Tuberkuloz yada verem hastalığı tuberkuloz basili veya koch basili denilen bir mikrobun solunum yollarıyla akciğerlere yerleşmesi neticesinde ortaya cıkar.Sıklıkla akciğerleri etkilemekle beraber daha sonra buradan kan yoluyla yayılarak bobrekleri,karaciğeri,barsakları ve beyni tutma ihtimali vardır.

Bu mikrop genelde bağışıklık sistemi zayıf,beslenme yetersizliği olan kişileri daha cok etkiler.Bununla beraber genel ekonomik durumu iyi,beslenme sorunu olmayan kişileri de tutması mumkundur. Sosyo ekonomik duzeyi duşuk ve fakir toplumlarda cok etkili ve cok ciddi bir sağlık problemi oluşturur.1940'lı 50'li yıllarda tuberkiloz ilacları henuz bulunmamışken ulkemizin cok ciddi bir sağlık problemiydi. Zamanla cok iyi bir sağlık orgutlenmesi ve verem savaş uniteleri kurularak ulkemizde bu sorun hemen hemen cozulmuşken son yıllarda tekrar hortlamaya başlamıştır.Ekonomik şartların bozuk olması ulkemizde iyi beslenemeyen hijyen şartları kotu olan kesimlerde ciddi sağlık problemi olmaya başlamıştır.Bu yuzden ciddi olarak yeni baştan mucadele edilmesi gereken bir hastalık olarak ele alınması gerekmektedir.
VEREM HASTALIĞININ BULGULARI NELERDİR?
Hastalarda gecmeyen inatcı oksuruk,gece terlemesi,kilo kaybı ve bazen kanlı balgam gorulur.Boyle hastalar bize başvurduğunda cekilen rontgen,yapılan kan ve balgam tahlilleri ile akciğer tuberkilozu teşhisi konur.Fakat bazen hafif vakalarda teşhis koyma zorluğu mevcuttur.Eğer tuberkuloz akciğer dışındaki organlara orneğin karın zarına,bobreklere,karaciğere veya lenf bezlerine etki yapmışsa şikayetler bu organlara yonelik olur ve teşhis cok daha zor ve doktoru uğraştırıcıdır.Coğu kez biopsi alınarak teşhis konulabilir.Yine verem hastalığı kemikleri ozellikle belimizdeki zincir kemiğini(vertebra) etkileyerek 'pot hastalığı' denilen kemik tuberkulozuna neden olur.Lenf bezlerini tutan tuberkuloza halk arasında 'kostebek hastalığı' denir ve Anadolu'da cok yaygın kullanılan bir terimdir.Akciğerleri tutan tuberkulozda akciğerin belirli bir bolgesinde 'kavern' ismi verilen kistler gorulebilir.Yine akciğer zarı su toplayabilir.Halk arasında ozellikle yaşılılarda co k kullanılan sulu zaturre sozcuğu burdan gelmektedir. Tuberkuloz mikrobu oksijeni cok seven bir mikrop olduğu icin akciğer dokusunu cok sever ve tıpkı bir guvenin bir yunu yemesi gibi akciğer dokusunu yemeye ve eritmeye başlar.Buna bağlı ve tedavisiz vakalarda akciğerler de doku harabiyeti,kavern dediğimiz keseler ve akciğer dokusunda su meydana getirebilir.
Verem tedavisinde etkili ilaclar bulunmadan once oldurucu bir hastalık olarak bilinirmiş.Bunun etkisi hala toplumda devam etmektedir. Gunumuzde cok etkili ve veremi %100 tedavi edici ilaclar mevcuttur.Bu nedenle gecmişte cok korkulan bu hastalık artık kolayca tedavi edilebilmektedir.Fakat hastalık hakkında halkımız yeterince bilgi sahibi olmadığı icin,biz bir hastaya tuberkuloz yada verem teşhisi koyduğu muzda gerek hastanın kendisinde gerekse cevresinde bir panik havası goruyoruz.Halk arasında vereme 'ince hastalık' denirmiş.Hatta eski turk filmlerinde izlediğimiz kadarıyla verem teşhisi konan birine kanserli yada cuzzamlı bir hasta muamelesi yapılırmış.Belkide bundan oturu halk arasında veremin hala tedavisinin cok zor bir hastalık olduğunu inanan coktur.Oysa gunumuz modern tıbbında doğru ve erken hekime ulaşmak tuberkulozu tamamen tedavisi mumkun bir hastalık kılmıştır. Tek onemli nokta hastanın tedaviye uyum sorunudur. Tuberkuloz tedavisi 6-9 ay kadar surduğu icin hastanın her gun duzenli ilac alması gerekmektedir.Fakat coğu hasta ilaclarını unutmakta veya ihmal etmektedir.Tuberkuloz mikrobu boyle oluncada ilaclara karşı direnc kazanabilmektedir.Bu nedenle boyle hastaların tedavisi sorun olmaktadır.Gunumuzdeki tuberkuloz tedavisinin en onemli konusu budur.Tuberkuloz ilaclarının bazılarına karşı direnc olayı gelişmeye başlamıştır.Bu nedenle tedaviye direncli hastalarda tuberkuloz mikrobunun hangi ilaclara direncli olup olmadığının testi yapılıp oyle tedavi verilmektedir.İşin can alıcı noktası budur.Hasta uyumu ,duzenli ve disiplinli ilac kullanmak hem hastanın bireysel tedavisi hemde ilaclara karşı direnc gelişiminin onlenmesi toplum sağlığı acısından işin olmazsa olmazıdır.
Tuberkuloz ilacları vucudumuzda karaciğerimize,gozumuze, bobreğimize ve sinir sistemimize yan etki potansiyeli olan ilaclar olduğu icin tedavinin ehil ellerde iyi bir takip laboratuar parametrelerinin sık sık kontrolu ve akciğer filmi takibi ile olur.
TUBERKULOZ TEDAVİSİ NASIL OLMALIDIR?
Yukarıda bahsettiğim gibi once hastalığın doğru tanısı gerekir.Tuberkuloz en sık akciğeri tutar.Akciğer tuberkulozunu teşhis etmek daha kolaydır.Fakat diğer organları tuttuğu zaman tanı ve tedavi biraz daha farklı ve guc olabilmektedir.Tedavide en onemli şeyin hasta ile hekim arasındaki disiplinli,guvene dayalı ilişkinin ve hastanın tedaviye uyumunun olduğunu tekrar soylemek istiyorum.Tuberkuloz tedavisinde kullanılan major ve minor diye tabir edilen yaklaşık 10 a yakın etkili ve modern ilaclar olduğunu belirtmek istiyorum.Doktorunuz bu ilacları hastalığınızın şiddeti ve tutulduğu organa gore duzenler. Hastanın yapması gereken doktorun soylediklerine mutlak uymak ve mutlaka kontrollerine duzenli olarak gitmesidir.İlaclar yan etki yaparsa yada ilaclara direnc soz konusu ise doktorunuz uygun değişiklikleri ve kombinasyonları uygular.Ayrıca hastanın beslenmesine ve hijyenine dikkat etmesi ve istirahat etmesi onemlidir.Kesinlikle sigara icilmemelidir. Sigara icmek tedavinin başarısını olumsuz etkiler.Eğer evde 1 kişi tuberkuloz olduysa diğerlerininde taramadan gecirilmesi uygun olur.
Gunumuzde iyi bir tedavi ve doktor tavsiyesiyle tuberkuloz başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir.sosyo-ekonomik durumu duşuk toplumların hastalığı olduğu icin ulkemiz zenginleştikce ve sağlık sistemi yaygın ve kolay ulaşılabilir oldukca tuberkulozun da gorulme sıklığı iyice azalacaktır.Şu anda ulkemiz icin tehdit oluşturan ciddi bir hastalık konumdadır.Hepimizin hijyen ve sağlık kurallarına dikkat etmememiz,beslenme ve istirahat olayına onem vermemiz gereklidir. Yeni doğan cocuklarımıza tuberkuloz aşısı yaptırmayı ihmal etmemeiz ve unutmamamız gerekir.Gunumuzde tuberkuloz artık korkulacak bir hastalık değil,fakat ciddiye alınacak bir hastalıktır.Asla ihmal edilmemeli ve hafife alınmamalıdır.