Fransızca 'yaka ve kol acıklığı' anlamına geliyor. Ama firmalar 'dekolte'ye cok farklı anlamlar yukluyor. Sırt, goğus, bel hatta ayak parmakları dekolte kavramının icine giriyor ve buralardaki acıklıklar hoş karşılanmıyor.

Ozellikle parmak arası / onu - arkası acık ayakkabılar, gobeği, sırtı ve goğsu acıkta gosteren kıyafetler, aşırı makyaj ve abartılı takılar ile super mini etekler hem firmanın ciddiyetini bozduğu hem de calışanın motivasyonunu duşurduğu gerekcesiyle firmalarda yasak. Bunlara goz alıcı renkte kıyafetler de dahil.

Gectiğimiz gunlerde gercekleşen olay da firmalardaki dekolte kavramını gundeme getirdi. Kıyafeti dekolte olduğu gerekcesiyle Erzurum Valiliği'nce işten cıkarılan sekreter, girdiği hukuk mucadelesinden galip cıktı. Yargıtay, gorevine iade edilen sekretere calışmadığı sure icinde verilmeyen maaşın da odenmesini kararlaştırdı.

İş disiplini, kurum kimliği...

Bu olay işte ne giyilip ne giyilmeyeceğini de tartışma gundemine getirdi. Modacılar calışanların istedikleri kıyafetleri giymeleri gerektiğini savunurken, yoneticiler bir iş disiplininin olduğunu ve kurum kimliğine uygun olan kıyafetlerin giyilmesi gerektiği uzerinde duruyor.

Orneğin Zorlu Holding İnsan Kaynakları Koordinasyon Muduru Arzu Uğur, holding bunyesinde acık ayakkabı, dağınık sac, abartılı makyaj ve cok goz alan renklerde giysilere izin verilmediğini belirtiyor. Uğur, holdingte bu kuralların ciddiyeti ve disiplini sağlamak icin gerekli olduğunu belirtiyor.

Koyu takım elbiseler

Personel Yoneticileri Derneği (Peryon) Genel Muduru Feride Ozel ise dekoltenin sınırının olmadığını belirtiyor. Ozellikle kurum kulturunun ağır bastığı holdingler ve şirketlerde kıyafet yonetmeliği hazırlandığını dile getiren Ozel, 'Koyu renk ceket pantolon - etek, acık renk gomlek ve kravat, toplu saclar ve abartısız makyaj kıyafet yonetmeliklerinde yer alır' diye konuşuyor.

Bu tarz kısıtlamaların amacının calışanı disiplin altında tutmak olduğunu ifade eden Ozel, 'Firmalar kıyafetler nedeniyle duşen motivasyon durumunu serbest kıyafet gunleriyle aşmaya calışıyorlar. Bu şekilde calışanın firmaya karşı aidiyet hissi artıyor' diyor.

Bir gunluk kıyafet sefası

Serbest kıyafet gunu uygulayan firmalardan biri Anadolu Grubu. Grubun İnsan Kaynakları Koordinatoru Lutfi Fırat cuma gunlerini merkez ofiste serbest kıyafet gunu olarak belirlediklerini ama burada da bazı sınırların olduğunu belirtiyor: 'Serbest kıyafetten kastımız daha rahat ve spor kıyafetler. Sınır koyulmazsa disiplin sağlanamaz. Gerektiğinde cocuğunuza da sınırlamalar getiriyorsunuz yanlış bir şey yapmaması icin. İş yaşamı da oyle; sınırlama getirmezseniz disiplini kaybedersiniz.'

'Calışana azap cektirmeyin'

Firmaların calışanlara uyguladıkları kıyafet yonetmeliklerinin calışanın motivasyonunu bozduğunu belirten modacı Bahar Korcan, 'Bırakın insanlar ozgur olarak hareket etsinler. Onları dar kalıplara sokarak verim elde edemezsiniz' diyor. Dekoltenin dış gorunuşle ilgili olmadığını savunan Korcan, 'Her yeri kapalı olan bir kadın da insanlara cok seksi gelebilir. Dekoltenin sınırı yoktur. Yani bizim bildiğimiz anlamda sadece sırtı, gobeği ya da goğsu acıklık dekolte anlamına gelmiyor. Sac toplayış, fular takış şekli bile dekolte olabilir' diye konuşuyor.
Firmalarda insanları kalıplara sokan kıyafet yonetmeliklerini de cok anlamsız olduğunu dile getiren Korcan, 'Bırakın insanlar nasıl hissediyorlarsa oyle giyinsinler. Calışana azap vermenin ne anlamı var bilmiyorum. Verim ve motivasyon diyorsunuz. Calışan nefes alamıyorsa bunlar cok zor sağlanır. Kişiyi kimliğine ters kalıplara sokmak onları mutsuz eder. Zaten hayatımızın buyuk bir bolumu işyerinde geciyor' diyor.

'Kurallar daha esnek olmalı'

Yurtdışında moda adına Turkiye'yi temsil eden modacı Ayşe Ege ise cok abartılı olmadığı surece calışanların katı kurallarla kalıplara sokulmasının yanlış olduğunu soyluyor.
Dekoltenin Fransızca 'yaka ve kol acıklığı' anlamına geldiğini firmalarda ise dekolte kavramının farklı sınırlandırıldığını belirten Ege, "Firmalar disiplini sağlamak gerekcesiyle kıyafet yonetmelikleri belirliyorlar ama bunu cok katı olmadan daha esnek bir şekilde hazırlayabilirler' dedi.

'Dekolte mustehcenlik değildir'

Terzi Yıldırım Mayruk'un asistanı Barbaros Şansal ise kıyafetin değil karşıdaki insanın art niyetinin daha onemli bir konu olduğunu soyledi. Dekolteyle mustehcenlik arasında cok ince bir cizginin olduğunu belirten Şansal, 'Kucucuk bir dekolteyi mustehcen gosterebilirsiniz. Ya da cok mustehcen olduğunu duşunduğunuz bir kıyafet dekolte sayılmaz. Bunlar cok yakın kavramlar. Bırakın insanlar istedikleri gibi giyinsinler. Zaten aklı başında insanlar abest olacak tarzda giyinmezler' dedi.