İyi İnsan Uzulur. Niye uzulur? Kotulere karşılık vermediği icin mi / İyi olduğu icin yada kotuluk yapmayı bilmediği icin mi? Nedendir, nicindir bilinmez ama hep cok uzulen olur onlar...Ama sevilirler bu devirde, fakat iyiliği karşısındakinin işine yaramayınca unutulur butun her şey. Sabrı tukenip de birinin el uzatmasını istediğinde yani birisinden guzel bir beklenti icine girdiğinde işte o zaman bunun adı değişmiştir olur. Aslında değişmez, oda kendisine uzanan bir iyilik eli olsun ister.Cunku oda insandır ve onunda ihtiyacı vardır kendi gibi insanlara. Bulamayınca da kırılır, uzulur. Hakmıdır peki sorarım size, revamıdır boyle nadir bulunan guzel insanlara bu.
İyiler uzulur hep. Hatta uzulunce sesini cıkarmadan kıyıda koşede ağlar, bir başına kendi halinde...Peki biz niye uzeriz ki yureği guzel insanları, niye yanımızdaki bulunması zor bu değerleri yıpratırız ki. Onların iyiliğinden mi yoksa bizim kotuluğumuzden mi. Hangisi?
Hayattaki hangi sebep buna değer olablir. Bir insanın uzuntusunden nasıl bir sonuc cıkar ki. Yaptığın ne olursa olsun nasıl iyi olur, guzel olur. Goz yaşılarının karıştığı hangi iş daha guzel olabilir ki. İşte tam da bu nokta da insanlığımızı sorgulamamız gerekmez mi ....
Hayatta herşey hırs, ego uzerinden yapılır hale gelmiş Sanki. İnsan olarak uzuleceğimiz şeyleri umursamaz hale gelmişiz. Ne sevgimizi anlatmayı ne sevincimizi ne de uzuntumuzu yaşamayı biliyoruz. Kendimizce bunları yaşamaya calışırken bakmıyoruz etrafımızda kırıp doktuğumuz birileri var mı diye. Bunu bilmediğimiz gibi paylaşmayı da unuttuk. Yanımızda oturan insanın acısını gormezden gelip sevincini kıskanır hale geldik.Gunluk iş hayatının icinde daha cok başarmak, daha cok kazanmak adına nasıl bir dunya oluşturduk ki kendimize , gidilen cenaze de verilecek yemeyi duşunen, yaptığımız bağışları herkesin gozune sokmaya calışan, gosterişten ibaret hayatlarla doldu etrafımız.İnsanların uzuntuleriyle dalga gecip kendine dedikodu fırsatı yakalayan bir toplum olduk. Halbuki boylemiydi bizim atalarımız. Olu evine yemek goturen, duşeni yerden kaldırmadan yoluna devam etmeyen, yardıma muhtac acılmış eli sorgusuz sualsiz tutabilen.... Savaşta bile duşman askerlerinin olulelerini taşıyan bir milletin cocuklarıyız biz. Şimdi nedir bu duşuncesiz, acımasız iş hayatında herkesi ezme, yada kendince senden daha iyi olduğunu duşunduğun birisini demoralize etme cabaları.Etrafımızdaki eş, dost, arkadaş kim olursa olsun birileri uzerinden ego tatmini nedir yani. Bir insan uzulmemek icin illa bağırıp cağırıp feryat figan ortalığı ayağa kaldırıp olayların ustune mi bastırması gerekli. Yoksa umursamaz bir hal alıp banane demesi mi gerekli... Kendi halinde kimseye zarar vermeden yaşayanlar hep ağlayıp uzulmeli mi? Onlar kime isyan etsin, kime uzulsun. Herkesin derdine derman arayıp ihtiyacı olanların yanında olsun, ama onlar ihtiyac duyduklarında yanında kimse olmasın......
Hepimiz iyi olalım. Hepimiz o sessiz ama melek gibi insanlardan olalım...Olamıyorsak bile bu insanların kıymetini bilelim ve uzmeyelim...
İş yerinde, evinde, sokakta her yerde buyuk zannettiğimiz kucuk hırslarımız yuzunden bir canı, bir kalbi kırmayalım....
Candır o, cana can katandır. bu dunyada kıymet verilmesi gereken en değerli varlıktır o.İnsan olmayı sevelim, herşeyden once iyi bir insan olalım... Ama sozde değil gercekten ozumuzde insan olalım....