





ELLE

Skinny ’nin sonu mu geliyor? Yoksa “yeni cool”, mom jean ’ler mi? Moda arenasında iki jean ’in savaşıyla karşı karşıyayız. — SERLİ GAZER BOYACI
Tum moda tarihini duşunun. Ve şu soruyu kendi kendinize cevaplayın: Siz olsanız hangi kıyafetin yaratıcısı olmak isterdiniz? Bunu gelmiş gecmiş dunyaca buyuk modaevlerine, her yaptıklarıyla populer kulturun tahtına oturan tasarımcılara sorsak, muhtemelen pek coğundan alacağımız yanıt, jean olurdu. Tıpkı Yves Saint Laurent ’ın dediği gibi, “Jean pantolonu keşfetmiş olmayı cok isterdim. Dunyanın en olağanustu, en pratik, en rahat ve cool parcası. Bir edası var, alcak gonullu gorunuyor, seksi ve klasik. Ve ben tum bu sıfatları kendi kıyafetlerim icin yakalamaya calışıyorum.” Duşunsenize, dunya uzerinde en az bir adet jean pantolona sahip olmayan biri var mıdır? Olmadığına bahse girebilirim.
JEAN (D)EVRİMİ
1950 ’lerde rock yıldızlarının, 60 ve 70 ’lerde hippilerin, 80 ve 90 ’lardaysa genclerin, asi punk ’cıların, kaykaycıların, annelerin, politikacıların, turistlerin, kısacası herkesin stil imzası oldu. 2000 ’lere geldiğimizde jean ’ler mevsim, mekan, yaş, trend gibi birtakım sınırlandırmaları ortadan kaldırdı. Yıl 2007 olduğunda skinny ’ler modanın ana akım trendlerinden biri haline gelmeyi başardı. 90 ’lar boyunca kadınları olduklarından kilolu ve şekilsiz gosteren yuksek belli, tuhaf kesimli jean ’lerden sonra bacaklarımızı uzun, ince ve zayıf gosteren bir parcaya sıkı sıkıya sarılmamız bundan olmalı.