Hem cocukların karnesi nasıl olacak heyecanı. Hem de tatilde ne yapacağız; nasıl eğleyeceğiz cocukları duşuncesi…
Tatilde yapılabileceklerle ilgili bircok şey yazılıp ciziliyor. Cocuklarla yakından calışan uzmanlar ozetle hem dinlensinler, eğlensinler hem de oğrendiklerini tekrar etsinler diyor. Buna benim ekleyebileceğim cok birşey yok. Sadece bir anne olarak, artık sabahları neredeyse yataktan kazıyarak kaldırabildiğim oğlumu gordukce, bol bol uyusunlar da demek istiyorum!
Diğer taraftan odak noktasını her zaman anne babaya ceviren bir koc olarak diyeceklerim var elbette. Bu donem icin de aynı şeyi yapıp yine anne babalara soracağım: “Peki sizin karneler nasıl?” Yaa…Keşke cocuklar gibi birileri de bize karne verseydi zaman zaman da gorseydik ebeveynlik hayatımızda nerelerde iyiyiz, nerelerde zayıfız. Ardından tekrar edilecek konuları, yapılacak odevleri tutuştursaydı elimize. Sonra her gun kontrol etseydi ne yaptık ne ettik diye. Aslında eminim boyle bir duzeni daha cok isterdik. Cunku biliyorum kendi kendimize yapmıyoruz bunu.
En azından bugune kadar birlikte calıştığım bircok anne babada gorduğum bir sendrom bu. Gelin cocuğa değil once size bakalım dediğimde suratlar biraz değişiyor; cok da kabul gormuyor bu teklif. Ya da biraz deştiklerinde olayları ve kendilerini; gordukleri sanırım hoşlarına gitmiyor. Uzerinde duşunmek, uğraşmak zor geliyor. Ama kim soyledi ki anne babalık kolay meslek diye. Elbette yapacağız bunları. Yapmalıyız. Gectim kendimizi; zaten cocuklarımız icin yapmalıyız. Kendimiz icin aldığımız kararları, bireysel gelişim hedeflerimizi erteleme şansımız olabilir; ama konu cocuk olduğunda maalesef zaman aleyhimize işliyor. Ertelediğimiz konular bir gun karşımıza cıktığında “artık cok gec” dememek icin yapmalıyız.
O halde gelin cocuklar ile birlikte kendimize de karne verelim. Zaten aslında cocuğun akademik ya da davranışsal durumunun arkasında kendinizin olduğunu unutmayın. Ona belli davranışları belki coktan kazandırmış olmanız gerekiyordu. İyi bir dinleyici olması gerekiyordu, buyukleri, kucukleri ve yaşıtlarıyla nasıl konuşacağını, anlaşacağını biliyor olmalıydı, derslerine kendi kendine calışması icin ic motivasyonu, kurallara uyması icin ic disiplininin gelişmiş olması lazımdı? Bunlar icin gerekli ortamı hazırlayacak olan, cocuğun gelişimini destekleyecek, onu yonlendirecek, ornek olacak anne babalar bakın bakalım karneniz nasıl?
Belki biraz sert oldu ama gercek bu. Tabii ki cocuğunuzun kişilik yapısı gibi bircok faktor olsa da ana unsur sizsiniz unutmayın. O halde ne yapalım? Biran once kendimize ceki duzen verelim. Bu tatili bunun icin de iyi bir fırsat olarak kullanalım. Cocuklarımıza ve kendimize hedefler koyalım. Uygulamak icin adımlarımızı belirleyip atmaya başlayalım.
Genelde yeni yılda bu tur hedefler belirlenir biliyorum ama Ocak ayının sonuna gelmekte olduğumuz şu gunlerde coktan gunluk yoğunluk icinde alt sıralara inmiştir bu konular. O zaman tekrar yukarı cıkarma zamanı.
Sorun kendinize:
İlk donemde - ya da gecen sene -ebeveynlik ile ilgili neler oğrendim?
Neyi nasıl yapmalıymışım?
Nerelerde iyiyim- zaten yapıyorum ve devam etmeliyim?
Nerelerde zorlanıyorum ve değiştirmem lazım?
Ne yapacağım? Nereden başlayacağım?
Bir nevi performans değerlendirmesi. Eğer calışıyorsanız aşina olduğunuz bir kavramdır eminim. Yoneticinizle işinizle ilgili yaptığınız goruşmeyi bu sefer kendinizle (hatta eşinizle ve cocuğunuzla) ebeveynlik kariyerinizle ilgili olarak yapacaksınız.
İşte size Şubat tatilinde yapılabilecek bir aktivite daha! Bence aile hayatına ve cocuğunuza katkısı cok daha fazla olacaktır.
Cocuğunuzun karnesine bu gozle de bakmanız ve daha guzel karneler almanız dileğiyle.

