CEK MAĞDURLARI

Sizden, sessizlerin sesi, kimsesizlerin vekili olmanızı istiyoruz.

“Mağrurluk ve mağdurluk arasındaki farkı bilir misiniz?

bu fark, kıldan ince, kılıctan keskin,

oyle anlar var ki,

ahlaki değerlerle, iş hayatımızı surdururken,

birden bire Mağdur duruma duştuk.

mağrurduk,

mağdur olduk,

şimdi yasalar onunde mahkumuz,

biz, zindanlardayız, kacak yaşayanlarız,

biz, mahkum, eşleri ve cocuklarıyız,

biz sessiz, biz kimsesiz,

Biz Cek Mağdurlarıyız,”

“En kotu kanun, en iyi uygulayıcının elinde en iyi kanun haline gelir. En iyi kanun da, kotu uygulayıcıların elinde en kotu kanun haline gelir”


Turkiye’de serbest ekonomi ve tacirler arasındaki alış verişler ve ticari ilişkiler kağıt cekler vasıtasıyla yapılmaktadır, Bankalar muşterilerine, boş kağıt cekler vermekte ve tacirlerde bu kağıt cekleri 6 ay 1 yıl veya daha uzun sureli vade tarihleri yazarak mal ve hizmet alış verişlerinde kullanmaktadırlar, Turkiyedeki ticaret vadeli ceklerle yapılmaktadır..
Dunya’daki finansal krizin ulkemizde cok derin etkileri olmuştur ve Tacirler ellerindeki vadeli kağıt cekleri odeyemez hale gelmiştir.
Ulkemiz yasaları gereğince, Odeneyemeyen bu kağıt cekler sebebi ile işadamlarını hapis yoluyla cezalandırmaktadır. Turkiyedeki Tacirler olarak, Evrensel Hukuk İlkelerine aykırı yaptırımlarla karşı karşıyayız.

Halbuki; 2001 yılında kabul edilen Avrupa İnsan Hakları Sozleşmesi ve Uygulaması gereğince, “Turk Anayasası Madde 38/8 (Ek:3/10/2001-4709/15 md) "Hic kimse, yalnızca sozleşmeden doğan bir yukumluluğu yerine getirememesinden dolayı ozgurluğunden alıkonulamaz.” Hukmu vardır.

Yalnızca sozleşmeden doğan yukumluluklere aykırılık nedeniyle ozgurluğun kısıtlanması yasağı (borc icin hapis yasağı), 4709 Sayılı Kanunun 15. maddesinin son fıkrası ile Anayasamızın 38. maddesine eklenmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sozleşmesine Ek 4 No'lu Protokolun 1. maddesinden aynen alınmış olan bu kural, bir kimsenin yalnızca sozleşmeden doğan bir yukumluluğunu yerine getiremediği icin ozgurluğunden yoksun bırakılamayacağı, bunun insan ozgurluğune ve onuruna aykırı olacağı duşuncesine dayanmaktadır.

Fakat Kanun yapıcı burada, Anayasanın bu hukmedici kuralını aşabilmek icin, Karşılıksız cıkan, odenemeyen her kağıt cekin uzerinde yazan bedeli kadar Adli Para Cezasına carptırmıştır, Adli Para cezaları Devlet hazinesine yatırılan bir bedeldir, ve ulkemizde devlet hazinesine Adli para cezası olarak borclandırılmış kişi bu bedel kadar hapse atılmaktadır..
Ulkemiz yasaları gereğince, Tacir tarafından odenemeyen kağıt ceklerdeki cezai yaptırım aşağıdaki gibidir,

Kanun Numarası:3167
Kabul Tarihi :19/3/1985
Madde 16 - (26.2.2003 tarih,4814 sayılı kanunla değişik)Uzerinde yazılı keşide tarihinden once veya ibraz suresi icinde 4 uncu madde uyarınca ibraz edildiğinde, yeterli karşılığı bulunmaması nedeniyle kısmen de olsa odenmeyen ceki keşide eden hesap sahipleri veya yetkili temsilcileri, kanunların ayrıca suc saydığı haller saklı kalmak uzere, cek bedeli tutarı kadar ADLİ PARA cezasıyla cezalandırılırlar.”

Bu kanunla Adli Para Cezasına carptırılan Tacir, bu para cezasını Devlet Hazinesine odemediği taktirde “5275 Sayılı Kanunun 106/2 maddesi gereği hukumlunun ilamdaki adresine para cezası odeme emri tebliğ edilir. Tebliğden itibaren 30 gun beklenir. Para cezası odenmez ise, 5275Sayılı Kanunun 106/3 maddesi gereği, Cumhuriyet Savcısının kararı ile odenmeyen kısma karşılık gelen gun miktarınca hapsedilir. Bu durumda şartla tahliye uygulanmaz. Ceza bihakkın infaz edilir. 5275 sayılı kanunun gecici 1.maddesi gereğince, 5237 sayılı TCK dışındaki diğer kanunlarda yer alan adli para cezasının odenmemesi halinde hukumluler 1 gun karşılığı 20.-TL hesabı ile hapsedilir.” Ornek: Mahkeme tarafından 100 bin TL Adli para cezasına carptırılan tacir 100.00/ 20= 5000 gun hapis cezası ile cezalandırılmaktadır..
Yasakoyucu Avrupa İnsan Hakları Sozleşmesine Ek 4 No'lu Protokolun 1. maddesini buyuk bir ustalıkla dolanmış ve halen Avrupa İnsan Hakları Sozleşmesine aykırı olarak Borcunu odemeyen tacire hapis uygulaması yapmaktadırlar..

Turkiyede Cezaevlerinde bu tarih itibari ile 148 bin kişi vardır. Halbuki cezaevlerinin kpasitesi 80 bin kişidir, Tacirler cezaevlerinde ust uste yatmakta ve her turlu salgın hastalık tehlikesi ile karşı karşıyadır..

Finansal Krizinde etkisiyle polis tarafından aranan ve kanundan kacan tacir sayısı 200 bin kişidir, bunlar tutuklandığında cezaevindeki doluluk oranları 350 bin kişi olması kacınılmaz olacaktır.

Cezaevlerinde zor şartlarda bulunan tacirler sağlık nedenleri sebebi ile hastalanmakta ve olmektedirler. Cezaevlerinde bu insan onuruna aykırı davranışla karşılaşan tacirler intihar eylemine kalkışmakta her gun birkac kişinin olum haberini almaktayız, Kanundan kacan ve polisin her yerde aradığıTacirler intiharlar etmektedirler, tacirler ayrıca odenmeyen kağıt cekler nedeniyle icra ve iflas hukumleri gereğince konuttaki ev eşyaları nedeniyle haciz uygulamakta Aileler evsiz ve sokakta yaşamak zorunda bırakılmaktadır, İflas etmiş tacir ve aileleri ac kalmakta sığınacak yer bulamamaktadır, cocuklar okula dahi gidememektedir.

Turkiyedeki iflas etmiş tacirlere uygulanan evrensel hukuk kuralları ve insan haklarına aykırı bu acımasız uygulama bir an once son bulmalıdır..

CEK MAĞDURLARI