Hiperbarik Oksijen Tedavisi (HBOT) bir basınc odasında tumuyle basınc altına alınan hastaya aralıklı olarak % 100 oksijen solutmak suretiyle uygulanan medikal bir tedavi yontemidir. HBOT 6000 den fazla calışma ile desteklenmiş modern ve bilimsel bir tedavi yontemidir.





Basınc odası nedir? HBOT nasıl uygulanır?

Basınc odaları hastaları iceriye alarak basınc altında oksijen solumalarına olanak sağlayan kabinlerdir. Tek kişilik ve cok kişilik olmak uzere iki tur basınc odası bulunur. Tek kişilik basınc odalarında basınc genellikle iceri basınclı oksijen verilerek yukseltilirken, cok kişilik basınc odasında iceri hava basılarak basıncın yukselmesi sağlanır. Tek kişilik basınc odalarında hastalar kabin icindeki oksijeni direkt solurken, cok kişilik basınc odalarında hastalar oksijeni bir maske aracılığıyla solurlar. Ulkemizde de genellikle cok kişilik basınc odası kullanılır. Basınc odasının yanlarında lumboz olarak adlandırılan dışarıdan icerinin, iceriden dışarının gozlenmesine yarayan pencereler mevcuttur. İcinde insan bulunması nedeniyle basınc odaları bazı ulusal ve uluslararası standartlara gore imal edilir. Basınc odası icinde hastaların rahat bir bicimde oturmaları icin koltuklar bulunmaktadır. Sedye ustundeki hastalar yatar vaziyette de tedaviye alınabilirler. İceride birden fazla hasta bulunması kapalı yer korkusu olan kişiler icin bir avantajdır. Daha da onemlisi cok kişilik basınc odalarında tedavi esnasında hastalara bir sağlık personeli eşlik edebilmesidir. HBOT esnasında hastaların buyuk coğunluğu normalde icinde bulunduğumuz atmosferik basıncın 2-2,5 katı basınc altında % 100 oksijen solurlar. Oksijenin olası yan etkilerinden dolayı belirli aralıklarla hava molaları verilir. İstenilen duzeyde oksijenin alınabilmesi icin hastalara verilen maske ya da başlıklar duzgun bir bicimde takılmalıdır. Basınc odalarının haberleşme donanımı sayesinde HBOT esnasında hastalar ile surekli iletişim kurmak mumkundur. Bazı basınc odalarında hastaların muzik dinleyip televizyon seyredebileceği donanımlar mevcuttur. Basınc odası icinde basıncın, dolayısıyla oksijen kısmi basıncının yuksek olması nedeniyle bazı guvenlik onlemleri alınmalıdır. HBOT gorecek hastalar guvenlik onlemleri hakkında da bilgilendirilir. Basınc odasının dışında bir kontrol paneli bulunur. Tedavi bu panelden yonetilir. Basınc odasının kullanan operator ve iceride hastalara eşlik edecek sağlık personeli bu konuda ozel eğitim almış personellerdir. Ulkemizde ilgili mevzuat gereği HBOT uygulamaları Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Uzmanları tarafından yapılmalıdır.


Tedavi esnasında hastalar neler hisseder?

Tedavinin “dalış” olarak adlandırılan ilk dakikalarında hastalar icerideki basınc artışını, tıpkı bir ucak yolculuğundaki iniş sırasında ya da yuksek dağlardan aşağıya inerken hissettikleri gibi, kulaklarında hisseder. Hastalara artan basınc esnasında kulaklarındaki basıncı nasıl eşitleyecekleri anlatılır. Bu genellikle basitce yutkunarak, ya da burnu kapatıp buruna hava ufleyerek gercekleştirilir. Bu işlem sadece dalış esnasında, tedavi basıncına gelene kadar yapılır. HBOT her yaştaki hastaya uygulanabilir. Hastalar basınc odasına kendilerine verilen ozel pamuklu kıyafetlerle girerler.

Tedavinin başında basınc artmaya başladığında basınc odasının icinde biraz sıcaklık artışı olabilir. Tedavi esnasında sıcaklık normal oda sıcaklığına doner. Tedavi sonunda basınc azaltılırken de sıcaklık biraz duşer. Basınc artışını hastalar sıkıştırılıyormuş ya da ustunde ağır bir yuk varmış gibi hissetmez. İlk başlarda maske veya başlık kullanmak hastalara biraz garip gelebilir fakat buna kısa surede alışılır.


Tedavi ne kadar surer?

Bir HBOT seansı, hastalık ve hastaya gore değişmekle birlikte, genellikle 2-2,5 saat surer. Hastaların buyuk bir bolumu gunde bir seans tedavi gorurler. Ancak bazı acil durumlarda gunluk seans sayısı dorde kadar cıkabilmektedir. Toplam seans sayısı hastalığa gore değişmektedir.






Tedavinin yan etkisi var mıdır?

En sık gorulen yan etki basınc değişikliğinin kulak ve sinuslerde yaptığı etkidir. Bu durum tehlikeli olmayıp, basınc eşitleme yontemlerinin oğrenilmesiyle onlenebilir. Diğer yan etkiler oldukca nadir gorulmekte olup, oksijen zehirlenmesi, klostrofobi (kapalı yerde kalma korkusu) ve gecici miyopi olarak sıralanabilir. Genellikle gorulen yan etkiler ciddi değildir.

a) Klostrofobi: Coğu hasta basınc odası icinde bir problem yaşamaz. Bazı hastaların alışması biraz zaman alabilir. Cok az hasta basınc odası icine girmeye cekinir ve tedaviyi kabul etmez. Basın odası tedavisinin hayati onemi olduğu durumlara hastaya bazı rahatlatıcı ilaclar vererek tedavi gercekleştirilebilir.

b) Kulak ve sinus problemleri: Bazı insanlar kulak ve sinusler ile dış ortam arasında basınc değişiklikleri sırasında problem yaşar, eğitimli personel tarafından bu problemin nasıl giderileceği hastalara oğretilir. Hastalar basınc artışı esnasında rahatsızlık hissettiklerinde icerideki yardımcıyı veya dışarıdaki operatoru bilgilendirmelidir. Gerekirse basın artışı durdurularak ya da basınc azaltılarak sorun giderilmeye calışılır. Bazen kolay eşitleme yapabilmek icin ilac kullanmak gerekebilir.

c) Akciğerler: Cok uzun sureler HBOT tedavisi goren hastalarda oksijen akciğeri etkileyerek bazı şikayetlerin ortaya cıkmasına neden olabilir. Hastalarda soluk borusunda yanma, kuruluk, nefes darlığı, kuru oksuruk gibi şikayetler gorulebilir. Boyle belirtilerin ortaya cıkması halinde tedaviye ara verilir ve bu şikayetler buyuk oranda kısa bir sure icinde kaybolur. Gunumuzde uygulanan HBOT protokollerinde bu etkiler cok nadir gorulur.

d) Beyin: Tedavi basıncının yuksek olduğu HBOT uygulamalarında merkezi sinir sisteminde oksijen zehirlenmesi gorulebilir. Bu duruma cok ender rastlanır. Merkezi sinir sistemi oksijen zehirlenmesi gorulduğunde hastalarda bir huzursuzluk, sinirlilik hali, bulantı-kusma, kulak cınlaması, ozellikle yuz kaslarında olmak uzere seğirmeler, uyuşma, karıncalanma ve ileri aşamada nobet gelişebilir. Bu belirtilerin herhangi biri gorulduğu anda oksijen solumaya ara verilmelidir. Oksijen solumaya ara verildiğinde kısa bir sure sonra hastalar normale doner.

e) Gozler: Cok uzun sure HBOT goren hastalarda miyop (uzak gorme kaybı) gorulebilir. Bu durum gecicidir, tedavi bırakıldıktan kısa bir sure sonra goruş normale doner.

f) Yangın: Basınc odası icinde oksijenin kısmi basıncı yuksek olduğundan yangın riski soz konusudur. Bu nedenle hastaların oda icine kıvılcım yaratacak herhangi bir şey ile girmelerine izin verilmez. Yangına karşı alınacak onlemler ile ilgili olarak hastalar tedavi oncesi bilgilendirilmelidir. Guvenlik onlemlerine uyulduğu taktirde HBOT tedavisi son derece guvenlidir.


HBOT nasıl etki eder?

HBOT sırasında hastaların tum vucut sıvılarında yuksek oranda oksijen cozunur. Kanda ve vucut sıvılarında cozunmuş oksijen sayesinde yeterli oksijen gidemeyen dokulara oksijen gondererek, oksijen yetersizliği nedeniyle ortaya cıkan hastalıkların iyileşmesini sağlar. Bazı hastalıklara yol acan bakterilerin yaşayamayacağı ortam oluşur. Dokulardaki odemin (şişliğin) azalmasına yardımcı olur. Oksijen yetersizliği nedeniyle iyileşmeyen yaraların iyileşmesine katkıda bulunur. Enfeksiyonla mucadeleye katkıda bulunur.


HBOT hangi hastalıklarda kullanılır?

T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından 1 Ağustos 2001 tarihinde yayınlanan hiperbarik oksijen tedavisi ile ilgili yonetmelikte aşağıdaki hastalıklar HBOT endikasyonu olarak bildirilmiştir. Ancak aseptik nekroz gibi bu listede olmayıp da HBOT uygulanan hastalıklar da mevcuttur.

Dekompresyon hastalığı (vurgun) Hava ve gaz embolisi Karbonmonoksit, siyanid zehirlenmesi, akut duman inhalasyonu, Gazlı gangren Yumuşak dokunun nekrotizan enfeksiyonları (derialtı, kas, fas, fasya) Crush yaralanmaları, kompartman sendromu ve diğer akut travmatik iskemiler. Yara iyileşmesinin geciktiği durumlar (diyabetik ve non-diyabetik) Kronik refrakter osteomiyelit Aşırı kan kaybı Radyasyon nekrozları Tutması şupheli deri flepleri ve greftleri Termal yanıklar Beyin absesi Anoksik ensefalopati Ani işitme kaybı Retinal erter okluzyonu Kafa kemikleri, sternum ve vertebraların akut osteomiyelitler

Prof.Dr.Akın Savaş Toklu
İstanbul Universitesi
İstanbul Tıp Fakultesi
Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp AD Başkanı