Baş boyun bolgesinde gorulen kanserlerin 1/3 kısmı boğazda, 2/3 kısmı ağız boşluğu ve cenelerde gozlenmektedir.Tum kanserler icinde ağız kanserlerinin oranı ise % 2-%4 tur.
Ağız kanserlerine sebep olarak;
Sigara ve alkol kullanımı( ayrı ayrı yada bir arada),tutun ciğnemeO bolgede kronik tahriş( eski dolgu ve protezler,dil dudak yanak ısırma vs.)HPVP27 geninde bulunan W genotipi gosterilmektedir.Meme ve prostat kanserlerinin ağıza yayılımı ozellikle alt cenede sıktır.Baş boyun kanserlerinde de lenf nodlarına sıcrama yuksektir.
Kanserlerde erken tanının onemi burda daha cok ortaya cıkmaktadır.Orneğin loseminin ilk belirtisi ağızda ortaya cıkar.Kanserden once gorulen oncu belirtiler genellikle ağız kanserlerinde de ortaya cıkarlar.
Ağızda sebebi ortadan kaldırılmasına rağmen 3 haftada gecmeyen kırmızı ve beyaz yaralar, iltihabi oluşumu andıran bazı goruntuler, şişlik, leke, catlaklar ağız kanserinin yada vucudun başka bir yerindeki başlayan kanserin ilk belirtileri olabilir. Dil kanseri coğunlukla acı verir ve dilin anormal bir şekilde sert ve bukulmez olmasına neden olur. Konuşma ve yutkunma zorluğuyla birlikte dilde uyuşukluk hissi de gorulebilir.Ağızdaki kanser nedenli yaralar, protez vuruğu, aft gibi yaralara benzese de bu yaralarda ozellikle 2-3 hafta gecmesine rağmen iyileşme gercekleşmez ise mutlaka bir diş hekimine muracaat edilmesi gereklidir.
Tanı koyarken emin olabilmek icin yaradan biyopsi alınması,EMAR ve CT gibi radyolojik tetkikler yapılması gerekmektedir. Kanser şuphesi varlığında mumkun olan en geniş alanın kontol edilmesi gereklidir.Bu yuzden standart diş hekimliği goruntuleme cihazlarının yanında CT ve bazen EMAR onemlidir.
Kanserli doku tamamen cıkarılıp ilerleyen zamanda hastalığın tekrarlama riskine karşın duzenli kontroller aksatılmaz ise iyileşme, yaşam suresinde artış ve yaşam kalitesinin artışı mumkundur. Gunumuzde artan vakalar dikkate alındığında,bu tur yaraların ihmal edilmemesi gerekir.
CT (bilgisayarlı tomografi) ve EMAR (elektromanyetik rezonans) cekilirken, ağız kanserlerinin yayılım alanlarında yumuşak dokuların da varlığı, damarların gorulebilmesi icin ilac enjekte edilmesini gerektirir. Bu ilac sadece uygulama sırasında verilir. CT icin ilac iyot; EMAR icin gadolinyum icerir. Her ikisinde de alerji gorulme ihtimali vardır. Her iki ilac da bobreklerden atılır. Bu yuzden hastaların bu acılardan da kontrolu gerekmektedir.
EMAR cekiminde vucutta bulunan her turlu metal, hem alınacak goruntunun kalitesini etkileyecektir hem de kalp pili taşıyan bir hasta icin hayati risk taşıyabilmektedir. Kalp pili, ortopedik protez gibi vucudunda sabit metal taşıyanların bu acıdan değerlendirilmesi gereklidir.
Dental implantlar Titanyumdan yapılırlar. Ağızdaki implant sayısı cok fazla değilse goruntunun duzgun bir şekilde elde edilmesinde cok fazla sıkıntı oluşturmazlar. Ancak implant yeni yerleştirilmiş ve henuz iyileşme aşamasında ise( ceneye yerleştirilmesini takip eden ortalama 4-5 ay) kemikte yanma, implant bolgesinde iltihab ve implantın duşmesi gibi durumlarla karşılaşılabilir.
Emar oncesi ağızdaki metal destekli kopru ve kaplamalar, metal icerikli(amalgam) dolgular mutlaka sokulmelidir.Tam porselen kopru ve kaplamaların da sayısına bağlı olarak goruntu kalitesini etkileyebileceği unutulmamalıdır.
Kanser teşhisi koyulan bir hasta, kemoterapi(KT) ve radyoterapi(RT) seanslarına başlamadan once mutlaka bir diş hekimine ağız kontrolunu yaptırmalıdır. Cunku KT ve RT sırasında ve sonrasında diş cekimi yapılamamaktadır. KT ve RT surecinde hasta ağız bakımına yeterince dikkat edemeyeceği icin KT ve RT kaynaklı sorunlar, onlem alınmazsa kişinin yaşam konforunu ciddi şekilde duşurmektedir.
Kanser tedavisi goren kişilerde tukuruk azalması sık gorulmektedir.Bu da ağız kuruluğu, ozellikle dişlerin ciğneme yuzeyleri ve yanağa bakan yuzlerinde gorulen curuklerin başlamasına sebep olabilir.
Kanser tedavisi sırasında ve tedavinin bitiminde hastalığın tekrarını onlemek amaclı verilen bisfosfonatlar, diş cekimi halinde iyileşmeyen yaralara, kemik olumune ve ileri aşamalarda cene kaybına sebep olabilmektedir.Kemik erimesi icin kullanılan bisfosfanat dozları cok duşuk olsa da diş hekimini bilgilendirmek, olası sıkıntıların onlenmesini sağlar.
Butun bu şartlar goz onune alındığında kanser tedavisine başlayacak olan hasta mutlaka once bir diş hekimine gelmeli-yonlendirilmelidir. Curuk dişler tedavi surecinde sıkıntı cıkarmayacak durumda ise dolgu ile kurtarılabilir. Ancak kanser hastalıklarında coğunlukla radikal tedavilerle diş cekimleri gerekmektedir.
Ağız icinde gecmeyen yaraların kansere donuşme ihtimalinin takibi ve kontrolu;teşhisi koyulmuş kanser hastalarında hem tedavi oncesi hem tedavi sırasında ve sonrasında yaşam kalitesi ve sağlığın artırılabilmesi icin diş hekimi muayeneleri ihmal edilmemelidir.
http://www.dttubakoc.com/agizkanseri/
[h=2]İstanbul Diş Hekimi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Ağız kanserleri
Sağlık0 Mesaj
●27 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Ağız kanserleri