Stres Selye'nin (1974) ifadesiyle vucudumuzun herhangi bir "taleb"e karşı verdiği genel bir cevaptır. Bu yaklaşım icinde, oluşabilecek "talepler' strese neden olan olaylar olarak duşunulecek olursa, iki turde olaydan bahsedilebilir. Birinci tipteki olaylar yuksek beyin fonksiyonlarını pas gecip direkt olarak stres reaksiyonunun oluşmasına neden olabilirler.
Amfetamin, kafein ve nikotin gibi maddeler herhangi bir algı gerektirmeden otomatik reaksiyon oluştururlar ki, bu tur uyaranlar stresin biyojen nedenleri olarak adlandırılmaktadır (Everly, 1989).
Ote yandan psikososyal nedenler gercekten olmuş veya hic gercekleşmemiş olaylardır. Bu tipteki olaylar dolaylı yonden stres reaksiyonuna neden olmaktadırlar. Cunku olayın kendisi değil nasıl algılandığı reaksiyonun asıl sebebidir. Tanımadığınız bir insanın olumune şahit olmak uzucu fakat gecici bir durum olabilirken, aynı olumun sizin yuzunuzden olduğu duşuncesi, uzuntunun cok daha uzun sureli olmasını sağlayabilir. Verilen iki durumda da aynı vaka soz konusu iken, ikinci durumu muhakeme ediliş tarzı verilen reaksiyonun daha yoğun ve krorıik olmasını getirebilir. Stresle mucadele konusunda işte bu hayat olayları ve bunlara bakış tarzı on plana cıkmaktadır.
√ Stres Reaksiyonları :
Selye (1974), Genel Adaptasyon Sendromu olarak tanımladığı strese karşı reaksiyon verme surecini "Alarm" durumu ile başlatmaktadır. Bu aşamada herhangi bir olayın meydana gelmesiyle homeostatik duzen bozulmaktadır. Bu duzensizliğe henuz hazır olunmadığından, bunye kısa bir sure alarm durumuna gecer ve tekrar denge durumuna gelebilmek icin işlemler başlatır.
İkinci aşama "Direnc" olarak adlandırılmıştır. İşleme giren savunma mekanizmaları meydana gelen olaya karşı koyabilmek icin enerji ve guc sağlarlar. Bu destek sayesinde en basit anlamda kendimizi korumamıza yarayan "savaş ya da kac" reaksiyonu icin zemin hazırlanmış olur.
Uretilen herhangi bir davranış sonrası olay hala dengeyi tehdit edici ozelliğini gosteriyorsa uretilen davranış tekrarlanır veya değiştirilir. Ancak tum cabalar sonucu tehdit ortadan kalkmıyorsa bunye ucuncu aşama olan "Tukenme" durumuna gecebilir, zira yeni bir davranış icin gerekli enerji rezervleri sonsuz değildir.
Selye bunyenin soz edilen standart reaksiyonundan bahsederken Lazarus (1991 ) reaksiyonun verilip verilmeyeceğini, verilecekse ne ceşit olacağının belirlendiği iki aşamalı bir psikolojik sureci vurgulamaktadır. Birinci aşamada olayla karşılaşan kişi bunun amacları ile ne kadar ilgili olduğunu değerlendirir. Olayla amaclar arasında bir ilgi bulunmuyorsa bir reaksiyon verme gereği ortadan kalkar.
Ancak olay amaclarla ilgili ise olumlu mu yoksa olumsuz mu olduğu değerlendirilir. Olumlu bir olayda yani amaca ulaşmayı kolaylaştırdığı algılanan olayda olumlu duygular ortaya cıkar. Olumsuz değerlendirilen durumda ise ikinci aşamadaki değerlendirme sağlığın korunması veya kaybedilmesi acısından onem taşır. Olumsuz olaya karşı direnme veya yok etme gucu olduğunu, bunu yapabilecek potansiyeli olduğu değerlendirmesini yapan bir kişi, meydana gelen olumsuz olay sonunda olumsuz duygular hissetmeyebilir.
Birinci bolumde acıklanan araştırmada ambulans personelinin fazla stres hissetmediklerini belirtmesi bu faktore bağlı olarak acıklanabilir. Karşılaşacağı stresli durumları bilen, bunlarla karşılaşsa bile ustesinden gelebilmek icin gerekli eğitimle donanmış ve eğitimini beceriye donuşturebilmiş bir kimse artık stresli durumla mucadele edebilme cesaretini ve gayretini gosterir.
√ Kişilik Yapısı ve Stres İlişkisi :
Olaylara bakış acısının gecmişte benzer olaylarda yaşanan tecrubeler sonunda kemikleştiği ve kişiliğin bir parcası olduğu duşunulebilir. Belli bir tarzda gelişen bazı kişilik yapılarının coğu zaman kişiyi stresin olumsuz etkilerine yatkınlaştırabileceği bildirilmektedir. Bunlar arasından mukemmeliyetci kişilik ve oğrenilmiş karamsarlık tipik orneklerdir.
Kendisi hakkında devamlı mukemmel beceri ve sonuclar bekleyen bir insan (mukemmelliyetcilik), yaşayacağı hayal kırıklıkları nedeniyle olumsuz reaksiyonlar gosterebilir veya meydana gelen olumsuz olaylar kişinin hep kendinden kaynaklanan sebeplere atfedilir ve olayların devamlı bu şekilde sureceğine inancı (oğrenilmiş karamsarlık) depresyon yaratabilir.
Diğer taraftan Kobasa (1979) tanımladığı mucadeleci kişilik yapısındaki stresle başa cıkmada etkili olabilen uc olumlu ozellikten bahsetmektedir. Bu ozelliklerden ilki olayları bir tehdit olarak değil kendini geliştirebilme fırsatı olarak gorebilmektir.
İnsanın sahip olduğu değerleri hayat boyu geliştirebilme potansiyeli vardır. Bu potansiyelin varlığına inanan insanlar yeni ve tehditkar durumları kacma veya hostil davranışlar gostererek atlatmak yerine bu olayları mucadele gucu nispetinde yaşamayı ve bir daha aynı olayla karşılaşıldığında daha tecrubeli olmayı yeğleyebilirler. İkinci ozellik meşgul olunan işin bir anlam ifade etmesidir. İşin bir anlam ifade edebilmesi icin daha onceden yapılmış olan planlar icinde yer alması gerekir.
Dolayısıyla bu ozelliğe sahip olan insan planları dahilinde ilerlemekte ve anlamlı bir iş uzerinde caba sarf eden ve bu onlarda olumlu hisler uyandırır. Ucuncu ozellik ise icinde bulunulan şartların kontrol edilebileceğine ait inanctır. Bu ozellik birinci bolumde acıklanan araştırmada da desteklendiği gibi stresle mucadelede oldukca onemli rol oynamaktadır. Stres veren durum mucadele edilmedikce hayatı kısıtlayan bir faktor olabilir. Kısıtlılıklar amaclara gem vurduğundan olumsuz duygular uyandırır. Halbuki kişinin yaşadığı cevreye etki edebileceğini hissetmesi olumlu bir duygudur.
Stres reaksiyonları stres yonetimi
Psikoloji, Ruh Sağlığı0 Mesaj
●35 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Psikoloji, Ruh Sağlığı
- Stres reaksiyonları stres yonetimi