Kan ve idrar tahlilindeki kısaltmaların anlamları......Bilgi Ve Paylaşım Alanı
Sağlık0 Mesaj
●1 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Kan ve idrar tahlilindeki kısaltmaların anlamları......Bilgi Ve Paylaşım Alanı
-
19-09-2022, 08:37:02
Tam kan sayımı (Hemogram), Biyokimya tahlilleri, idrar tahlilleri sonucları ve kısaltmaları
Kan tahlili ve İdrar tahlili hakkında bilgiler Kan ve idrar tahlillerindeki kısaltmaların anlamları, acıklamaları sonucları.. Bircok hastalığın teşhisinde, hastanın genel durumu hakkında bilimsel veriler toplayabilmek icin istenilen kan ve idrar tetkikleri vucudumuzun genel durumu hakkında hekime tıbbi dille bilgi veren en guvenilir araclardır.
Tam Kan Sayımı (Hemogram)
RBC: Red Blood Cells (Kırmızı kan hucrelerinde bulunan eritrosit/alyuvar miktarıdır.)
Bunlar oksijen taşıyan hucrelerdir. Ağır egzersiz ve yuksek rakımda sayıları artarken duşuk olması kansızlık (anemi) veya kan kaybını gosterir. Ayrıca hemolize neden olan bazı ilaclar da eritrosit sayısını azaltabilir.
HGB: Hemoglobin (HB)
Hemoglobin; kanda varolan oksijenle birleşmiş alyuvarlardır.Kandaki toplam hemoglobin miktarını gosterir. Anemi, kan kaybı, polistemi (eritrosit sayısının normalden fazla olması) v.b. durumların değerlendirilmesinde kullanılır. Polistemi, egzersiz ve yuksek rakım hemoglobin miktarını artırırken anemi ise hemoglobin miktarını azaltır.
HCT: Hematokrit
Kandaki hemoglobin ve eritrosit miktarını gosterir. Bir başka ifadeyle kanın şekilli elemanlarının tum kana oranıdır. Anemi ve kan kaybı gibi durumlarda miktarı azalır. Buna karşılık vucut su kaybederse (kusma v.b.) ya da yuksek rakımda hematokrit miktarı artar.
MCV: Mean Corpuscular Volume
Eritrositlerin ortalama buyukluğudur.Tam kan sayımında onemli olan bir bulgudur.Ozellikle gebelik doneminde annenin kırmızı kan hucrelerinin şekli hakkında genel ve uyarıcı bilgi verir. MCV kırmızı kan hucrelerinin capı anlamına gelir.Talasemi gibi onemli genetik bağlayıcılığı olan hastalıkların teşhisinde tam kan sayımı icerisinde bakılabilen oldukca pratik ancak genel durum hakkında uyarıcı bilgi veren bir tetkiktir. Talasemi hastalarında MCV oranı duşuk cıkar.
MCH: Mean Corpuscular Hemoglobin
Eritrositlerdeki hemoglobin miktarını gosterir.
MCHC: Mean Corpuscular Hemoglobin Concentration
Eritrosit hemoglobin konsantrasyonunun yuzde olarak ifadesidir.
RDW: Red cell Distrubition Width
Eritrositlerin dağılım genişliğini gosterir.
PLT: Platelets (Trombosit sayısı)
Pıhtılaşmayı sağlayan hucreler. Koagulasyon sistemi ve hemostaz bozukluklarının değerlendirilmesinde kullanılır. Demir eksikliği anemisi ve akut enfeksiyonlarında trombosit sayısı artarken losemiler, bazı enfeksiyonlar ve kemik iliğinin baskılanması ile trombosit sayısı duşer.
MPV: Mean Platelet Volume
Trombositlerin ortalama buyukluğu.
PDW: Platelet Distrubition Width
Trombositlerin dağılım genişliğini gosterir.
WBC: White Blood Cells (Beyaz kan hucrelerinin-lokosit-sayısı) Lokosit
Beyazkureler yanı akyuvarlarımızın sayısını belli eder. Vucudun savunmasında ve bağışıklığında gorevlidir. WBC miktarı bircok sağlık durumundan etkilenebilir. Kan, farklı kan hucrelerinden ve plazma adı verilen bir sıvıdan oluşan akıcı bir bağ dokusudur. Kanın en temel işlevi, vucudun butun bolumlerine oksijen ve gerekli besinlerin taşınmasıdır. Uc tip kan hucresi vardır: Bunlar kırmızı kan hucreleri(alyuvar), beyaz kan hucreleri ve platelettir. Akyuvar olarak da adlandırılan WBC bağışıklık sisteminin temel hucreleridir. Bunlar bakteri ve virus gibi vucudu işgal eden zararlı organizmalarla savaşır ve vucudu enfeksiyonlara karşı korur. WBC kemik iliğinde uretilir. Bunlar renksizdir ve şekilleri de asimetriktir. WBC birkac gun ya da birkac hafta gibi kısa omre sahiptir. WBC değişik sağlık durumlarının teşhisinde onemli bir kriter olarak gorulmektedir.
WBC Miktarı Ne Anlama Gelir?
Beyaz kan hucresi miktarı enfeksiyonlar, kemik iliği bozuklukları ve iltihaplı hastalıklar gibi bircok sağlık probleminin teşhisini kolaylaştırmada cok onemli bir faktordur. Bu ayrıca bircok tedavide vucudun cevap verip vermediğini anlayabilmek icin kullanılır. WBC miktarı kemik iliği işlevini değerlendirirken de iyi bir kriterdir. WBC miktarı lokositlerin toplam sayısını ve farklı lokositlerin miktarını oluşturur. Farklı miktarda, her ceşit lokosidin oranı hesaplanır.
Yuksek WBC Miktarı Neden Kaynaklanır?
Yuksek beyaz kan hucresi miktarı ya da lokositoz, anemi, enfeksiyonlar, alerjiler, sistemik hastalıklar, romatoid artrit gibi iltihaplı hastalıklar, yanıklardan dolayı zarar gormuş dokular, losemi ve fiziksel ya da duygusal stresten dolayı meydana gelir.
Heparin, kortikosteroid, kinin ilaclar ve nobet onleyici ilaclar da WBC ’ yi yukseltebilir. Yeni doğmuş bir bebek doğduğu gun 9000 ile 30000m/mm3 aralığında yuksek beyaz kan hucresine sahiptir. İki hafta icinde, bu miktar normal yetişkin oranına duşer. Lokositoz hamilelik sırasında da cok yaygındır.
Duşuk WBC Miktarı Neden Kaynaklanır?
Duşuk beyaz kan hucresi miktarı ya da lokopeni kemoterapi, radyoterapi, aplastik anemiden ve lupus, dalak hastalığı, karaciğer hastalıkları ve viral enfeksiyon gibi otoimmum hastalıklardan kaynaklanabilir. Vitamin ve bakır ve cinko gibi mineral eksiklikleri de lokopeniye yol acabilir. Lokopeni myelodisplastik sendromu gibi bazı kemik iliği hastalıklarının sonucu olabilir. Bağışıklık sistemini baskılayan (immunosupresif) ilaclar, bazı antibiyotikler, antitiroid ilaclar, diyuretik (idrar sokturucu) ilaclar ve kemoterapi ilacları da lokopeniye sebep olabilir. Duşuk kan hucresi miktarı vucudu bakteriyel, viral ve mantarsal enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakarak, zayıf duşmuş bir bağışıklık sistemine neden olur.
NE%: Notrofil Yuzdesi
Notrofiller : Bu hucrenin ana işlevi, vucuda zararlı olan yabancı materyalleri bulmak ve tahrip etmektir. Bulduğu yabancı materyali, fagositoz denen bir yontemle icine alır ve icindeki ceşitli enzimlerle tahrip eder.
LY%: Lenfosit Yuzdesi
Lenfositler : Bu hucreleri bağışıklık yanıtının humoral kısmını oluştururlar. Cok ceşitli fonksyonlara sahip bu hucrelerin en temel işlevi, mikroorganizmaları tanıyıp, onlara karşı antikor yapımını gercekleştirmektir.
MO%: Monosit Yuzdesi
Monositler ve Makrofajlar : Bu hucreler fagositoz yapma yeteneğindedir ve lenfositlerle direkt veya indirekt yoldan bağışıklık sisteminin regulasyonunda onemli rol oynarlar. Monositlerin dokularda bulunan şekline makrofaj denir.
EO%: Eozinofil Yuzdesi
Eozinofiller : Eozinofiller de notrofiller gibi yabancı materyali yok etmek gorevi olan hucrelerdir. Ozellikle, parazitlere bağlı enfeksiyonlarda belirgin rol oynarlar.
BA%: Bazofil Yuzdesi
Bazofiller : Bazofillerin de fagositoz yeteneği vardır ama asıl fonksiyonunu, ceşitli maddeler salgılayarak gosterir.
CRP: C Reaktif Protein ’in kısaltmasıdır.
Normalde insan vucudunda duşuk değerlerde bulunan bir proteindir. Sağlıklı kişilerde serum bazal CRP duzeyi ortalama 0.8 mg / L civarındadır. Romatoid artrit, SLE (sistemik lupus eritematozus), kalp krizi ve lenfoma gibi hastalıklarda artar. CRP ozgul bir test değildir fakat duyarlılığı yuksektir. Herhangi bir hastalığa ozgu değildir ve teşhis icin kullanılmaz.
Hormon Tahlilleri
T4: Total T4
Tiroid fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır. Hipertiroidide artarken, hipotiroidide azalır. Tiroksin replasman tedavisi alan kişilerde TT4 yuksek bulunabilir. T4 otoantikorlarının bulunduğu durumlarda ise TT4 yuksek, TT3 normal cıkabilir.
T3: Total T3
Tiroid fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır. Hipertiroidide (tiroid bezinin cok calışması) artarken, hipotiroidide (tiroid bezinin yetersiz calışması) azalır. Kronik hastalığı olan veya uzun sure hastanede yatmış olan hastalar otiroid olsalar bile TT3 duzeyi duşuk bulunabilir. T3 otoantikorlarının bulunduğu durumlarda ise TT3 yuksek, TT4 normal cıkabilir.
FT3: Serbest T3
Tiroid fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır. Hipertiroidizm ve T3 tirotoksikozunda (tirotoksikoz = kanda ani olarak tiroid hormonlarının yukselmesi) serum FT3 duzeyi artarken, hipotiroidizmde azalır. Ayrıca kronik hastalığı olan veya uzun sure hastanede yatmış olan kişiler otiroid olsalar bile FT3 duzeyi duşuk bulunabilir.
FT4: Serbest T4
Tiroid fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır. Hipertiroidizmde serum FT4 duzeyi artarken, hipotiroidizmde azalır.
TSH: Tiroid-Stimulating Hormon (Tiroid Uyarıcı Hormon)
Tiroid fonksiyonlarının değerlendirilmesinde ve tedavi takibinde kullanılır. Hipotroidizmde TSH duzeyi artarken hipertiroidizmde TSH duzeyi azalır.
E2: Estradiol
Vucuttaki en potent endojen ostrojendir. Ovulasyon induksiyonunun takibi ve erkeklerde jinekomastinin değerlendirilmesinde kullanılır.
ß-HCG: Beta HCG
Gebeliğin teşhisi, ektopik gebelik şuphesinin değerlendirilmesi ve in vitro fertilizasyon (vucut dışındaki ozel bir ortamda dollenme) hastalarının takibinde kullanılır. Ayrıca testis tumoru ve overin germ hucreli tumorlerinin değerlendirilmesi ve takibinde de kullanılır.
FERR: Ferritin
Demir eksikliği anemisi, kronik hastalık anemisi, talasemi (Akdeniz anemisi), hemakromatozis ve demir yukleme tedavisinin takibinde kullanılır. Karaciğer hastalıklarının varlığında demir eksikliği olmasına rağmen ferritin normal duzeyde bulunabilir. Ayrıca akut faz reaktanlarından biridir.
B12: Vitamin B12
Hematopoezis ve normal noronal fonksiyonlar icin gereklidir. Kronik bobrek yetmezliği, konjenital kalp yetmezliği, diabetes mellitus ve karaciğer hastalıklarında vitamin B12 duzeyi yuksekken vejetaryenlerde duşuktur.
FOL: Folik Asit
Folat eksikliğinin tanı ve tedavisi takibi ile megaloblastik ve makrositik anemilerin değerlendirilmesinde kullanılır. Diyetle folat alımının azalması, hemodiyaliz, gebelik ve fenitoin vb. bazı ilaclar folat duzeyini duşururken, vejetaryen diyet ile folat duzeyi artar.
AFP: Alfa-Fetoprotein
Hepatoseluler ve germ hucreli karsinomlarda (karsinom = kotu huylu tumor) kullanılan bir tumor belirleyicisidir. Bazı kanserlerde de ( pankreas, mide, kolon, akciğer v.b.) AFP duzeyi yukselebilir. Siroz, hepatit ve alkolik karaciğer hastalığı gibi durumlarda da AFP seviyesinde artış olabilir.
CEA:
Kolon, rektum, akciğer, meme, karaciğer, pankreas, prostat, mide ve over kanserlerinde CEA duzeyi artar. Ozellikle kolorektal kanserler ve ileri evre meme kanserlerinde takipte kullanılabilir. Sigara icenlerde CEA duzeyi yuksektir. Bu yuzden tarama testi olarak kullanılması doğru değildir.
CA 125:
Ozellikle over malignitelerinin (yumurtalık kanseri) takibinde kullanılan bir tumor markeri yani bir tumor belirleyicisidir. Ayrıca sağlıklı insanların %1′inde CA 125 duzeyi yuksek olabilir. Tarama testi olarak kullanılmamalıdır.
CA 15–3:
Meme kanserinin tanı ve tedavi takibinde kullanılır. Ozellikle metastatik meme kanserlerinin (diğer organlara yayılmış olan meme kanseri) %80′inde CA 15–3 duzeyi artar. Ayrıca diğer bazı kanserlerde (pankreas, akciğer, over, kolon, karaciğer v.b.), hepatit, siroz ve tuberkulozda CA 15–3 duzeyi yukselebilir. Tarama testi olarak kullanılmamalıdır.
CA 19–9:
Tum gastrointestinal sistem kanserleri ve diğer adenokarsinomlarda CA 19–9 duzeyi artar. CA 19–9 duzeyi ile tumor kitlesi arasında ilişki yoktur. Ayrıca siroz gibi bazı durumlarda CA 19–9 duzeyi yuksek gorulebilir. Tarama testi olarak kullanılmamalıdır.
PSA: Prostat-Spesifik Antijen
Prostat hastalıklarının (ozellikle prostat karsinomları ve benign prostat hiperplazisi) tanı ve takibinde kullanılır.
Free PSA: Serbest PSA
Prostat hastalıklarının tanı ve takibinde kullanılır.
Total Testosteron Seviyesi (T)
DHEA-SO4
17-alfa-OH-P (17-alfa-hidroksi-progesteron) Bu uc test Polikistik Over (PKO) hastalığının tanısında kullanılır.
Biyokimya Tahlilleri
CA: Kalsiyum
Endokrin ve metabolik bozuklukların değerlendirilmesinde kullanılır. Ayrıca kemik icin de onemlidir. Kemik metastazları, akromegali gibi durumlarda kalsiyum duzeyi artarken D vitamini eksikliği, magnezyum eksikliği, kronik bobrek yetmezliği gibi durumlarda kalsiyum duzeyi azalır.
PHOS: Fosfor
Fosfor metabolizmasının ve kalsiyum-fosfor dengesinin değerlendirilmesinde kullanılır. Bobrek yetmezliği ve akromegali gibi durumlarda fosfor duzeyi artarken D vitamini eksikliği ve kusma gibi durumlarda fosfor duzeyi azalır.
UREA: Ure
Bobrek fonksiyon testlerinden biridir. Protein metabolizmasının değerlendirilmesinde kullanılır. Duz tupun yanı sıra 24 saatlik ya da spot idrar ile de calışılabilir. Yuksek proteinli diyet gibi durumlarda ure duzeyi artarken duşuk proteinli diyet, gebeliğin son donemleri ve ağır karaciğer hastalıkları gibi durumlarda ure duzeyi azalır.
GLU: Glikoz
Karbonhidrat metabolizmasının değerlendirilmesinde kullanılır. Aclık kan şekeri olarak olculur.
TP: Total Protein
Bobrek ve karaciğer hastalıklarının takibinde kullanılır. Kronik karaciğer hastalıkları ve yanık gibi durumlarda total protein duzeyi azalır.
HB: Hemoglobin
Anemi, kan kaybı vb. durumların değerlendirilmesinde kullanılır. Egzersiz, yanık, aşırı kusma ve yuksek rakım gibi durumlarda hemoglobin miktarı artarken anemi gibi durumlarda miktarı azalır.
UA: Urik Asit
Gut ve diğer purin metabolizma bozukluklarının tanı ve takibinde kullanılır. Gut, bobrek yetmezliği, losemi ve ağır egzersiz gibi durumlarda urik asit duzeyi artar.
BİL-D: Bilirubin (Direk)
Karaciğer ve safra kesesi fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır. Bilirubin kandaki eritrosit (kırmızı kure) lerin parcalanması sonucu ortaya cıkar. Bazı metabolik hastalıklar, karaciğer hastalıkları, safra yolları hastalıkları, yada kan kırmızı kurelerin vucutta hızlı yıkılmalarını takiben kanda değerleri yukselebilir.
BİL-T: Bilirubin (Total)
Karaciğer ve safra kesesi fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır. Bilirubin kandaki eritrosit (kırmızı kure) lerin parcalanması sonucu ortaya cıkar. Bazı metabolik hastalıklar, karaciğer hastalıkları, safra yolları hastalıkları, yada kan kırmızı kurelerin vucutta hızlı yıkılmalarını takiben kanda değerleri yukselebilir.
SGOT-AST-SGPT-ALT-GGT:
Kısaltmalar ile gosterilen bu testler karaciğer fonksiyon testleri anlamına gelir. Karaciğerin etkilendiği duşunulen hastalıklarda hekim tarafından istenilir. Orneğin alkol bağımlılarında, bu testler bakıldığında istenilen değerlerin yukseldiği gorulur. Fiziksel muayenesinde karaciğer ağrılı olabilir.
GGT(gama-Glutamil-Transferase) olarak isimlendirilen değer bobrek, pankreas, karaciğer, safra kesesi ve prostat epitel (deri) dokusunun hucre mebranında bulunan bir enzimdir. GGT; alkol ve bazı ilacların etkisi ile yada akut kolesistit ( kolon iltihabı), akut pankreatit( pankreas iltihabı), karaciğer nekrozu( karaciğer dokusunun kansız kalması), ve karaciğer metastazlarında artış gosteren bir enzimdir.
SGOT; Karaciğer hastalıkları, kalp hastalıklarında yukselebilir.
SGPT; Karaciğer hastalıkları, kalp hastalıkları ve bazı maddelerin (ilaclar) karaciğerdeki toksik etkileri ile kandaki değeri artabilir. Tum bu testler genellikle karaciğerden kaynaklanan hastalıkların şuphe edilmesi durumda kanda bakılan testlerdir.
ALT: Alanin Aminotransferaz
Karaciğer fonksiyon testlerinden biridir. k o n y copyright a in dex Siroz, akut hepatit gibi karaciğer hastalıkları, kalp krizleri, kullanılan bazı ilaclar, kas zedelenmeleri, akut ve bobrek yetmezliği gibi durumlarda ALT duzeyi artar.
AST: Aspartat Aminotransferaz
Butun vucut dokularında bulunmakla beraber, karaciğer, kalp ve iskelet kası en cok bulunduğu hucre ici olarak yer alan bir enzimdir. Herhangi bir nedene bağlı olarak karaciğer hucre zedelenmesi veye hasarı, kalp ve iskelet kası travması, kalp yetmezliği ve ağır egzersiz gibi durumlarda miktarı artar.Bununla birlikte bobrek yetmezliği ve B vitamini eksikliklerinde duzeyi azalabilir.
GGT (GAMAGLUTAMİLTRANSFERAZ)
Karaciğer hastalıklarında ve ozellikle alkole bağlı karaciğer hastalıklarında daha değerli bir enzimdir. Ayrıca safra kesesi taşı, bu taşa bağlı safra yolları tıkanıklığı, pankreas hastalıklarında da kan değeri yukselir.
ALP: Alkalen Fosfataz
Karaciğer, safra kesesi ve kemik dokusuna bağlı hastalıkların değerlendirilmesinde kullanılır. Siroz, gebelik ve cocukların buyume donemlerinde ALP duzeyi artar. Karaciğer ,pankreas hastalıklarında, safra yollarının taş ile tıkanmasında Paratiroid bezin fazla calıştığı durumlarda, bazı kemik hastalıklarında değerleri yukselebilir.
LDH: Laktat Dehidrogenaz
Kalp ve karaciğer hastalıklarının tanısında kullanılır. Orak hucre anemisi ve lenfoma gibi durumlarda miktarı artar.
HDL, LDL
Koroner kalp hastalığı riskinin değerlendirilmesinde kullanılır.Kan kolesterol seviyesi parmak ya da kolunuzdan alınan kan orneğinden olculur. Bu testte total kolesterol ve iyi kolesterol (HDL) seviyeniz belirlenir. Kan testi oncesi ac olmanız ya da ozel bir şey yapmanız gerekmez. k o n y a in dex Ancak bu verilerin sonucunda kotu kolesterol (LDL) seviyesinin direkt olcumu gerekebilir, bu test icin ac olmanız şarttır. Kotu kolesterol seviyesi doktorunuza kalp hastalığı riskinizle ilgili daha fazla bilgi verir ve tedaviyi belirlemede yardımcı olur.
TK: Total Kolesterol
VLDL-K: VLDL Kolesterol
Lipit metabolizmasının değerlendirilmesinde kullanılır.
CK-MB: Kreatin Kinaz (CK)
İskelet ve kalp kasında dejenerasyona yol acan durumların değerlendirilmesinde kullanılır. Ağır egzersiz, gebeliğin son donemleri ve doğum gibi durumlarda miktarı artar.
AMYL: Amilaz
Pankreas fonksiyon testlerinden biridir. Alkol kullanımı miktarını artırırken pankreas yetmezliği amilaz duzeyini azaltır.Başlıca uretim yeri pankreas olması sebebiyle ozellikle akut pankreatit, kronik pankreatit, kolesistit gibi rahatsızlıklarda kan değeri yukselir.
TG: Trigliserid
FE:Demir
Her turlu anemi, demir eksikliği ve demir zehirlenmesinin değerlendirilmesinde kullanılır. Demir eksikliği anemisi gibi durumlarda demir duzeyi azalır.
Sodyum
Elektrolit ve su dengesinin değerlendirilmesinde kullanılır.
Potasyum
Elektrolit ve asit-baz dengesinin değerlendirilmesi ile bobrek fonksiyonlarının takibinde kullanılır. Trombositoz, losemi, hemoliz, doku hasarı, akut bobrek yetmezliği, ağır egzersiz ve şok potasyum duzeyini artırırken kronik aclık ve kusma ise duşurur.
Klorur
Elektrolit dengesi ve asit-baz ile su metabolizmasının değerlendirilmesinde kullanılır. Aşırı kusma gibi durumlarda miktarı azalır.
Magnezyum
Mg metabolizması ve elektrolit dengesinin değerlendirilmesi ile gebelikte hipertansiyon (preeklampsi) tedavisi uygulanan hastaların takibinde kullanılır. Gebelikte Mg duzeyi duşer.
Kreatinin
Bobreğin calışması hakkında bize bilgi verir.Bobrek fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır. Bobrek hastalıkları ve şok kreatinin duzeyini artırır. Bobrek hastalıkları ve yetmezliklerinde, enfeksiyon ve sıvı kayıplarında, bobrek sonrası uriner sistem tıkanıklıklarında kan değeri yukselir.
Kreatinin Klerensi
Bobrek fonksiyonlarının değerlendirilmesinde ve bobrek hastalıklarının takibinde kullanılır. Burada ise bobrek hastalıkları ve şok kreatinin klerensi duzeyini azaltır.
AKŞ: Aclık Kan Şekeri
Karbonhidrat metabolizmasının değerlendirilmesinde kullanılır.
TKŞ: Tokluk Kan Şekeri
Genelde yemeğin 2. saatinde bakılır.
OGTT ve OGL: Şeker yuklemeleri
Albumin
Kan onkotik basıncı hakkında bilgi verir. Albumin; Karaciğer tarafından sentezlenen ve pek cok iyon, metabolit, ilacları bağlayan bir proteindir. Karaciğer sirozu, malnutrisyon dediğimiz bir tur beslenme bozuklukları , kanser hastaları gibi pek cok hastalıkta albumin değeri duşer.
Lipaz
Pankreas fonksiyon testlerindendir.
DBK: Demir Bağlama Kapasitesi
Serum demir duzeyinin değerlendirilmesinde kullanılır.
Transferrin: Plazmada demir transportunu sağlayan major proteindir. Demir eksikliği anemisi, gebelik ve ostrojen kullanımında transferin duzeyi artar.
Trombosit sayısı
Kanın pıhtılaşmasını sağlayan şekilli elemanlardır. Eksikliğinde kan yeterli surede pıhtılaşmayacağı icin ağır kanamalara neden olabilir. Bu nedenle trombosit değeri vucut icin onemli bir bulgudur. Eksikliğinde periferik yayma denilen ikinci bir test ile trombositlerin durumu incelenir. index Operasyon yada doğum gibi kanamanın fazla olabileceği uygulamalardan once KZ ( Kanama Zamanı) ve PZ (Pıhtılaşma Zamanı) olarak adlandırılan iki test daha yapılarak kişinin kanamaya karşı direnci olculur. KZ ve PZ testleri parmağa batırılan lancet( steril iğne) ile cıkan kanın hangi surede duracağı hesaplanarak yapılır.
Hepatit Tahlilleri
Hepatit Paneli ( Eliza )
HBsAg:
Akut veya kronik HBV (Hepatit B Virusu) enfeksiyonlarının tanısında kullanılır. HBV enfeksiyonu sırasında serumda ortaya cıkan ilk serolojik markerdir. HBsAg ’nin 6 aydan uzun sure bulunması kronik taşıyıcılık veya kronik karaciğer hastalığının gostergesidir.
Anti-HBs:
HBV ’ ye karşı immunitenin tespitinde kullanılır. HBV enfeksiyonunun bitişiyle beraber (HBsAg kaybolduktan sonra) anti-HBs oluşur. Ayrıca HBV aşılamasından sonra immunitenin tespitinde de kullanılır.
Anti-HAV IgM:
Akut HAV enfeksiyonunun tanısında kullanılır. 15–45 gunluk bir inkubasyonu takiben semptomların ortaya cıkması ile beraber kanda gorulur ve genelde 3–6 ay pozitif kalır.
Anti-HAV Total:
Hepatit A ’ya karşı immunitenin olup olmadığının değerlendirilmesinde kullanılır.
HBeAg:
HBV enfeksiyonunun takibinde kullanılır. Enfeksiyonun erken evrelerinde, HBsAg ’den sonra ortaya cıkar. Viruste aktif viral replikasyonun olduğunu gosterir.
Anti-HBe:
HBV enfeksiyonunun takibinde kullanılır. HBeAg ortadan kaybolduktan sonra gorulur. Anti-HBe pozitif olan kronik taşıyıcıların karaciğer histolojileri ve karaciğer fonksiyon testleri genellikle normaldir.
Anti-HIV:
HIV tanısında kullanılır. (Aids)
Anti-HCV:
HCV enfeksiyonunun tanısında kullanılır. Genelde HCV enfeksiyonunun gec evresinde kanda bulunur. Anti-HCV ’nin bulunması immuniteyi sağlamaz. Pozitif sonuclar diğer yontemlerle doğrulanmalıdır.
İdrar tahlilleri
Sg: Dansite (Yoğunluk) Referans aralığı 1.010 ¦ 1.020 arasındadır. Bu aralıklar dışında olduğunda Refraktometre adı verilen cihazla tekrar olcum yapılır. İdrarın soğutulması ve idrarda protein atımı dansiteyi artıran faktorlerdir.
pH
Referans aralığı 4.8–7.4 arasında olmalıdır. Ortalama pH 6 olarak kabul edilebilir. Kan transfuzyonları, kusmalar, uzun suren soğuk banyo ve alkali yapıcı maddelerin fazla alımı idrar pH ’ının artmasına neden olur. Şeker hastalığı, gut, losemi, yuksek proteinli diyet, akut eklem romatizması, C vitamini eksikliği ve asidik ilacların alınması idrar pH ’ını azaltan nedenlerdir.
LEU: Lokosit
İdrarda lokoside rastlanması patolojik etki olduğunu gosterir.
NIT: Nitrit
İdrarda nitrit bulunması nitrit ureten bakterilerin varlığını gosterir.
PRO: Protein
Genellikle hamilelerde gorulur. Normalde sık rastlanmaz. Normal hastalarda rastlanması bobrek rahatsızlığını gosterir. Ayrıca idrarla atılan proteinin tipi tanı icin onemlidir.
GLU: Glikoz
Negatif cıkması beklenir. Kanda aşırı derecede glikoz artarsa idrarda da cıkması beklenir. Ancak bazı hastalarda kanda glikoz fazla olsa bile idrarda gorulmeyebilir. Şeker hastalığı, gebelik, uzun sure aclık ve kurşun zehirlenmesi idrarda glikoz duzeyinin artmasına neden olur.
KET: Keton
Genellikle ac kişilerde ortaya cıkar. Hasta ne kadar ac ise keton o kadar yuksektir. Ayrıca diyabetli hastalarda da rastlanır. Ateş, ishal ve şiddetli kusmalar da idrarda keton miktarını artırır.
UBG: Urobilinojen
Değeri
BIL: Bilirubin
Normalde idrarda bulunmaz. Sarılık gibi durumlarda ortaya cıkar.
ERY: Eritrosit
İdrarda kan olduğunu gosterir.