Uykumu kacıran, yıllardır suren mutsuzluğumu anlatmak istiyorum. Hem fikir almak icin, hem rahatlamak, hem de sitem etmek icin.
Sizce neden emek veren insanların değeri bilinmez? Neden yeterlilikle değil de yalakalıkla işler yuruyor? Bir kadın olarak kariyer yapmak neden bu kadar zor?
Tek hayalim idealist bir akademisyen olmaktı. Tirnaklarimla kazıyarak bir yere kadar geldim ama sanırım devam edemeyeceğim. Buraya kadar gelebilmek benim icin hic kolay olmadı. Maddi sıkıntılar icinde okudum. Coğu zaman kitaplarım bile yoktu. Kantinde cay icmeyi bırakın, otobuse binecek param bile yoktu. Ama hep umutlu ve azimliydim. Universiteyi birincilikle bitirdim. Alanımda iyiydim ama tum şartları sağlamlama rağmen akademik kadrolara TORPILSIZ girebilmek icin 3 sene bekledim. Tam hayallerime kavuştum derken hayatımın en mutsuz donemi başladı. Kucuk bir universiteye araştırma gorevlisi olarak atandım. Başıma gelmeyen kalmadı. Akademisyen mi oldum, sekreter mi, caycı mı anlamadim. Yuksek lisans yaparken danışman hocamın sozlu tacizlerine goz yumdum, anlamamış, duymamış gibi yaptım. Eli kolu cok uzundur, yoluma taş koyar diye korktum. Tam ondan kurtuldum, uzaklaştım derken atandığım bolumde daha beteriyle karşılaştım. Bolumde oğretim uyesi olan bir hoca tum hocaların yanında bana kur yapıyordu. Ben o zamanlar 24 yaşındaydım, adam 50li yaşlarda, evli ve cocukluydu. Başkalarının yanında bu kadar rahat hareket ettiği icin kotu niyetli olabileceğini duşunmedim. Meğer nasıl biri olduğunu hepsi biliyormuş. Daha once bir kız oğrenci sikayet etmiş, kimse ciddiye almamış. Tacizin boyutu giderek değişti. Mesajlarda opucukler, eve davet ettirmeye calışmalar, sinemaya davet etmeler derken bir gun yine herkesin icinde sacımı eliyle toplayıp arkaya aldı ve boynuma dokundu. O anın şokuyla hicbir şey yapamadım. Beni daha cok şaşırtan bolumdeki diğer hocaların buna şahit olmasına rağmen, buna bolum başkanı da dahil, gulup gecmeleriydi. Adamın beni taciz ettiğinin, benim bundan rahatsız oldugumun farkindalardi. Aynı gun bu hoca musveddesi adam bilgisayarımdan bir şey gostermek bahanesiyle elimi tutup yanagima doğru yaklaşınca sert bir şekilde onu ittim. Hicbir şey soylemeden odadan cıktı. O andan itibaren o bolumu bana dar etti. Mecbur kalmadigim surece hic onunla konuşmadım. Kimse neden konusmadigimi, ne olduğunu hic sormadı. Zaten biliyorlardı. Karısını aldattığını, kiz oğrencileri taciz ettiğini, gayriresmi işler yaptığını, hepsini biliyorlardı. Hatta ona cok yakın davraniyolardi. Neyse bu adam başka bir universiteye prof olarak atandı ve ondan kurtuldum. Şikayet edebilirdim ama kanıtım yoktu ve kimse şahitlik yapmazdı. Yuksek lisans bitince sapık hocamdan da kurtulayım dedim. Doktorada başka bir hocayla calışmaya başladım. Yani yeni bir kÂbus başladı. Yağmurdan kacıp doluya tutuldum. Adam cok donanımlı, kendimi gelistiririm diye duşundum. Ders anlatirken konudan konuya atlayip sacma sapan şeyler anlatıyor. Oğrenciyken sınıfta sevişirken hocasına yakalanmışmış, eskiden kadınlar sutyen takmazmışmış, oğrencisi odev yerine yanlışlıkla mustehcen şeyler atmışmış. Benim gulmemi tepki vermemi bekliyor tabi, ben de her zaman soğuk ve resmi davrandım. Başlarda kibar davranan bu adam daha sonraları bana cok kaba davranmaya başladı. Surekli beni kucuk duşurmeye calışıyor. Ben cıkışınca da ozur dileyip alttan almaya başlıyor. Benim psikolojim alt ust oldu. Hocaların kaprislerinden, sapikliklarindan, egolarını başka insanları ezerek tatmin etmelerinden bıktım. Cok yalnız ve caresiz hissediyorum. Hadi bunu da atlatırım diyorum, bu sefer kıskanclık yapıp ayağımı kaydırmak isteyenlerle baş edemiyorum. Neyse ki danışman hocamı az goruyorum. Bunca cektiğim cileye rağmen doktoram bitecek ama bu kez de norm kadro sayımız fazla olduğu icin kadro alamıyorum. Mesleğimden, meslektaşlarımdan nefret ettim. Hic hevesim, sabrım kalmadı, mucadele edecek gucum yok. Tukendim. Tum bunları bir kenara bırakıp, istifa edip kendime yeni bir yol cizebilir miyim? Bunu yapmalı mıyım? Nereye gidersem gideyim boyle insanlarla karşılaşabilirim. Artık daha da beteri başıma gelir diye korkuyorum. Gunduzleri işe gidip akşamları ayağımı uzatıp film izlemek istiyorum. Tez, makale, bildiri, vırt zırt duşunmek istemiyorum. Araştırma gorevlilerini yetiştirip oğretim uyesi yapmaları gerekirken, sistem beni enkaz haline getirdi. Artık neyi sevdiğimi, nelerden keyif aldığımı bile bilmiyorum.
Neyse biraz rahatladım. Paylaşmak iyi geldi. Lutfen kotu yorumlarınızla mahvetm
Her akademisyen kotudur demiyorum, kimse yanlış anlamasın.