DEDE VE SOLUCAN
DEDE BAHCEDE OYNAYAN TORUNUNU IZLER.
TORUNU BAHCEDE KAZMA KUREK OYNARKEN BIR DELIGIN ICIN DE SOLUCAN BULUR
CEKIP CIKARIR SOLUCANI O SIRA DEDESI BUNU FARK EDER VE TORUNUN
ZEKILIGINI OLCMEK ICIN YANINA GIDIP "O SOLUCANI TEKRAR DELIGE
SOKABILIRMISIN" DER.
TORUNU:-"EVET DEDE" DER.
DEDENIN SURATINDA HAFIF Bİ TEBESSUMLE:
-"SEN ONU TEKRAR DELIGEE SOK BENDEN SANA 10 LIRA "
DER.COCUK ICERI ANNESININ ODASINA KOSAR SAC SPREYINI KAPTIGI GIBI
SOLUCANA SIKMAYA BASLAR SOLUCAN KALEM GIBI DUZLESIR.GERI BAHCEYE DONER
VE AYNEN CIKARDIGI GIBI DELIGE SOKAR DEDE SASKIN SASKIN 10 LIRAYI
TORUNUNA VERIR..
ERTESI GUN COCUK GENE BAHCEDE OYNAR BU SEFER NINESI YANINA GELIR
COCUGUN ELINE 20 LIRA SIKISTIRIR VE:
"SEN DEDENE NELER OGRETMISSIN OYLE BAKIM" DER...



KAYKAY
Uc adam olur ve cennete giderler. Sorgu meleği birincisine sorar, "Seni cennete yollamadan once sana bir sorum var: Karına karşı sadık oldun mu?" Adam yanıtlar; "Evet, asla bir başka kadına bakmadım." Sorgu meleği, "Şuradaki Rolls-Royce'u goruyor musun? O senindir. Cennetteyken kullanabilirsin.." Sorgu meleği ikinci adama da aynı soruyu sorar ve şu cevabı alır; "Bir kez karımı aldattım ama bunu ona itiraf ettim. Beni bağışladı ve mutlu yuvamızı kurtardık." Bunun uzerine sorgu meleği, "Şuradaki Mercedes'i goruyor musun? Cennetteyken onu kullanacaksın.." der ve ucuncu adama da sorar, "Karını hic aldattın mı?" Adam yutkunur ve şoyle der; "itiraf edeyim ki; bulduğum her kıza asıldım ve her fırsatta onlarla yattım, bircoğu ile beraber oldum. Uzgunum." Sorgu meleği; "Ehh" der, "Ama temelde iyi bir adamsın. Şuradaki eski vosvos'u goruyor musun? Cennette onu kullanacaksın." Bunun uzerine uc adam vedalaşır, arabalarına atlar ve kendi yollarına giderler. Birkac hafta sonra ikinci ve ucuncu adam birlikte gezerlerken barın onunde birinci adamın Rolls-Royce'unu gorurler. Bara girdiklerinde adamın perişan bir halde, etrafındaki boş şişelerin arasında salya sumuk oturduğunu gorurler ve şaşırırlar. "Heyy! ne oldu sana?" der ikinci adam, "Cennettesin, altında bir Rolls-Royce var, hersey mukemmel ama sen niye bu haldesin?" "Bugun karımı gordum!" der birinci adam. Diğerleri; "Aaaa! ne kadar guzel, peki derdin nedir?" diye sorarlar. Adam icini cekerek konuşur, "Kaykay'la dolaşıyordu..."
Temel ve Maymun
Nasa uzay ussunde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gonullu başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak secilmiş. On elemede oldukca sıkı testleri gecen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya soylenildiği gibi zarfları acıp maymunun ve kendisinin gorev kartlarını okumak olmuş. Maymunun gorevleri: "Yerkure ile bağlantıyı surekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yorungedeki sapmaları ayarlamak; fuze icindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi gorev kartını acmış : "Maymunu iyi besle!"
Karne
Baba, ortaokul ucuncu sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini gorur. "Allah allah, donem ne cabuk bitmiş..." diye duşunur ve oğluna seslenir:
-"Getir bakayım şu karneyi!"
-"Al baba..."
Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tum dersler zayıf.
-"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gonderdik, gitar kursu, muzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın cicek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!"
-"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..."
Teyzesiyim
Cekici bir genc kadın, cok zayıf bir bebeği doktora kontrole goturur. Bebeğe bakan doktor: - "Bu cocuk iyi gıda almıyor", der ve kadına donerek: - "Lutfen soyununuz", diye rica eder. Soyunan kadının goğuslerini iyice kontrol eden doktor: - "Duşunduğum gibiymiş hanımefendi" der, "sizin hic sutunuz yok." Kadın: - "Tabi olmaz doktor bey", der. "Ben cocuğun teyzesiyim..."
Sobadaki hikmet
Fizikci, matematikci, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma icin arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek icin biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba uzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların uzerindedir. Sobanın nicin boyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı, "adam sobayı yukselterek aktivasyon enerjisini duşurmuş, boylece daha kolay yakmayı amaclamış"; fizikci, "adam sobayı yukselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa surede ısınmasını sağlamak istemiş"; jeolog, "burası tektonik hareketlilik bolgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların uzerine yıkılmasını sağlayarak yangin olasılığını azaltmayı amaclamış"; matematikci, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, boylece de odanın duzgun bir şekilde ısınmasını sağlamış"; antropolog, "adam ilkel topluluklarda gorulen ateşe tapmanın daha hafif bicimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Bu sırada ev sahibi iceri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar., Adam cevap verir: - "Boru yetmedi."


__________________