Meme derisinin elastikliğinin kaybı ve meme dokusunun goğus duvarı uzerinden kayarak sarkması ilerleyen yaşla birlikte her kadında gorulen yaşlanma surecinin bir yansımasıdır. Hem derideki hem de meme dokusundaki bu değişiklikler başta genetik olmak uzere pek cok faktorle ilişkilidir. Bu sureci en cok etkileyen olaylar gebelik / sut verme ve ciddi kilo kayıplarıdır.

Meme dikleştirme ameliyatı yapılacak hastalarda aşağıdaki sorunlardan biri veya daha fazlası mevcuttur.

* Meme dokusu yeterli ancak sarkıktır. Adeta meme goğus duvarı uzerinde aşağıya kaymıştır.
* Meme dokusu miktarı yetersiz aynı zamanda da sarkıktır. Bu gruptaki hastalar genellikle Gebelik / sut verme donemindeki meme buyukluklerinden mutlu olmuşlardır.
* Meme dokusundaki sarkma daha ziyade meme başı bolgesindedir ve meme başı aşağıya bakacak şekilde bir sarkma mevcuttur.

Ameliyat oncesi değerlendirmede hastanın meme dokusundaki ve meme başındaki değişiklikler değerlendirilir, olcumler yapılır ve ameliyat sonrası planlanan gorunum hasta ile tartışılır. Daha onceden gebelik / sut verme doneminde ve kilo alma hikÂyesi varsa bu donemde memelerde oluşan değişiklikler, memelerde herhangi bir hastalık veya kitle olup olmadığı, biyopsi yapıldı ise sonucları, ailede meme kanseri olup olmadığı gibi konular sorgulanır.

Ameliyat tekniği:

Meme dikleştirme operasyonu protez kullanılarak veya kullanmadan yapılır. Protez kullanılmadan yapılan operasyonlar yaklaşık 2 saat surer. Protez kullanılan vakalarda bu sure yaklaşık bir saat kadar daha uzundur.

Meme dikleştirme ameliyatları farklı teknikleri icerse de, en sık kullanılanları, sarkıklığın derecesi ile belirlenmek uzere ciltten fazla olan bolgenin cıkarılması, meme dokusunun ve meme başının daha yukarı bir noktaya taşınarak desteklenmesi şaklındadır. Ciltte yapılacak kasının yeri en hafif vakalarda meme başı bolgesinin (areolanın) etrafında başlamak uzere sarkıklığın derecesi ile artacak sakilde meme altı cizgisine giden dikey bir kesi ve daha ciddi vakalarda da bu bolgeden her iki yana uzayan anahtar deliği seklinde olabilir. Aynı kesi bolgeleri gerekli vakalarda protez yerleşimi icin de kullanılır.

Protez kullanılmayan vakalarda ameliyat sonrası cok daha rahattır. Ameliyat sonrası ağrılı donem, ameliyat olunan gunle sınırlıdır. Ertesi gunden başlayarak ağrı ve hassasiyet hızla geriler ve 2-3 gun sonra hasta yeni sutyenini kullanabilir ve duş almaya başlayabilir. Protez kullanılan vakalarda ameliyat sonrası donem yaklaşık protez vakaları gibidir. Kas altına protezin yerleştirildiği vakalarda ameliyat sonrası 4-6 gun kaslardaki gerginliğe bağlı olarak kol hareketleri ile artan ağrılar oluşabilir.

Belirtilmesi gereken diğer bir konu da, ozellikle acık renk ve ince tenli hastaların cilt yapısı nedeniyle kalın ve koyu renk ciltli hastalara kıyasla meme sarkmasına daha yatkın olmalarıdır. Uzun donemdeki değerlendirmelerde bu grup hastaların ameliyatta sağlanan desteği daha erken kaybettikleri gorulmuştur. Bu durum ozellikle bu grup hastalarda boyle bir ameliyattan sonra dahi uzun vadede destekleyici sutyen kullanmalarını gerekli hale getirmektedir. Meme dikleştirme ameliyatı bir anlamda vucudun geri kalan kısımlarından daha hızlı yaşlanan, deforme olan bir bolgenin daha genc bir gorumume kavuşturulmasıdır. Hicbir estetik operasyon yaşlanmayı durduramaz. Ameliyatla sağlanan etkinin surdurulmesi kısmen genetik kısmen de dış faktorlerle ilişkilidir. Bu anlamda zayıf deri - deri altı destek dokusu olan hastaların ameliyat sonrası uzun donemde destekleyici sutyen giyinmeleri ozellikle vurgulanmalıdır.

Birkac onemli not�

Meme dikleştirme ameliyatından sonra meme şekli- ister protez kullanılarak ister protez kullanılmadan-gelecek gebelik / sut verme ve kilo dalgalanmaları ile kısmen de olsa değişime uğrayacağı bilinmelidir. Hem gebelik/sut verme donemindeki hem de kilo değişiklikleri her vucutta genetik ve hormonal faktorlerle belirlenen sureclerdir. Diğer bir ifadeyle bir gebelik/sut verme doneminde memelerin ne kadar buyuyeceği veya kilo alma ve verme donemlerinde memelerdeki değişiklikler onceden belirlenemez. Bu konuda en doğru tahmin ancak daha once gebelik gecirmiş veya kilo değişikleri yaşamış hastaların kendi tecrubeleridir. Meme dikleştirme ameliyatlarından sonra tekrar gebe kalan veya kilo alan hastaların memelerinde oluşacak değişiklik bu ameliyattan bağımsızdır. Bu nedenle, daha onceden bu donemlerde memelerinde ciddi anlamda buyume gorulen hastaların, bu ameliyatı artık yeni bir gebelik planlanmadığı zamanda yapılması tavsiye edilir.