

U.M ilk defa saclarının dokulmeye başladığını fark ettikten sonra gecen 9 yıl icerisinde uzun, sarı saclarını kaybeder. Arkasından şiddetli baş ağrıları ortaya cıkar. Zaman zaman da okulda kendini kaybetmektedir. U.M 12 yaşında iken gittiği doktoru Romatizma ve Eklem iltihabı teşhisi koymuştur. İştahı yoktur, sık sık gripal enfeksiyon oluşmakta ve sinuzit komplikasyonu ortaya cıkmaktadır. Ayrıca psikolojik problemler de bu olumsuzluklara eklenmektedir. Yetişkin yaşa geldiği zaman ise kendini ağır bir depresyon tablosunun icinde bulur. Gittiği doktorların hicbiri tam anlamıyla yardımcı olamamakta ve her şikayet ayrı ayrı değerlendirilip tedavi de ona gore uygulanmaktadır. Hic kimse butun bu şikayetlerin aynı nedenden kaynaklandığını duşunmemektedir.
Nihayet gunun birinde diş hekimi P.E 160 hasta uzerinde yapmış olduğu bir calışma kapsamına U.M yi de alır. Diş hekimi P.E calışmasında; curuk nedeniyle daha once amalgam dolgu yaptırıp, U.M gibi tedaviye cevap vermeyen değişik şikayetleri olan hastalardaki dolguları cıkartmakta ve hastaların şikayetlerinde bir duzelme olup olmadığını takip etmektedir. Alınan sonuc carpıcıdır; amalgam dolguların cıkartılmasından sonraki ilk 1 yıl icerisinde hastaların buyuk coğunluğu ( % 83 ) şikayetlerinin "cok iyi" veya "iyi" olduğunu ifade etmişlerdir. Sonuc gostermektedir ki amalgam dolgunun cıkartılması şikayetlerin duzelmesi ve devamlı bir iyileşme sağlamaktadır.
U.M amalgam dolgularının cıkartılmasından yaklaşık 1.5 sene sonra depresyonunun duzeldiğini baş ağrılarının kalmadığını ifade etmekle kalmıyor daha onceki yıllarda, sık sık istirahat alarak cok sevdiği oğretmenlik mesleğini icra etmeyi aksattığı halde bugun mesleğinden ve hayattan zevk alarak calışmaktadır. Ona 20 yıldan beri hayatı cekilmez, yaşanmaz hale getiren şikayetleri artık yoktur...
Teşhis : Cıva Zehirlenmesi
Cıva ihtiva eden amalgam sadece resimde de gorulduğu gibi dişin curuk olan kavitesinde dolgu materyeli olarak kalmayıp vucuda yavaş yavaş yayılarak kronik cıva zehirlenmelerine de neden olabilmektedir. Bu calışmalar ile paralel olarak cıva zehirlenmesi ile ilgili diğer bazı yayınları da ozetliyecek olursak; Hayvan deneyleri gostermiştir ki, cıva cok hızlı bir şekilde vucuda yayılarak hassas organları olumsuz etkileyebilmektedir. Kanadalı bilim adamlarının koyunlar ve maymunlarda yapmış oldukları amalgam dolgulardan yaklaşık 1 ay sonra mide, barsaklar, bobrekler ve diş etlerinde cıva birikimlerine rastlanmış ve koyunlarda bobrek fonksiyonları % 50 oranında yavaşlamıştır. İnsanlar uzerinde yapılan otopsi calışmalarından sonra beyin ve bobreklerde cıva birikimleri tespit edilmiş ve kişinin ağzında ne kadar fazla miktarda amalgam dolgu varsa o oranda da beyin ve bobreklerde fazla cıva bulunmuştur. Hannes Stähelin ve Gianfranco Olivieri isimli araştırmacılar daha once amalgam kullanılarak dolgu yaptırmış olan olmuş Alzheimer hastalarının normal insanlarla kıyaslanmasında laboratuvar calışmaları ile gostermişlerdir ki cıva Alzheimer hastalığı oluşmasında onemli rol oynamaktadır. Ayrıca Parkinson ve MS konusunda da araştırmalar devam etmektedir. Ayrıca cıva, anne karnında iken bebeği de olumsuz etkilemektedir ve anne ne kadar cok miktarda amalgam taşıyorsa plasenta ve anne sutu de o kadar fazla etkilenmektedir.