyorum. Bazı cocuklarda daha sosyal,dışa donuk veya uslu, zeki,anlayışlı, calışkan olmak gibi doğal yada geliştirilebilir ozellikleri ile one cıkarlar. Yada aileler onların bazı yeteneklerinin altını cizip gelişmesine, bazı yeteneklerinin ustunu cizip dumura uğramasına sebep olurlar. Beceriler ve davranışlar, deneyimleyerek geliştirebilirler.
Oğlum “ne kotu yazı yazıyorsun ama guzel resim ciziyorsun” derseniz, oğlunuz dağa taşa resim cizer, yazı yazmaz, bilgisayar kullanır. “Akıllı kızım ne guzel odevini yapıyorsun “ derken yuzune surduğu kucuk bir miktar pudra icin “sen okula koca mı bulmaya gidiyorsun?” deyip aşağılarken kızınıza ileride bakımsız olmasınıda oğretmiş olabilirsiniz. Ondan sonra oss de derece yapmış universiteli kızınızın, saclarını niye ozenle taramadığını, yağlı saclarla gezdiğini duşunebilirsiniz. Hem muzik hem matamatik dehası ile de doğsa cocuğunuz; “biz senden doktor, muhendis olmanı bekliyoruz calgıcı mı olacaksın? derseniz uslu cocuğunuzun muzik yeteneğini heba etmiş olursunuz. Muzisyen hekimler listesinde olacak bir yıldız doğmadan kayıp gidecektir. Calışkan ve akıllı cocuklarda yeterince onay alırlar cevrelerinden ozguvenleri pekişir. Calışkan cocuğu; ana-baba, akraba, oğretmen, komşu tum yetişkinler sever ve odullendirirler, akranları kıskansa da iyi davranırlar en kotu niyetlileri bile bir gun kopya isteyebileceği kişi umudu ile bakarlar.
Fiziksel beğeni toplıyanlarda, ruhsal veya zekası ile beğeni toplayanlarda performans anxiyetesi yaşayabilirler. Okul birinciside olsa calışkan olan 9 alacağım 2.olacağım kaygısı ceker. Bir sivilce icin yada kotu kesilen bir sac icin sinir krizi gecirir guzelliği ile onaylanılanlar. Kendini ispat etmek icin bol bol giysi alır, ne kadar guzel olursa olsun makyaj malzemeleri, bakım kremleri… devamlı guzelliği ispat, geliştirme,koruma kaygılar yaşar. “ilk hali goncadır, butun gullerin” diyen şarkı sozunde olduğu gibi guller buyudukce ne rengi kalır,ne canlılığı, ne kokusu, ne buyusu. Buruşmuş bir gul olup koklanıp atılacağı gunu korkarak bekleyen guzel,bakım giyim ve suslenmekte yorulur. Kulvar değiştirip eğitim,meslek,uretime gecmezse kendi kendini gercekleştiren kehanete doner korkuları. Menapozu ağır atlatırlar.
Ama zekalarını,eğitim ve beceri ile akıllıca kullanırlarsa eskidikce değerlenen halılar yada takılara donuşurler. Misyoner gibi guzel işler yaratmışlarsa tarihi esere donuşurler, kitaplıklara muzelere girerler.
Fiziksel yapıları ile var olanları kaza ,hastalık,yaşlılık olum yok eder. Yaratıcılık ise her insanda varolan, yok olup yeryuzunde iz bırakmamaya isyandır. Uretme, varetme, yaratıcılık gercek mutluluktur bir kez tadan artık daha sığ hazlarla yetinemez.
Onun icin mesleğe “kolda altın bilezik” derler. Okumuş iyi meslek sahibi koca bulan kadınlar ise “sen pırlantayı parmağına takmışsın ama ben pırlantayı koluma taktım” deyip kocalarını işaret ederler.
Mesele pırlanta gibi bir beyin, kalp, meslek sahibi olmak ve iyi eş olmaya calışmak herhalde. Akıllı cocuğumuzu fiziksel gorumune de bakmayı, guzel cocuğunuzuda elbise dolabı kadar kutuphanesinide buyutmeyi oğretmeliyiz herhalde. Cocukları cok guzel, cok zeki deyip ovup sevmeyelim. Sevgimiz kayıtsız şartsız olsun, ovgumuz Allahın ona verdiklerine değil, geliştirebildiklerine yeni davranışlarına yonelik olsun.
Renkleri biz secemiyoruz esmer,sarışın,kumral,zenci ne olursak olalım, varolan buyuk kucuk zeka ve yeteneklerimizi beceriye donuşturmeye yonelik eğitim ve oğretim icinde olalım.

[h=2]İstanbul Psikiyatri uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]