Avcının biri kuş avlamak icin tuzak kurmuştu.

Tuzağa kucuk bir kuş yakalandı. Minik kuşu eline aldı. Hayret! Minik kuş konuşuyordu.

Minik kuş: - "Ey buyuk efendi!

Sen bircok koyunlar, sığırlar, develer yedin.

Onların etlerinden bile doymadın ki, benim etimle mi doyacaksın?

Ben senin dişinin kovuğunu bile dolduramam.

Şayet beni salıverecek olursan, sana uc oğut vereceğim.

Bu oğutlerden ilkini senin elindeyken,

ikincisini şu damın ustunde,

ucuncusunu ise ağacın ustunde soyleyeceğim.

Bu uc oğudumu tutacak olursan, omur boyu mutlu olursun." dedi.

Avcı bu teklifi beğendi.

Zaten eti olmayan bu kucuk kuşla nasıl doyacaktı ki?

Kuşun oğudu belki işe yarardı. Avcı:

- "Peki, soyle bakalım" dedi.

Minik kuş:

- "Elindeyken vereceğim oğut şudur:

(Olmayacak şeye, kim soylerse soylesin inanma)."

Kuş, bu birinci oğudunden sonra avcının elinden karşıdaki damın ustune kondu.

- "İkince oğudum: (Gecmiş gitmiş şeyler icin uzulme.

Bir şey senden gittikten sonra onun hasretini cekme)."

Kuş, ikinci oğudune devam etti:

"Benim karnımda on dirhem ağırlığında cok değerli bir inci vardı.

O inci seni de, cocuklarını da zengin ederdi.

O inci senindi ama, kısmetin değilmiş.

Oyle bir inci kacırdın ki, dunyada eşi benzeri yoktu." dedi.

Avcı, bu sozleri işitince:

"Eyvah! Ben kendi elimle kendime yazık ettim.

Elimdeki talih kuşunu kacırdım. Ah benim akılsız kafam"

diye uzulmeye, ağlamaya ve dovunmeye başladı.

Kuş, avcının bu halini gorunce:

- "Be aptal adam! Biraz once ben sana ne oğut verdim?

Şu haline bir bak. İnci elinden gittiyse ne uzuluyorsun?

Ben sana gecen bir şeye uzulme demedim mi?

Sozumu anlamadın mı?

Sonra sana 'Olmayacak bir soze sakın inanma' diye ilk oğudumu verdim.

On dirhemlik inciyi duyunca aklın başından gitti.

Benim uc dirhem gelmeyeceğimi bildiğin halde, nasıl icimde on dirhemlik inci bulunabilir?" dedi.

Avcı, kuşun uyarısını dinleyince, aklı başına geldi.

- "Hayır, guzel ve akıllı kuş! Şu ucuncu oğudunu de soyle, oyle git." dedi.

Minik kuş, ucuncu oğudunu vermek icin damdan ağacın ustune

sıcradı ve avcıya alaylı bir tavırla:

- "Allah Allah! İlk iki oğudumu cok iyi tuttun da ucuncusunu mu tutacaksın?" diyerek tamahkar avcının haline guldu ve goğun maviliklerine doğru uctu gitti...

Alıntı..