Uyku, insan yaşamının 1/3’ unden fazlasını kaplayan fizyolojik bir gereksinimdir. Uyku bozuklukları, pekcok ruhsal hastalığa eşlik edebildiği gibi, birincil olarak sadece uyku bozukluğu gelişebilir.
Ancak uyku sadece zihinsel yaşamın onemli bir parcası değil, aynı zamanda hormrnal duzenlemede de onemli rol alan bir surectir. Bu nedenlerle uyku bozukluğu nedeni saptanarak derhal tedavi altına alınmalıdır ve mutlaka nedene yonelik ilac tedavisi verilmelidir.

Depresyon, mani, şizofreni gibi hastalıklar uyku bozukluğu yapabildiklerinden dolayı bu durumlarda uyku bozukluğunun temeli olan hastalığa yonelik ilac tedavisi verilmelidir. Orneğin depresyon nedeniyle uyku bozukluğu gelişen hastada, antidepresan tedavi başlanmalıdır. Depresyonun tedavisiyle uyku bozukluğu da bir sure sonra duzelecektir.

Bireysel olarak uyku gereksinimi farklılıklar gosterebilir. Bazı kişilere cok kısa uyku yeterli gelirken bazı kişiler uzun uyku surelerine ihtiyac gosterirler. Kısa uyku sureli kişiler genelde 6 saatten az uyudukları halde gunluk aktiviteleri ve uyumları bozulmaz.

Uzun uyku sureli kişilerin ise 9 saatten fazla uykuya ihtiyac gosterirler. Kısa ve uzun uyku suresine ihtiyac gosteren bireyler arasında kişilik farklarının olduğu ileri surulmuştur. Kısa uyku sureli kişilerin enerjik, hırslı, sosysl bakımdan uyumlu ve girişken kişiler olduğu, uzun uyku sureli kişilerin ise depresif, anksiyeteli, sosyal bakımdan cekinik, enerji sorunu yaşayan kişilik ozellikleri gosterdiği varsayılmaktadır.

Uyku zihinsel dinlenme ile beraber fiziksel dinlenmeyi de sağlar. Bu nedenle fiziksel egzesiz, hastalık, hamilelik ve buna benzer durumlar uyku ihtiyacını arttırmaktadır.

Kliniklerde uyku “polisomnograf” denilen aletlerle olculur.
Polisomnograf uyku suresince vucudumuzda olan fizyolojik değişiklikleri değerlendirir ve kayıt eder. Orneğin, beynimizin elektiriksel aktivitesi (EEG), kalbimizin elektiriksel aktivitesi (EKG), solunum sayımız, vucut ısısı, penisteki değişiklikler (ozellikle ereksiyon), kan oksijen duzeyleri, goz hareketleri gibi değişkenler kayıt altına alınır. Bu incelemeler sonucunda tıp uzmanları tarafından uyku ana olarak iki bolume ayrılmıştır. Birincisi REM uykusu, ikincisi de NREM uykusudur. Bu uyku donemi sınıflandırması goz hareketlerine bağlı olarak yapılmıştır. REM (Rapid eye movement), donemi hızlı goz hareketlerinin olduğu ve ruyaların gorulduğu donemdir. NREM (Nonrapid eye movement) donemi yavaş goz hareketlerinden oluşur ve genelde vucutsal değişikliklerin izlendiği derin uyku donemidir. Uyku duzeni denilen olay bu iki donemin belirli surelerle birbirlerini takip etmesidir. Kişiden kişiye değişmekle beraber 90-120 dakika arsında REM+NREM dongusu tekrarlanır. Bu dongu bir gecelik uyku sırasında yaklaşık 4-5 kez ekrarlanır. Kişi kısa uyusa da bu dongunun bittiği donemlerde uyandırılırsa daha dinlenmiş şekilde kalktığı ileri surulmuştur.

Uyku bozuklukları Dissomnialar ve Parasomnialar olmak uzere ikiye ayrılarak incelenirler.

İNSOMNİA - UYKUSUZLUK
Uykuya dalma gucluğudur. Aslında bir psikiyatrik tanı sınıflandırması olup olmadığı durumu oldukca karmaşıktır. Araştırmacıların coğu uykuya dalma gucluğunun diğer psikiyatrik durumlara ikincil olarak ortaya cıktığını ve hastalığın tedavisiyle uykuya dalma gucluğunun de ortadan kalktığını iddia ederek hastaları polisomnografik incelemeye gondermemektedir. Buna karşı cıkan goruş ise uyku bozukluğunun birincil olduğunu ve diğer klinik tablolardan bazılarının uyku bozukluğuna ikincil olarak geliştiğini soylemektedir. Ancak bu tartışmaların arasından gerceği bulabilme şansımızın bugunku teknolojik olanaklarımızla olası olmadığı gorulmektedir.

İnsomnia gunluk yaşantımızda oldukca sık karşımıza cıkmaktadır. Hastaların buyuk bur kısmı hekime başvurmamaktadır. Genelde insomnia kendiliğinden duzelme eğiliminde olsa da altta yatan daha ciddi bir psikiyatrik hastalığın ilk habercilerinden olabilir. Bu nedenle dikkatlice izlemek gerekebilir. Birincil insomniaların tedavisinde ise kısa etkili benzodiazepinler tercih edilmelidir. Ancak bağımlılık olasılığı gozden kacırılmamalıdır.

HİPERSOMNİA - AŞIRI UYUMA
Bu hastalık aşırı uyuma ve gunduzleri uyuklama olarak ikiye ayrılır. Kelime anlamı cok uyuma olan hipersomnia genellikle diğer psikiyatrik hastalıklara eşlik eder. Nadiren tek başına bulunarak birincil hipersomnia adını alır. Bu durumda uyarıcı ilaclar kullanılır. Bağımlılık riski fazladır.

Hipersomnia her zaman patolojik olmayabilir. Kişilik ozelliklerinin veya ailesel yatkınlığın hipersomniaya yol actığı kabul edilmektedir. Ayrıca ileri derecede akciğer, karaciğer hastalıklarında, beyin lezyonlarında ve kalp etmezliklerinde de hipersomnia bulgusu olabileceğinden dolayı, hipersomnialı hastalar mutlaka hekime goturulmelidir.

RUYA SIKINTI BOZUKLUĞU
Uyku sırasında normalde her kişi korkutucu ruyalar gorebilir. Ancak normal olan tipinde bu ruyalar kişiyi genelde uyandırmaz ve tekrar etme eğiliminde değildir. Ancak ruya sıkıntı bozukluğunda kişi uyku sırasındaki normal uykusunun yanı sıra korkutucu ruya ve karabasanlar gorup korku icinde uykudan uyanır.
Kişi uyandığında bunun bir ruya olduğunu hemen anlar. Bu durum genelde gecenin ileride REM donemlerinde ortaya cıkar. Kişinin uyumunu bozabilir, tekrarlama eğilimindedir.

KARABASAN
Şiddetli korkutucu, panikletici bir durumdur. Genellikle uykunun NREM donemlerinde cığlık ve dehşet icerisinde uykudan uyanma ile kendini gosterir. Cocuklarda erişkinlere oranla daha sıktır. Yoğun bir sıkıntıyla beraber kişinin kafası karışır, ruyayı kısa bir sure gercekle karıştırır ve nerede olduğunu bilemeyebilir. Ozel bir tedavi bicimi yoktur.

UYURGEZERLIK
İlgi cekici bir hastalıktır. Genellikle uykuya daldıktan hemen sonra gorulur. Uykunun ilk 1/3′luk doneminde ve NREM doneminde ortaya cıkar. Sıklıkla 10′lu yaşlara kadar gorulur. Kişi birden yataktan kalkara bazı otomatik hareketleri yapar. Bunlar yurume, giyinme, tuvalete gitme, araba kullanma gibi hareketler olabilir. Altta yatan bir beyin patolojisi ileri surulmuş olsa da herhangi bir bulgu saptanamamıştır.

UYANIKLIK DONGUSUNDEKİ BOZUKLUKLAR
Burada en dikkat cekici ozellik hastaların herhangi bir zamanda uyuyabildikleri halde, istedikleri zaman,genelde, uyuyamamalarıdır. Bu hasta grubunda kronik yeti yitimi ve sosyal uyum sorunu oluşturan hastalıkların dışlanmasıdır
( orn şizofreni).

Hastaların uyku uyanıklık dongusu bozulduğundan dolayı hekime uyuklama veya uyuyamama yakınmaları ile gelebilirler. Geceleri vardiya usulu calışan personelde, uzun hatlarda calışan ucak personelinde bu bozukluk sık gorulmektedir. Genelde uyuma ve uyanma saatlerine sınırlama getirildiğinde kendiliğinden duzelmektedir.

tebesir.com