Başım catlayacakmış gibi ağrıyor ’, ‘Yiyorum ama yine de kilo kaybediyorum, ‘Oyle yorgunum ki kolumu bile kıpırdatamıyorum ’ …



Hemen hepimiz sık sık eşe dosta sağlığımızla ilgili yakınsak da, vucudumuzun verdiği sinyalleri genellikle goz ardı edip, doktora başvurmakta gecikiyoruz.



Aslında onemsiz gibi gorunen her ‘belirti ’ kimi zaman kanser, kalp damar hastalıkları, diyabet veya hipertiroidi gibi son derece onemli hastalıkların habercisi olabiliyor. Bu nedenle vucudumuzun verdiği sinyallerin farkında olmamız, bunu onemsememiz ve zamanında doktora başvurmamız, hastalıkların erken teşhis ve tedavisinde buyuk onem taşıyor.



Aile Bahcelievler Hastanesi İc Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Uslu, vucudun yaşamsal onem taşıyan 10 sinyalini ve bunların hangi hastalıklara işaret edebileceğini sıraladı.



Bu belirtiler ihmale gelmez!

1. İstemsiz olarak ayda 3 kilodan fazla ya da son 6 ay icinde vucut ağırlığının yuzde 10 ’undan fazla kilo kaybı:Hızlı kilo kaybı kimi zaman metabolik hastalıklar olan hipertiroidi

(guatr hormonu fazlalığı) ve tip1 diyabet hastalığına bağlı gelişebileceği gibi, bazen de kanser hastalıklarının bir belirtisi olarak gorulebiliyor. Kilo kaybına eşlik eden cok su tuketme, sık idrara cıkma gibi belirtiler tip 1 diyabete; berberinde carpıntı, sinirlilik, aşırı terleme gibi belirtiler varsa hipertiroidi hastalığına işaret edebiliyor.

Kilo kaybıyla beraber, sebepsiz ateş, oksuruk, kanlı balgam, ishal ya da kabızlık ise kanser hastalıklarını duşunduruyor ve zaman kaybetmeden bir hekime başvurmak yaşamsal onem taşıyor.

2. İstirahatte ya da az bir eforla oluşan goğus ağrıları ile nefes darlığı:Normal tempoda yurume gibi eforla ilişkili olan ya da istirahatte gelen goğus ağrısı ve nefes darlığı coğu zaman ciddi akciğer ile kalp hastalıklarını işaret ediyor. Ağrıya eşlik eden goğuste baskı hissi, ağrının sırta boyuna ya da kola yayılıyor olması gibi tipik anjina ( goğus ağrısı) tarzı ağrılarda doğrudan anjiografi bile duşunulebiliyor.

Ağrılar cok tipik değilse hekim uygun gorduğu takdirde efor testi, ekokardiyografi sintigrafi la da sanal anjiografi gibi diğer girişimsel olmayan tetkikler de isteyebiliyor. Acilen doktora başvurmak, olası bir kalp krizini veya beklenmedik olumleri engelleyebiliyor.


3. Ciltteki değişimler: Safra yolları ve karaciğer hastalıklarında ciltte ve goz akında sararma, idrar renginde koyulaşma, dışkı renginde ise beyazlama gorulebiliyor.Yine ciltteki morluklar ve cilt altı kanamaları kan hastalıklarının belirtisi olabileceği gibi, damarları ilgilendiren romatizmal hastalıklar nedeniyle de oluşmuş olabiliyor.


4. Vucudun herhangi bir yerde gelişen şişlikler: Vucutta daha once var olan bir şişliğin buyumeden yıllarca kalması cok onemli olmayabiliyor. Ancak yeni gelişen şişlikler mutlaka dikkatle ele alınmalı. Her zaman oyle olmasa da ağrılı şişlikler; enfeksiyona, kitle icindeki kanamaya ya da sinirlerin uyarılmasına bağlı gorulurken, ağrısız buyumeler ise kanseri nedeniyle ortaya cıkabiliyor.


5. Ellerde ve/veya ayaklarda guc ve duyu kaybı olması:Ani gelişen his ve guc kaybı beyin damarlarında tıkanıklığın, uzun surede gelişenler ise diyabetin, toksinler ya da benzer sebeplere bağlı gelişen sinir harabiyetinin, beraberinde bel ya da sırt ağrısının da olması durumunda fıtığın habercisi olabiliyor.

Eğer fıtığa bağlı bu belirtilerle beraber idrar kacırma, ayak duşukluğu gibi yakınmalar da varsa acil operasyon gerekebiliyor.


6. Alışılmışın dışında baş ağrısının olması:Ağrının şiddeti, yerleştiği bolge veya suresi değişmişse ya da başka belirtiler de eşlik etmeye başlamışsa, dikkatli olmalı.



Enseden one yayılan baş ağrısı coğu zaman tansiyon yukselmesine duşundururken, yuzde baskı hissi, burun ve cevresinde dolgunluk ve burun tıkanıklığıyla seyreden baş ağrısı da sinuzit nedeniyle gelişmiş olabiliyor.

Tekrarlayıcı nitelikte ağrıyla beraber gorsel ya da kokusal aura denilen hislerin olduğu, genelde beynin bir yarım kuresini ilgilendiren ağrılar ise migrene bağlı olabiliyor.

Baş ağrısına eşlik eden bulantı, kusma, denge bozukluğu ve bilinc değişiklikleri ise beyin kanaması ya da kafa icinde kitlenin habercisi olabiliyor.


7. Dinlenmeyle gecmeyen yorgunluk:Kronik akciğer, kalp ve bobrek hastalıklarına, kansızlığa, hormon veya vucuttaki elementlerdeki eksikliklere bağlı olarak ortaya cıkabileceği icin goz ardı edilmemeli. Ustelik kimi zaman kansızlığa bağlı gecmeyen halsizlik gibi değerlendirilen bir durumun altında kansızlığa neden olan bir kanser hastalığı yatabiliyor ve hekime zamanında başvurulmazsa tedavisinde gecikmeye yol acabiliyor.



8. Baş donmesi veya bayılma: Baş donmesi veya bayılma tek başına ya da carpıntı, terleme, idrar kacırma ve bilincdeğişikliğiyle birlikte oluyorsa asla ihmal edilmemeli.

Bu durumemosyenel stres ve tansiyon duşmesi gibi selim hastalıklara bağlı olabileceği gibi, beyne giden ya da kalpten cıkan damarlardaki darlıklar, tıkanıklıklar, ciddi kalp kapak hastalıkları veya doğrudan beyinle ilgili problemlerden kaynaklanabiliyor.

Norolojik ya da kardiyak problemler yonunden mutlaka ele alınmalı ve konunun uzmanları tarafından değerlendirilmeli.



9. Dışkı, idrar, tukuruk ve balgamda kan gorulmesi:Vucut sıvılarında ve dışkıda kan gorulmesi pek cok hastalıkla ilişkili olabiliyor. Balgamda kan gorunmesi verem, zaturree ve akciğer kanseri gibi akciğer hastalıklarına işaret edebiliyor.

İdrarda ağrısız kanama mesane kanseri, ağrılı ve yanmanın eşlik ettiği kanama ise bobrek taşı, bobrekte enfeksiyon ya da kum oluşumu nedeniyle gelişebiliyor.

Dışkıda taze kan sıklıkla hemoroid (basur) gibi selim hastalıkların belirtisi olurken, beraberinde dışkı alışkanlıklarında değişiklik, kilo kaybı ve karın ağrısı gibi şikayetler de oluyorsa, altta yatan neden kalın bağırsak kanseri olabiliyor.



10. Dışkılama alışkanlığında değişiklikler: 3 gunden uzun suren kabızlık ve 24 saatten uzun suredir idrar yapamama gibi durumlar da asla ihmal edilmemesi gereken belirtilerden.3 gunden uzun sure devam eden kabızlığa eşlik eden gaz cıkartamama, ateş veya şiddetli karın ağrısı acil cerrahi gerektiren bağırsak tıkanmalarına işaret edebileceği gibi, uzun suredir sessizce ilerleyen sinsi bir kanserin habercisi de olabiliyor.

Yine aynı şekilde idrar yapamama sorunu ağrısız gelişiyorsa bobrek yetmezliğine, ağrılı ise idrar yollarında tıkanıklığa, erkekte belki de prostat buyumesine bağlı gelişebiliyor.