Cevremizde tehlikeli birşeyler olduğunda ilk tepkimiz endişelenmek olur. Hoşa gitmeyen bir durum olduğunda bununla başa cıkmamızı sağlayan bir rol oynar.


Aşağıda yaşamın ilk yıllarındaki endişe kaynakları ve cocuklukta endişenin ortaya cıkışıyla ilgili bilgiler bulacaksınız.


Yapılan araştırmalar bebeğin anne karnındayken uzgun, mutlu ve korku ifadeleri sergilediğini bulmuşlardır. Bebekler doğar doğmaz annenin sesini, kokusunu tanır ve tercih eder. Bu durum, bebeğin ihtiyaclarını duzenlemesi icin, anneyi bir partner olarak kabul etmesine yardım eder. Bebekte endişeye yol acan oğeler daha cok temel ihtiyacları ile ilgilidir (doyurulmak, kucaklanmak, opulmek, altının değiştirilmesi..). Anne bu ihtiyacları duzenli olarak karşılayabildiğinde stres faktorleri elemine edilmiş olur. Ancak ihtiyaclar karşılanmazsa ilk endişeler ortaya cıkmaya başlar. Bebek cevreye karşı guvenini kaybeder. 12 aylık bir bebeğin ilişkilerinde bir hiyerarşi vardır; anne, baba, bakıcı, buyukanne ve buyukbaba. Onlardan ayrıldığında protesto ve direnc ortaya cıkar. Ayrılık endişesi 18 ayda en ust duzeydedir. Cocuk buyuk bir paradoks yaşar. Bir yandan anneden uzaklaşıp cevreyi keşfetmek ister bir yandan da annesinin yanında olmak ister. Ondan hem yardım ister hem istemez. Gercekte beklediği, uzaklaşıp keşfetmek istediğinde izin verilmesi ama donup yardım istediğinde de anneyi yanında gorebilmesidir. Bu sağlanamazsa endişe duyabilir.
Buyuyen cocuk doğru ve yanlış davranışları farketmeye başlar.Yaptığı bir hareketten dolayı anne babasının ona kızmasıyla onların sevgisini kaybettiğini duşunur. Onun icin, ebeveynin kızması bunun bir kanıtıdır. Bilişsel sınırlılıkları vardır. Kızgınlığı sevgi kaybı gibi gorup endişeye duşebilirler. Bu nedenle kızgınlık sonrası duyguları konuşmak ve sadece davranışa kızıldığını ifade etmek cok onemlidir.


Yaşamın ikinci yılında tuvalet eğitimi endişeye neden olabilir. Baskılı eğitim cocuk icin onemli bir endişe kaynağıdır. Yine bu donemde cinsiyet farklılıkları endişeye yol acabilir. Farkındalık 15 ay civarı gelişir ve iki yaş civarı artar.


Cocuğun sahip olduğu ya da diğer cinsiyete gore sahip olamadığı şey onda endişe yaratabilir.

Ayrıca,

Ebeveynden sık ve uzun sureler ayrı kalmak,
Ebeveynin, cocuğu kontrol etmek adına kullandığı şu tip sozcukler; ‘Eğer sozumu dinlemezsen seni terk edeceğim', ‘Seni sevmiyorum',
Cocuğu eleştiren ifadeler; ‘Sen cok inatcısın, kotusun, aptalsın, beceriksizsin',
Cocuğun yaptığı bir şeyle ebeveynine zarar verdiğini duşunmesine yol acan ifadeler; ‘Sen beni oldureceksin', ‘Bana kalp krizi gecirteceksin'
Dayak gibi fiziksel cezalar,
Ebeveynin cocuğun guvenliği ile aşırı ilgilenmesi. Onun daha dikkatli olmasını sağlamak icin surekli uyarması; ‘Duşeceksin, yaralanacaksın' gibi,
Aşırı endişe ebeveynden cocuğa gecebilir ve cocuk dunyayı tehlikeli bir yer olarak algılayabilir. Cocuk icinden gelen keşfetme durtusuyle ebeveynden gelen mesaj arasında celişkiye duşer,
Ebeveynin cocuğun bilişsel kapasitesiyle aşırı il gilenmesi.Cocuğun bilgisini test etmek, surekli bir şeyler oğretmeye calışmak cocukta performansı ile ilgili endişe yaratabilir,
Ebeveynin cocuğun ic dunyası ve duygularına aşırı dikkat etmesi. Cocuğun ne hissettiğini, duygularını anlamaya calışması. Bu durumda cocuk sahip olduğu negatif hislerden dolayı endişe duyabilir. Şunu duşunebilir; ‘Ben uzgun, mutsuz olduğumda ailemde mutsuz oluyor. Benden beklenen hep mutlu olmam'