Uzun sure hareketsiz kalmak damar pıhtısına yol acabilir
Sağlık0 Mesaj
●6 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Uzun sure hareketsiz kalmak damar pıhtısına yol acabilir
-
19-09-2022, 12:20:19
Prof. Dr. Cuneyt Koksoy, damar pıhtısının olume varan sonucları olabileceğini soyleyerek uyarılarda bulundu.
Pıhtının kanın durağan hale gelip katılaşması olduğunu anlatan Prof. Dr. Cuneyt Koksoy, pıhtı olduğunda kan akımının durduğunu belirtti. En yaygın pıhtının bacak toplardamarlarında oluşanlar olduğunu soyleyen Prof. Dr. Cuneyt Koksoy, "Pıhtı atardamarlarda olursa dokuların beslenmesi bozulur. Toplardamarlarda olursa dokudan kirli kan boşalamaz ve dokuda birikir. Pıhtı bazen bir damarda olup, o damarı tıkarken, bazen pıhtı kan akımı ile suruklenip başka bir damarı yada organın damarını tıkayabilir." acıklamasında bulundu.
Bacaktaki toplardamarlar icerisindeki kanın pıhtılaşması sonucunda gelişen bu hastalığın ciddi sonucları olabileceğini bildiren Prof. Dr. Koksoy, olume varan sonuclara yol acabileceğini acıkladı:
"DVT yada pıhtı genelde bacakta şişlik, yururken şiddetli ağrı, morarma yapmakla beraber, oluşmuş olan pıhtının bulunduğu yerden kopup, kan akımı ile giderek akciğer damarlarını tıkayıp olume neden olabilmesi en onemli yanıdır. Bu durum tıpta akciğer embolisi olarak isimlendirilir.
Ote yandan bacaklardaki pıhtı zaman icinde erise bile, ki coğu zaman tam olarak erimez, damarın icinde darlık oluşmasına ve kapakların bozulmasına yol acar. Bu durumda pıhtı oluştuktan sonra yıllar icinde giderek artan bir şekilde toplardamar kanının akışı engellenip, damarlar icinde kan gollenmeye ve basıncı artmaya başlar. Bu durumda toplardamarlardaki yuksek kan basıncının dokulara zarar vermesi sonucunda bacakta şişme, ağrı, deride renk değişikliği ve bilekte yaralarla (venoz ulser) karakterize toplardamar (venoz) yetmezliği gelişir. Hastalarda DVT oluştuktan sonra toplardamar yetmezliği gelişme olasılığı %50 den fazladır."
UZUN YOLCULUK YAPANLAR DİKKAT!
Ameliyat, felc ya da kalp krizi gibi uzun sure hastane yatışına bağlı hareketsizlik ve uzun yolculuklarda hareketsiz oturmanın pıhtı oluşumuna neden olabileceğini belirten Prof. Dr. Koksoy, "Pıhtı genellikle toplardamarlardaki kan akımının yavaşlaması, kanın pıhtılaşmaya olan yatkınlığının artması ve toplardamarların hasar gormesi gibi uc temel faktorun birlikteliği sonucunda gelişmektedir. Bu durumlar cok değişik şekillerde karşımıza cıkabilir. Ameliyatlar, felc yada kalp krizi gibi uzun sure hastane yatışına bağlı hareketsizlik ve uzun yolculuklarda da hareketsiz oturmaktan oturu pıhtı oluşabilir. Ayrıca kanser hastaları ve hormon kullanan hastalar ile gebelerde pıhtı acısından risk altındadırlar. Bunun yanında bazı kişilerde doğuştan pıhtılaşmaya yatkınlık vardır" şeklinde konuştu.
EN BELİRGİN BELİRTİ BACAKTA AĞRILI ŞİŞLİK
Prof. Dr. Koksoy, pıhtı olan hastaların bir bolumunde hicbir ciddi belirtinin olmayabileceğini, ancak en yaygın şikayetin bacakta ağrılı şişlik, hassasiyet ve bacağın renginin mor ya da mavimsi olduğunu vurgulayarak, "Bacak diğer bacağa gore daha sıcak ve mordur. Bacakta toplardamarlar belirginleşmiştir. Bazen ağrıdan ve şişlikten oturu hasta yuruyemeyebilir" acıklamasında bulundu.
TEDAVİNİN TEMEL AMACI TEKRAR PIHTI GELİŞİMİNİ ONLEMEK
Pıhtı tedavisine de değinen Prof. Dr. Koksoy, tedavinin ana amacının akciğer embolisi ve tekrar pıhtı gelişiminin engellenmesi olduğunu belirterek, "Tedavinin diğer amacları ise hastanın bacağındaki şikayetin azaltılması ve ilerde oluşabilecek olan toplardamar yetmezliği gibi sorunların engellenmesidir. Bu amaclar icin gunumuzde klasik olarak pıhtılaşmayı engelleyici kan inceltici ilaclar (heparin, komadin) ve varis corabı kullanılmaktadır. Bu tedavi hastayı akciğere pıhtı atmasından korur ve bacakla ilgili şikayetlerini azaltır. Ancak bacaktaki şikayetlerin gerilemesi haftalar hatta aylar surer. Dahası bacak hicbir zaman tamamen normale donmez. Bunun nedeni bacaktaki pıhtının tam olarak cozulmeyişi ve damarların tıkalı kalmasıdır. Bu klasik tedaviye karşın ozellikle son 10 yıl icinde daha yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanan tedavi ise pıhtının eritilerek yada cıkartılarak tıkanıklık etkeninin ortadan kaldırılmasıdır. Bu hastanın şikayetlerini kısa surede geciren ve ilerde oluşması muhtemel toplardamar yetmezliğini engelleyen bir tedavidir" dedi.
Prof. Dr. Cuneyt Koksoy, pıhtının eritici tedavi yontemlerinin anjiyo altında uygulandığını belirtti:
"Temelde pıhtı eritici ozel bir ilacın doğrudan pıhtının icine verilmesi ve eriyip yumuşayan pıhtının cıkartılmasını kapsayan bir cok yontem vardır. Ultrason eşliğinde pıhtının daha aşağısındaki bir damara (orneğin diz arkasındaki ya da bilekteki bir toplardamara ustunde cok sayıda deliğin olduğu bir kateter (spagetti makarna kalınlığında plastik bir boru) yerleştirilerek bacaktaki pıhtının icine ilerletilir ve pıhtı eritici ilac verilmeye başlanır. İlac kateterdeki deliklerden fıskiye gibi puskurtulerek doğrudan pıhtıya ortalama 48-72 saat suresince verilir. Hastaya her gun anjio cekilerek pıhtının tam olarak eriyip erimediğinden emin olunur. Damarın acıldığından emin olunduğunda kateterler cekilir. Bu işlemin ozel bir ultrasonik kateter ile yapılması tedavi suresi ve kullanılan ilac dozu daha da azalır. Kateterlerle pıhtının icine ilac verilerek yapılan bu tedaviler bir kac gun surebilir ve kullanılan ilactan oturu az da olsa kanama riski bulundurur. Başarılı bir tedavi ile pıhtı eritildikten sonra sanki pıhtı aynen duruyormuş gibi kanı incelten ilac tedavisine pıhtının tekrar oluşmasını engellemek icin devam edilmelidir.
Zaman alan ve kanama riski taşıyan bu yontemlere gore daha etkili ve hızlı sayılabilecek bir diğer yontemin ise ozel bir kateter ile pıhtının parcalanması ve bir yandan eritilmesi olduğunu soyledi. Pıhtı eritici ilacın cok daha duşuk dozda pıhtı bulunan damar icerisindeki hızla donen bir kateterden verilmesi sayesinde ilacın pıhtı ile daha iyi teması sağlanır. Bu sayede bir yandan pıhtı mekanik olarak parcalanırken, bir yandan da parcalanan pıhtılar ilac ile hızla eritilir ve erimiş olan pıhtı kalıntıları ve ilacın fazlası kateterden geri cekilir. Kullanılan pıhtı eritici ilac dozunun daha duşuk ve dolayısı ile kanama riskinin daha az olduğu bu yontemde yaklaşık birkac saat icinde ve tek bir seansta tedavi sağlanabilmektedir. Birkac gun suren pıhtı eritici tedavi yontemlerine gore bu tedavi hastalar acısından cok avantajlı ve konforludur."
Kaynak:f5