KEMOTERAPİ NEDİR ?
İnsan vucudunda oluşan anormal hucrelerin buyume ve coğalmalarını durdurmayı veya yok etmeyi amaclayan, doğal veya yapay maddelerden oluşan ilaclarla yapılan tedavi bicimine kemoterapi denir. Anormal hucrelerin coğalma yeteneği kontrolsuz olup normal hucrelerden daha fazladır.
Anormal olan bu hucreler coğalırken, cevrede bulunan normal hucrelere de zarar vererek onların işlevlerini engellerler. Kemoterapi ilacları; bu anormal hucrelerin kontrolsuz coğalmalarını ceşitli basamaklarda engelleyerek etki gosterir.
Bu etki, normal hucrelerden hızlı coğalan anormal hucrelerde daha belirgin olmaktadır. Boylelikle normal hucreler daha az zarar gorurken anormal hucrelere belirgin hasar verilmektedir.
KEMOTERAPİ HANGİ AMACLA UYGULANIR ?
Hastanın normal hucrelerine daha az zarar verirken, vucuttaki normal olmayan hucrelerin ortadan kaldırılması veya coğalmasının kontrol altına alınması amacı ile uygulanır.
KEMOTERAPİ HANGİ YOLLARLA UYGULANIR ?
Ağızdan: Orn. tabletler. Kullanım şekli kolay ve tercih edilen bolge olmakla birlikte ilacların az bir kısmı ağız yoluyla kullanılabilmektedir.
Damar yoluyla: Orn. ampul icindeki ilaclar. Gunumuzde en sık kullanılan kemoterapi uygulama bicimidir.
Bolgesel yol: İlacın, kemoterapi ile etkilemek istenen bolgeye giden damar yoluna doğrudan uygulanmasıdır. Seyrek kullanılmaktadır.
Kas ici uygulama: İlacın kas icine enjeksiyonu ile yapılmaktadır. Seyrek kullanılan bir yontemdir.
Ciltaltı uygulama: İlacın insulin enjektoru gibi kucuk uclu iğnelerle ciltaltına uygulanmasıdır. En cok gobek cevresi ve kol-omuz bolgesine uygulanır.
Omurilik icine uygulama: Bel bolgesindeki omurlar arasından ozel iğnelerle omurilik icine girilerek uygulanan yontemdir.
DAMAR YOLUYLA KEMOTERAPİ UYGULANMASI SIRASINDA NELER YAPILMALIDIR?
Tedavi esnasında fazla hareket edilmemesi gerektiğinden rahat edilebilecek bir pozisyon alınmalıdır.
Tedavi uzun surecekse kolunuzun altına destek amacı ile kucuk bir yastık alabilirsiniz.
Tedavi başlamadan once hemşirenin acıklamaları dikkatle dinlenmelidir.
Damardan iğne ile yapılan uygulamalar esnasında ağrı, kızarıklık, yanma, batma hissi duyulduğunda doktora veya hemşireye hemen haber verilmelidir. İlac damar dışına kacıyor olabilir.
İlac uygulaması esnasında gelişecek herhangi bir sıkıntıda hemşireye veya doktora haber vererek bu durum onlara anlatılmalıdır.
KEMOTERAPİDE OLUŞABİLECEK YAN ETKİLER NELERDİR ?
Gunumuzde tanı ve tedavi yontemlerinde belirgin ilerlemeler kaydedilmesi nedeni ile kemoterapi yaygın olarak kullanılmaktadır. Tedavinin cinsi, suresi, veriliş yolu hastalığa gore değişebildiği gibi, ilaca karşı oluşan dirence, tedaviye alınan cevaba, hastadan hastaya veya hastanın durumuna gore değişmektedir. Kemoterapide kullanılan ilacların yararı olmakla birlikte maalesef istenmeyen bazı yan etkileri vardır. İstenmeyen bu yan etkiler hastaya, ailesine ve tedavi ekibine cozulmesi gereken ek sorunlara neden olmaktadır.
Istenmeyen yan etkiler bazen o kadar şiddetli olmaktadır ki tedavinin kesilmesine bile neden olabilmektedir. Bu yan etkilerin onlenmesi veya şiddetinin azaltılması tedavi uygulayan ekip, hasta ve ailesinin işbirliği ile yapılmalıdır. Bu nedenle tedavide kullanılan ilacların olası yan etkileri, bu yan etkilerin ortadan kaldırılması veya azaltılması icin yapılması gerekenler hakkında hekimden bilgi istenmelidir. Ayrıca acil durumlarda nereye başvurulacağı oğrenilmelidir.
Kemoterapi ve Alerjik reaksiyonlar
Kemoterapi ilaclarının uygulanması esnasında veya sonrasında ceşitli alerjik reaksiyonlar olabilmektedir. Sıkıntı hissi, kaşıntı, deride kızarıklık ve kabarıklık, nefes darlığı, karın ağrısı gibi ceşitli yakınmalar olabilir. Uygulama sırasında kendinizi kotu hissettiğinizde veya herhangi bir anormal durumda, hemşirenize veya doktorunuza haber vermelisiniz.
İğne giriş yeri ile ilişkili yakınmalar
İğne giriş yerinde ağrı, yanma veya kızarıklık olabilir. Bu tur yakınmalar, uygulanan ilacın damar dışına kacması ile ilişkili olabilir. Bu nedenle hemen hemşireye veya hekime haber verilmelidir. Uygulanan ilacın cinsine gore soğuk veya sıcak uygulama yapılmalıdır.
Bulantı ve kusma
Kemoterapi uygulamaları sonrasında sık gorulen yan etkilerdendir. Bulantı hissi, sinir sisteminin bir kısmı tarafından kontrol edilmektedir. Bulantı hissi; korku, endişe, ağrı, duygu durumu, iltihap, kan akımının bozulması veya iritasyon gibi vucutta oluşan değişiklikler nedeniyle oluşabilmektedir. Kemoterapi uygulanan butun hastalarda bulantı ve kusma olmamaktadır. Bulantı ve kusmanın coğu kemoterapiye ve mide-barsak sistemi, karaciğer veya beyine uygulanan radyoterapiye bağlıdır. Bulantı ve kusmanın şiddeti; 50 yaşından genc olanlarda, kadın hastalarda ve daha onceki kemoterapiler esnasında şiddetli bulantı-kusma yakınması olan hastalarda daha fazladır. Bulantı ve kusmanın diğer nedenleri arasında; sıvı ve elektrolit dengesizlikleri, mide-barsak sistemi, karaciğer veya beyindeki tumorlerin buyumesi, kabızlık, bazı ilaclar, enfeksiyon ve kan zehirlenmesi, bobrek hastalıkları ve endişe gibi faktorler sayılabilir. Kemoterapi ilacları, beyinde yerleşmiş olan kusma merkezini uyarmaktadır. Bazen ilac verilirken, bazen de verildikten bir sure sonra ortaya cıkabilir. Bunun onlenmesi icin tedavi oncesi koruyucu amaclı ilac verilmektedir. Tedaviden sonra da bulantı olduğunda kullanılmak uzere hekim tarafından ilac onerilmektedir.
Onceden ilac kullanılması ile sonradan oluşacakbulantı ve kusmayı onlemek pek mumkun değildir. Bu tur bulantı ve kusmaların tedavisinde hipnoz, gevşeme teknikleri, davranışsal değişim yontemleri, video oyunları gibi eğlendirici yontemler kısmen yararlı olabilmektedir.
Bulantı ve kusma durumlarında nasıl beslenmelisiniz ?
Tıp dunyasında elde edilen gelişmeler sayesinde kemoterapiye bağlı bulantı ve kusmaların tedavisinde kullanılabilen ceşitli ilaclar vardır. Bu ilaclar sayesinde bulantı ve kusma yakınmaları azaltılmakta veya onlenebilmektedir. Fakat, ilac kullanılmasına rağmen inatcı bulantı ve kusmanız oluyorsa doktorunuzun onerilerine ek olarak şu onlemleri alabilirsiniz;
Yeme ve icme olayını hızlı geciştirmeyiniz.
Tedaviden once ve sonra 1-2 saat bir şey yemeyiniz.
Kemoterapi sonrasında ilk gun sıvı ve yumuşak gıdalar tercih ediniz.
Oğunlerinizi az ve sık yemeye calışmalısınız (Orn, uc ana oğunun arasına ara oğunler koyabilirsiniz).
Bulantı olduğu zamanlarda su ve sıvı gıdaları yemeklerinizle beraber değil, yemeklerden en az bir saat once veya bir saat sonra icmelisiniz.
Yağlı, cok tatlı veya kızartılmış gıdalardan kacınmalısınız.
Yenecek gıdaların ılık/soğuk veya oda ısısında bekletilmiş olmasına dikkat ediniz.
Kokusuz yiyecekleri tercih etmelisiniz.
Mumkunse bulantı donemlerinizde yemeği kendiniz hazırlamayınız.
Bulantı sırasında kızılcık, elma gibi asitsiz meyve suları, kafein icermeyen sodalı icecekler faydalı olabilir.
Sabah bulantıları varsa kahvaltı olarak ekmek, tost, biskuvi ve kraker gibi kuru gıdaları tercih ediniz.
Sigara, parfum ve yemek kokusundan uzak durup bulunduğunuz yeri sık sık havalandırınız.
Yemekten sonra en az 2 saat yatmayınız.
Bulantı ve kusmanın şiddetli olduğu donemlerde kendinizi yemek icin zorlamayınız; kusmadan en az 3-4 saat sonra sıvı gıdalarla yemeğe başlamalısınız.
Taşıt tutması oluyorsa kemoterapiden hemen sonra yola cıkmayınız.
İştahsızlık ve tad alma bozukluğu
Bulantı ve kusma, tokluk hissi ve tat duyusunda değişiklik yeterli ve dengeli besin tuketimini engelleyerek iştahsızlığa neden olur.
İştahsızlık durumunda ne yapmalısınız ?
Tedavi sırasında iştahsızlık ve tat duyusunda bozulma yakınmalarının ortaya cıkabileceğini belirtmiştik. Kilo kaybı istenmeyen bir durumdur. Bu nedenle bazen sadece canınız istediği ve tat aldığınız icin değil, mecbur olduğunuz icin de yemelisiniz.
Bol sıvı almalı ve bu sıvıların besleyici olmasına dikkat etmelisiniz (sut, ayran, meyve suları, ozel corbalar gibi).
Şiddetli iştahsızlık donemlerinde cok sevdiğiniz yiyeceklerden uzak durunuz, cunku bunlardan tiksinebilir ve bir daha yemek istemeyebilirsiniz.
Yemeklerinizin soğuk veya ılık olması kokuyu azaltabilir ve daha rahat yemenizi sağlayabilir.
Tedavi sırasında et ve et urunleri coğu kez tiksinti oluşturur. Bu durumda protein ihtiyacı sut ve sut urunleri ile baklagiller gibi bitkisel proteinlerle karşılanabilir.
Gun icinde ne zaman iştahınız iyi ise o zaman en buyuk oğununuzu yemelisiniz.
Bir seferde az yemek yiyebiliyorsanız yemek aralarında atıştırma şeklinde yemeğe calışınız. Atıştırma icin yuksek kalorili yiyecekler veya eczanelerde satılan hazır, dengeli besin iceren iceceklerden yararlanabilirsiniz.
İlac tedavisi alıyorsanız kurler arasında iştahınızın daha iyi olduğu zamanlarda eksiğinizi kapatabileceğinizi unutmayınız. İştah arttırıcı ilaclar konusunda doktorunuzdan yardım isteyebilirsiniz.
Tat alma bozukluğunda ne yapmalısınız?
Nedeni kemoterapi ilaclarının ağızın tat almada gorevli yumuşak dokusunun hasarıdır.
Kemoterapi esnasında ilacın tadını ağzınızda hissediyorsanız bu surede kraker veya katı şeker yiyebilirsiniz.
Genelde yemeğinizi sabahları daha iyi kaldırabileceğiniz icin proteinli gıdaları bu oğunde almaya calışmalısınız.
Ozellikle rahat yiyebileceğiniz proteinleri (tavuk, balık, yumurta ve peynir) tercih etmelisiniz.
İshal
Kemoterapinin sık olarak etkilediği organlardan birisi de barsaklardır. Ayrıca beslenmede olan değişiklikler de buna katkıda bulunabilir. İshalin nedeni kemoterapi ilaclarının barsak hucrelerini oldurmesi veya mikroplara karşı direncin azalması nedeni ile gelişen enfeksiyonlardır. Eğer ishaliniz 24 saatten uzun surer veya bol miktarda gelirse, şiddetli kramp tarzı karın ağrılarınız olursa hekiminizle goreşmelisiniz. Gereken durumlarda tıbbi tedavi ve tetkik yapılabilir. Doktorunuza sormadan başka tedaviler almayınız.
İshal durumunda neler yapmalısınız ?
Tedavi sırasında bir cok nedenle dışkılama sayısı artabilir. Bu nedenle once doktorunuza danışmalısınız.
Dışkının rengini ve bicimini kontrol edin, eğer bir değişiklik goruyorsanız doktorunuza haber vermelisiniz.
Dışkılama sayısını da kaydedin veya aklınızda tutun.
Genital bolgenizi ve ellerinizi iyice temizleyiniz.
Rahatlamak icin ılık oturma banyoları faydalı olabilir.
Naylon camaşır yerine pamuklu camaşırlar giymelisiniz.
Kilonuzu da takip etmeniz oldukca onemli. Kilo kayıplarınızı da doktorunuza bildirmenizde fayda vardır.
Doktorunuzun onerilerine ek olarak ishal olduğunuz donemde lifli gıdalar (ciğ sebze ve meyvalar, kepekli ekmek, kuruyemiş gibi), yağlı yiyecekler, cikolata, acılı baharatlı yemekler, turşu, alkollu iceceklerden kacınınız.
Peynir, yumurta, haslanmış patates, pirinc lapası, makarna, muz, şeftali, ayran ve yoğurt gibi besleyici ve potasyumdan zengin gıdaları tercih ediniz.
Gunde en az 3 litre sıvı almanız gerekmektedir.
İcecekleri yavaş iciniz ve oda ısısında olmasına ozen gosteriniz.
Sıcak veya soğuk icecekleri almayınız.
Kolalı iceceklerden, kahve, koyu cay ve alkollu iceceklerden uzak durunuz.
Dondurma başta olmak uzere sut ve sut iceren gıdalardan sakının. Bu tur gıdalar ishalinizi arttırabilir.
Sık ve az yemeğe dikkat ediniz.
Kabızlık
Kemoterapotik ilaclar, kabızlığa daha az neden olmaktadır. Ağrı tedavisinde kullanılan bazı ilaclar da kabızlığa neden olmaktadır. Ayrıca beslenme bozukluğu, hareketsiz yaşam tarzı da kabızlığa neden olabilmektedir.
Kabızlık durumunda neler yapmalısınız ?
Bazı kemoterapi ilaclarının yan etkisi, az yemek yeme ve hareketsizlik nedeni ile kabızlık sık karşılaşılmaktadır.
Bol ve ozellikle ılık sıvı gıda almaya calışmalısınız.
Ozellikle sabahları bir bardak ılık su icmeniz faydalı olabilir.
Posalı gıdaları (ciğ ve pişmiş sebzeler, kabuklu ve cekirdekli meyveler, komposto, kuruyemiş, kepek ekmeği ve patlamış mısır gibi) tercih etmelisiniz.
Mumkun olduğunca hareketinizi arttırmalısınız. Kısa yuruyuşler faydalı olacaktır.
Oğunlerinizi duzenli yemenizde bu konuda faydalı olacaktır.
Dışkılama hissetiğinizde hemen tuvalete gitmelisiniz. Bu şekilde duzenli tuvalet alışkanlığı kazanmanız daha kolay olacaktır.
Tum bunlara rağmen kabızlığınız suruyorsa doktorunuza başvurmalısınız.
Ağız yaraları
Ağız ve boğaz icini doşeyen hucreler de kemoterapi ilaclarından etkilenebilmektedir. Buna bağlı olarak ağrılı, kanamaya neden olabilen, kişinin beslenmesini bozabilecek yaralar acılmaktadır. Bu yaralar sıklıkla ilk hafta sonuna doğru oluşmakta ve 2-3 hafta surmektedir. Bu gibi durumlarda hekiminizle goruşunuz. Ek tedavi onerilebilir.
Ağız yaraları ve yutma gucluğu varsa ne yapmalısınız ?
Dişlerinizle ilgili sorunlarınız varsa, kemoterapi başlamadan once tedavi olunuz.
Gerek ilac, gerekse ışın tedavisine bağlı olarak ağız ici ve yemek borusu icindeki dokular zedelenebilir. Her gun ağızınızı kontrol etmelisiniz.
Yemekle ortaya cıkan ağrı, yanma ve zor yutma yakınmaları ortaya cıkabilir. Ağrıyı azaltmak icin doktorunuzla goruşup onerilerini yerine getirmelisiniz.
Ek olarak yumuşak, ılık ve asitsiz gıdarı (sutlac, muhallebi, bebek mamaları, az pişirilmiş yumurta, peynir, pure, haşlanmış patates, makarna, muz gibi) tercih etmelisiniz.
Bir su bardağına 1 cay kaşığı yemek sodası koyup karıştırarak yemeklerden sonra ve gece yatarken gargara yapabilirsiniz. Gerekirse gargara sayısını da arttırabilirsiniz.
Bol sıvı alınız.
Domates, portakal, limon, greyfurt gibi ekşi ve asitli meyve sularından, ciğ sebzelerden, kuru ve sert gıdalardan (kraker, tost, ekmek kabuğu gibi), acılı, baharatlı ve cok tuzlu yiyeceklerden uzak durunuz.
Biraz kuru gelen yiyecekleri ve yutmanız gereken ilacları yağlayarak yutmayı deneyiniz.
Diş fırcanız yumuşak olmalıdır.
Sigara ve alkollu iceceklerden uzak durmalısınız.
Yorgunluk ve halsizlik
Yorgunluk ve halsizlik; herhangi bir şey yapmaya karşı duyulan isteksizliktir. Beslenme, uygulanan tedaviler (cerrahi, kemoterapi, radyoterapi), hastalığın kendisi, uyuma bozuklukları, ağrı, uzuntu ve kan değerlerinin duşukluğu gibi bir cok neden bağlı olarak cıkabilmektedir. Halsizliğinizin nedeni hakkında doktorunuzla goruşebilirsiniz.
Yorgunluk ve halsizlik varsa ne yapmalısınız?
Enerjinizi zorunlu ihtiyaclarınız icin saklayın.
Tedaviye dinlenmiş olarak giriniz.
Gunluk aktivitelerinizi daha pratik veya kısa surelerle yapmaya calışınız. Mumkunse kısa yuruyuşler veya hafif egzersizler yapınız.
Tum işleriniz planlı olmalı ve arada dinlenme donemleri mutlaka olmalıdır.
Alkol veya kafein iceren iceceklerden uzak durunuz.
Aile uyelerinden yardımcı olmalarını isteyebilirsiniz.
Yeterli uyku ve istirahat, yavaş hareket ve iyi beslenme size oldukca yardımcı olacaktır.
Sac dokulmesi
Sac dokulmesi, ozellikle kadın hastalarımızın hic sevmediği bir yan etkidir. Kemoterapi ilaclarının hepsi bu yan etkiyi yapmaz. Kemoterapinin sac hucrelerini etkilemesi ve sac buyumesini durdurması sonucunda ortaya cıkan gecici bir durumdur. Sac dokulmesi belirli bir sure devam edecek ve sonra duracaktır. Ama saclarınız yeniden buyuyecektir. Bu nedenle uzuntuye kapılmayınız.
Sac dokulmesinde ne yapmalısınız?
Bu donemlerde eşarp veya peruk kullanabilirsiniz.
Kaşlarınız icin kaş kalemi kullanabilirsiniz.
Saclarınızı sık sık bebek şampuanı ile şampuanlayınız.
Perma ve sac boyama işleminden kacının.
Saclarınız uzunsa harap olmaması ve karışmaması icin kestirmelisiniz.
Yumuşak kıl fırca kullanınız ve mumkun olduğunca az tarayıp az fırcalayınız.
Başınızı guneş ışınlarından, sıcak ve soğuktan, kimyasal maddelerden, sac kurutucularlarından korumalısınız.
Deri ve tırnak değişiklikleri
Deri hucreleri, surekli olarak bolunup yenilenmeleri nedeni ile kemoterapinin yan etkilerinden nasibini almaktadır. Kemoterapi sonrası deride; kızarıklık, kalınlaşma, dokuntu, kuruma, dokulme ve soyulma, sivilce, guneş ışınlarına duyarlılık, tırnaklarda ise; cizgilenme, kırılma veya renk değişikliği olabilmektedir. Bu sorunlar coğunlukla hafif olmakta ve ek tedavi gerektirmemektedir.
Deri ve tırnak değişiklikleri icin ne yapmalısınız?
Ilık veya serin bir duş ile rahatlayabilirsiniz.
Guneşten korunmalısınız.
Sivilce oluştuğunda yuzunuzu temizleyip kurulayınız.
Cildiniz kuruduysa nemlendirici krem surebilirsiniz. Kolonya, parfum, traş losyonu gibi alkollu maddelerden kacının.
Kaşıntılı bolgeler icin hekiminizden yardım isteyiniz.
Kuru-kaşıntılı yerlere ıslak uygulamadan fayda gorebilirsiniz.
Bol ve pamuklu giyecekler giymeniz faydalı olacaktır.
Derinizi hasara uğratacak kaşıma girişimlerinden de kacınmanız gerekmektedir
Tırnaklarınızı kısa kesin ve ellerinizi temiz tutun.
Tırnaklarınızı korumak icin su ile iş yaparken, ev-bahce işleriyle uğraşırken eldiven giyiniz.
Guneşe ışığına karşı duyarlılık varsa; guneş ışınlarının doğrudan geldiği 10.00-16.00 saatleri arasında dışarı cıkmayınız. 15 veya daha yuksek faktorlu koruyucu guneş losyonları kullanınız. 15 faktorlu koruyucular UV ’ nin %94 ’ unu, 30 faktorlu koruyucular ise %97 ’ sini suzmektedir. Ayrıca koruyucu losyonlar genellikle guneş yanığına neden olan UVB ışınlarını suzerken, daha derine nufus edip, cilt kanseri, cilt kırışıklıklarına neden olabilen UVA ’ yı iyi suzememektedir. Bunun icin tehlikeli olan UVA ışınlarını da suzen cinko oksit, titanyum dioksit ve avobenzon iceren koruyucu urunlerin kullanılması onerilmektedir. Solaryum da zararlı olan UV ışınlarını icermesi nedeni ile cilt kanseri, ciltte kırışıklık gelişmesi gibi yan etkilere sahip olabilmektedir.
İdrarın kırmızı renkte gelmesi
Bu yakınma, idrar yollarında kanama veya ilacın idrarla atılmasına bağlı olabilir. Tedavide kullanılan bazı ilaclar, idrar yollarında kanamaya neden olabilmektedir. Bu da ek bazı onlemlerin alınmasını gerektirebilir. Bu nedenle boyle bir yakınma olduğu taktirde hekiminiz ile goruşmeniz gereklidir.
Işığa karşı duyarlılık
Kemoterapi sonrası bir kac gun ışığa karşı duyarlılık, gozlerde yanma, batma ve kaşıntı olabilir. Bu durumlarda guneş gozluğu takılması, tozlu ve ruzgarlı ortamlara cıkılmaması, sigara dumanı gibi gozleri etkileyecek kimyasal maddelerin bulunduğu ortamlardan uzak durulması gereklidir. Yakınmalar şiddetli oluyorsa hekiminizle goruşmelisiniz.
Bobreklere olan etki
Bazı kemoterapi ilacları, idrar torbasına ve idrar yollarına doğrudan hasar vererek kanamaya neden olabilir. Bazı ilaclar da bobreğin işlevini bozabilirler. Yine kemoterapiye bağlı idrar renginde gecici değişiklikler, 1-2 gun suren koku değişikliği olabilir. Bol sıvı alımı bu yan etkilerin gorulme sıklığı ve şiddeti en aza indirilebilir. Gunde en az 3 lt sıvı alınmalıdır. İdrar torbasını tahriş eden kahve, cay, alkollu icecekler ve baharatlı yiyeceklerden kacınılmalıdır. Sigara icilmemeli, iki saatte bir idrar torbası boşaltılmalıdır. İdrar değişikliklerine dikkat edilmelidir.
İdrar yaparken ağrı ve sızı olması, sık idrara cıkma, idrar yapamama, idrarı tutamama, idrarın kırmızı renkte gelmesi, ateş ve uşume titreme olduğu durumlarda hekiminizle goruşmelisiniz.
Seks organlarına etki
Kemoterapi hastaların bir bolumunde seks organlarını etkilemektedir. Etkilenen organ erkekte testis, kadınlarda vajina ve yumurtalıktır. Etkilenme oranı; kullanılan tedaviye, hastanın genel durumuna ve yaşına bağlıdır.
Erkeklerde;
Kemoterapi sperm sayısını ve/veya spermin hareket yeteneğini azaltabilir.
Bu değişiklikler kalıcı veya gecici olarak ureme yeteneğinin kaybına neden olabilir. Bu nedenle cocuk sahibi olmak istiyorsanız muhakkak hekiminizle goruşunuz.
Seks işlevi genellikle kaybolmaz. Fakat sıkıntı, uzuntu, beslenme sorunları, kemoterapinin diğer yan etkileri gibi nedenlerden olumsuz etkilenebilir.
Tedavi sırasında doğum kontrolu yapılmalıdır.
Kemoterapi uygulaması sonrasında bir miktar kemoterapi ilacının sperme gecmesi nedeni ile ilacın son uygulama dozundan 48 saat sonrasına kadar prezervatif kullanılmalıdır.
Kadınlarda;
Kemoterapi ilaclarından bazıları yumurtalıklardaki hucreleri etkileyerek hormon uretimini etkileyebilir.
Hormon uretiminin etkilendiği hastalarda adet duzensizliği, adetin kalıcı veya gecici kesilmesine neden olabilir.
Doğurganlık yeteneği kaybolabilir (bunda ilacın tipi, dozu, kadının yaşı gibi faktorler onemlidir). Bu nedenle cocuk istiyorsanız hekiminizle goruşmelisiniz.
Eğer menapoza girilirse sıcak basması yakınmasının azaltılmasında; kafein ve alkol alınmaması, egzersiz, gevşeme metodlarının uygulanması yararlı olabilir.
Mutlaka doğum kontrolu yapılmalıdır. Uygun doğum kontrolu secenekleri icin hekiminiz ile goruşunuz.
Kemoterapi ilacları hormonlar uzerine etki ederek kadınlarda adet gorme değişikliklerine, eşlerin her ikisinin de cinsel istek kaybına neden olabilmektedir. Tedavi sırasında gebelik onlenmelidir. Tedavi sonrasında ise ek bir tedavi alınmıyorsa yaklaşık 2 yıl sureyle gebeliği tavsiye etmiyoruz.
Kan değerlerinin duşmesi
Genellikle 2. hafta civarında ortaya cıkabilecek yan etkilerdir. Kanın icinde 3 ayrı onemli madde (hucre) vardır. Bunlar; lokosit, eritrosit ve trombositlerdir.
Lokositlerin (akyuvarlar) azalması ve ateşli durumlar
Lokosit yani akyuvarlar, vucudun bağışıklık sisteminde onemli rol oynamaktadırlar. Bu nedenle kemoterapi sonrasında gorulebilecek lokosit sayısında azalma veya işlev bozukluğu gelişiminde enfeksiyonlara direnc azalır. Enfeksiyon gelişiminin en onemli gostergesi ateştir. Ozellikle uşume-titreme ile birlikte gorulen ateş, oncelikle enfeksiyonu duşundurur. Ateş olması durumunda yapılması gereken tek şey hekiminiz ile temasa gecmektir. Hemen kan testleri yapılıp lokositlerin duşuk olup olmadığı değerlendirilmelidir.
Ateşli hastalıklara yakalanmamak icin neler yapmalısınız ?
Gun boyunca ellerin temizliğine dikkat edilmelidir. Ozellikle yemeklerden once eller iyice yıkanmalıdır.
Buyuk tuvaletinizi yaptıktan sonra makat bolgesini iyi temizleyiniz.
Gıdaların temizliğinin, enfeksiyon acısından buyuk onem taşıması nedeni ile yemek hazırlayan kişinin ellerini cok iyi yıkaması, kullanılan sebze ve meyvelerin yıkanmasına ve mumkunse kabuklarının soyulmasına ozen gosterilmelidir.
Nezle, ateş, oksuruk gibi enfeksiyon bulguları olanlardan uzak durunuz.
İcme sularınızı kaynatınız.
Ozellikle acıkta satılan gıdaları tuketmeyiniz, dışarıda yemek hizmeti sunulan yerlerde yemeyiniz.
Yapılan kan tetkikinde lokositler (akyuvarlar) duşukse, ciğ sebze, meyve ve dışarıdan gelme pişmemiş gıda yemeyiniz, yemeklerinize karabiber ve diğer baharatları serpmeyiniz.
Ozellikle lokositlerin duşuk olduğu donmelerde opuşme, tokalaşma gibi yakın temaslardan kacınınız.
Otobus, kahvehane, tiyatro, alışveriş merkezi gibi kalabalık ortamlara girmeyiniz.
Tırnaklarınızı keserken dipten kesmemeye, cildinize hasar vermemeye dikkat ediniz.
Cildiniz kuruysa catlamaması icin nemlendirici kullanınız.
Traş olurken cildinizi kesmemek icin traş makinesi kullanınız.
Hayvanlardan uzak durmalısınız.
İstirahate dikkat ediniz.
Odanızda cicek, vazo suyu, kuş kafesi gibi enfeksiyona neden olabilecek mikropları barındırabilecek şeyleri bulundurmayınız.
Nezle veya zaturre aşılarını yaptırmayınız, bu konuda muhakkak hekiminizle goruşunuz.
Lokositleriniz cok duşukse mumkunse tek ve ayrı bir odada yatmalısınız.
Enfeksiyon bulguları nelerdir?
Ateşin 38° C veya uzerinde olması
Uşume ve titreme
Terleme
Barsak hareketlerinin durması
Oksuruk ve balgam cıkarma
Burun akıntısı, burun tıkanıklığı
İdrar yaparken yanma sızı olması, sık idrara cıkma
Vajinal akıntı gelmesi
Goz, burun cevresinde ağrı olması
Damar yolu, kateter, vucuttan dışarıya acılan yerlerde ağrı, kızarıklık, akıntı, ısı artışı olması
Başağrısı, boyun ağrısı ile beraber şuurda bozulma
Bu gibi durumlarda hekiminizle acil olarak goruşmeniz gereklidir.
Eritrositlerin (alyuvarlar) azalması
Eritrositler (alyuvarlar), kanda oksijenin taşımasını sağlayan hucrelerdir. Kemoterapi ile kemik iliğinde bu hucrelerin yapımında azalma olur. Bu durum, Kansızlık (Anemi) olarak adlandırılır. Vucudun oksijenlenmesinde azalmaya bağlı olarak halsizlik, carpıntı ve cabuk yorulma gibi şikayetlere neden olabilir. Bu tur yakınmalarınız olduğu zaman hekiminizle durumunuzu goruşmeniz gereklidir. Bu durumlarda;
İyice dinleniniz.
Geceleri uyumaya, gunduzleri ise mumkunse kestirmeye calışınız.
Gunluk aktivitelerinizi kısıtlayın. Zorunlu ihtiyaclar dışında meşgul olmayınız.
Gerektiğinde işlerinize yardım etmeleri icin yakınlarınızdan destek isteyiniz.
Diyetinize ve sıvı alımına dikkat ediniz.
Ani hareketlerden kacınınız. Ozellikle yatak, tuvalet, koltuk gibi yerlerden kalkarken yavaş hareket ediniz. Hızlı ayağa kalkınca başdonmesi, goz kararması olabilir. Dikkat ediniz.
Trombositlerin azalması
Trombositler, kanamayı kontrol altına alan pıhtılaşma olayı icin gerekli kan hucreleridir. Bazı kemoterapi ilacları bu hucrelerde duşmeye neden olabilir. Bu da kanamaya eğilimi arttırmaktadır. Bu nedenle eğer kanama yakınmalarınız varsa (idrar, dışkı, mide iceriği veya balgamda kan olması, deri ve ağız icinde nokta tarzında kucuk kanama alanları veya buyuk morartılar) doktorunuza başvurmalısınız.
Doktorunuzun onerilerine ek olarak;
Traş olurken elektrikli traş makinesi kullanmalısınız. Traş bıcağı, makas, iğne gibi delici ve kesici aletlerden uzak durmalısınız.
Diş fırcalamak icin yumuşak bir diş fırcası kullanmalısınız.
Alkol iceren icecekler almadan once doktorunuza danışmalısınız.
Bitkisel karışımlar, vitamin iceren preparatları almadan once doktorunuzla goruşunuz. Bu urunlerde, trombosit duzeylerini duşuren aspirin bulunabilir.
Kuvvetli sumkurme ve oksurmelerden kacınmalısınız.
Darbeye maruz kalacağınız aktivitelere katılmayınız.
Cinsel ilişkiden kacınınız.
Aspirin başta olmak uzere kanamaya meyil yaratan ilaclardan kacınmalısınız.
Enjeksiyonları mutlaka doktor onerisi ile sağlık personeline yaptırmalısınız.