BEBEKLERDE 1.AY GELİŞİMİ
İşte bebeğiniz nihayet evde! İlk işiniz onu yeni yerine yerleştirmek olacaktır şuphesiz. Yeni doğum yapan kadınlar genelde iki durumla karşı karşıyadır: ya akrabalardan gereğinden fazla(!) yardım teklifi gelir veya yeterli yardım alınamaz. Doğrusu ise sadece bir kişinin sizinle kalıp yardım etmesi (yardımcınız, ya da ailenizden birisi) ve diğerlerinin bebeği sadece gormek icin gelmesidir.
Gelen misafirlerin oneri ve tavsiyelerini gulumseyerek ve teşekkurle cevaplamalısınız ancak size verilen her tavsiyeyi uygulayabilmeniz mumkun değildir. Her ne kadar sizi duşunuyor olsalar da siz doğru hissettiğiniz şeyleri yapmalısınız. Eğer endişeleriniz varsa, bunları doktorla veya cok guvendiğiniz biriyle paylaşın. Ailenizin normal karşılayacağı, fakat sizi endişelendiren bazı aksilikler yaşayabilirsiniz. Ancak unutmayın ki “standart bebek” diye bir şey yoktur. Bebeğinizin beslenme, uyuma veya ağlama alışkanlıkları arkadaşlarınızın bebeklerinden cok farklı olabilir.
Sonraki uc hafta boyunca, bebeğinizin gorunuşu değişmeye devam edecektir. Doğduğunda, orneğin, gozleri muhtemelen birbirine yakındır ve şaşı bakmaktadır. Bebek kısa bir surede 12 adet olan goz kaslarını kontrol etmeye başlayarak, bakışlarını istediği gibi odaklamayı oğrenir. Ve bu arada bebeğinizin ileride goreceğiniz kişilik ozellikleri de ilk sinyallerini verir: sessiz veya gurultulu; ya da hareketli veya sakin.
Ayın ortalarına doğru bebeğiniz artık muhtemelen beslenme zamanlarını bir duzene koymuş olacaktır. Eğer şanslıysanız, ay sonuna doğru bebeğiniz geceleri aralıksız 6 saat uyur. Ancak bu donemdeki bebeklerin coğu, gece-gunduz, her iki uc saatte bir emzirilmek ister; bu yuzden rahat bir uyku cekememek sizi korkutmasın. Yakında uyuyabileceksiniz! Uzmanlar bu donemdeki bebeklerin, uygun zamanlarda beslenmek yerine ac olduklarında beslenmeleri konusunda hemfikirdirler; bu yuzden bebeğiniz eğer sabahın ucunde beslenmek istiyorsa, bu ihtiyacını karşılamanız gerekmektedir.
Bebekler bu ilk donemlerde fazla hissedilmeyen bazı hafif uyarılara odaklanırlar ve yuksek sesler, karmaşık goruntuler ve buna benzer dış olaylara karşı algılarını kapatırlar. Bu yuzden bu donemde bebek uyurken evi sessiz tutmaya calışmak yersiz bir cabadır. Bunu yapmak onun şimdiden sessiz bir ortam aramasına ve hayatının sonraki bolumlerinde sesli ortamlarda uyumakta zorlanmasına neden olur.
Yeni doğan bebekte farklı refleksler gozlemlenebilir. Bunların en ilginclerinden biri “eskrimci pozisyonu”dur. 12 haftadan kucuk bir bebek sırtustu yatırıldığında bir kolunu kafasını cevirdiği yone doğru uzatır ve diğer kolunu da kafasına veya omzuna yakın olacak şekilde kıvırır; tıpkı bir eskrimci gibi.
Her ne kadar bebek hareket eden bir nesneyi seyredecek kadar kafasını cevirebilse de, bunu yapmayı henuz akıl edemez – eğer nesne goz hizasının dışına cıkmışsa, o artık bebek icin “yok olmuş” demektir. Bunun yerine bir desen veya hareketsiz bir nesneye uzun sure bakmayı tercih eder. Siyah-beyaz renklerden oluşan nesneleri uzun sure izler cunku kontrast renkler ilgisini cekmektedir. (Bebekler doğduklarından itibaren birkac hafta benzer renkleri ayırt edemezler). Bebek yakını en iyi gorur, bu yuzden oyuncaklar 50 cm’den uzakta olmamalıdır. Kafası genelde yana donuk durduğundan oyuncakların tepeden değil, yatağının kenarından sarkması daha uygun olacaktır.
Bebek ozellikle de anne ve babasının yuzlerini incelemekten cok hoşlanır. Her ne kadar tum yuzu anlamaya calışacaksa da sac ve yuz kontrast renklerde olduğundan genelde saclara odaklanır. Artık ufak ufak oyunlara başlayabilirsiniz. Ona hafifce şarkı soyleyin veya konuşun; size cevap veremeyecektir ancak dinlemek cok hoşuna gider. Ağzınızın hareketlerini seyretmek, yine ağzınızla yuzunuzun diğer uzuvları arasında renk farkı olduğundan, onu keyiflendirecektir.
Bazen, bebeğin ağzının koşelerinin sanki gulermiş gibi yukarı kalktığını goreceksiniz. Genelde bu hareketler bebek uyurken veya uykuluyken olur ve goz kırpmalarıyla devam eder. Kaslar henuz kontrol altında değildir ve bu yarım guluşler, cok sevimli olsa da henuz sadece birer reflekstir.
Yeni anne-babalar kendilerine endişelenecek pek cok neden bulurlar. Burada sadece birkacını ele alacağız ancak bundan once ufak bir uyarı yapmakta yarar goruyoruz: eğer bebeğinizin sağlığı ile ilgili endişeleriniz varsa, hemen doktorunuzu arayın. Sorularınızın sacma bulunacağı korkusuna kapılmamalısınız..
Hastanedeki hemşire veya doktor size gobek bağı ve, eğer erkek cocuğunuzu sunnet ettirdiyseniz, penisinin bakımı ile ilgili bilgi vermiştir. Gobek bağı genelde ikinci haftada duşer; cok ender de olsa, 3. haftada duştuğu de olur. Gobek bağı tamamen duşmeden bebeği kuvette yıkamaya başlamayın cunku o bolgenin kuru kalması yaranın daha cabuk iyileşmesini sağlayacaktır. Sunnet edilen bolgeye vazelin veya yağlı bir krem surup uzerini pamuk ya da gazlı bezle kapatarak alt bezinin sunnetli bolgeye yapışmasını onleyebilirsiniz.
Şiş goğusler ve goğuslerden hafif sut akması hem kız,hem de erkek bebekte gorulebilir. Bazı kız bebeklerin vajinal bolgelerinde hafif bir kanama olabilir. Bunların tumu, anneden gecen hormonların bebeğin vucudundan atılmasıyla kaybolacaktır.
Bebeğinizin yuzunde veya diğer bolgelerinde ufak sıyrıklar, tırmık izleri farkedebilirsiniz. Bu, artık tırnak kesme zamanının geldiğini gostermektedir. Tırnakları bebek uykudayken kesmek işinizi kolaylaştırır.
Bebeğinizin alnında, goz kapaklarında veya boynunun arkasında rastladığınız kızarıklıkların coğu kalıcı değildir. Genelde doğumda gorulmekle beraber, ilk ay icinde de oluşabilir. Bu kızarıklıklara bebeğin neredeyse şeffaf olan cildinde, yuzeye yakın duran kılcal damarlar neden olur ve genelde bebek ağlarken kızarıklıklar daha da belirginleşir. Bebeğiniz 3-4 yaşına geldiğinde bu izler tamamen kaybolacaktır.
Bebeğinizin ‘bıngıldak’ dediğimiz, kafasının ustundeki yumuşak bolge hakkında gerekli bilgileri doktorunuzdan almış olmalısınız. Bu yumuşak doku bebeğin hızla buyuyen beyninin yeterince genişlemesine olanak tanımaktadır. Bir tanesi alnının uzerinde, diğeri ise kafatasının daha arkasında bulunur. Alnın uzerindeki 18 ay icerisinde, daha tepede ve arkada olanı ise ilk 3 ay icerisinde, yani beynin gelişiminin coğu tamamlandığı zaman kapanır. Vucudunun diğer butun kısımlarını yıkadığınız gibi bu bolgeyi de yıkamanızda hicbir sakınca yoktur.
Bu yaştaki bebeklerin dışkılarının rengi ve duzensizliği bircok ebeveyni endişelendirir. Doğum sonrası ilk iki hafta icinde bebeğin dışkısı ana karnındayken bağırsaklarına dolan ve mekonium denilen yeşilimsi yapışkan bir sıvıdan oluşur. Bağırsak normal calışmaya başladıkca dışkının rengi acılır ve gorunumu değişmeye başlar.
Dışkının rengi her bebekte farklılık gosterir ve ozellikle anne sutu ya da mama ile beslenmesi dışkının rengini etkiler. Anne sutu emen bebek acık sarı ile sarımtrak turuncu bir dışkıya sahipken, mama alan bebek kahverengimsi veya gri renkli dışkı cıkarır. Hemen tum bebeklerin, salgıladıkları gunluk safra miktarına bağlı olarak dışkılarında yeşillik ya da hazmedilmemiş sutun neden olduğu beyazlık gorulur. Dışkının kıvamı yumuşaktan, sulu dışkıya kadar ceşitlilik gosterebilir. İlk ayın sonunda bebeğiniz icin hangi durumun normal olup olmadığını anlayabileceksiniz.
Hemen hemen tum bebekler beslenmeden sonra kusabilirler ancak bazısı her beslenmeden sonra fazla miktarda kusar. Bu durum genelde ebeveynlerde endişe yaratır. Fakat bu noktada onemli olan bebeğin yeterli derecede kilo alıp almadığıdır. Eğer kilo alıyorsa, bu bebeğinizin yeterli besini bunyesinde tuttuğunu gosterir. Bu gibi durumlarda her beslenmeden sonra bebeği yarı oturur pozisyonda, yani 45 derece dik tutmak kusmasını engellemeye yardımcı olabilir. Bunun dışında, orneğin ufak delikli biberonlar kullanarak bebeğinizi daha yavaş beslenmeye teşvik edebilirsiniz. Eğer bunu kabul ederse (ki bazı bebekler etmez) her beslenmeden sonra 3-4 defa gaz cıkarmasına yardımcı olmalısınız.
Kendinizi inandırmanız ve rahat olmanız gereken bir nokta daha var: butun bebekler ağlar. Konuşana kadar bebek, donem donem sıkıntılar yaşar ve bunların bir kısmının nedeni anlaşılamaz. Ayın ikinci yarısında sık sık sizi urkuten ağlama krizlerine yakalanabilir; bunlar genelde ev ici gerilimin en yuksek olduğu akşam saatlerine denk gelir. Bu ağlamalar moral bozucudur, ancak normaldir.
Ağladığında bebeği ağlatmak yerine onu kucaklayın. Omzunuza yatırmak, kollarınızı onun beline dayayarak aşağı sarkıtmak (ucak pozisyonu da denir) ya da bebek arabasında sallamak gibi değişik pozisyonlar deneyerek hangisinin onu daha cok rahatlattığını keşfedin. Eğer kucağa almak işe yaramıyorsa; bebek yemeğini yemiş, gazını cıkarmışsa, altı temizse ve uşumuş veya terlemiş durmuyorsa onu kısa bir sure icin yatağında bırakmanızda hicbir sakınca yoktur. Ozellikle kendinizi yorgun ve bitkin hissettiğiniz zamanlarda, bu ufak mola her ikinize de iyi gelebilir.
Eğer cok karşı değilseniz, emzik iyi bir yatıştırma aracı olabilir. Yeni doğmuş bebekler icin parmak emmekten daha iyi bir yatıştırıcı gorevi gorur. Bebeklerin coğu, beslenme dışında da emme ihtiyacı duyarlar ve bu bebek icin rahatlamanın en klasik yoludur.
devamı
Bebek Aylık Gelişimi, Aşı Takvimi bebişlerde birinci ay gelişimi
Çocuk Büyütme0 Mesaj
●0 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Çocuk Büyütme
- Bebek Aylık Gelişimi, Aşı Takvimi bebişlerde birinci ay gelişimi