Lamba Cini

Kadının biri temizlik yaparken bir lamba bulmus. Bunun tozunu alırken icinden bir
Cin cikmis ve "Dile benden ne dilersen..." demis. "Ama sakin unutma, benden
sadece uc dilek dileme hakkin var ve de her isteginin iki katini kocana verecegim"
demis. Kadinda "Tamam" demis. Ve ilk dilegi "Beni dunyanin en guzel kadini yap"
olmus. Cin, "Bak ama kocan iki kat daha yakisikli olacak" demis. Kadin "Sorun degil."
demis. Ikinci dilegini, dunyanin en zengin kadini olmak olmus. Cin kadini yine
uyarmis... "Bak kocan senin iki katin kadar zengin olacak" demis... Kadin yine
"Sorun degil." demis... Sira ucuncu ve sonuncu dilege gelmis ve kadin gulerek;
"Simdide beni oldurmeyecek hafiflikte bir kalp krizi gecirmemi sagla..." demis.



Nasa

Nasa Mars'a adam gonderecekmiş. Sadece bir kişi gidebilecek, giden de geri donemeyecekmiş. İlk aday olan muhendise bu iş icin ne kadar isteyeceğini sormuşlar:
- 1 Milyon Dolar demiş ve eklemiş - kızılhaca bağışlayacağım.
İkinci aday olan doktora da aynı soruyu sormuşlar. Doktor:
- 2 Milyon Dolar demiş. - Bir milyonunu aileme bir milyonunu da tıbbi araştırmalara bağışlayacağım.
Ucuncu aday olan Temel aynı soruya
- 3 Milyon Dolar diye cevap verince yetkililer diğerleri bu kadar az isterken kendisinin neden 3 milyon dolar istediğini sormuşlar. Temel yetkililere doğru eğilmiş, kısık bir sesle:
- 1 milyonunu ben alırım, 1 milyonunu size veririm, muhendisi de
Mars'a gondeririz.


Ayağa Kalksın

Okula yeni gelen oğretmen ilk dersinde ogrencilere ilginc
bir cağrıda bulunmuş:
- Kendini geri zekalı hisseden varsa ayağa kalksın...
Sınıfta cıt yok. Nihayet biri kalkmış:
- Sen kendini geri zekalı mı hissediyorsun?
- Hayır, demiş cocuk, ama sizin tek başına ayakta kalmanıza gonlum razı olmadı da...


Nalları Dikmiş

Padişah bir gun atıyla kır gezintisi yaparken seyislerine demiş ki:
-Bu atı cok sevdiğimi bilirsiniz. Bu atın olum haberini bana getiren seyisin kellesini vururum, atıma cok iyi bakacaksınız. Aradan birkac yıl gecmiş, seyisler bakmışlar ki padişahın atı ahırda olmuş. Seyislerden biri padişahın sozunu hatırlamış, telaşlanmışlar, ne yapacaklarını bilememişler. Birinin aklına İncili Cavuş gelmiş, bu işi ona danışalım demişler. İncili'ye varmışlar, durumu anlatmışlar. İncili demiş ki
-Ben bu işi cozerim, siz işinize gucunuze bakın. İncili, padişahın huzuruna varmış.
-Padişahım, senin bir kuheylan vardı ya...
-Evet...
-Ahırda gordum. Yanına yaklaştım. Su verdim icmedi, yem verdim yemedi, nalları da havaya dikmiş oylece duruyor.
-Yahu sen şuna oldu desene!
-Padişahım ben demedim, sen soyledin olduğunu. Bir ceza vereceksen kendine ver..


Amin evlatlarım

Uc Amerikan askeri Iraklı bir amcanın bakkalına girerler alış veriş yaparken
'kahrolsun Amerika'diye ses duyarlar. Etrafa bakınırlar ve sesin bir
papağandan geldiğini gorurler.

Bunun uzerine Iraklı bakkal amcaya 'bu papağanı buradan yok et yarın
geldiğimizde gorursek seni mahvederiz'derler.

Askerler gittikten sonra bakkal amca kara kara duşunmeye başlar cunku
papağan kuşunu cok sevmektedir. Derken aklına cami imamlarının papağanı
gelir. Hemen imamın yanına koşar başından gecenleri anlatır ve 'Hocam eğer
sakıncası yoksa papağanları değişelim'der Hoca kabul eder ve değişim
gercekleşir. Ertesi gun işgalci Amerikan askerleri gelir, papağanı gorurler
ve kızarak :'biz sana bunu yok edeceksin demedikmi? '
Amca bu papağan o değil desede inandıramaz.
Sivri zekalı askerin biri ben şimdi anlarım bunun dunku papağan olup
olmadığını der ve papağanın tekrarlamasını umarak bağırır:
'Kahrosun Amerika!!
ses cıkmyınca bakkal amca dahil hep birlikte bağırmalarını soyler:
-Kahrolsun Amerika!
(ses yok)
-Kahrolsun Amerika!
(ses yok)
-Kahrolsun Amerika!

papağan dile gelir
-Amin evlatlarım.....)))




HATA YAPTIYSAM POSTLARI BİRLEŞTİREBİLİRSİNİZ emeğe saygı.

__________________