Modern cağın korkulu ruyası kanser gunumuzde hızla yaygınlaşırken yeni tedavi yontemleriyle başarı oranı da artıyor.




Ancak şuphesiz asıl onemli olan kanserden korunmak. Pembe İzler Derneği ’nin, Kanser Haftası ’nda konunun uzmanları ve cesur savaşcılarıyla gercekleştirdiği “Bu Kadın Beni Kanser Ediyor” etkinliğinde ezber bozan, yuksek sesle konuşmaktan cekinilen konular cesurca ele alındı; kanserden korunmanın recetesi yazıldı! 2 yıl once kanser tedavisi goren unlu senarist Sema Ergenekon zorlu surecten nasıl yenilenerek ve hayatına yeni yon cizerek cıktığını anlatırken, Plastik, Rekonstruktif
ve Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Serdar Eren ve Acıbadem Maslak Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Nuran Beşe, ezber bozan onerilerde bulundu…
Meme kanseri başta olmak uzere tum kadın kanserleri konusunda farkındalık calışmalarıyla, toplumda sağlık bilincini artırmak icin calışan Pembe İzler Derneği, etkinliklerine son surat devam ediyor. 1-7 Nisan Dunya Kanser Haftası kapsamında iki cesur etkinlikten ilki 4 Nisan 2016, Pazartesi gunu The House Residence ’da gercekleştirildi. Konunun onde gelen uzmanları ve unlu simaların katılımıyla gercekleştirilen “Bu Kadın Beni Kanser Ediyor” soyleşisinde kanserden yola cıkarak kadınların hastalıklarıyla ilişkileri, hayatlarını sorgulamaları, kimlik algılarının değişimi ve yuksek sesle konuşmaktan cekinilen konular cesurca tartışıldı, goruş alışverişinde bulunuldu. Kanser tedavisi goren, Gumuş ’ten Karadayı ’ya televizyonun unlu dizilerinin senaristlerinden Sema Ergenekon, hayatındaki zorlu donemi ve ‘yenilenmiş ’ yeni rotasını anlatırken, bu zorlu surecte en buyuk destekcisi olan sanatcı eşi Uğur Arslan da birlikte zoru nasıl başardıklarını paylaştı. Unlu oyuncu Berguzar Korel ’in de katıldığı etkinlikte unlu estetik cerrahi uzmanı Dr. Serdar Eren ile Acıbadem Maslak Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Nuran Beşe hem kansere karşı korunma hem kanser donemi hem de ‘yeni hayat ’ yolculuğuna dair cok onemli oneriler ve uyarılarda bulundu.




SEMA ERGENEKON: “İYİ Kİ KANSER OLMUŞUM DİYORUM!”

Son 10 yıldır seyirciyi ekrana bağlayan Gumuş, Sıla, Yer Gok Aşk, Karadayı, Kara Para Aşk dizilerinin senaristlerinden biri olan ve 2014 yılında kanser tedavisi goren Sema Ergenekon, hem


iş hem eş hem anne kimliğiyle cıktı katılımcıların karşısına. 3 cocuk annesi unlu senarist, bu kez senaryolarını değil, kendi hikayesini paylaştı; mutlu bir aile hayatı ve cok sevdiği bir işi varken 2014 yılında meme kanseri ile tanıştıktan sonra hayatının nasıl değiştiğini ve kadın kimliğinden mesleki kimliğine kadar neleri sorguladığını aktardı. Kanser deneyiminin kendisine bakışını değiştirdiğini ve yeni hayat yolculuğuna cıkması icin onun bir hediye olduğuna inandığını anlatan unlu senarist şoyle konuştu: “Kemoterapi ve radyoterapi bittikten sonra Nuran hocamızla vedalaşırken bana ‘Bu hastalığa neden yakalandığını biliyor musun? Bunun nedenini bulamazsan seni 5 sene sonra yine tedavi etmek durumunda kalırım ’ deyince hastalığı oğrendiğim andan daha buyuk bir şok yaşadım; gercekten de neden bu hastalığa yakalanmıştım? Bu soruyu hic duşunmediğimi fark ettim. Yuzleşmem gerekiyordu kendimle. Yuzleştim de! Kendimi sorgulamaya başlayınca onem verdiklerimin listesini cıkardım ama gordum ki bu listede ben yoktum!
Aşırı fedakar olduğumu, kendim icin aslında hicbir şey yapmadığımı gordum. Bu durumu fark etmem değişim noktam oldu; şimdi en azından ismimi listeye yazdım ve amacım da kendimi o listede yukseltmek. Bu hastalığı yaşamasaydım bunları sormazdım ve bu yola girmezdim, cunku hic oyle bir farkındalığım yoktu; bu hastalık farkındalık oluşturmamı sağladı. O yuzden belki inandırıcı gelmeyebilir ama ben bu hastalığı yaşadığım icin kahrolmuyorum; aksine tuhaf bir tebessum ve gulumseme ile hatırlıyorum ve bana rahatlık ve guven veriyor. Cunku kendi adıma bir değişim gecirdim ve şu anki halimi iki yıl onceki Sema ’dan daha cok seviyorum.” Sanatcı eşi Uğur Aslan da zorlu surecten daha kuvvetlenmiş ve yenilenmiş olarak cıktıklarını anlattı.



"SİZİN İCİN VARIM" ANLAYIŞINDAN "BEN DE VARIM!"A...

Estetik cerrahinin unlu doktorlarından Dr. Serdar Eren, kadının bilincaltında saklananların, kişi farkına varmasa bile hastalıklara davetiye cıkarabileceğini vurguladığı konuşmasında cesur onerileriyle dikkat cekti. Kanserin coğunlukla hep iyi olmaya calışan, kuralcı ve kontrolcu kadınlarda gorulduğunu, oysa duygularını doğru yaşamanın son derece onemli olduğunu 'sizin icin varım' anlayışından 'ben de varım' anlayışına gecilmesi gerektiğini belirten Dr. Serdar Eren, "Hayattan kopmadan kimse kanser olmaz, insan yaşamdan koptuğu zaman kansere davetiye cıkarır bilincaltında. Onun icin buna musaade etmemek gerekir" dedi. Sağlıklı olma halini "organların sessiz olması durumu" olarak acıklayan Dr. Serdar Eren sozlerine şoyle devam etti: "Sağlıklıyken butun organlar sessizce ve uyum icinde calışır. Ancak sağlığın bozulması halinde organlarımız konuşmaya başlar ve onemli olan hastalanan organın lisanını anlayabilmektir. Hastalıklı vucut kişiye şoyle seslenir; “Sana haykırıyorum neden beni duymuyorsun?" Kadınların bilincaltı ile vucutları arasındaki catışmanın kadın kanserlerine yakalanmada da onemli bir etken olduğunu soyleyen Dr. Eren, "Kadının dişilik algısı ergenlik surecinde başlar ve bu surecte oluşan travmalar gelecek yıllarda hastalık olarak karşısına cıkabilir. Kadınlara sesleniyorum; toplumun ya da ailenizin istediği rolu değil, doğanızdan gelen kadınlık icgudulerinizi dinleyin! Zamanı geldiğinde cocuksu sevilmeyi kadınsı sevilmeye tercih etmekten ya da ‘babaların aslan kızları ’ olmaktan vazgecin, her duygunun doğru zamanda doğru şekilde yaşanması ancak organlara huzur getirir. Kendi bedeninize yabancılaşmayın" dedi.

Kadınların kanser ile tanıştıklarında kendi bedenleri ve hayatlarıyla yuzleşme surecinin de başlamasının cok onemli olduğunu vurgulayan Dr. Serdar Eren, "Bu surec, aslında bir muhasebe surecidir de. Once kendiyle mucadele etmeli kadınlar. ‘Neden ben? ’ sorusuna ‘Cunku ben ’ cevabını bulduklarında buyuk yol kat etmiş olurlar ki, bu yolu almada da mutlaka profesyonel desteğe ihtiyac vardır. Cesurca kendiyle yuzleşen, kendi bedenini tanıyan, onemseyen ve hayata tutunan kadınlar, sağlık yolculuğunda da avantajlı olurlar" diye konuştu.

DOĞA İLE İC İCE OLUN, 5 DUYUNUZU KULLANIN!

Radyasyon onkoloğu olan ve uzun yıllardır meme kanseri tedavisi uzerine calışan Acıbadem Maslak Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Nuran Beşe de meme kanserinin ulkemizde coğunlukla 30 ila 55 yaş arasındaki fedakar kadınlarda gorulduğunu belirterek, kadının hem anne-babasının hem cocuklarının hem de eşlerinin sorumluluğunu ustlendiklerini, iş hayatında başarılı olmaya calışarak kendilerini unuttuklarını, boylece riske cok daha acık hale geldiklerini vurguladı. ‘Hep benim ’ yaklaşımının bencillik olduğunu ancak ‘once ben ’ demenin bencillik olmadığının altını cizen Prof. Dr. Nuran Beşe hastalarına da onerdiği kansere meydan okumanın recetesini şoyle yazdı:

Sizi mutsuz eden şeylere ‘dur ’ deyin,

Başkası icin bir şey yapmak zorundaysanız mutlaka sizi de mutlu edecek bir şey yapın,

Beş duyu organınızı hakkıyla kullanın; cicekleri, yeni kesilen cimleri koklayın; sevdiğiniz muziği dinleyin, resim yapın, resimlere bakın, film seyredin; dokunun, kedi-kopek edinin, onları sevin.

Kaliteli beslenin; luks restorana gitmek zorunda değilsiniz ama acıktığınızda hazır ve guvenilir olmayan yiyecekler yerine ufacık sevdiğiniz sağlıklı bir şey yiyin.

Spor yapın; spor son derece onemli, cunku endorfinleri, serotoninleri artırıyor. Bizim antidepresanla sağlamaya calıştığımız şeyleri doğal yollarla yapmış olursunuz.

Nelerden hoşlanıyorsanız hayatınıza katın.

Tutkularınızın peşinden gidin.

Luks ve konfor saplantısı yerine doğa ile ic ice yaşayın.

Sizi ne mutsuz ediyorsa değiştirin.

7 NİSAN ’DA “KORKMA KOŞ, DUŞME DUŞLE!” SOYLEŞİSİ

Pembe İzler Derneği ’nin 7 Nisan 2016, Perşembe gunu Şişli Bomonti ’de The House Residence ’da gercekleştireceği ikinci cesur soyleşisinin başlığı ise “Korkma Koş, Duşme Duşle!”. Unlu diyetisyen Taylan Kumeli ’nin hastalık deneyimini aktaracağı soyleşide, Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gokhan Demir ve tup bebek alanında calışan Prof. Dr. Bulent Tıraş, tedavi surecinde kadınların yaşadıkları değişimlerle ilgili duşuncelerini aktaracaklar. 7 Nisan 2015 tarihinde kanser tanısı alan kamuoyunun yakından tanıdığı diyetisyen Taylan Kumeli, tam bir yıl sonra aynı gun yaşadıklarını, ‘neden ben? ’ sorusu sormadan, umuda tutunma yolculuğunu ve sevdikleriyle neler paylaştığını aktaracak.

Kaynak:Mynet