Sus Bitkilerinde Genel Bakım
Tarım ve Hayvancılık0 Mesaj
●34 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Gündemdeki Konular - Haberler
- Tarım ve Hayvancılık
- Sus Bitkilerinde Genel Bakım
-
18-09-2019, 07:44:50
1.Sulama
Tum sus bitkilerinin sulanması icin genel bir sulama programı vermek guctur. Bitkinin cinsi, boyu, tipi, ışık, sıcaklık, nem, toprak tipi gelişme sezonu ve diğer faktorler sulama zamanını etkiler. Genel olarak cicek acan bitkiler ya da yeşil bitkiler, cicek actıklarında yapraklı bitkilere gore daha fazla suya ihtiyac duyarlar. Bitkiler hicbir zaman solacak kadar kuru bırakılmamalı, suda boğulacak kadar da cok sulanmamalıdır. Toprağın nemini toprağa dokunarak tahmin edebiliriz. Eğer toprak, parmakla dokunulduğunda kuru hissediliyorsa toprak hafiflemiştir, kurumanın ileri durumunda toprak, saksının kenarlarından ayrılarak aşağı doğru cekilir. Bitkide bu durumu gormeye başladığımızda sulama zamanının geldiğini anlamalıyız.
Bitkiler saksının ya dibinden ya da uzerinden sulanabilir. Ustten sulama yaptığımızda saksının drenaj deliğinden su cıkana kadar sulama yapılmalı, su tabağa cıkmalı ve su ortamdan atılmalıdır. Dipten sulama yontemi ise tum toprak kitlesinin nemlenmesini sağlar. Kasımpatı, menekşe ve eyelamenlerde daha cok bu yontem uygulanır. Saksı, ici su dolu bir kap icine yerleştirilir. (Saksı icindeki toprak tamamıyla su altında kalacak şekilde suya batırılmalı) Su yuzeyinde hava kabarcıklarının cıkışı bitirinceye kadar bitki kap icinde tutulmalıdır. Daha sonra saksı kaldırılıp fazla suyun akması sağlanır. İc veya dış mekÂnda yaz aylarında sulama bitkinin faaliyette olduğu sabah erken saatlerde veya akşam yapılmalıdır.
Saksılı bitkilerin yetiştirilmesinde diğer bir konuda drenajdır. Drenaj; toprak altında bulunan suyun birikmemesi icin yapılan onlemlerdir. Saksılı bitkilerde drenajı, saksıya bitkiyi dikmeden once deliklerin olduğu yerlere cakıl veya kopuk parcaları koyarak sağlayabiliriz. Drenaj, bitki kokunun curumesi icin ne denli onemli ise en fazla drenaj da bitkinin kurumasını sağlayacağı icin o denli onemlidir. Su eksikliğinde toprak ustu organlarda tepe kuruması ve solması, zamansız yaprak dokumu, yaprak kenarlarının ice doğru kıvrılması gibi durumlarda karşılaşılır.
Devamlı nemli ortamda bırakılan bitkilerin yaprakları sararır ve dokulur, ciceklerin canlılığı kaybolur. Sağlıklı beyaz kokler kahverengiye doner ve toprak oksijeninin azalmasından dolayı kok curumeleri ortaya cıkar.
2. Işık
Tum cicekli bitkiler orta derecede ışığa ihtiyac duyarlar. Surekli zayıf ışıkta tutulan cicekli bitkilerin az sayıda, renksiz ve cansız cicek, boğum araları uzun govdeler ve acık renk yapraklar verdiği gorulur. Belli bir sure sonra da hic cicek acmaz.
Yapraklı bitkiler ise genel olarak;
Duşuk ışık şiddetine adaptasyonu iyi olanlar (orneğin; Dr. Compacta, Dr. Marginata, Dr. Fragrans, Agleonema, Chamadorea)
Orta ışık şiddetine adaptasyonu iyi olanlar (orneğin; Dr. Lemon Lime, Kentia, Spathyphllum)
Yuksek ışıklı ortam isteyen bitkiler (F. benjamin, Area, Nolina, Dr. song of india, Schefflera)
Duşuk ışıklı bir ortamdan parlak ışıklı bir ortama ani değişiklik zararlı olabilir. Ozellikle duşuk ışıklı bir ortamda varolan ışığı emebilmek icin yapraklar yavaş yavaş ışığa doner. Bu uyum bitkinin başka bir ortama alınmasıyla bozulur, ışık bir sure yeterli kullanılamaz. Daha ışıklı bir ortama hareket de bitkilerde yaprakların beyazlamasına ve yanmasına sebep olur. Bundan dolayı bitkinin ani şoka girmemesi icin bulunduğu ortamda 90 derece dondurulmesi gerekir. Fazla ışığa duyarlı olan bitkilerin (Afrika menekşesi, asparagus) direkt guneş ışığına bırakılmasıyla yapraklar acık yeşil renk alır. Aynı zamanda, sulama sırasında yaprakların uzerine gelen su damlacıkları guneş ışınlarının etkisiyle yapraklarda yanmalar meydana getirir.
3. Gubreleme
Gelişme doneminde butun bitkilerin beslenmeye ihtiyacları vardır. Şubat sonundan Eylul başına kadar olan donemde gubreleme; her 15 gunde bir, bitkinin dinlenmeye girdiği Eylul-Şubat sonu doneminde ise ya daha az yapılmalı ya da kesilmelidir. Kışın yapılan surekli gubrelemede bitki verilen besini kullanamayacağı icin besin elementi fazlalığından ortaya cıkan problemler gorulecek veya bitkiler verilen azottan dolayı hucre ceperleri incelecek ve hastalıklara acık hale gelecek.
Diğer onemli bir nokta ise, yeni dikilmiş veya hasta olan (gerek parazit gerekse kulturel bozukluk) bitkilere de kesinlikle gubreleme yapılmaz.
Cicekli bitkiler icin; Fosforlu gubreleme
Meyve ağacları icin; Ciceklenmeden meyve dokumune kadar 3 defa potasyumlu gubreleme
Yapraklı bitkiler icin; Azotlu gubreler uygun dozlarda ve zamanda verilmelidir.
Besin elementlerinin bitkilere olan yararları;
Azot: Yaprak miktarının artmasını, buyumesini ve parlak gorunum almasını sağlar.
Fosfor: Cicek, meyve, tohum ve koklerinin oluşumuna yardımcı olur.
Potasyum: Bitkilerin hastalıklara karşı dayanıklılığını arttırır, meyve tutumunu ve olgunlaşmasını hızlandırır.
4. Sıcaklık
İc mekÂn bitkileri, gun boyunca 18-22 derece, gece de 10-18 derecelik sıcaklığa ihtiyac duyarlar. İc mekÂnda bitki yerleştirirken bitkilerin kışın radyatorden en az 1 m. uzaklıkta olan bir yerde olması ve gun icerisinde de ruzgÂr akımının olmadığı durağan bir ortamda bulunması gerekiyor. Sıcaklığın yuksek olduğu ortamlarda da yapraklara su puskurtulerek nem sağlanabilir. Duşuk sıcaklıklara maruz kalan bitkilerde yapraklarda once beyaz lekeler, sonra yanmalar, kahverengileşmeler gorulur. Sıcak seven etli yapraklı bitkiler duşuk sıcaklığa girdiğinde kok boğazı curukluğu gorulur. Yuksek sıcaklıkta ise yapraklarda baygınlık, sararma ve porsume gorulur.
5. Saksı Değiştirme
Bitki kokleri saksı icinde cok fazla gelişip uzamış ve bir kok balyası oluşturmuş durumda ise bitkinin zayıf bir gelişme gostermeye başladığı, daha sık sulamaya ihtiyac duyduğu gorulur. Bu durum, saksı değişim zamanının geldiğini gostermektedir. Saksı değiştirmede genel kural, yeni saksının eskisine oranla bir boy daha buyuk olmasıdır. Cok geniş saksıya dikim yapılırsa, bitkinin kokleri yeteri kadar hava alamaz. Sulama sırasında da az veya cok su verilmesi ile kokler bozulur veya gelişemez. Aynı zamanda bitki kokleri bulunduğu ortamı kaplamaya calışacağı icin bitkinin yaprak ve cicek tomurcuğu geliştirmesi duracaktır.
Saksı değişimi yaparken yeni saksıya gecirilen koklerin ilave edilen toprak ile iyice kaynaşması icin toprak ilavesinden sonra sıkıca bastırılmalı ve alttan su cıkana kadar can suyu verilmelidir. Yine cıkan fazla su ortamdan uzaklaştırılmalıdır.
Saksı değiştirirken kullanılan toprağın cinsi de onemlidir. İc mekÂnda genellikle sterile edilmiş, icinde hava miktarı fazla olan torf kullanılmalıdır. Dış mekÂnda da ortanca, acelya, kamelya ve gardenia gibi asidik ortamları seven bitkileri de torf kullanılmalıdır.
Torf Nedir?
Nemli ve cok yağış alan, yaz sıcaklıklarının duşuk olduğu yorelerde bataklık ve benzeri su altındaki arazilerde yetişen bitkilerin kısmen curumesi ve kalın yataklar meydana getirmesi sonucu oluşur. Asit reaksiyonludur. Azot dışında diğer besin elementlerince fakirdir, hafif gecirgen ve gevşek yapıda olup, su tutma kapasitesi cok yuksektir. Nispeten sterildir.
6. Budama
Govdeleri odunsu yapıda olan ve boylanma oranı fazla olan bitkilerde bodurlaşma ve alt kısımlarından başlayarak dallanmalarını, yeni kompakt bir gorunum almalarını sağlamak icin bitkilere yapılan faaliyettir. Budama hem şekil vermek hem de gencleştirmek amacıyla yapılır. Dış mekÂnda (soğuk ve donlu havalar haric) ilkbahar veya sonbaharda derin budama (gul-ortanca) yani dallar dipten itibaren 3-4 goz uzerinden kesilmelidir.
Buyume doneminde daha hızlı gelişen ust surgunleri zayıflatmak icin tepe surgunleri alınarak, yan dalların daha iyi gelişmesi ve bol ciceklenmesi sağlanır.
Bitkinin uzerinde acıp gecen cicekler, solmuş, kurumuş yapraklar kesilip uzaklaştırılmaktadır. Bunlar bitkinin gucunu kesen ve hastalıklara yataklık eden parcalardır.
7. Temizleme
İc mekÂndaki bitkilerin uzerinde biriken tozlar, hem bitkinin goruntusunu bozar hem de gozenekleri tıkayarak bitkinin solunumunu zorlaştırır.
İri ve sert yapraklı bitkilerin yaprakları ılık su ile ıslatılmış sunger veya bezle silinmelidir. Veya su puskurtulerek silinmelidir. Yapraklarda leke olmaması icin yapraklara guneş altında su puskurtulmemeli, bu işlem golgede yapılmalıdır.
Eğer yaprak cilası kullanılacaksa cilanın once cok iyi karışımı sağlanmalı ve spreylenirken de yapraklara dağıtılarak ve en az 35-40 cm. mesafeden puskurtulmelidir.