Şeker hastalığı nedir?


Pankreas bezinden kan şekerini duzenleyen insulin hormonu salgılanmaktadır. Şeker hastalığı tıp dilindeki adı ile “diabetes mellitus” pankreas bezinden salgılanan insulin hormonunun ya yetersiz salınması ya da etkisinde ki kusur sonucu kan şekerinin yukselmesi ile karakterize kronik bir hastalıktır.


Dunyada ve ulkemizde hangi sıklıkla gorulur?

Ne yazık ki, adı kadar tatlı olamayan bu hastalığın gorulme sıklığı gunden gune artış gostermektedir. Orneğin 2010 yılında dunyada 366 milyon diyabet hastası bulunurken 2030 yılında bu rakamın 552 milyona erişmesi beklenmektedir. Dunya da olduğu gibi hastalık ulkemiz icin tehlike oluşturmaktadır. Rakamlarla ifade edecek olursak, 2002 yılında yapılan bir calışmanın verilerine gore ulkemizde 20-29 yaşları arasındaki bireylerde diyabet sıklığı %7.2 iken bugun icin bu rakam %13.7'ye ulaşmıştır. Ulkemizde 3.576.665 kişi şeker hastalığı tanısı almıştır. Ne yazık ki bir o kadar kişide de şeker hastası olmasına rağmen şeker hastası olduğunu bilmemektedir.


Kimler şeker hastalığı riski taşımaktadır?

Şişmanlık (obezite), birinci derece akrabalarında şeker hastalığının bulunması, hipertansiyon, kan yağlarında (serum trigliserid duzeyinde ki) yukseklik, gebelik doneminde gebelik diyabeti saptanan kadınlar, fast-food tarzı yağdan zengin gıdalar ile beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı şeker hastalığının ortaya cıkışını arttırmaktadır.


Şeker hastalığının belirtileri nelerdir?

Başlıca belirtileri, ağız kuruluğu, cok su icme, sık idrar yapma, gece idrara cıkma, cok yemek yeme, oğunlerde sonra uyuklama, cabuk yorulma, kaşıntı, sık tekrarlayan mantar enfeksiyonları, yaraların gec iyileşmesi, bulanık gorme, iştahın normal olmasına rağmen kilo kaybıdır.



Şeker hastalığı nasıl teşhis edilir?

Normal sağlıklı bir insanın sabah aclık kan şekeri 70-99 mg/dl arasındadır. Bir kişide şeker hastalığının teşhisini koyabilmek icin en az 8–10 saatlik aclığı takibensabah ac karnına bakılan aclık kan şekeri değerinin 126 mg/dl veya uzerinde bulunması yeterlidir.

Diğer taraftan, şeker hastalığına ait belirtilerden bir veya birkacı bulunan (ağız kuruluğu, cok su icme, sık idrar yapma, cok yemek yeme, iştahın normal hatta fazla olmasına rağmen suratli kilo kaybı
) bir kişinin ac veya tok olarak bakılan kan şekeri değeri 200 mg/dl veya uzerinde ise o kişi şeker hastasıdır.

Bilindiği gibi glikozile hemoglobin kısaca HbAıc şeker hastalarının kan şekeri duzeyini yansıtan onemli bir gostergedir. Son yıllarda HbAıc değerinin %6.5 veya uzerinde bulunması ile de şeker hastalığının teşhisi konulabilmektedir.

Aclık kan şekeri değeri 100 ile 125 mg/dl arasındaki kişilerde şeker hastalığının araştırılması icin mutlaka 75 gram ile şeker yuklemesinin (oral glukoz tolerans testinin) yapılması gerekir. Şeker yuklemesinin ikinci saatinde bakılan kan şekeri değeri 200 mg/dl ve uzerine bulunması şeker hastalığının tanısı icin yeterlidir. Eğer 2. saatteki kan şekeri değeri 140 ile 199 mg/dl arasında ise o kişide eskilerin değimi ile gizli şeker (latent diyabet) tıp dilindeki ismi ile bozulmuş glukoz toleransı vardır. Yani bu kişi şeker hastalığı adayıdır. Yapılacak olan yaşam tarzı değişikliği ile soz konusu kişinin şeker hastalığına yakalanmasının onlenmesi veya geciktirilmesi mumkundur.

Şeker hastalığına bağlı komplikasyonlar nelerdir?

Aclık kan şekeri değeri 126 mg/dl' in uzerinde olması ve/veya toklukta (ağza alınan ilk gıdadan iki saat sonra) bakılan kan şekeri duzeyinin 140 mg/dl' den daha yuksek değerlerde seyretmesi goz, bobrek, kalp ve damar sistemi uzerinde pek cok olumsuzluğu beraberinde getirir. Cunku şeker; kanda bulunduğundan ve kan da damar icinde dolaştığından damara zarar verir. Başta kalp, beyin, bobrek gibi hayati işlev goren organlarda olmak uzere, ayaklarda ve gozlerde tahribat ve sorun meydana getirir. Şeker (glukoz) miktarı cok arttığında idrarla şeker kaybı da fazla olur.

Orneğin hastalığın ilerlemesi gozlerde korluğe, bobrek fonksiyonlarının bozulması urenin ve tansiyonun yukselmesine ve kişinin bobreklerinin gorevini yapamaması da, bobrek (dializ) makinesine bağlı olarak yaşamasına yol acar. Ayrıca kan şekeri yuksekliği vucuttaki yağların yukselmesine, kalp hastalığının gelişmesine neden olur. Ayaklarda kapanması geciken yaralar kan şekerinin yuksekliğine bağlı olabileceği gibi, oluşan yaralar kan şekerinin yukselmesine neden olabilir. Cunku şeker hastalarında enfeksiyona karşı yatkınlık vardır. Bu nedenle ayakta oluşan bir ufak yaranın onemsenmesi gereklidir. Oluşan bu olumsuz ve istenmeyen yan etkiler kişinin hem yaşam kalitesini duşurur hem de olumlerin artmasına sebep olur.

İnsulin hormonunun yetersizliği veya fonksiyonundaki kusura bağlı olarak hucreler glukozu (şeker) kullanılamadığı icin vucut, yağları ve proteinleri kullanmaya başlayacaktır. Bu yuzden hem kilo kaybı hem de vucutta asit fazlalığı ortaya cıkar, ve hasta olumle sonuclanabilecek şeker komasına girebilir

Sonuc olarak, şeker hastalığı son derece onemsenmesi gerekli bir hastalıktır adı gibi tatlı bir hastalı değildir.


Şeker hastalığının bu olumsuz etkilerinden korunmak veya uzaklaşmak mumkun mu?

Bu sorunun cevabı evet mumkundur.



Neler yapılmalıdır?

Duzenli diyet yapılmalı, kan şekeri olcum cihazı alınmalı ve kendi şekerini hem aclıkta hem de tok karnına doktorunun onerdiği şekilde olculmeli ve şeker takip defterine yazılmalı, doktorunun verdiği ilaclar saatine uygun şekilde kullanılmalı, egzersizler duzenli olarak yapılmalı ve duzenli doktor kontrolune gidilmelidir. Ayrıca, tansiyon (kan basıncı) ve kan yağlarının doktorunun onermiş olduğu sınırlarda tutulması gerekmektedir. Cunku şeker hastalığında tansiyon ve kan yağlarındaki yukseklik hastayı olumsuz etkilemekte yaşam suresini kısaltmaktadır.

Haftanın 4–5 gunu 20 –30 dakika arasında yapılan yuruyuşun fazla kilo, yuksek tansiyon, yuksek kan şekeri ve yağ değerleri ile birlikte kalp ve damar sistemi uzerine de pek cok olumlu etkileri vardır. Sozu edilen oneriler sayesinde hem aclık hem de tokluk kan şekeri değerlerini normal sınırlara indirdiğimizde şeker hastalığına bağlı arzu edilmeyen komplikasyonları onlemek veya hic değilse ortaya cıkışını geciktirmek mumkundur.


Sadece aclık kan şekerinin normal olması yeterlimidir?

Gunumuzde aclık kan şekerinin normal olması şeker hastasını komplikasyonlardan korumadığı bilinen bir gercektir. Bu nedenle yemeklerden iki saat sonraki tokluk kan şekerinin 140 mg/dl'nin altında olması hedeflenmelidir.

Ayrıca kan şekerinin (ortalama 3 aylık) onemli bir gostergesi olan HbAıc duzeyinin %7' nin hatta %6.5 altında olması ile diyabete ozgu komplikasyonların onlenmesi veya geciktirilmesi mumkun olmaktadır. 3-6 aylık periyotlar halinde HbAıc duzeyine mutlaka bakılmalıdır


Kan şekeri dışında nelere dikkat etmeli?

Bir şeker hastasında sadece kan şekerlerinin arzu edilen duzeylerde olması komplikasyonlar acısından yeterli değildir. Şeker hastalığına bağlı komplikasyonlardan korunmak icin kilo (bel cevresi), tansiyon (kan basıncı), kan yağlarının da hedeflenen değerlerde olması gerekir. Bu nedenle diyabet hastalarının kan basınclarının sıkı kontrol edilmesi, tansiyon yuksekliği veya kan yağlarında herhangi bir bozukluk varsa mutlaka tedavi edilmeleri gerekir. Her şeker hastasının yılda en az bir kez goz muayenesini yaptırmasında yarar vardır. Diğer taraftan bobrekler de şeker hastalığı tarafından sıklıkla etkilenmektedir. İdrarda mikroalbuminurinin (MAU) bakılması ile bobreklerin şeker hastalığından etkilenip etkilenmediğini anlamak mumkundur. Ozellikle hipertansiyonlu diyabetik hastalarda, bobreklerin şeker hastalığından etkilenme şansı oldukca yuksektir. Bu nedenle hipertansiyonla birlikte seyreden şeker hastalarında bobrek yetmezliğinin gelişmemesi icin hastaların yakından izlenmesi ve tansiyonun 130 / 80 mm Hg 'nın altında tutulması gerekir.

Şeker hastalığı gozleri de olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle hastalık ilk tespit edildiğinde mutlaka goz hekimi tarafından goz dibi bakısının yapılması gerekir. Daha sonraki kontroller hastayı izleyen goz hekiminin onerisi doğrultusunda yapılmalıdır.

Sonuc olarak, şeker hastalığı kronik bir hastalıktır. Hastalığın ilk teşhisinden itibaren yaşam tarzı değişikliklerinin (yani duzenli diyet ve egzersizin (ozellikle yuruyuş gunde 30–60 dakika) yapılması, kan şekerini duzenleyen ilacların kurallarına uygun şekilde alınması ve/ veya insulinin zamanında uygulanması, hastayı izleyen hekimin onerisine gore duzenli (hem aclık hem de tokluk) kan şekerinin izlenmesi ve zamanında doktor kontrolunun yapılmasını gerektirir. Ayrıca hastada şişmanlık varsa kilonun verilmesi ve verilen kiloların korunması, tansiyon ve kandaki yağlarında yukseklik varsa mutlaka tedavi edilmesi gerekir..

Kaynak: doktor sitesi​