
Kronik baş ağrılarına son
Cocuklarda gorulen baş ağrısı ile ilgili yeni bir umut doğdu.
Ergenlik cağında kronik baş ağrısı ceken bircok cocuk icin yeni bir umut doğdu. Yeni yapılan bir araştırmaya gore, bu cocukların yaklaşık yuzde 88'inin ağrısı 20'li yaşlara gelmeden iyileşiyor.
Noroloji dergisinde yayınlanan calışmaya gore, geriye kalan yuzde 12'lik dilimdeki cocukların ağrısı ise yetişkinliklerinde de devam ediyor. Yetişkinlerin yuzde 4 'unde ve ortaokul cağındaki cocukların yuzde 1 ile 2'sinde kronik baş ağrısı gorulduğu belirtilen araştırmada, ağrının kronik olması icin, 3 aydan daha uzun bir sure her ay 15 gunden daha fazla başağrısı gorulmesi gerekiyor. Genellikle, bu baş ağrıları gunde 4 saatten daha uzun suruyor ve hayatı hatırı sayılır derecede etkiliyor.
Yaşları 12-14 arasında değişen Tayvanlı 122 gencin katıldığı yeni bir araştırma, katılımcıların tumunde gunluk kronik başağrıları olduğunu gosterdi. Ağrının ucte ikisini gerilim tipi baş ağrıları oluştururken, kalan ucte birlik kısım ise kronik migrenden kaynaklanıyor.
8 yıllık takipte, katılımcıların 103'u araştırmayı tamamladı. Bunlardan 26'sı erkekti, calışmanın sonunda yaş ortalaması 21,6'ya ulaştı. 8 yıl suren calışmanın sonunda, katılımcıların, sadece yuzde 12'sinin kronik başağrısı devam ediyordu. Bu kişilerin de yuzde 83'unun sorunu migrendi.
Araştırmacılar, katılımcıların coğunda başağrısının durmasının kesin nedeninin,
gozleme dayalı bu calışmada anlaşılmadığını belirterek, cocuklarda gorulen gunluk kronik baş ağrısının ergenlik cağının doğası olduğuna inandıklarını kaydettiler.
Eğer cocuğunuzda da gunluk baş ağrıları varsa, bunun icin bir gunluk tutmasını ve nelerin bu ağrıyı tetiklediğine dikkat ederek bunları deftere kaydetmesini isteyebilirsiniz. Boylece doktora da yardımcı olursunuz.
Recetesiz ilac kullanımında dikkatli olunmasını gerektiğini soyleyen uzmanlar, bu ilacların bazen ağrıyı bazen azaltabileceğini fakat uzun sureli kullanımda geri tepen baş ağrısına neden olabileceğini ifade ettiler.
İlaclar işe yaramadığında ise, masaj, akupunktur ya da biofeedback (Kişiye kalp hızı, kan basıncı, deri sıcaklığı ve kas gerginliği gibi otonom reaksiyonları nasıl kontrol edeceğini oğreten davranış eğitimi programı) gibi alternatif tedaviler yardımcı olabilir.