Arkadaşlık ilişkilerinde kızdırma ve alay etme cocuklar uzerinde nasıl bir etki bırakıyor?




Cocukların anne-babaları veya arkadaşlarıyla şakalaşarak birbirlerini kızdırmaları sosyal ilişkilerde olağan bir surectir. Ancak isim takma, alay etme gibi davranışların acı verecek boyutlara ulaşması pek cok cocukta guvensizlik yaratır, okula gitmeyi reddederler. Okul oncesi donem cocukları arkadaşlarıyla gulerek alay ederler. Farklı ve yeni ozellikler hakkında masum yorumlar yaparlar. Kucuk cocuklar acımasız oldukları icin değil, duşuncelerini mantıksal suzgecten gecirme olgunluğuna ulaşamadıkları icin fikirlerini doğrudan ifade ederler. Aldıkları tepkilere dayanarak alay edilmenin yarattığı duyguları ve bunlarla başa cıkma yollarını oğrenirler. Anaokuluna başlayan cocuklar kurallara uymayı oğrenirler ve gruba ait olma duyguları guclenir. İlkokul yılları boyunca sosyal acıdan kabul gorme ihtiyacı giderek onem kazanır. Cocuklar guclerini gostermek ve akran topluluğuna bağlılıklarını kanıtlamak amacıyla arkadaşlarıyla alay ederler.İlkokul cağındaki cocukların dili kullanma becerileri geliştikce daha acı verici kelime ve tanımlar secerler. Cevrelerinde kendilerini uyaracak yetişkinlerin bulunmamasına ozen gostererek nerede ve ne zaman alaycı tavırlar sergileyecekleri konusunda daha dikkatli davranırlar. Ergenler ise hastalık, ebeveynin olumu v.b. durumlarda empati kurmalarına karşın, olumsuz ozelliklere sahip akranlarına karşı kırıcı davranabilirler. Ergenin sozel becerileri gelişmiştir. Bireysel zayıflık ve zaafları irdeleyerek bunların uzerine gidecek bilişsel surecleri tamamlamıştır. Bu donemde alay etme genellikle ergenin akran grubundan sosyal kabul gormek icin, arkadaşlarını diğerlerinin bulunduğu ortamlarda kucuk duşurup utandırmaya calışmasından kaynaklanır.

Kız ve erkek cocuklar arasında isim takma, alay etme konusunda farklılıklar bulunmaktadır. Erkekler birbirlerini zayıf noktaları ve erkeklik ozelliklerine ilişkin konularda utandırmaya calışırlar. Kızlar ise arkadaşlarını grup dışında bırakma, soylentiler yayma, fiziksel gorunume ilişkin şaka yapma gibi yaklaşımları tercih ederler.

Bazı cocuklar fiziksel, davranışsal, psikolojik ozelliklerinden dolayı arkadaşları tarafından hedef olarak secilirler. Gozluk, işitme cihazı v.b. tıbbi araclar kullanan cocuklar akranları tarafından dışlanabilirler. Bu durumda kullanılan cihazın gerekliği ve işlevi hakkında cocuk ve arkadaşlarına bilgi verilebilir. Kaynaştırma ilkesi doğrultusunda sınıf ortamında diğer oğrencilerle birlikte eğitim goren ozurlu cocukların desteklenmeleri, ozelliklerinin eğitimciler tarafından akranlara aktarılması onemlidir. Boylelikle engelli oğrenciler yaşıtlarıyla birlikte eğitimlerini surdurmekte ve diğer cocukların bireysel farklılıklara karşı duyarlılıkları ve hoşgoruleri artabilmektedir.
Cocuğun doğal gelişimini olumsuz yonde etkileyen bazı kusurların cerrahi mudahalelerle ortadan kaldırılması mumkundur. Bu tur ameliyatlar orneğin dudak ve damak yarıkları gibi dil gelişimini doğrudan etkileyen bozuklukların giderilmesinde kacınılmaz olmaktadır.Bazı plastik, rekonstruktif cerrahi mudahaleler de ise aile ve cocuğun secimi ve hekimin onerileri onemlidir. Orneğin uzmanlar kulak gelişiminin 4-5 yaşlarında tamamlandığını bu nedenle halk arasında “kepce kulak” olarak tabir edilen kulak deformitesinin dort yaşından sonra ameliyatla duzeltileceğini belirtmektedirler. Bu konuda anne-babanın yapılacak tıbbi mudahale hakkında cocuğu yaş ve gelişimine uygun olarak bilgilendirmeleri gereklidir. Aile ve hekimin desteğiyle cocuk hastanede yatma ve ameliyat olma surecine psikolojik olarak hazırlanmalıdır. Ancak diğer yandan fiziksel bazı farklılıkların kişiyi kendine ozgu kılan ozellikler olduğu ve bireyin bedeniyle barışık yaşaması yaklaşımı da cocuğa kazandırılabilecek bir yaşam goruşudur.
Kızdırma, alay etme sozel şiddetin bir boyutudur ancak stres yaratan bu durum cocuk ve aileyi cozum arama konusunda etkin kılabilir. Anne-baba cocuğun alay konusu olan ozellikleri konusunda uzmanlara başvurarak yardım alabilirler. Orneğin kilo sorunu olan cocuk icin diyetisyenden destek alınarak sağlıklı beslenme bilinci kazandırılabilir. Kekemelik sorunu olan bir cocuk konuşma terapisi ile sorunun ustesinden gelebilir.

Pek cok cocuk ve ergen alay edilmeyle başa cıkabilecek sosyal beceri ve tekniklere sahip değildir. Kızdırılmaya tepki olarak sergiledikleri uzgun ve kırgın gorunum diğerlerinin alay etmeyi surdurmelerine yol acar. Yetişkinlerin kızdırılmayı umursamama yonundeki telkinleri etkisiz kalmaktadır. Zira “mağdurlar” kırılganlıklarını etkili şekilde saklamayı bilmezler. Cocuklar kızdırılma ve alay etmenin neden olduğu acıyı yetişkinlerin anlayamadıklarını duşunurler. Anne-babanın varolan sorunları goz ardı ederek “Yok bir şeyin onlar seni kıskanıyorlar” şeklindeki yorumları ise cocuğun hissettiği stresi artırır, erişkinlere duyduğu guvenin sarsılmasına neden olur.

Eğitimcilerin alay edilerek kucuk duşurulmeye calışılan mağdurlar uzerinde onemli etkileri bulunmaktadır. Oğretmenler alay etmeyi durdurmaya calışmazlarsa bu davranışın kabul edilebilir olduğu mesajını vermiş olurlar.

Anne-baba ve eğitimcilerin cocuklara alay edilmeyle başa cıkma ve olumsuz sonuclarını engelleme konusunda yardımcı olmaları onemlidir.

Anne-babalara yonelik oneriler şunlardır:

• Kendisiyle alay edildiğini soyleyen cocuğunuzu dinleyin ve duygularını onaylayın.

• Cocuğunuzun bu zor durumla başa cıkabilme cabalarını ovun.

• Ev ortamında alay edilme ve kızdırılmayı iceren hayali oyunlarla alıştırma yapabilmesi icin olanak yaratın.

• Daha once yaşadığı durumlarda kullandığı alay edilmeyle başa cıkma beceri ve tekniklerini geliştirmesi konusunda cocuğunuzu destekleyin.

• Alay edildiği zaman tepki gostermemesi konusunda cocuğunuza yardımcı olun.

• Cocuğunuza kendisiyle alay eden kişiye bakarak goz teması kurmasını soyleyin. Bu guven ve guc ifadesidir.

• Cocuğunuza stres yaratan durumlarda sakin ve kontrollu olmayı oğretmek yaşamı boyunca kullanabileceği etkili bir beceridir.

Eğitimcilere yonelik oneriler şunlardır:

• Sınıf ortamında oğrencileri kibar ve anlayışlı davranmaları konusunda yonlendirin.

• Alaycı yaklaşımları kesinlikle kabul etmediğinizi acıkca belirtin.

• Oğrenciler uzerindeki etki ve gucunuzu butun oğrencilerin kendilerini gruba ait hissetmeleri icin kullanın.

• Benzer sorunlar yaşayan cocukların akran dayanışması yaklaşımı doğrultusunda birbirlerine destek olmalarını sağlayın.

• Sınıf icinde liderlik ozelliklerine sahip, iletişim becerileri gelişmiş oğrencilerin alay edenle/ alay edilen arasındaki surtuşmeleri cozebilmeleri icin arabuluculuk yapmalarını sağlayın.

• Mağdurlara yardım edebilmek icin okul psikolojik danışmanından yardım alın.

• Alay etmeye karşı koymak icin sorun cozme seceneklerini oğrencilerinize anlatın:

1. Dur ve 5’e kadar say
2. Seninle alay edenleri gormezden gel
3. Kendini nasıl hissettiğini soyle, orneğin "bana şişko dediğin zaman kendimi cok kotu hissediyorum” v.b.

• “Kurban” konumundaki cocuklara ozel yetenek veya guclu yonlerini ortaya koymaları icin fırsat sunun.

• Olumlu sosyal ilişkiler kurma ve uygun olmayan davranışları değiştirme konusunda anne-babalarla işbirliği geliştirin.

Sozel şiddete maruz kalanların yanı sıra surekli olarak arkadaşlarını kızdırıp alay ederek kucuk duşurmeye calışan cocukların da psikolojik acıdan irdelenerek desteklenmeleri gerekmektedir.

Pedagog Dr. Melda Alantar