Sınıf icinde disiplin problemleri yaratmak cok kolaydır. Aşağıdaki on kuralı izleyerek bu populer oğretmen hobisindeki becerilerinizi geliştirebilirsiniz.

1. Cocuklardan her zaman en kotu şeyleri bekleyin. Bu sizin surekli olarak savunmada olmanızı sağlar.

2. Oğrencilerinize asla onlardan neler beklediğinizi soylemeyin. Cocuklar her şeyi kendi başlarına bulup oğrenmelidirler.

3. Cocukları sık sık cezalandırın ve eleştirin. Bu,onları gercek yaşama daha iyi hazırlar.

4. Bir oğrenci kotu davrandığında butun sınıfı cezalandırın. Diğer oğrenciler de buyuk bir olasılıkla aynı şeyi yapıyorlardır veya en azından yapmayı duşunuyorlardır.

5. Oğrencilere ozel haklar vermeyin, onları yumuşatır. Bu hakları nasıl olsa kotuye kullanacaklardır.

6. Gorduğunuz her yanlış davranışı cezalandırın. Bunu yapmazsanız sınıfı oğrenciler ele gecirir.

7. Cocukları sık sık tehdit edin ve uyarın. "Duzgun davranmazsanız sizi omrunuzun sonuna kadar okul sonrası etutte tutarım."
8. Aynı cezayı her oğrenciye verin. Ceza birine iyi geliyorsa hepsine gelecektir.

9. Odevleri ceza olarak kullanın. "Pekala sersem cocuk, odevin kitabın arkasındaki tum soruları cevaplandırmak!"

10. Cocuklarla aranıza bir mesafe koyun. Biliyorsunuz, samimiyet saygısızlığı getirir. Oğretmenlerin isteyerek bu kuralları izleyeceklerini sanmıyoruz, ancak cezaların sıklıkla etkileri pek duşunulmeden uygulandığı doğrudur.

Bu makalede bir cok disiplin sorununun ortaya cıkmasına ve yerleşmesine, oğretmenlerin istemeden kendi kendilerini baltalayıcı disiplin stratejileri uygulamalarının neden olduğunu soyluyoruz. Oysa ki sınıf ici disiplin sorunlarını azaltmak icin oldukca basit ve somut yontemler vardır.

1. Cocuklardan En İyisini Bekleyin

Oğretmen beklentilerinin oğrenci davranışları uzerinde onemli bir rol oynadığı uzun bir suredir bilinmektedir. Bu makalenin yazarlarından biri ilk bakışta birbirine cok benzeyen iki oğretmenini hatırlıyor. İkisi de cok sıkıydı, dağlar gibi odev verirlerdi, ve sınıfa girdikleri andan itibaren oğrencilerini hep calıştırırlardı. Ama oğrencilerinden olan beklentileri yonunde farklıydılar. Birisi sanki derdi ki; "Size cok katı ve sıkı davrandığımı biliyorum, ama bunun nedeni, sizlerin bu zor işi yapabileğinizi bilmemdir."

Cok etkin bir oğretmendi ve cocuklar da onu severlerdi. Diğerinin verdiği mesaj ise; "Eğer bunları durmadan calıştırmazsam kesinlikle beni arkamdan bıcaklarlar." Oğrenciler her iki oğretmenin de beklentilerini yerine getirebilmek icin ellerinden gelen her şeyi yaparlardı.

Boylelikle oğrencilere karşı olumsuz tavırlar sergileyerek bir cok oğretmen kendi disiplin sorunlarını yaratırlar. Bu sorunları azaltmak icin ilk adım oğrencilere karşı olumlu tavır icinde olmaktır. Bunu "iyi" oğrenciler icin yapmak daha kolaydır, ama diğerleri icin de daha gereklidir. Şanslıysanız sizin yetenekli ve değerli olduğunuza inanan ve bunun aksine davransanız bile yine de oyle olduğunuza inanan bir iki oğretmeniniz olmuştur.

Buyuk bir olasılıkla bu oğretmenlerinizi sevip sayıyordunuz ve onları memnun etmek icin elinizden geleni yapıyordunuz. (hatta belki de bunun sonucu olarak siz de oğretmen oldunuz.) Şimdi bunu geri odeme zamanı geldi. Oğrencilerinizin her birinden en iyisini bekleyin. Şans verildiğinde her bir oğrencinizin iyi davranacağına inanın. Ve en onemlisi, eğer oğrencileriniz beklentilerinizi yerine getirmiyorlarsa vazgecmeyin! Bazı oğrenciler size yanıt vermeden once cok daha fazla ilgi isterler.

2. Net ve Acık Olun

Bir cok oğretmen istedikleri davranışlar hakkındaki beklentilerini net ve acıkca ifade etmeyerek disiplin sounları olasılığını arttırırlar. Orneğin; şunu kimbilir kac kez soylediniz, "Tamam, artık, YETER!" herkesin neyin YETER olduğunu bildiğini varsayıyorsunuz. Bu varsayım cok mantıklı olmayabilir. Orneğin bahcede "Yeter" denmeyecek davranışlar koşmak, zıplamak, birbirlerine bir şeyler atmak (elbette tercihan top, taş değil) ve diğer oğrencilerle beraber bir şeyler yapmaktır. Oğretmenlerin duzgun davranışlar hakkında farklı goruşleri vardır, ama cok az durumlarda bu beklentilerini dikkatle dile getirirler.

Maalesef bir cok oğrenci "doğru davran" ın anlamını olumsuzlarla oğrenirler; "Pencereden dışarı bakma. ... Onundeki arkadaşından elini cek. ... Ayağını oraya koyma ... şunu yapma .... bunu yapma ..." Sınıftaki davranış kuralları sınıfın on tarafında olumlu ifadelerle sergilenebilir: "Oğrenciler ........ yaparlar." Oğretmen (veya oğrenciler) kuralların listelendiği bir poster yaparak bunu asabilirler. Boylece kurallar acık ve net olarak surekli bir şekilde sınıfta bulunur. Kuralların izlenme olasılığını arttırmak istiyorsanız oğrencilerin de bu kuralların şekillendirilmesinde yardım etmelerini sağlayın. Araştırmalara gore, eğer oğrenciler kurallardan sorumlu olduklarını hissederlerse onlara uymak icin gayret gosterirler.

3. Oduller, Evet! Cezalar, Hayır!

Sınıfta disiplin problemleri yaratmakta buyuk rol oynayan bir faktor kotu davranışlara cevap olarak cezaların fazla kullanılmasıdır. Şimdi soyleyeceğimiz noktaya bir cok oğretmen katılmayacaktır, ama araştırmalar normal bir sınıfta odullerin oranının cezaların 10’da 1’i olduğunu gosterir. Cezaların turleri de favoriler arasında olan "İdareye gidiyorsun!" veya "Bir milyon kere ...... yapmayacağım diye yazacaksın." tarzındadır. Cezalara aynı zamanda pek bilincine varmadan ama sıklıkla kucuk kuralsızlıklar icin yaptığımız "kotu bakış" ve sayısız uyarılar da dahildir: "Onune don," "Otur!", Kes konuşmayı!" vs.

Cezaların (kucuk ya da buyuk) sınıf ici kargaşayı arttıran en az dort sonucu vardır;

1) Ceza, dikkati kotu davrananların uzerine ceker. Hepimiz şu eski sozu biliriz: "Gıcırdayan tekerlek yağlanır." İyi ve olumlu davranan oğrencilerin isimleri ve kendileri ortaya cıkmaz, ama olumsuz davrananlar oğretmenin dikkatini sınıf arkadaşlaırndan oluşan bir izleyici kitlesinin onunde uzerlerine cekerler.

2) Cezanın hırcınlık, depresyon, kaygı veya utanma gibi olumsuz yan etkileri vardır. En azından, bir oğrenci cezalandırıldığında kendisini kotu hisseder, size ve arkadaşlarına veya okula karşı da olumsuz duşunceler beslemeye başlar. Bu olumsuz yan etkileri azaltmak icin hırsını başka arkadaşlarından bile almaya kalkabilir.

3) Ceza olumsuz davranışı sadece gecici olarak bastırır. Elinde demir bir cetvelle sınıfını idare eden oğretmenlerin sınıfında oğrenciler hic olumsuz davranmazken, sınıftan cıktığı veya arkasını donduğu anda fırtına başlayabilir.

4) Ceza dersinizin surekliliğini bozar ve verimli oğrenmeye harcanacak zamanı azaltır. Cezaların onceden duşunulerek verilmemesi (ve genellikle kotu davranışın asıl sebepleri olan can sıkıntısı, gerginlik veya fiziksel rahatsızlığa care olmadıkları icin) genellikle sınıf ici disiplin problemlerini azaltacağına arttırır.

Bu faktorler goz onunde bulundurularak tercih edilen yaklaşımın oduller olması gerekir. Odul, dikkati olumlu ve iyi davranışa ceker. "Hazırlıklı geldiğin icin teşekkur ederim." Oduller hem diğer oğrenciler icin uygun bir model oluştururlar hem de oğrencilerin size, kendilerine ve sınıflarına karşı olumlu duygular beslemesini sağlarlar. Aynı zamanda olumlu davranışları yureklendirmek olumsuz davranışa olan eğilimi azaltır ve dersinizin akışını guclendirir. Yaptığınız ders devam eder, daha fazla katılım sağlarsınız ve doğru yanıtların uzerinde yeterince durabilirsiniz.

4. Ceza Verecekseniz Suca Uygun Olsun

Odullerin uygun olmadığı durumlarda bir cok oğretmen iyi duşunulmemiş veya etkin olmayan cezalar vererek disiplin sorunları yaratırlar. Bunun en klasik orneği ise tum sınıfı cezalandırmaktır. "Tamam artık, birisi daha konuşursa teneffuse cıkmayacağınızı soylemiştim, kimse cıkmayacak!" Bu tur bir yaklaşım oğrencilerin (ozellikle olumlu ve duzgun davrananların) cok kotu hissetmelerine neden olur ve daha fazla disiplinsizlik yaratır. Araştırmalar, cezaların davranışın doğal sonuclarını icerdikleri zaman cok etkin olduğunu gosteriyor. Orneğin; bir oğrenci cam kırarsa, ona temizlik sorumluluğunun verilmesi ve zararın odetilmesi anlamlı bir ceza olur. 1000 kez "Bir daha cam kırmayacağım!" yazdırılması veya ek matematik problemleri cozdurtulmesi cocuğun hareketiyle sonucları arasında bağ kuramamasına neden olur. Aslında bu, izlenmesi zor olan bir oneridir. Bir cok durumda "doğal sonuclar" belirsizdir. ("Ali, buse’ye şişko diyerek onu incittin. Ceza olarak Buse’nin gonlunu alacaksın") Gorduğunuz gibi uygun ceza bulmak her zaman kolay değildir. Beyninizi bu konuda yorup da uygun bir şey bulamadınızsa sucu işleyene ne ceza alması gerektiğini sorun! Onlar suclarının sonucu olarak uygun bir ceza bulabilirler. Denemekle bir şey kaybetmezsiniz.

5. Ceza Verecekseniz Haklarından Mahrum Edin

Ceza olarak kullanabileceğiniz sucun doğal sonuclarını bulamadığınız durumlarda o zaman iyi bir yaklaşım da verilen haklardan mahrum etmektir. Bu tur bir ceza toplumumuzun gercek şartlarıyla da uyumludur. Gercek yaşamda (okulun duvarlarının otesinde bir yerlerde) haklar ve sorumluluklar birlikte yurur. Sorumluluklarını yerine getirmeyenler cabucak ozgurluklerini ve haklarını kaybederler. Sınıflar bu dersi oğretmek icin cok uygun yerlerdir, sadece bir ipucu vardır: Mahrum edilecek hakların onceden verilmiş olması gerekir. Sınıflarda bir cok haklar mevcuttur ve bir coğunun da oluşturulması gerekir. Orneğin verilen odevi zamanında ve doğru olarak bitiren oğrenciler dersle ilgili bir oyun oynayabilirler, ek not alacakları bir calışma kağıdını cozebilirler, başka odevlerini yapabilirler. Verilebilecekler sonsuzdur. Onemli bir nokta ise kuralları bozanların bunlardan mahrum edilerek haklarını kaybedecek olmalarıdır.

6. Gormezlikten Gelmek

Sorun yaratmanın etkin yollarından birisi de yok etmek istediğiniz davranışları odullendirmektir. Bir cok oğretmen bunu istemeden olumsuz davranışlara dikkati cekerek yaparlar. Orneğin bu makalenin yazarlarından biri, bir ana okulu sınıfını gozlemlerken oğrencilerden birisi bir oyuncak kutusunu yere duşurunce kufur etti. Oğretmenler hemen cocuğun etrafını sararak heyecanla konuşmaya başladılar, "Bu cok kotu bir laf! Utan! Utan! Cok ayıp! Bir daha bu sozu soylediğini duymayayım!" Bu arada diğer cocuklar buyuk bir ilgiyle olanları seyrediyorlardı. Ve oğle teneffusunde hepsi birden uydurdukları bir ritmle "...... (kufur cıkarılmıştır) ..." diye şarkı soyluyorlardı. Birbirine not verme, sakız ciğneme, ve sayısız ufak tefek kuralsızlıklara dikkat cekerek benzer sorunları sık sık yaratırlar. Hafif kuralsızlıkları gormezden gelerek bu problemlerden kacınılabilir ve daha sonra oğrenciyle bireysel olarak konuşulur. Buyuk bir olasılıkla ders verdiğiniz her saniye en az bir oğrenciniz hafif kural dışı bir şey yapıyordur! Her birini uyarmak ve bunlara dikkati cekmek ya da oğretmenliğinize devam etmek tercihi ise sizindir.

7. Tutarlılık En İyi Politikadır

Disiplin problemi yaratmanın bir başka iyi yolu ise kurallar, odevler ve cezalar konusunda tutarsız olmaktır. Orneğin yazarlardan birisinin kızına Noel tatilinde bitirmesi icin 750 tane matematik problemi verilmişti. Cocuk odevini bitirmek icin saatlerini, gunlerini (bunları arkadaşlarıyla oynayarak gecirmeyi tercih ederdi) harcadı. Ama sınıfta başka hic kimsenin odevi bitirmediği ortaya cıkınca oğretmen bir hafta daha sure verdi. Boylece oğretmen oğrencilerine odevleri tamamlamamanın zarar vermeyeceğini oğretti. Bu gibi durumlarda oğretmen inanılırlılığını kaybeder, oğrenciler de yaşamlarının geri kalan kısmında soz tutmamayı ve sorumluluklarını ertelemeyi oğrenirler. Tutarsız cezaların da benzer etkileri olur. Oğrencileri tekrar tekrar uyararak oğretmenler aslında olumsuz davranışlara kendileri neden olurlar. "Bir daha sefere boyle davranırsan idareye gidiyorsun!" Beş dakika gecer ve "Seni uyarıyorum, bir kere daha yaparsan mudur yardımcısının odasındasın!" Ve biraz sonra, "Yeter artık, cık, kapının onunde bekle!" Boyle bir durumda oğrenci aynı davranışı surdurmek ve ceza almamak icin bir kac kez şansının olduğunu (butun şanslarını da kullanabileceğini) ve asıl cezanın soylenenden daha hafif olduğunu gorur. (kotu bir alış veriş olmadığını) Tutarsızlık tuzağına duşmemek icin ne demek istiyorsanız onu soyleyin, ne soyluyorsanız onu yapın.


8. Her Oğrencinizi İyi Tanıyın

Disiplin sorunları sık sık odullendirmek istediğimiz oğrencileri, aslında cezalandırarak veya bunun tersini yaparak da oluşur. Bir oğrenciye okuldan sonra sınıfı temizletirsek bu odul mudur, ceza mıdır? Bunu soylemek zor. Hepimizin bildiği gibi, "Birisinin keyfi diğerinin zehiridir."Yazarlardan biri dorduncu sınıftayken sesli okumakta cektiği gucluğu cok iyi hatırlıyor. Bu onu o kadar kaygılandırıyordu ki okuma derslerinden once midesi bulanmaya başlıyor, revire veya eve gonderileceğini umuyordu. Bir gun oğretmenine dersten once sınıfı duzenlemesine yardım edince oğretmeni ona teşekkur etmek icin, "Mark, bana cok guzel yardım ettin, bugun ilk sen okuyacaksın." Yazar bu cezayı almamak icin bundan sonra asla yardım etmemeye karar verdi. Bunun tersi de olabilir. Orneğin, her sınıfta koşede durmak, sınıftan cıkartılmak veya tahtaya kalkmak gibi "ceza"lardan hoşlanan sınıf soytarıları vardır. Aynı yazar ceza olarak bahcede bir koşede durduğu gunu de hatırlıyor. Matematik, Sosyal bilgiler ve İngilizce derslerine girmemiş, gunun sonunda bir suru arkadaşını yaptığı yaramazlıkların oykuleriyle eğlendirmişti. Disiplin sorunlarını azaltmanın bir yolu da oğrencilerinizi iyi tanıyarak onlar icin neyin ceza, neyin odul olacağını bilmektir.

9. Okul Odevlerini Odul Olarak Kullanın

Bir oğretmenin işleyebileceği en buyuk gunah okul odevini ceza olarak kullanmaktır. Maalesef yabancı dil oğretmeninin verdiği "1000 kere ..... yapmayacağım diye yazacaksın," veya matematik oğretmeninin verdiği 100 problem cozme cezaları uzucu esprilerdir. Boyle durumlarda aslında zevk alarak oğrenip kullanmalarını istediğimiz konularla oğrencileri cezalandırıyoruz! Oğretmenler derslerini odul olarak kullanarak disiplin problemlerini azaltabilirler (ve oğrenmeyi de arttırırlar). Bu ince ve dolaylı yollardan dersleri anlamlı, pratik ve eğlenceli hale getirerek yapabilirler. Kesirleri oğretiyorsanız sınıfa bir iki kek getirin ve cocukların 1/2, 1/4 ve 1/8 arasındaki farkları ne kadar cabuk oğrendiklerini gorun. Dil oğretmenleri olumlu davranışın odulu olarak ozgur okuma saatlerine izin verebilirler. Matematik oğretmenleri (bir sonraki sınava puanlarının ekleneceği) ek calışma kağıtları yazabilirler. Olanaklar sonsuzdur ve sonuc da daha az olumsuz davranış ve oğretmenin ve dersin daha fazla sevilmesi olacaktır.

10. Oğrencilerinize Sevgi ve Saygıyla Yaklaşın

Disiplin sorunlarını azaltmak icin son oneri oğrencilerinize iyi duygularla yaklaşmaktır. İnsanların kendilerine davranıldığı şekilde cevap vedikleri bir sır değildir. Oğrencilere soğuk veya kişisel olmayan bir tavırla yaklaşılırsa onlar da sizi uzup uzmemelerine aldırmazlar. Sıcak duygular ve saygıyla davranılırsa aynı şekilde cevap vereceklerdir. Onlara ilgi duyduğunuzu gostermenin (ve aynı zamanda disiplin sorunlarını azaltmanın) en iyi yollarından biri surprizler hazırlamaktır. Ozellikle iyi ders yaptıkları bir gun onlara bir jest yapın. "Cocuklar, bugun cok iyi calıştınız, 30 dakika serbestsiniz." Veya bir gun hic sebep yokken kucuk bir parti duzenleyin. Cocuklar, "Bu ders de hic fena değilmiş!" diye duşunmeye başlayacaklardır. Surprizlerin gercek surpriz olmalarını sağlayın. Onları beklemesinler. Eğer beklerlerse etkisini kaybeder. Gecenlerde şunu duydum, "Oğretmenden daha fazla birisi o, arkadaşımız bizim." Bu, bir oğretmen icin soylenebilecek en guzel sozlerden biri. Bu oğretmenin cok az disiplin sorunu yaşadığının bilinmesi pek surpriz olmamalı.


Sonuc

Disiplin sorunlarını azaltmaktan soz ederken onların tumuyle yok edilebileceğini soylemediğimiz konusuna dikkat cekmek istiyoruz. Oğrenciler, oğrendikleri şeyler konusunda heyecanlanıyorlarsa, yaptıklarına kendilerini kaptırıyorlarsa ve kendilerini yaratıcı bir şekilde ifade etmelerine izin veriliyorsa "disiplin sorunu" da cıkacaktır. Albert Einstein okulda bir disiplin sorunu olarak nitelendirilen bir cok cok başarılı insandan birisiydi. ""En cok zarar verecek taşı yalnız nereye atacağını değil, nasıl atacağını da hesaplar"", diye bilinirdi. Sonuc olarak okuldan kovuldu, cunku sınıfta bulunmasının diğer oğrencilere zarar verdiğine karar verilmişti. Diktatorler ve zalim hukumdarlar icin ana hedef kendilerine bir robot gibi itaat edilmesidir. Oğretmenlerin kritik bir hedefi ise bir sınıf dolusu oğrenciyi bireysel potansiyellerinin zirvesine cıkartmak olmalıdır. Bu makalenin ana fikri; oğretmenlerin kendi disiplin sorunlarını kendilerinin yarattığı idi. Tıpkı kendi oğretmenlerimizin oğretim yontemleri ile oğretmenlik yapmak gibi, yine onların kullandığı disiplin yontemleriyle sorunları cozme eğiliminde oluyoruz. Bunun farkına vararak ve de yukarıdaki basit onerileri izleyerek oğrenmek ve oğretmek eğitimin tum katılımcıları icin cok daha odullendirici olabilir.