MUSTAFA KEMAL


Dağ başını efkÂr almış,
gumuş dere durmaz ağlar,
gozyaşından kana kesmiş gozlerim,
ben ağlarım, cayır ağlar, cimen ağlar,
ağlar, ağlar, cihan ağlar.
Mızıkalar iniler, ırlam ırlam dovulur,
altmış uc ilimiz, altmış uc yetim,
yıllar gelir gecer, kuşlar gelir gecer,
her gecen seni bizden parca parca goturur,
Mustafa'm, Mustafa Kemal'im.




Diz dovdum,
gozlerim şavkı aktı Sakarya'nın suyuna,
Sakarya'nın suları nÂmın soyleşir.
Hemşehrim Sakarya, oksuz Sakarya.
Ankara'dan ucan kuşlar,
Kemal'im der gunler gunu cağrışır,
kahrolur bulutlara karışır,
gok bulut, yaşmak bulut,
uca dağlar, dev boyunlu morca dağlar
divan durmuş bekleşir,
Mustafa'm, Mustafa Kemal'im.




Nasıl boyle varıp geldin, hoşgeldin,
cıngı kaymış yalazlanmış gozlerin,
şol yuzunde guneş sudu sıcaklık,
ellerinden operim, Mustafa Kemal.
Senin dalın, yaprağın, biz, senin fidanların,
biz bunları yapmadık,
sen elbette bilirsin, bilirsin Mustafa Kemal.
Elsiz, ayaksız bir yeşil yılan,
yaptıklarını yıkıyorlar Mustafa Kemal.
Hani bir vakitler Kubilay'ı kestiler,
cun buyurdun kesenleri astılar,
sen uyudun asılanlar dirildi,
Mustafa'm, Mustafa Kemal'im.




Karalar kuşanmış, Karadeniz akmam diyor,
dokunmayın, ağlamaktan bıkmam diyor,
bu gece kıyamet gecesi, bu vapur Bandırma vapuru,
yattığı yer nur olsun Mustafa Kemal,
ben olumden korkmam diyor,
korkmam diyen dilleri toz oldu, toprak oldu,
değirmen dondu dolandı, yıllar oldu,
bir kusur işledik bağışlar mı kimbilir,
o bize oğretmedi kazan kaldırmasını,
gunahı vebali oğretenin boynuna,
erdirip oldurana ana avrat sovmesini,
yureğim kırıldı kanım kurudu,
var git Karadeniz var git başımdan,
mızıka calındı duğun mu sandın,
bir yol koyup gideni gelir mi sandın,
Mustafa'm, Mustafa Kemal'im.




Ankara'nın taşına bak,
tut ki baktım, uzar gider efkÂrım,
cayır ağlar, cimen ağlar, ben ağlarım,
gozlerimin yaşına bak,
Ankara Kalesi'nde, Rasattepe'de
bir akca şahan gezer dolanır,
yaşın yaşın mezarını aranır,
şu dunyanın işine bak,
Mustafa'm, Mustafa Kemal'im...


~ Attila İLHAN ~