Artvin''in tarihsel gecmişi Şavşat''ın Meşeli ve Yusufeli''nin Demirkoy yakınlarında tesadufen bulunan bakır baltalara dayandırılarak M.O. 3000''li yıllara, yani "Tunc Cağına" indirgenmektedir.
M.O 4. yuzyıllarda bolgeden gecen Ksenophan''agore Artvin ve cevresinde Kolklar, Makaronlar ve Taoklar gibi bir takım kavimlerin yaşadığı doğrulanmaktadır. M.O 1'' inci yuzyıllarda yaşayan Coğrafyacı Strabon Roma''nın Anadolu''daki hakimiyeti sırasında, Artvin ve yoresinin yerel krallıkların hakimiyetinde olduğu belirlenmektedir. Bunun sonrasında Arsaklı ve Sasan yonetiminde kalan Artvin, ortacağ donemi ile birlikte Bizans''ın himayesinde Bagratlı Kırallığı''nın yonetiminde kalmıştır. 1015 tarihi itibariyle başlıyan Selcuklu seferleri 12''nci yuzyılda Saltuklu''larla pekiştirilmeye calışılmıştır. Moğol istilasının ardından İlhanlı''ların kontrolunde Cıldır Atabeklerinin yonetiminde kalmak uzere Timur, Karakoyunlu, Akkoyunlu ve Safevi gibi Turk devletlerinin himayesinde bulunmuştur.
Yavuz Sultan Selim zamanında başlayan Osmanlı Egemenliği Kanuni Sultan Suleyman donemi Erzurum Beylerbeyi İskender Paşa''nın Atabeklerin başkenti durumundaki Ardanuc kalesini fethetmesiyle tamamlanmıştır. Osmanlı doneminde Hopa ve Borcka Trabzon''a Artvin, Ardanuc, Şavşat ve Yusufeli merkezi Ahiska olan Cıldır Eyaleti''ne bağlı olarak yonetilmiştir. 1828 de Osmanlıların Ruslara yenilmesi sonucu Cıldır kaybedilince buraya bağlı birimler Erzurum Eyaleti''ne dahil edilmiştir. 1877 - 1878 Savaşı sonucunda 3 Mart 1878 de imzalanan Ayastafanos Anlaşması gereği o zaman Batum Liva''sına bağlı Artvin, Ardanuc, Borcka, Şavşat ve Hopa''nın Kemalpaşa bucağı savaş tazminatı olarak Ruslara terkedilmiştir. 3 Mart 1918 de imzalanan Brestlitovsk antlaşması gereğince Ruslar Artvin topraklarından cekilmişlerdir. Peşine İngiliz''lerin ve Gurcu''lerin gecici işgalleri olmuşsa da TBMMM nin girişimleri sonucu 23 Şubat 1921 de Artvin Anavatana kavuşmuştur. 16 Mart 1921 de imzalanan Moskova Antlaşması ile durum kesinlik kazanmıştır.
Artvin Kalesi


Tekkale


Kaleler
Bilhassa, arazinin yapısı bakımından yorede Coruh boyunca gecitlere hakim yerlerde eskiden cok sayıda kaleler inşa edilmiştir. Ancak bu kaleler zaman icinde az cok yıkılmış ve bazılarının sadece oren yerleri kalmış durumdadır.
Coğu karakol ve haberleşme gorevi yapan ufak kaleler olup vadi boyunca birbirini gorebilecek yerlerde kurulmuştur. Bunların belli başlıları şunlardır; Artvin'de, Artvin, Baset, Kuvarshan, Mole kaleleri, Ardanuc ilcesinde, Ardanuc, Ferhatlı, Klarcet, Fetoben, Petrik İsman, Şavşat ilcesinde Soğutlu, Parıh, Tukharis, Ustamis, Yusufeli ilcesinde Aspişen, Dortkilise ve Orşnak kaleleri vardır.
Kopruler
Gerek Coruh nehri ve gerekse Arhavi ve Hopa'dan Karadeniz'e dokulen irili ufaklı dereler uzerinde kırdır ve kemerli bir cok kopru yaptırılmıştır. Gunumuze kadar pek azı sağlam gelmiştir. Bunlar; Ortakoy deresi uzerinde Ballıca koprusu, Borcka - Hopa karayolu uzerinde Vaniti ve Hankemer kopruleri, Hopa ilcesine bağlı Koprulu koyundeki kemerli koprudur. Koprulu koyundeki eser dortyuzyıl onceden kalan bir Osmanlı eseridir. Esenkıyı ve Sugoren koyundeki koprulerin ise 1857 yılında cami yapımı sırasında kemerli olarak inşa edildiği bilinmektedir. Arhavi Ortacalar yolunun gectiği dere uzerinde iki kemerli kopru bulunmaktadır. Ayrıca Artvin sınırları icerisinde Berta koprusu ve Borcka Kaynarca deresi uzerinde Balcı Koprusu vardır.
Camiler
Salih Bey Camii: Artvin'in Korzul mahallesindedir. Yerli halk arasında buna Korzul Camii de denmektedir. Livane Sancak Beyi Salih Bey tarafından yaptırılmıştır.
İskender Paşa Camii: Eski camiler arasında en onemlisidir. Ardanuc - Adakale'de (eski Ardanuc) olup Ardanuc fatihi olan İskender Paşa tarafından 1551 yılında yaptırılmıştır.
Balcıoğlu Camii: Artvinli usta Reisoğullarından Hasan Ağa tarafından yaptırılmıştır.
Carşı Camii: İl merkezinde olup 1876 yılında yaptırılmıştır. Tek minareli bir ana kubbe etrafında beş adet kucuk kubbeler sıralanmıştır.
Demirkent Camii: Yusufeli ilcesinin Demirkent koyundedir ve ahşaptır.
Artvin Doğu Karadeniz dağlarını derin bir şekilde yaran Coruh vadisinin sol yamacında 230-110 rakımı arasında, meyilli bir arazide kurulmuştur. M.O. 2000 yıllarından kalan kalıntılara rastlanmaktadır. M.O. IX. yuzyılda Urartu hakimiyetine girmiş, I. yuzyılda Pontus Krallığına katılmış, V. yuzyılda Bizans egemenliğine gecmiş, 646 yıllarında Halife Hz. Osman doneminde İslam topraklarına katılmış, Bizanslılarla İslam Orduları arasında birkac defa el değiştirmiş, bu değiştirmelerde Artvin nuvezi teşkil edilmiştir. Musluman ordularının akınlarını gozetlemek icin 939 yılında Artvin Livane Kalesi yapılmıştır.
Artvin'de 1068 yılından itibaren Selcuklu hakimiyeti başlamış, daha sonraları Gurculerin eline gecmiş, tekrar Selcuklu hakimiyetinde Artvin yoresi Azerbaycan Atabegleri idaresinde kalmış. XIII. yuzyılda da Moğol ve İlhanlı istilalarına uğramış, XV. yuzyılda Akkoyunlu Osman Bey Coruh boylarına inmiş, Uzun Hasan ise bu toprakları Akkoyunlu hakimiyetine almıştır. Bolge daha sonra Gurcu istilasına uğrayınca Artvin Beyleri Trabzon Valisi Yavuz Sultan Selim'den yardım isteyerek Gurculeri kovmuşlardır. Kanuni doneminde Erzurum Beylerbeyi Dulkadirli Mehmet Han Yusufeli ve Artvin'i alarak Livane Sancağı kurup (1536-1537) Erzurum beyler beyliğine bağlamıştır. 1578' de Osmanlı-İran mucadelesi sırasında Osmanlı hakimiyeti sağlanmış, Cıldır eyaleti kurulunca da Artvin buraya bağlanmış, Livane Sancağı da merkez olmuştur.
XIX. yuzyıla kadar Turk'lerin elinde kalan Artvin iki defa Rus işgaline uğramıştır. Haziran 1828 de imzalanan Edirne Muahedesi ile Ahıska Ruslara terk edilince, Cıldır eyaletinin bozulması uzerine Artvin Trabzon eyaletinin Batum sancağına bağlı Livane kazası merkezi olmuştur. 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sonuna kadar surmuş, 5 Mart 1878 tarihinde imzalanan Ayestefanos antlaşması ile Batum, Kars Ardahan, Eleşkirt, Beyazıt ve Artvin Ruslara savaş tazminatı olarak bırakılmıştır. Bolge halkını yıldıramayacağını anlayan Ruslar, 3 Mart 1918 tarihinde yapılan Brest Litovsk barışı ile halk oylaması sonucu % 99'dan fazlası Turk hakimiyetini istemeleri neticesi Artvin savaşsız olarak Turklere bırakılmıştır.
I. Dunya savaşı sonuna kadar işgalde bulunan Artvin halkı 1914 kasımında direnişe gecerek yuzbaşı İsmail Bey komutasında Melo sınır taburu şehir ve cevresini Ruslardan bir sure de olsa temizlemiştir. 2 Kasım 1914'de 18 Aralık 1917'de imzalanan Erzincan ateşkes anlaşmasıyla Ruslar 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı oncesi sınırlarına cekilmiştir. Artvin Osmanlıların elinde kalmış, imzalanan Mondros mutarekesi ile Artvin tekrar boşaltılmış, 17 Aralık 1918'de İngilizler tarafından işgal edilmiş, İngilizler cekilirken de şehir Gurcistan'a bırakılmıştır.
Bu badirelerden sonra Artvin, T.B.M.M. Hukumetinin yoğun cabalarıyla 7 Mart 1921 sabahı Gurculerin cekilmesiyle Turk topraklarına dahil edilmiştir.