insanları anlamanın yolları
Herkesin hayatında gercekleştirmek istediği farklı hayalleri ve idealleri vardır. Kimi tanıdığınız, nereye gittiğiniz veya neye sahip olduğunuz, kişisel başarının gercek olcusu değildir. Başarı, daha iyiye ulaşmak icin surekli caba gostermektir. Başarı, diğer insanlara yardımcı olmaya calışırken duygusal, sosyal, ruhsal, psikolojik, bilimsel ve maddi konularda kişiyi surekli geliştirecek bir imkandır.Başarı ulaşılması gereken bir sonuc değil, surekli gelişen bir calışmadır.
Hayallerimizi gercekleştirmek icin size sihirli gucu verecek aslan her birimizin icinde yatıyor.Onu salıvermenin şimdi tam zamanıdır.
Guc; duşuncelerimizi amacınıza uygun olacak şekilde yonlendirebilmek icin, hayatımız değiştirebilme kabiliyetidir.Guc, sizin ve değer verdiğiniz kişilerin ihtiyaclarını tanıma ve tedarik etme kabiliyetidir. Kesin olarak istediğimiz sonuclara ulaşabilmek icin duşunce sureci ve davranışlarımıza; yani kendi krallığımızı yonetme yeteneğidir.
Bugun bizi guce ulaştıran kapı herkese acıktır.Ortacağda kral değilseniz başarılı olmak icin cok sayıda zorluğu yenmeniz gerekiyordu.Endustri cağının başlarında da sermayeniz yoksa onu elde etmek icin, kendinize has ozellikleri gercekten cok kurnazca kullanmanız gerekiyordu; fakat bugun herhangi bir cocuk bile bir ortaklık kurarak dunyanı değiştirebilir.Modern dunyada kralların kudreti bilgidir.
Gercek şu ki, bilgi cağında bile bilgi yeterli olmayabiliyor.Hepimizin ihtiyac duyduğu şey, idealler ve pozitif duşunce olsaydı cocukluğumuzda her birimizin kucuk, muhteşem atları olur ve ruyalarımızdaki hayatımızı yaşıyor olurduk. Her buyuk başarıyı percinleyen şey, eylemlerdir.Eylem; sonucları hazırlayandır. Bilgi ise insanın eline gectiğinde iyi kullanırsa faydalı potansiyel bir guctur. Gercekte gucun kellime anlamı ise eylem kabiliyetidir.
Dış dunya ile iletişim duzeyiniz, diğer insanlara gore; kişisel, sosyal, duygusal ve maddi başarı seviyenizi belirler. Daha da onemlisi mutluluğunuz, eğlenceniz, sevinciniz, ic deneyimlerdeki başarı seviyeniz; kendi kendinizle nasıl iletişim kurduğunuzu gosterir. Hissettikleriniz, hayatınızdaki hadiselerin sonucu değildir; o sadece sizin olayları acıklama biciminizdir. Başarılı insanların hayat hikayeleri, hayat duzeyinin hadiselere değil de daha cok hadiseler karşısında neler yapıldığına bağlı olduğunu gostermiştir.
Bir cok kişi zihin durumumuzu ve aklımızdan gecenleri kontrolumuz dışında oluşan şeyler olarak duşunur. Oysa zihni faaliyetlerimizi ve davranışlarımızı daha once hic ihtimal vermediğimiz olcude kendimiz kontrol edebiliriz. Canınız sıkılıyorsa bu durumu sizden başkası meydana getirmemiştir, sebep sizsiniz.
Orneğin; sıkıntılı olmak istiyorsanız omuzlarınızı cokertip surekli yere bakmanızın size muthiş faydası olacaktır. Ayrıca sesinizi uzuntulu bir tonda kullanmak ve hayatınızda olabilecek en kotu senaryoları duşunmek de size yardımcı olur. Biyokimyanızı yetersiz beslenme, aşırı alkol ve uyuşturucu kullanma yoluyla karmaşa sokarsanız, vucudunuzdaki kan şekerini duşurur, boylece de kendinizi bunalıma sokmayı garantilersiniz.
Coşku dolu olmayı gerektiren hisleri kendi icinizde meydana getirirseniz, derhal coşkulu duruma gecebilirsiz.Zihninizde bu duyguyu meydana getirecek goruntuleri canlandırabilirsiniz.Kendinizde ve vucudunuzda bu durumu meydan getirecek belirli davranışlara ve nefes alma şeklinde uyarlayabilirsiniz.Sonucta coşkuyu yaşayacaksınız.
İc iletişimi yonlendirecek hissi duygularımızı meydana getirme surecini,yonetmenliğe benzetebiliriz.Bir filmin yonetmeni ulaşmanızı istediği kesin sonuclarını meydana getirmek icin, gorduğunuz ve duyduğunuz her şeyi ustalıkla kullanır, korkmanızı isterse ekranda bazı ozel etkileyiciler kullanabilir ya da sesi yukseltebilir ve bunu tam ihtiyac duyulan anlarda yapar. Coşmanızı isterse bunu sağlayacak her şeyi; muziği, ışığı, goruntuyu duzenleyebilir. Bir yonetmen, ekrana yansıtmak istediği konuya gore bir olaydan hem komedi hem de trajedi yapabilir. .si de aynı şeyleri zihninizin kenarında meydana getirebilirsiniz. Zihninizdeki pozitif mesajların sesini, ışığını guclendirebilir ve olumsuz hadiselerin goruntulerini, sesini bulanıklaştırabilirsiniz.
Başarı insanlar bir hedef secerek başladılar; cunku hedef olmadan atış yapılamaz.Eyleme gectiler; cunku sadece bilmek yeterli değildir.Tepkilerini oğrenmek icin insanları tanıma kabiliyetleri vardı. Neyin işe yarayacağını buluncaya dek davranışlarını değiştirmeye, duzeltmeye, uyarlamaya devam ettiler.
Bir şeyleri başarabileceğimize ne kadar inanırsak, genellikle başarıya o kadar cok yatırım yaparız. Başarı icin izlediğin strateji, hayatta nelerin doğru,neyin yanlış olduğuna ilişkin değerlerinin aksine, inanclarına uymayan işler yapmanı ongoruyorsa,en iyi stratejiler bile bir işe yaramayacaktır.Buradaki sorun kişisel değerler ile stratejiler arasındaki ic catışmadır.
Mukemmele gevşek adımlarla ulaşmak imkansızdır.Mukemmel insanlar sorumluluk alır ve onları şekillendirir.Kafaları her an muhteşem fikirle doluymuşcasına yaşarlar.Başarı,duşuncede sahip olduklarımızı gerceğe aktaracak fiziki, zihni ve ruhi enerjilerle ayrılmaz bir butundur.
İnsanların sadece cok az bir kısmı gercekten duşledikleri hayatı yaşıyor; cunku bu bir gayreti, surekli bir eylemi gerektir.
"Başarıya ulaşmak icin; ilk once ne istediğinize karar verin ve ikinci olarak da hedefinizi gercekleştirmek icin odemeyi goze aldığınız ucreti belirleyin ve bunu odeyin. Eğer bu iki basamağı uygulamazsanız uzun donemde isteklerinize hicbir zaman ulaşamazsınız." Bunker Hunt ( Teksaslı Petrol milyarderi)
Herhangi bir şeyi yapabilme kabiliyetimiz, doğrudan doğruya sinir sistemimizi yonlendirme kabiliyetimize bağlıdır. Goz kamaştırıcı neticeleri uretenler, bunu sinir sistemleriyle belirli iletişimler kurarak gercekleştirmektedirler.
Hepimiz aynı sinir sistemine sahibiz. Bu sebeple dunyada herhangi bir insanın başardığı herhangi bir işe, sinir sistemimizi aynı şekilde calıştırarak biz de ulaşabiliriz.
Kişinin inancları nelerin mumkun olup nelerin mumkun olamayacağını duşunmesi; buyuk oranda, kendisinin neleri yapabileceğini ya da yapamayacağını gosterir. Bir şeyi yapabileceğimize inandığımız zaman sinir sistemimize sonucu uretme kabiliyetimizi yok eden ya da onu sınırlayan mesajlar gonderiyoruz. Aynı şekilde sinir sistemimize bir şeyi yapabileceğimizi soyleyen benzeşimli mesajları gonderirsek, onlar sonucu uretmek icin beynimizi uyarır ve başarıyı mumkun kılacak kapıları acar.
Başarılı olanlarla başarısız olanlar arasındaki fark, hayat tecrubeleriyle, sahip oldukları kaynaklara bakış acılarından gelmektedir.
"Hazırlıklı olarak fırsatlarla karşılaşmak, şans dediğimiz sıcrama tahtasıdır."Anthony Robbins
"İyiliği, hastalığı, sefaleti, mutluluğu, zenginliği, fakirliği yapan; zihindir."Hedmund Spencer
Kullanabileceğimiz kaynaklar değişmediğine gore, nicin bazen her şeyi yanlış yapıyoruz ve bir başka her şeyi fevkalade iyi yapıyoruz? Nicin en iyi sporcular bile bazen cok kotu neticeler alıyorlar. Fark; icinde bulunduğumuz sinirsel fizyolojik durumdur.
Hicbir şeyin aslında iyi ya da kotu olduğunu unutmayın. Değer, kendimiz icin onu temsil etme şeklimizdir.Nesneleri, bizi olumlu duruma sokacak şekilde de olumsuz duruma sokacak şekilde de temsil edebiliriz. Guclu olduğunuz bir anınızı duşunmek icin biraz zaman ayırın.
En iyi durumda olsak bile her zaman istediğimiz neticeleri uretemeyeceğimiz acıktır ; fakat uygun bir durumu meydana getirdiğimizde, tum kaynakları faydalı bir şekilde kullanabilmemiz icin mumkun olan en uygun imkanlara ulaşırız.
Hayat bir nehire benzer; nehir bir yone akar ve siz daha onceden belirlediğiniz bir yone doğru gitmek icin bilincli, ayrıntılı eylemlerde bulunmuyorsanız, nehrin varlığı sizi memnun edebilir.İstediğiniz neticelerin zihni ve fizyolojik tohumlarını ekmezseniz, yabani otlar kendiliğinden buyuyecektir. Zihinlerinizi ve durumlarınızı belirli olarak yonlendirmezseniz, cevreniz gelişiguzel olarak istenmeyen durumlar meydana getirebilir. Elde edilen neticeler cok kotu olabilir.Bu sebeple kendi kendimize nesneleri tutarlı bir şekilde temsil edip etmediğimizi oğrenmek icin her gun zihnimizin kapısında bekcilik yapmamız gerekir; bahcemizdeki yabani otları her gun temizlemeliyiz.
İstenmeyen durumda bulunmanın en guclu orneklerinden biri de, ucan Wallendalardan Karl Wallendanın hikayesidir. O, başarısızlığı hic duşunmeden yıllarca buyuk bir başarıyla havada cambazlık gosterileri yaptı. Zihninde duşme kavramının yeri yoktu. Birdenbire eşine kendisini duşerken gorduğunden soz etmeye başladı. İlk kez kendi kendine duşme temsili yapmaya başladı. Bu konuşmadan uc ay sonra duşerek oldu. Bazıları olanların bir uyarı olduğunu soyleyecektir. Bir diğer acısına gore ise duşme davranışını destekleyecek durumu meydana getirecek tutarlı bir temsili ve sinyali sinir sistemine gondermiş ve sonunda onu gercekleştirmiştir. Bu hadise nicin istemediklerimizin değil de istediklerimizin uzerinde yoğunlaşmamız gerektiğinin onemini gosterir.
" Her faaliyetin, eylemin atası duşuncedir." Ralph Waldo Emerson
Kaynak: DonusumSokagi
İnsanları Daha İyi Anlama Yolları
Psikoloji, Ruh Sağlığı0 Mesaj
●49 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Psikoloji, Ruh Sağlığı
- İnsanları Daha İyi Anlama Yolları