Neo: The World Ends With You oyununda, yıllar once Nintendo DS konsolunda “The World Ends With You” ile tanıştığımız “Reapers Game” oyununa, yeni oyuncular, yeni bir hikaye ve dikkat cekici muzikler eşliğinde tekrar dahil oluyoruz. Serinin 14 yıl sonra gelen ikinci oyunu nasıl olmuş, oynanışta ne gibi değişiklikler olmuş ve almaya değer mi gibi sorular icin incelemeye başlayalım.

Neo: The World Ends With You inceleme​Neo: The World Ends With You, 2007 yılında Nintendo DS icin yayınlanan ilk oyunun hikayesinden sonraki bir zamanda geciyor. Ana karakterimiz Rindo Kanade ve yakın dostu Tosai “Fret” Furesawa ile Shibuya sokaklarında gezerken kendimizi karmaşanın ortasında buluyoruz. Coğu insanın tepkisiz kaldığı bir savaşa şahit olan ikilinin bir kazadan “kıl payı” kurtulmaları ve mesaisi nerede bitmek uzere olan bir “Reaper” tarafından oyuna dahil olduklarını oğrenmeleri ile hikayemiz başlıyor.

Reapers Game Tokyo ’nun Shibuya bolgesinin tamamını kapsayan, farklı takımların birincilik icin yarıştığı bir oyun turu. Shibuya ’nın cevresinde, oyun gorevlilerinin izin verdiği alanlara girip gunluk gorevleri yerine getirerek bir hafta icinde en cok puanı toplayan takım kazanıyor. Gorevler insanların negatif duygularından oluşan “Noise” adı verilen yaratıkları temizlemek ya da bulmacaları cozup ana hedefi ele gecirmek gibi ceşitli şekillerde olabiliyor.

Dunyamızı Sona Erdirecek Bir Oyun​Ekibimizi genişletip alternatif bir Shibuya ’da mucadele ettiğimiz oyunun hikayesi ilginc bir şekilde başlıyor, karakterlerimiz yeni yetenekler elde ettikce daha fazla şey oğrenip “Reapers Game” ve daha once gercekleşen olaylar hakkında da bilgiler edinmeye başlıyoruz. Tahmin edebileceğiniz gibi işler basit bir oyundan cok daha farklı yerlere gidiyor. Neo: The World Ends With You (bundan boyle Neo: TWEWY olarak anacağım) Shibuya ’da bulunan gercek mekanlarda gezerek tecrube ettiğimiz hikayesi ile benim hoşuma gitti. Ekibimize katılan karakterler, rakip takım oyuncuları/liderleri ve oyunun gorevlileri olan “Reaper” ekibindeki karakterlerin her biri farklı bir kişiliğe sahip, ilginc karakterler.

Arkadaşımız Fret ’in koyduğu isim olan Wicked Twisters takımı ile başladığımız oyunda rakip takımların her birinin farklı bir teması var. Nehirleri ozellikle seven, tek başlarına yeterince guclu olmadığından akıllıca taktiklere ve sayı ustunluğune guvenen Deep River Society, modayı yakından takip eden stilist ekip Variabeauties, sosyal medya influencerlarından oluşan Purehearts rakiplerimiz aramızda. Bir de oyunun en guclu ekibi olan Ruinbringers var ki ana amacımız onları gecerek zafer elde etmek.

Oyunun hikayesi ilk oyundan bağımsız, bu yuzden doğrudan Neo: TWEWY ile giriş yapmak mumkun. Hikaye sırasında ilk oyundan bazı tanıdık yuzleri gorme fırsatı da elde ediyoruz ama gectiğimiz yıllarda cıkan Switch surumunu kac kişi oynadı, orjinal oyunu Nintendo DS ya da akıllı telefonlardan kac kişi oynadı bilmiyorum. Bu oyunu bitirdikten sonra “ilk oyuna da bir bakayım” diye duşuneceğinizi umuyorum.

Rozetin Adeta Ateş Ediyor​Oyunda 7 gun boyunca bize verilen gorevleri yerine getirip en yuksek puanı toplamaya calışıyoruz. Bu gorevleri yerine getirmek icin alternatif bir boyutta bulunan Shibuya icinde dolaşıp, ruhumuzu ele gecirmeye calışan “Noise” adı verilen yaratıkları temizleyerek ilerliyoruz. Bu yaratıklar Shibuya ’da bulunan negatif duygulardan ortaya cıkıyor ve duygunun gucune gore oldukca zorlayıcı mucadelelere sebep oluyor.

Noise ile dovuşmek icin sadece tekme ve yumruklarımızı kullanmıyoruz. Oyunda rozetlerin cok onemli bir yeri var. Gercek dunyada yalnızca cantamıza ya da yakamıza taktığımız rozetler bu boyutta bize ozel yetenekler kazandırıyor. Bir rozet ile duşmana buzdan mermiler yağdırırken, diğeri ile rakibin kafasına bir kaya ya da araba fırlatmak mumkun. Ustelik dovuştukce gelişen rozetlerin bazıları farklı turde rozetlere evrim gecirebiliyor.

İlk oyun Nintendo DS ’in cift ekranını, dokunmatik yuzeyini ve mikrofonunu savaşa dahil eden ilginc bir sistem ile cıkmıştı. Playstation 4 ve Nintendo Switch icin cıkan Neo: TWEWY farklı bir sistem kullanmış ama bu sayede dovuşe katılan parti uyesi sayısını da dorde cıkarmış. 4 karakterin aynı anda koşuşturduğu savaş alanında, butun uyelerin saldırılarını bir kontrol ediyoruz.

Her karakterimize bir rozet veriyoruz, bu sayede rozetin sahip olduğu gucu savaş alanında kullanabiliyorlar. Başlangıcta iki karakter ile oynarken tuşlara hızlıca basarak saldırıları anlamsız bir şekilde yapmak mumkun olsa da, karakter sayısı artıp duşmanlar guclendikce taktiksel oynanış devreye giriyor. Fret ve Rindo seri ataklar ile rakibe saldırırken Minamimoto ’nun duşmanı havaya fırlatan saldırısını Nagi ile yukarıdan bir araba bırakarak tamamlamak mumkun. Her rozetin belli bir kullanım sonrasında bekleme suresine sahip olması, saldırıların koordine şekilde yapılmasını gerekli kılıyor.

Yaptığımız saldırıların ne kadar senkronize olduğu da cok onemli. “Groove Meter” adı verilen bar duşmanın farklı karakterlerden aldığı hasara gore doluyor ve tamamen dolduğunda bir sureliğine ozel saldırılar yapmak mumkun oluyor. Farklı rozetlerin (300 civarında) değişik saldırı bicimlerini oğrenmek, takımı savaş alanında rahat bir şekilde kontrol etmek ve hangi karaktere ne tur bir rozet verileceğine karar vermek başlangıcta zor geliyor ama bir kez alışınca hic zorluk yaşamadım. Karakterlerimizin yeteneklerini geliştirmek icin yemek yemek ve alışveriş yapmak gerekiyor. Alternatif dunyada bu nasıl oluyor derseniz, oyun icerisinde mantıklı sayılabilecek bir acıklama ile bazı dukkanlardan alışveriş yapmamız mumkun oluyor. Yediğimiz yemekler doğrudan karakterlerin saldırı/can/savunma puanları uzerinde etkili olurken, giydiğimiz kıyafetler ile bazı ozellikleri acmak (yeterli stil puanına sahipsek) mumkun.


Karakterlere mumkun olan her fırsatta yemek yedirmek ve duzgun kıyafetler almak oyunun gittikce artan zorluğunda gercekten cok onemli bir yer tutuyor. Karakterler sevdikleri ve sevmedikleri yemeklere tepki verebiliyor, bir yemeği cok beğendiyse ekstra puanlar kazanabiliyor. Uygun kıyafetleri giydirip surekli yemek yedirdiğiniz karakterler bir sure sonra gercekten guclu hale geliyor.

Oyunun en cok canımı sıkan yanlarından birini burada belirtmek istiyorum. Kıyafetler her dukkanda farklı ve tasarım olarak da birbirinden farklı, cok guzel eşyalar var. İşin kotu tarafı bu kıyafetleri karakterlerimizin uzerinde goremiyor olmamız. Tamam bu karakterlerin bir tasarımı var, hikaye anlatımında karakterler elbise giymesin, ciddiyet kaybolmasın istiyor olabilirsiniz ama dovuşlerde gorseydik bari.

Oyunda gorev yaparken topladığımız sosyal puanlar var, bunları da sosyal ağımızı genişletmek icin kullanabiliyoruz. Kolay/Zor seviye zorluk dereceleri, yeni eşyalar, duşen para rozetlerini otomatik satma gibi bir suru ozellik, oyun icerisinde tanışıp yardım ederek geliştirdiğimiz sosyal ağ ile elde edilebiliyor.

Dovuşurken Ritme Ayak Uydurmak Gerek​Tokyo ’nun Shibuya bolgesinde gecen Neo: TWEWY, gorsel olarak kotu bir iş cıkarmış diyemem. Tercih edilen sanat stilini beğendim. Hem gectiği bolge hem de sanat stili sebebiyle bazı yerlerde aklıma Persona 5 ’i getirdi. Gerci burada gezdiğimiz alan biraz daha kısıtlı ve yapılabilecek kısıtlı icerik yuzunden etrafta surekli gezmenin pek bir anlamı olmuyor. Karakterler ve rozetlerin tasarımlarını ise beğendim.

Neo: The World Ends With You tıpkı ilk oyun gibi muzikler konusunda harika bir iş cıkarmayı başarmış. The World Ends With You oynamaya başlamamın sebebi o sıralar albumu dinleyip oyunu merak etmem olmuştu. İkinci oyunun da beni hayal kırıklığına uğratmaması sevindirici oldu. Pop, rock, punk, hip-hop gibi ceşitli turleri bir araya getiren oyun, ilk oyundan bazı şarkıların remixlerini de oyuna dahil etmeyi unutmamış. Yeni şarkılardan Storm, Chase ve Your Ocean dikkatimi cekerken, ilk oyunu oğrenmemi sağlayan Someday şarkısının da oyunda yer alması sevindirici.

Oyunu hem İngilizce hem de Japonca seslendirme ile oynayabiliyoruz. Ben alışkanlığımı bozmayıp Japonya seslendirmeyi tercih ettim ama İngilizce seslendirme konusunda da iyi bir iş cıkarılmış. Neo: The World Ends With You hem Playstation hem de Nintendo Switch konsollarında yayınlandı. Bu incelemede Playstation surumunu hem normal Playstation 4 hem de Playstation 5 ile deneme şansım oldu. Playstation 4 konsolunda oynarken bir kere oyun cokmesi yaşamış olsam da genel olarak sorunsuz bir şekilde bitirdim. Yukleme sureleri rahatsız edici uzunlukta değil.

Rozetin Diğer Yuzu​Neo: The World Ends With You hakkında bir suru guzel şey soyledik ama oyunun canımı sıkan noktaları da oldu. Biraz bunlardan bahsetmek istiyorum.

Oyunun ana hikayesi ortalama 40 saat suruyor ve bu sırada bir suru yeni karakter ile karşılaşıp her karakterin kendine has guclerini oğreniyoruz. Alternatif Shibuya bolgesinde bulunan karakterlerimiz gercek dunyadaki insanları gorup duşuncelerini okuma yeteneğine sahip olsa da doğrudan bir iletişim kurmak mumkun değil. Karakterlerin gucleri sayesinde insanların unuttukları şeyleri hatırlatmak, akıllarına bir duşunceyi yerleştirmek ve bu sayede alternatif Sibuya ’yı da etkileyen olaylar tetiklemek mumkun. Ama bu guclerin kullanımı konusu biraz kısıtlı.

Guclerimiz var ama oyun bunları genellikle kendi istediği zaman kullanmamıza izin veriyor. Burada anlatacağım şey oyunun başında elde ettiğimiz guc ile ilgili kucuk bir spoiler iceriyor, en baştan uyarımı yapayım. Oyunda bir noktada gecmişe donup başımıza bela acan durumları duzeltme yeteneğine sahip oluyoruz. İlerleyen gorevlerde bu yetenek başımızın sıkıştığı anlarda gecmişe donup sorunu oluşmadan kaldırmamızı sağlıyor. Ama bunu o kadar duz bir şekilde kullanmışlar ki oyuncuya duşunecek cok fazla şey kalmamış. Gecmişte hangi zamana donmeniz gerektiği neredeyse belli (secenekleriniz sınırlı) insanların aklına sokacağınız duşunceler cok az secenek ile sınırlı ve hata yapmanız neredeyse imkansız. Bir noktadan sonra secim yapamadığım bir gorsel roman okuyorum hissine kapıldım.

Oyun alanımız Shibuya bolgesinden oluşuyor ve Tokyo ’nun unlu bolgesini (alternatif bir dunyada da olsak) gezme fırsatı ediniyoruz. Ustelik bu defa bolgedeki yapıları orjinal isimleri ile gorebiliyor ve Shibuya ’nın onemli noktalarına gidebiliyoruz. Ama bu bolgelerde yapacak hicbir şey yok. Karakterleri guclendirmek icin yemek yiyebilir ve ne yazık ki herhangi bir şekilde gorunuşumuze etki etmeyen kıyafetler satın alabiliriz. Ayrıca cevredeki “Noise” duşmanlarla savaşıp grubun seviyesini de arttırabiliriz ama bu kadar.

Her oyun gunu ana hikayenin yanında iki ya da uc tane yan gorev ile geliyor. İlgili kişileri bulup yan gorevleri tamamlayarak sosyal ağınızı genişletiyor ve oyun icinde yardımcı olacak yetenekler ya da eşyalar kazanıyorsunuz. Dovuşmek ve ana hikayeyi ilerletmek dışında bulabileceğiniz tek etkinlik bunlar. Dukkanlardan alışveriş yapıp, o eşyalar ile dovuştukce dukkanın VIP muşterisi olma yolunda ilerliyorsunuz ama kozmetik olarak bir faydası olmadığından bir yerden sonra bu ozelliğe dikkat etmeyi bıraktım.

Dovuşlerde kullandığımız rozetlerin her biri farklı bir yeteneğe ve kullanım şekline sahip. Her rozet belli bir seviyeye kadar geliştirilebiliyor ve bazıları bu gelişim sırasında evrim geciriyor. Duşmanlar da bizimle birlikte guclendiğinden bazı rozetler hızlı bir bicimde işe yaramaz hale geliyor, istediğim yetenekler gucsuz kaldığı icin farklı bir rozete gecmek zorunda kalıyorum. Bu biraz sıkıcı. Bir de duşmanları havaya fırlatan saldırılar bazen benim ulaşamayacağım noktalara ucmasına sebep oluyor. Durduk yere dovuşun suresini uzatan bir sorun, bir sure sonra koşelerde o saldırıları kullanmayı bırakmama sebep oldu.

Son olarak bazı hikaye gorevleri bizi adeta piksel avlamaya gonderiyor. Tam onune gecip unlem işareti gormediğimiz surece karakterimiz gozunun onundeki lağım kapağını bile algılayamıyor. Yanlış yere geldiğimi duşunerek 10 dakika farklı yerleri aradım, o unlemi denk getirmek gerekiyormuş. Bir kere tecrube edince tekrarlanmayacak hatalar ama canımı sıktı.

Sonuc​
JRPG oynamak isteyen fakat sıra tabanlı dovuş sisteminden hoşlanmayan oyuncular Neo: TWEWY ’ya bir şans verebilir. Harika muzikleri, farklı dovuş sistemi, ilginc hikayesi ve balık gozu kamera ile gezme imkanı sunduğu Shibuya bolgesi ile oldukca guzel bir oyun olmuş. İlk oyunu sevenler zaten coktan satın alıp oynamaya başlamıştır, seriye giriş yapacak olanlar ise rahatlıkla bu oyundan başlayabilir. Tabi imkanınız varsa Nintendo Switch icin cıkan ilk oyunun yenilenmiş surumunu oynamanız ya da animesini izlemeniz, hikayeden daha fazla keyif almanız icin onerilir.

Neo: The World Ends With You ilk oyundan 14 yıl (Japonya dışındakiler icin 13) sonra gelen, biraz gec kalmış bir devam oyunu. Bunun sebebi eski bir sisteme sahip olması ya da yeni oyuncuların ilgisini cekmeyecek olması değil. İlk oyunu oynarken genc olan ve karakterler ile daha rahat bağ kurabilen serinin hayranları şu anda orta yaşlı insanlar ve hevesle aldıkları oyundaki karakterler ile empati yapmakta biraz sıkıntı yaşayabilirler. Bu durum oyunun gayet guzel olduğu gerceğini değiştirmiyor. 12 yıl sonra yine kulaklığımda “Someday” calarken sokakta geziyorum sonucta.

Oyunu hangi platformda oynamanız gerektiği konusunda bir yorum yapmam zor. Hem Nintendo Switch surumu hem de Playstation 4 icin cıkan Neo: TWEWY her iki platformda da 60 dolar fiyat etiketi ile satılıyor. Playstation Turkiye mağazasından almak isterseniz 429 TL fiyat etiketi ile satışta. Playstation surumu ulkemizde daha ucuz ve performans olarak da oldukca iyi bir iş cıkarıyor ama Nintendo Switch sayesinde dışardayken rozet toplamak ya da takım geliştirmek gibi işleri yapmanın keyfi de bir ayrı olur. JRPG gibi cok fazla grind ve doğal olarak vakit isteyen oyunları taşınabilir konsollarda oynamanın avantajı gercekten buyuk.