Fenerlinin biri berberde sacını kestiriyomuş.Berberin durduk yerde"ilk gittiğin macı anımsıyomusun?"
diye soracağı tutmuş.
"evet nolacak demiş " bizimki.sinirli sinirli
-."hangi mactı"
-"bir gs macıydı"
-samiyendemi"
-evet oradaydı",
aradan biriki dakika gecmiş berber yeniden sormuş
- hangi mactı demiştin
- galatasaray macı
-nerede nerede?
-samiyende dedik yaaa!!!
biriki dakika sonra gene aynı hikaye:
.demek hayatta ilk gittiğin mac bir galatasaray fenerbahce macıydı ha!!
bizim ki sinirlenerek..
- evet be gs macı dedik ya..
berber bikac dakika sonra birdaha acmaya kalkışınca bizim ki isyan etmiş,kardeşim ilk gittiğim macın gs macı olduğunu 50 kere soledim.
niye yeniden yeniden soruyosun..
berber acıklamış
- gs deyince sacların diken diken oluyorda daha rahat kesiyorummm"".
Erkek Ve Kadın Beyninin Farkı
Ağır bir hasta hastahanede. Tum ailesi bekleme odasında doktorlardan haber bekliyor. Yorgun ve umutsuz bakışlı bir doktor cıkıyor:
- "Tek yaşam şansı var oda beyin nakli. Boyle bir ameliyatı ilk olarak deneyeceğiz, tabi masraflar hastanın ailesine ait."
Aile, şaşkın, yorgun, caresiz...
Aralarından biri:
- "Peki ama bu ameliyatın fiyatı nedir?" diyebiliyor.
Doktor:
- "Kullandığınız beyne gire fiyatı değişir. 5000 Euro erkek beyni kullanırsak, 200 euro kadın beyni kullanırsak." diyor.
Hastahane koridoruna uzun bir sessizlik coker. Beyler gulmemeye calışırlar. Hanımlarla gozgoze gelmekten kacarlar. Ama aralarından biri merakını yenemez ve doktora şoyle sorar;
- Peki doktor bey, Bu fiyat farkının nedeni nedir?
Cerrah gulumser:
- "Eh tabi, aynı arabalar gibi, kadın beyinleri ucuz oluyor. Akıllarını cok kullandıkları icin. Kullanılmış akıl, kullanılmis beyin demek. Erkek beyni hic kullanılmamış sıfır km araba gibi pahalı oluyor, bu yuzden."
Damadın yemini...
Kilisede dugunun baslamasina cok az zaman var. Damat rahibin yanina yaklasip fisildar:
- "Bakin. Size verecegim $100 karsiliginda evlilik yeminimizde birtakim degisiklikler yapmanizi istiyorum.. Hani su bana soracaginiz
'Sonsuza dek seveceginize, koruyacaginiza, sadik kalacaginiza yemin ediyor musunuz?' kismi var ya, onu metinden cikarmanizi istiyorum."
Rahip gulumseyerek basini sallar ve damat rahibin avucuna $100 sıkıştırıp iceri doner.
Ve dugun baslar, herkes yerini alir, gelin ve damat rahibin onunde bulusur ve yeminler okunmaya baslanir.
Sira damadin yeminine gelince damadin gozleri hain hain parlar ve rahip damata sorar:
- "....... esinizin daima bir adim gerisinden yuruyeceginize, her emrini ve dilegini yerine getireceginize, her sabah kahvaltisini hazirlayip ayagina kadar gotureceginize, ve ikiniz de yasadiginiz surece baska kadinlara yan gozle bile bakmayacaginiza yemin ediyor musunuz...?"
Tabi damadin bu beklenmedik is karsisinda gozleri faltasi gibi acilir. Saga sola bakar, bir yutkunur.. ve kisik bir sesle:
- "E..eee.. evet efendim"
Ama toren sona erdikten sonra damat hisimla rahibin karsisina dikilir:
- "Bir anlasma yaptigimizi saniyordum!!!!"
Rahip gulumseyerek cevaplar:
- "Esiniz daha iyi para verdi.."
Peşin Namaz !...
Bektaşi ile bir hoca birlikte yola cıkmışlar, bir sure sonra hoca :
-Namaz saati! demiş, başlamış kılmaya...
Rekat ustune rekat, selam ustune selam... Bektaşinin beklemekten canı sıkılmış, hoca namazı bitirince sormuş :
-Yahu bu ne uzun namaz boyle?
-Kazaya kalmış namazlarım vardı, onları eda eyledim!
Bektaşi :
-Eh ben de bir namaz kılayım! demiş ve başlamış namaza...
Ama ne namaz, bitmiyor, sonunda hoca dayanamamış :
-Erenler, senin namaz da uzun surdu!
-Onumuzdeki haftanın namazını kıldım!
Hoca şaşırmış :
-Yahu olur mu boyle şey?
Bektaşi gulmuş :
-Yukarıdaki senin veresiyeni kabul ediyor da, benim peşinimi niye kabul etmesin?
Sobadaki Hikmet
Fizikci, matematikci, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma icin arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek icin biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba uzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların uzerindedir. Sobanın nicin boyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı, "adam sobayı yukselterek aktivasyon enerjisini duşurmuş, boylece daha kolay yakmayı amaclamış"; fizikci, "adam sobayı yukselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa surede ısınmasını sağlamak istemiş"; jeolog, "burası tektonik hareketlilik bolgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanın taşların uzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaclamış"; matematikci, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, boylece de odanın duzgun bir şekilde ısınmasını sağlamış"; antropolog, "adam ilkel topluluklarda gorulen ateşe tapmanın daha hafif bicimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Bu sırada ev sahibi iceri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar. Adam cevap verir: -"Boru yetmedi beyim."
diye soracağı tutmuş.
"evet nolacak demiş " bizimki.sinirli sinirli
-."hangi mactı"
-"bir gs macıydı"
-samiyendemi"
-evet oradaydı",
aradan biriki dakika gecmiş berber yeniden sormuş
- hangi mactı demiştin
- galatasaray macı
-nerede nerede?
-samiyende dedik yaaa!!!
biriki dakika sonra gene aynı hikaye:
.demek hayatta ilk gittiğin mac bir galatasaray fenerbahce macıydı ha!!
bizim ki sinirlenerek..
- evet be gs macı dedik ya..
berber bikac dakika sonra birdaha acmaya kalkışınca bizim ki isyan etmiş,kardeşim ilk gittiğim macın gs macı olduğunu 50 kere soledim.
niye yeniden yeniden soruyosun..
berber acıklamış
- gs deyince sacların diken diken oluyorda daha rahat kesiyorummm"".

Erkek Ve Kadın Beyninin Farkı
Ağır bir hasta hastahanede. Tum ailesi bekleme odasında doktorlardan haber bekliyor. Yorgun ve umutsuz bakışlı bir doktor cıkıyor:
- "Tek yaşam şansı var oda beyin nakli. Boyle bir ameliyatı ilk olarak deneyeceğiz, tabi masraflar hastanın ailesine ait."
Aile, şaşkın, yorgun, caresiz...
Aralarından biri:
- "Peki ama bu ameliyatın fiyatı nedir?" diyebiliyor.
Doktor:
- "Kullandığınız beyne gire fiyatı değişir. 5000 Euro erkek beyni kullanırsak, 200 euro kadın beyni kullanırsak." diyor.
Hastahane koridoruna uzun bir sessizlik coker. Beyler gulmemeye calışırlar. Hanımlarla gozgoze gelmekten kacarlar. Ama aralarından biri merakını yenemez ve doktora şoyle sorar;
- Peki doktor bey, Bu fiyat farkının nedeni nedir?
Cerrah gulumser:
- "Eh tabi, aynı arabalar gibi, kadın beyinleri ucuz oluyor. Akıllarını cok kullandıkları icin. Kullanılmış akıl, kullanılmis beyin demek. Erkek beyni hic kullanılmamış sıfır km araba gibi pahalı oluyor, bu yuzden."
Damadın yemini...
Kilisede dugunun baslamasina cok az zaman var. Damat rahibin yanina yaklasip fisildar:
- "Bakin. Size verecegim $100 karsiliginda evlilik yeminimizde birtakim degisiklikler yapmanizi istiyorum.. Hani su bana soracaginiz
'Sonsuza dek seveceginize, koruyacaginiza, sadik kalacaginiza yemin ediyor musunuz?' kismi var ya, onu metinden cikarmanizi istiyorum."
Rahip gulumseyerek basini sallar ve damat rahibin avucuna $100 sıkıştırıp iceri doner.
Ve dugun baslar, herkes yerini alir, gelin ve damat rahibin onunde bulusur ve yeminler okunmaya baslanir.
Sira damadin yeminine gelince damadin gozleri hain hain parlar ve rahip damata sorar:
- "....... esinizin daima bir adim gerisinden yuruyeceginize, her emrini ve dilegini yerine getireceginize, her sabah kahvaltisini hazirlayip ayagina kadar gotureceginize, ve ikiniz de yasadiginiz surece baska kadinlara yan gozle bile bakmayacaginiza yemin ediyor musunuz...?"
Tabi damadin bu beklenmedik is karsisinda gozleri faltasi gibi acilir. Saga sola bakar, bir yutkunur.. ve kisik bir sesle:
- "E..eee.. evet efendim"
Ama toren sona erdikten sonra damat hisimla rahibin karsisina dikilir:
- "Bir anlasma yaptigimizi saniyordum!!!!"
Rahip gulumseyerek cevaplar:
- "Esiniz daha iyi para verdi.."
Peşin Namaz !...
Bektaşi ile bir hoca birlikte yola cıkmışlar, bir sure sonra hoca :
-Namaz saati! demiş, başlamış kılmaya...
Rekat ustune rekat, selam ustune selam... Bektaşinin beklemekten canı sıkılmış, hoca namazı bitirince sormuş :
-Yahu bu ne uzun namaz boyle?
-Kazaya kalmış namazlarım vardı, onları eda eyledim!
Bektaşi :
-Eh ben de bir namaz kılayım! demiş ve başlamış namaza...
Ama ne namaz, bitmiyor, sonunda hoca dayanamamış :
-Erenler, senin namaz da uzun surdu!
-Onumuzdeki haftanın namazını kıldım!
Hoca şaşırmış :
-Yahu olur mu boyle şey?
Bektaşi gulmuş :
-Yukarıdaki senin veresiyeni kabul ediyor da, benim peşinimi niye kabul etmesin?
Sobadaki Hikmet
Fizikci, matematikci, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma icin arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek icin biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba uzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların uzerindedir. Sobanın nicin boyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı, "adam sobayı yukselterek aktivasyon enerjisini duşurmuş, boylece daha kolay yakmayı amaclamış"; fizikci, "adam sobayı yukselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa surede ısınmasını sağlamak istemiş"; jeolog, "burası tektonik hareketlilik bolgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanın taşların uzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaclamış"; matematikci, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, boylece de odanın duzgun bir şekilde ısınmasını sağlamış"; antropolog, "adam ilkel topluluklarda gorulen ateşe tapmanın daha hafif bicimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Bu sırada ev sahibi iceri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar. Adam cevap verir: -"Boru yetmedi beyim."
__________________