Adamın biri, kendisi hakkında kotu sozler soyleyen birine haddini bildirmek icin evine kadar gider. Fakat, evde bulamaz. Ofkesinden kapıya buyuk harflerde "EŞ- ŞEK" yazıp geri doner.

Birkac gun sonra o kişiden şoyle bir yazı alır:

— Bize gelmişsin. Kapıya attığın imzadan anladım!..




Hırsız, caldığı elbiseyi satmak icin gittiği pazarda, elindekini bir başkasına caldırmış. Akşam eve donduğunde hanımı sormuş:

— Elbiseyi kaca sattın? Hırsız gulumseyerek:

— Maliyetine, demiş.




Temel doktora gidip midesinin ağrıdığını soylemiş.

— Doktor muayene etmek icin
"soyun" demiş Temel'e...

Temel şaşırmış, kızmış:

— Bana inanmıyor musunuz
doktor bey?!.





Karadeniz ilkokullarından birinde tarih dersi yapılı* yordu. Oğretmen dersi anlattıktan sonra oğrencileri te* ker teker sozluye kaldırmaya başladı. Sıra Temel'e gel*diğinde sordu:

Bil bakalım. İstanbul'un fethi hangi tarihte oldu?
1553...
Oğretmen buyuk kızgınlık icinde bağırır.

— Bilemedin, 1453. Otur...

Temel bu cevap uzerine oğretmenin gozunun icine baka baka buyuk bir hayret ifadesiyle şoyle der:

— Olir mi oğretmenum. Son ici rakamu pildum.
Amorti yok midur?..




Temel ile Dursun otobusle İstanbul'a gidiyorlardı. Yolun yarısına gelince şofor:



— Sayın yolcular, şanzıman bozuldu bir saat mo*
la veriyoruz..

Temel sordu:

— Yahu Dursun, bu şanzıman nedir?

— Ha şu vites var ya, işte oni calıştıran alettir.
Temel sinirlendi:

— Ben onun bozulacağını baştan anlamıştım. Şo*
for ha bire onunla oynuyordu...





__________________