"Bir başkasına zarar verecek şekilde hata yaptığınızda ya da hata yaptığınızı duşunduğunuzde hissettiğiniz duygu hangisidir ?" sorusuna verilecek cevap kuşkusuz “duruma gore değişir” olacaktır. Fakat dikkatli bir şekilde gozlediğinizde belli duyguları yaşamaya daha yatkın olduğunuzu fark edebilirsiniz. Hele bu kişiler onemsediğiniz kişiler ise bu durum daha fazla ortaya cıkar.


İnsanın her turlu yaşantısına duygular eşlik eder. Bu duygular da hicbir zaman tekil bir duygu olmayıp, bir cok duygudan oluşan bir duygu demetidir. Bu duygu demeti icindeki duyguları ayrıştırabilmek coğu zaman mumkun olmamakla birlikte, bunların ayrıştırılması insanın kişilik yapısı ile ilgili onemli ipucları verir. Aynı durum bir başkasına zarar verecek şekilde hata yapan ya da hata yaptığını duşunen kişiler icin de gecerlidir. Yaşanan rahatsızlık verici duygulanım icinde bir cok duygu bulunur; fakat boyle bir durumda yaşanan temel duygular arasında uzuntu, pişmanlık ve sucluluk duyguları vardır. Coğu zaman bunların karışımı bir duygulanım yaşanıyor olmakla birlikte bunların ayrıştırılması, hangisinin daha egemen durumda olduğunu gormek kişinin kendini tanıması acısından cok onemlidir.



Uzuntu, esas olarak bir başkasının duştuğu durum icin kişinin uzulmesini ifade eder. Kişinin yaşadığı duygulanıma sucluluk ya da pişmanlığın karışmadığı durumlarda kişi var olan durumda kendine ait bir sorumluluk olmadığını duşunur. Kişi ya hic bir sorumluluğu olmadığını ya da sorumluluğu olsa bile kendi payına duşeni yapabildiği kadarıyla yaptığını duşunur ve hicbir kuşku duymadan bu inancı taşır. Sucluluk ve pişmanlık duygularında ise kişi kendisinin sorumluluğu olduğunu duşunur. Hatta kendini suclamaya eğilimli bazı kişiler hicbir sorumluluğu olması bile kendini suclayabilir. Kabaca bakıldığında pişmanlık ve sucluluk duyguları arasında pek bir farklılık olmadığı duşunulebilirse de işin aslı cok farklıdır.



Pişmanlık ile sucluluk arasındaki en onemli fark ozellikle sucluluğun daha fazla superego (ustbenlik) [halk arasında vicdan)] kokenli olmasıdır. Sucluluk duygusu, kişinin kendisini kınayan, suclayan, eleştiren bir ic ses olarak hissedilir. Yalnız uzuntu ve pişmanlık hisseden bir kişiden farklı olarak sucluluk hisseden kişi kendisini değersizleştirir. Yaptıkları yanlışı kendi cercevesi icinde sınırlı tutmayarak ozsaygılarını sarsacak bicimde kendisini eleştirir ve kınar. Pişmanlıkta ise sucluluktan farklı olarak kişi kendisini eleştirse bile, bu eleştiri ozsaygısını sarsacak nitelikte değildir. Kişi kendi hatasını gorur ve bunu kabullenir



Yapılan bir şeyin yanlış olduğuna nasıl karar verildiği onemlidir; yersiz yere kendini suclamaya eğilimli olan kişiler katı bir ustbenliğe sahip, aşırı vicdanlı kişilerdir. Kimseye ofkelenmemesi ve kimseyi kırmaması gerektiğini duşunen kişileri ornek olarak ele alabiliriz. Kimseye ofkelenmemesi gerektiğini duşunenler en ufak ofke hissettiklerinde bunu izleyerek hemen sucluluk hissetmeye başlarlar. Kimseyi kırmaması gerektiğini duşunenler, karşıdakinin kırıldığını duşundukleri anda sucluluk hissetmeye başlarlar.



Bu duygular insanı davranışlarını değiştirmeye ya da başlamadan engellemeye yonlendirir. Sucluluk, uzulmek ve pişman olmak farklı nitelik taşır. Bir hata yapan bazı kişiler yalnız uzuntu ve pişmanlık hissederken, bazılarının sucluluk hissetmesi superego’larının farklılığından ve ofkeyi işleyiş bicimlerinden kaynaklanır