Merhaba Sevgili Kadınlar.
Bu defa kendi cemberimin icinden yazıyorum size. Ama nereden baslayacagimi bilemiyorum. Burasi cok daginik cunku..
1 sene once eşimden ayrıldım, "esim" deyince de bir tuhaf oluyorum. Nitekim attığımız o imzalar bizi "eş" kılmaya yetmemişti.
5 senelik bir birliktelikten sonra evlenmiştik. Evlenmeden once ciddi bir depresyondaydım belkide. Onceleri bana iyi geldi. Sonrası surecte beni, icimi mahvetti. Sorun şu ki hayata başlamaya korkuyorum. Aslında bu iyi hallerim. Kapıdan cıkmaya korkuyordum, onsuz nasıl yaşayacağımı bilmemekten mi yoksa genel anlamda yaşama anlam verememekten mi bilmiyorum.
Bebeğimi 4 ay once kucağıma aldım. Bu her kadın icin mucizevi tabi ama benim icin cok cok farklıydı. Şimdi bir cok kadın bana kızacak ama ben bu bebeği en başında hic istemiyordum. Ama şimdi iyiki diyorum iyiki o baskılar bana yapılmış ve ben bir cocuk sahibi olabilmişim bu fani hayatta. Fakat şimdi hayatın neresinden tutacağını bilmiyorum. Lise yıllarımda bile hertatilde iş bulup para kazanan bir kadındım ben ne ara boyle korkar oldum hayattan? Bir nefesle dalsam o sulara belkide, belkide değil kesin ferahlayacağım ama neyi bekliyorum? Bunun boşanmakla alakası yok, verdiğim karardan da hayatımdan da memnunum. Ozgurum ama bu kanatları kullanamıyorum. O evde o adamla yasayan kiz aklıma geldiğinde ona acıyorum hatta ama şu kadını bir turlu hayata karistiramiyorum. Saklanıyorum adeta.
Bana akıl verin sevgili kadınlar, kendimin en iyi versiyonunu once kendim sonra oğlum icin yaratmak istiyorum. Bu cemberden cıkmanın yolu var mı?