Sacların dokulmesi, yağlanması, kepeklenmesi, elektriklenmesi ve beyazlaması kacınılmaz. Ama her sorun gibi bunların da cozumu var!
KEPEKLENME
Kepek; derinin dış yuzeyinden dokulen olu hucrelerden oluşuyor. Bu sorun her ne kadar genetik olsa da mevsimlere ve bazı dış etkenlere bağlı olarak miktarında artma olabiliyor. Dokulen olu hucreler, altta oluşan yeni hucreler tarafından itiliyor ve bu da sac dokulmelerine neden olabiliyor. Kepek; bir cilt sorunu olmakla birlikte, estetik acıdan istenmeyen bir gorunum de yarattığı icin kadınların en buyuk guzellik sorunları arasında.
Gunumuzde bircok kadın kepek sorunun, sac kuruluğundan ileri geldiğini duşunme hatasına kapılıyor. Hatta sırf bu nedenle sacım daha az yıkayanlara rastlamak dahi mumkun. Oysa sağlıklı olan doğru icerikli bir kepek şampuanı ya da bakım serumu kullanmak!
Kepeklenmenin henuz kesin bir cozumu bulunmasa da, uzmanlar bu durumun kontrol altına alınabileceğini dile getiriyorlar. Antimikrobial selenyum sulfit ya da cinko pirithion iceren şampuanlar sorunun cozumlerinden sadece biri… Ancak sacınızı bu iceriğe sahip bir şampuan ile yıkarken, sac diplerine hafif masaj yapıp, başınızda bir iki dakika kadar da bekletmeniz şart!
Sac uzmanları sacınızı bu şekilde haftada bir kac kez yıkamanız gerektiğinin de ısrarla altını ciziyorlar. Eğer uygulamadan istediğiniz sonucu alamazsanız mutlaka bir dermatoloğa gitmenizi de tavsiye ediyorlar. Şampuan kadar sac renginizin ve kullandığınız su kalitesinin de buyuk bir onemi var. Kepeklerin belirgin olmaması icin sacınızı ten renginizden bir ton koyuya boyatmanız da getirilen tavsiyeler arasında.
YAĞLANMA
Halk arasında kirli sacın aslında daha yararlı olduğu soylenir! Zira sactaki yağ oranı dış gorunume parlaklık katar. Ancak parlak sac ile yağlı sac arasında cok ince bir cizgi bulunduğu da bir gercek! Peki yağlı sac nedir ve nasıl meydana geliyor? Aslında yağlı sac diye bir kavram soz konusu dahi değil. Yağlı olan gercekte derinin kendisi…
Duz saclı kişilerde deriden salgılanan yağ gun icinde hızla yayılırken, kıvırcık saclı kişilerde bu surec daha yavaş ilerliyor. Bu durumda da kullanılacak şampuanın cok dikkatli secilmesi gerekiyor. Yağlı saclar icin geliştirilen şampuanlar, yağı arıtmak icin ağır surfaktanlar icermekte… Bu da ekstra kimyasal anlamına geliyor. Aşırı yağlı sacları yıkarken şampuanı iki kez uygulamak gerekebilir. Ayrıca yağlı saclara sahip olan kadınların saclarını nasıl yıkadıkları kadar nasıl şekillendirdikleri de cok onemli. Zira sacı sık fırcalamak ve taramak yağlanmayı hızlandırmakta. Bunun yanı sıra sacların mumkun olduğunca az toplanmasında da fayda var. Sac uzmanlarının yaptığı bir acıklamaya gore, yağlı saclara sahip kadınların kısa sac kesimini tercih etmeleri gerekiyor. Aksi takdirde sacın uc kısımları kaynakmış gibi durabiliyor.
Bununla birlikte yağlı saclı kadınlar kakul kestirirken cok iyi duşunmeli! Yağ birikimi alına temas ederek sivilcelenmeye neden olabilir. Yağlanma dış gorunumu etkileyen bir sorun gibi gozukse de, gercekte daha başka sorunların da başlangıcı… Eğer ki aşırı yağlanma engellenmezse dokulmeye de yol acabiliyor. Ayrıca ‘pitrosporium’ adı verilen ve deride bulunan bir mantarın sayısını artırarak saclarda kepeklenmeye ya da seboreik egzamanın ortaya cıkmasına neden oluyor.
SAC DOKULMESİ
Kadınların saclarıyla ilgili en onemli sorunlarından biri, olan ‘alopesia areata’ olarak da adlandırılan sac dokulmesi… Daha cok erkeklerde gorulen bu sorunun kadınlarda da giderek artmasını uzmanlar, cok daha aktif bir hayat surmelerine ve hormonal değişikliklere bağlıyorlar.
Etkinlik alanları arttıkca erkeklik hormonu androjeni daha fazla salgılamaya başladıkları duşunulmekte. Bir kadının vucudundaki normal hormon oranı, sekiz olcu ostrojene (kadınlık hormonu) karşılık bir olcu androjen hormonundan oluşuyor. Ancak bu oran değişirse kadınlarda sac dokulmesi gorulmeye başlanıyor. Ostrojen hormonu doğrudan cildin dokusunu ve sacın esnekliğini de etkiliyor. Sac dokulmesi ile ilgili olarak uzmanların goruş birliğine vardığı temel nedenler ise şunlar: Sıkıntı, endişe, uykusuzluk, curuk dişler ve dengesiz beslenme!
Saclara gelişiguzel boyamalarla verilen zararlar da tellerin kırılmasına ve dokulmesine yol acabiliyor. Yalnız sacların birdenbire cokca dokulmesi estetik bir problem değil, tıbbi bir sorun. Boyle bir durumda, sadece basın değil butun vucudun muayene edilmesinin yanı sıra tiroit testleri, bobrek, kalsiyum, enzim, karaciğer incelemeleri de yapılmak zorunda. Bunun yanı sıra uzmanlar sac serumu kullanılmasını da ısrarla tavsiye ediyorlar. Sacın dokulmesini yavaşlatan bu urunleri sac dokulmesini engelleyen şampuanlar ile birlikte kullandığınız takdirde daha etkili oldukları da bir gercek.
ELEKTRİKLENME
Elektriklenme; yanlış yıkama ve yanlış tarama olmak uzere iki temel nedene bağlı… Sacınızı citileyerek yıkıyorsanız elektriklenmesi ve kabarması gayet normal algılanıyor. Aynı zamanda metal sac fırcaları ve kuru fırcalama da sacı elektriklendirebiliyor. Bu nedenle kullandığınız sac fırcasının kalitesi cok onemli. Mumkunse doğal kıldan yapılan ve tutma yeri ahşap olan fırcaları tercih edin.
Ayrıca sacınızı daha yumuşak bir şekilde yıkayın. Tarama aşamasında ise fırcaya bir miktar sac kremi surebilirsiniz. Cunku sac kremi, sacın elektriklenip kabarmasını onler. Ayrıca hava ve nem değişimleri de sac yapısını zorladığından, elektriklenmeye neden olabilir. Sacın elektriklenmesini engellemek icin yağ dengesinin sabit tutulması da gerekiyor. Genellikle dalgalı saclarda meydana gelen elektriklenmede sacınızın yağı ile birlikte şekillendirici kremler kullanmanız gerekebilir. Nemli saca uygulayacağınız bir kremden sonra sert uygulamalardan kacının.
Sacınıza uygulayacağınız bakımlar da elektriklenmeyi engellemek icin pratik bir cozum yolu. Haftada iki kez uygulayabileceğiniz jojoba yağı, elektriklenmeyi buyuk olcude azaltacaktır. Tek yapmanız gereken yağı sacın tamamına uyguladıktan sonra once elinizle iyice karıştırmanız, ardından da doğal kıllardan yapılmış bir fırca ile taramanız. Boylelikle yağ sacınıza iyice dağılacaktır. Ancak sacınıza hangi bakımı yaparsanız yapın, kullandığınız boyanın ve kesim şeklinin, elektriklenmeye olan etkisini goz ardı etmemelisiniz. Sacınızın ustura ile kesilmesi (ki son yıllarda kısa saclar coğunlukla bu yontemle kesilmekte) ya da esmerlerin sarışın olmak icin kullandığı sac acıcılar elektriklenmeye sebep olan faktorler arasında bulunuyor.
İSTENMEYEN BEYAZLAR
Yapılan anıştırmalara gore ciddi anlamda bir soyacekim olmadıktan sonra, kadınlar genellikle 34 yaş civarında ilk beyaz sac telleri ile karşı karşıya kalıyorlar. Aslında bir sac teli, ortası boş olan ve icinde melanin denilen boya pigmentleri bulunan bir tupten ibaret… Genc yaşlarda bu boşlukta saca renk veren melanini bir arada tutan bir sıvı bulunuyor fakat yaşlandıkca derimiz saclarınım ve vucuduımızdaki diğer kılları eskisi gibi sağlıklı uretemiyor. Sac kılların ortasındaki sıvı kayboluyor, boya hucreleri de tutunamadığından geriye sadece hava kalıyor ve saclar beyaz renge yani asıl rengine donmeye başlıyor.
Sacların butunuyle beyaza donuşme sureci 10 ile 20 yıl surebiliyor. Ancak bu sureci uzatmanın ya da geciktirmenin birkac yontemi de soz konusu… Bazı kadınlar boyama işlemini uzun ve sıkıcı bulduklarından, evde şampuan boya kullanmayı tercih edebiliyorlar. Oysa belli bir sure sonra bu boya ile sacın rengi sahte bir gorunume sahip oluyor. Soz konusu şampuanları kullanmak yerine iceriğinde E vitamini bulunan kremler kullanarak sac diplerinizi yumuşatmayı deneyebilirsiniz. Bunun yanı sıra golge yaratabilecek bir rengi tercih etmeniz de mumkun. Yoğunluktan dolayı saclarınızı boyayamıyorsanız, beyaz gorunumu azaltmak icin saclarınızın on kısmını kabartmayı deneyebilirsiniz.
Unlu kuafor Rita Hazan; saca verilecek yoğunluğun beyazları kapatmanın en iyi yolu olduğunu dile getiriyor. Unlu markalar artık bu duruma da bir cozum yolu buldu. Maskara şeklinde satılan ince telleri boyamanıza yardımcı olan boyalar satışta! Avon, Sally Hansen, Cover Your Gray gibi markalarda bulunan bu maskaralar ile beyazlaşan birkac teli evde boyama şansına sahipsiniz.