Kapıdaki gorevli, Meksikalının elindeki torbadan şuphelenmiş ve aramak istemiş. Torbayı acınca kum dolu
olduğunu gormuş.
Araştırmış karıştırmış ama kumdan başka bir şeye rastlayamamış ve Meksikalının gecmesine izin vermek zorunda kalmış.
Aradan iki hafta gecmeden ayni Meksikalı yine bisikletle ve elinde bir torbayla, ayni sinir kapısından gecmek istemiş.
Ayni gorevli yine torbadan şuphelenip aramış ve yine kumdan başka bir şey bulamamış. Bu boyle her hafta surmuş gitmiş. Her seferinde ayni şekilde gecen bu adamda hic bir şey bulamamak gorevliyi cıldırtıyormuş ama yapabileceği bir şey de yokmuş.
1 yıl sonra gorevli bir barda icki icerken, sınırda arayıp durduğu Meksikalının da ayni barda olduğunu gormuş. Hemen yanına gitmiş ve "artık sana bir şey yapamam.
Cok iyi biliyorum ki sen sınırdan bir şey kacırıyordun. 1 yıldır icim icimi yiyor,lutfen bana ne kacırdığını soyle" demiş.
Meksikalı hafifce kafasını cevirip umarsızca mırıldanmış: "bisiklet"


YAŞANMIŞ BİR OLAY...
__________________