
Remember Me
Hayattan hatıraya, hatıradan hayata. Memorize, Sensen teknolojisinin tanıtım reklamında gayet umut verici. Kocasının hatıraylarıyla yaşayan bir kadın ve cocuğuna cesaretlenmesi icin savaş hatıraları bırakacak bir baba. Başlangıcta herşey cok guzel gozuksede bir şeylerin ters gittiğini anlamak bizim icin cok uzun surmeyecek.
Yıl 2084, Memorize hatıra ticareti yapan bir firmadır. Sensen adlı teknolojisi ile bazı anıları saklayan, bazı anılarıda silmenin yolunu bulan bu firma dunyanın en buyuk şirketir. E hal boyle olunca şirketin buyuk varlığı halkı bağımlı yapmış hatta halk diline yeni deyimler katmıştır. Oyunda cokca duyacağımız ''Remember you, soon'', ''Yakında seni hatırlayacağım'' deyimi bize genel durumu acıklamakta yeterli olacaktır .

Nerdeyim yahu?
Memorize'ın bir hafıza silme labaratuarında kendine gelen baş karakterimiz Nilin gecmişine dair hic bir şey hatırlamamaktadır. Robotların yonlendirmelerinden sonra olume yuruduğunun farkında olmayan Nilin birden bir ses duyar. Edge. Nilin Edge'e kim olduğunu sorduğunda Edge yaşamak istiyorsa dinlemek zorunda olduğu kişi olduğunu soyler. Edge errosist denilen buyuk bir sistem karşıtı cetenin başıdır, icinde hafıza avcılarının, hafıza calıcılarının bulunduğu bu cetenin asıl amacı Memorize şirketini yerle bir etmektir. Edge oyun boyunca bize direktifler vererek Memorize şirketine adım adım yaklaşmamıza ve Nilin'in kendini keşfetmesine yardım eder. Nilin Edge'in direktiflerine uyup labaratuardan bir tabut icinde kacar. Nilin aslında en buyuk hafıza avcılarından biridir. Slum 404 mahallesinde tabuttan cıkan Nilin sistemin ve Memorize'ın ne kadar yalnış olduğunu ilk o zaman anlar cunku Leaperlar'ı gorur . Leaperlar hafızadan yoksun kalmış yada Memorize'ın deneylerinde harap olmuş birer yaratığa donuşmuş insanlardır.
''Edge! Leaperlar halka saldıyor!''
'' Oh hayır tatlım aslında, Leaperlar halk.''

Manzaralar guzel.
Neo-Paris, oyunun icinde gectiği şehir, oldukca guzel betimlenmiş . Binalar merkez bolgede ışıklar icindeyken arka sokaklarda biraz daha soluk ve koyu renklerle karanlıkta bırakılmış. Uzaktan bir cennet gibi gozuken Eifel kulesi resmen insanı icine cekiyor. Muzik kısmı biraz goreceli olsada; hızlı ve elektronik muzik severler icin gayet doyurucu olmuş diyebiliriz.

Eski bir dost.
Edge hikayenin geri kalanında bizi Johny'e yonlendiriyor. Johny hatıralarımızdan silinmiş olsada gercekten en yakın arkadaşımız olduğunu kanıtlıyor. Johny'nin barında sonunda savaş kıyafetlerimize ve yalnızca bizim kullanabildiğimiz hafıza karıştırıcı eldivenlerimize kavuşuyoruz derken, Olga Sedolva adlı azılı bir suikastci bizi yakalıyor ve boğazımıza bıcak dayıyor.

Karıştır bebeğim!
Eldiveni kullanarak Olga'nın hafızalarına girip onları karıştırıyoruz. Tabi bu hafıza karıştırma olayı o kadar da kolay değil. Bize saldırmasının temel nedenini bulup onu mantılklı bir şekilde tam tersine ceviriyoruz. Olgayı takımımıza katıp yolumuza devam ediyoruz. Bir diğer hafıza ozelliğimiz ise hafıza calmak. Memorybrane ozelliğini kullanarak yolumuzda karşımıza cıkan tuzakları yada kodları onceden farkedebiliyoruz.

Nilin duşer,duşer,duşer ve duşer.
Hikaye gercekten yaratıcı ve akıcı. Ama gel gelelim oynanabilirlik. Nilin'in sinematiklerde surekli duşmesi bana biraz ironik geldi doğrusu. Bazı tırmanma ve zıplama yerlerinde kontroller cok zor yapılmış bazen normal bir merdivene bile tırmanmak işkence olabiliyor. Hareket alanlarımız cok kısıtlı sadece kucuk bir simgenin bize gosterdiği yerlerdeki bolgelere atlayıp tırmanabiliyoruz. Surekli belirnenen yere hareket etmek bir sure sonra can sıkıcı olabiliyor. Gelelim dovuş sahnelerine aslında oyunun en orjinal ozelliklerinden biri burada karşımıza cıkıyor. Tuş kombinasyonlarıyla yapılan combolarla duşmanlarımız alaşağı ediyoruz. En iyi kısmıda, bu kombinasyonları 'Combo Lab' adı verilen bir secenekle kendimiz oluşturabiliyoruz. Bu kombolar hasar, can doldurma, ozel gucleri kullanmak icin saniye duşurucu ve son olarakta yuksek hasarlı alan saldırı olarak dorde ayrılıyor. Bu ozellikleri karşımızda ki duşmanın ceşidine gore kombine edip uygulayabiliyoruz. Orneğin karşımızda elektirik zırhlı bir Saber askeri varsa tum kombine tuşlarını can doldurma olarak ayarlayabiliriz boylece normal saldırıda duşen canımız can doldurma kombosuyla sabitlemiş oluruz. Yada karşımızda bir Leaper varsa kombomuzu tamamıyla hasar olarak kombine edebilir boylece Leaper'ı kısa bir surede oldurebiliriz.

Şimdi kızdım!
Nilin tum bunların dışında bazı ozel guclere daha sahip. Sensen Fury yalnızca bunlardan biri. Bu ozellikte Nilin ofkeye burunur ve kombo olmadan hızlı ve hasarlı saldırılar yapar. Bu ekstra ozel gucler ozellikle boss savaşlarında cok işe yaramaktadır. Boss savaşları biraz God of War ı hatırlatıyor. Hatta aynısı diyebiliriz. Boss'un canını olabildiğince azaltıp son bir oldurucu vuruş icin ekranda verilen tuşlara yanılmadan basmamız gerekiyor.

Tum bu ozelliklere rağmen oyunun belli bir kısımdan sonra tekduze bir koşuşturmaya ve amacsız dovuşlere donuşmesi beni biraz hayal kırıklığına uğratsada, oyunun sonunda buyuk bir şok yaşadığımı soyleyebilirim. Eğer sizde bu maceranın bir parcası olmak istiyorsanız durmayın.
Remember you,soon.