World of Warcraft genişleme paketi Shadowlands ile birlikte yalnızca Azeroth ’u değil, tum evreni ilgilendiren bir maceraya atılıyoruz.​World of Warcraft: Shadowlands, Battle for Azeroth ’un oyuncularda oluşturduğu hayal kırıklığını silebilecek kadar iyi bir paket mi olmuş yoksa yine aynı şeyleri, farklı mekanlarda yapacağımız bir geliştirme paketi mi? Gelin birlikte inceleyelim.
Bundan Boyle Adımız Maw Walker​World of Warcraft: Shadowlands, Horde ve Alliance arasında gercekleşen mucadele ile başlayan Battle for Azeroth paketinin sonunda gercekleşen olayları hatırlatarak başlıyor. Yeni Lich King olarak Frozen Throne ’da oturan Bolvar ’a meydan okuyan Sylvanas, beklenmedik bir şekilde miğferi parcalamış, bu hareketin sonucu olarak dunya ile oteki diyar arasındaki bağlantı tamamen parcalanmış durumda. Lidersiz kalan Scourge kontrolden cıkmış bir şekilde etrafa saldırırken, Stormwind kralı Anduin ve eski Savaş Şefi Thrall ’ın da dahil olduğu bir cok buyuk lider kanatlı varlıklar tarafından kacırılıyor. Azeroth ’un Şampiyonu olarak Bolvar tarafından cağırılıp, kacırılan muttefiklerimizi kurtarmak icin Shadowlands ’e giriş yapıyoruz.


Arbiter uzun bir suredir gorevini yerine getiremediği icin butun denge bozuluyor

Yanımızda oldukca kalabalık bir Death Knight grubu ile acılan portal gecerek, hicbir olumlunun ayak basmaması gereken bir diyara, kurtarılması mumkun olmayan ruhların atıldığı The Maw ’a geliyoruz. Ordumuzun buyuk bir kısmı hızlı bir şekilde durdurulsa da, Jaina ve Thrall ’ı buluyor, The Maw ’ın lideri Jailer ile tanışıyor, Baine ve Anduin ’i de kurtarıp bir cıkış noktası aramaya calışıyoruz. Uzun zamandır aktif olmayan bir gecit bizim varlığımıza tepki vererek acıldığında ise, kurtarmaya geldiğimiz kahramanların fedakarlığı sayesinde gecitten gecip kendimizi Oribos adındaki şehirde buluyoruz.
Oribos olen ruhların geldiği ilk yer ve burada Arbiter adı verilen varlık tarafından hak ettikleri diyara gonderiliyorlar. Hayatı boyunca nasıl bir yaşam surduğune bağlı olarak Bastion, Maldraxxus, Ardenweald ve Revendreth ahiretleri arasından birine gonderilen kefaretlerini odeyip, olumden sonraki hayatı burada geciriyor. Hicbir şekilde kurtarılamaz, yaptıklarının kefaretini odeyemez (Arthas gibi) durumda olan ruhlar ise The Maw adındaki, kacılması mumkun olmayan bolgeye atılıyor.

Bineklerin olmadığı bolgelerde şekil değiştirenler daha avantajlı bir durumda diyebiliriz.
Genişletmek icin tıkla ...


Arbiter tarafından hukum verildikten sonra hakettiği diyara gonderilen ruhlar sayesinde her bolgenin anima isimli kaynağa erişim şansı oluyor. Her bolge yeni gelen ruhların ozunde bulunan anima sayesinde devamlılığını sağlıyor ve mukemmel bir duzen icerisinde işliyor. Arbiter ’ın kırmızı bir ışık tarafından darbe alıp tamamen sessizliğe gomulmesi ise butun duzeni bozuyor. Hakkında hukum verilmesi ve uygun yere gonderilmesi gereken butun ruhlar kendini The Maw ’a gonderilmiş olarak buluyor ve diğer diyarların anima kaynağı ciddi anlamda azalıyor.
Uzun bir zaman sonra The Maw ’a duşup cıkabilen ilk varlık olarak hikayeye dahil oluyoruz. Arbiter ’ın hizmetkarları ile yaptığımız konuşmanın ardından Bastion ’a geciyor ve asıl hikayeye giriş yapıyoruz. Bundan sonrasını spoiler vermemek adına paylaşmayacağım ama 60. Seviyeye ulaşmaya calışırken butun bolgeleri sırasıyla geziyor ve her birinin kendi icerisindeki ozel olayları gorup mudahale etme şansımız oluyor. Hikaye ile bağlantılı bir şekilde yeni bolgelere geciyor ve onemli olayların nasıl başladığına şahit oluyoruz. Revendreth ’i tamamlamamız ile birlikte son seviyeye ulaşmış ve istediğimiz Covenant ’lardan birine girmeye hazır hale gelmiş oluyoruz. Sectiğimiz Covenant, giriş gorevlerinde şahit olduğumuz olayların daha derinine inmemizi sağlayacak yeni gorevler sunuyor.



Boynumuzdan tutan ucup gidiyor, ne alemdesin diye soran yok

Cok sevdiğim yazarları da kadrosunda bulunduran Blizzard, hikaye konusunda cok guzel bir iş cıkarmış. Hikayeye giriş kısmı olan The Maw oldukca surukleyici bir şekilde başlıyor. Ardından gittiğimiz her yeni bolgede sinematikler ile desteklenmiş ilginc olaylara şahit oluyoruz. Daha once Alpha ve Beta sureclerinde tecrube ettiğim gorevleri, ilk defa goruyormuş gibi heyecanla izletmeyi başardı. Neredeyse her bolgede beklenmedik ihanetler, surpriz isimler ve “Yok canım, sen boyle davranmamalıydın” dedirtecek olaylar yaşıyoruz.
Ustelik seviye atlarken başımıza gelen olayların hepsi birer giriş gorevi. Revendreth ’in isyan hikayesini ya da Ardenwelad ’da bağ kurduğunuz tohumdan cıkan ruh ile yapacaklarınızı gorebilmek icin, o Covenant ’a bağlılığınızı sunup, devam hikayelerini oynamalısınız. Farklı tarafların değişik hikayelerini oynamak icin diğer karakterlerinizi geliştirme fikrini bir şekilde aklınıza yerleştirmeyi başarıyor. Sırf bu yuzden bile hikaye kısmına iyi puan verebilirim.

Hikaye kısmına olabildiğince spoilersız bir şekilde değindik. Şimdi bolgelerden ve bolgelerin dahil olduğu Covenant ’lardan bahsedelim. Sectiğimiz Covenant ile birlikte ozel yetenekler, ozel bir zırh seti ve o Covenant ’a ozel bir binek alma fırsatı ediniyoruz. Zırh ve binek işin kozmetik tarafı ama yetenekler oyuncuyu ciddi anlamda etkileyecek bir kısım. Her bir Covenant ’dan kısa bir bicimde bahsedip, sahip olacağınız yetenekleri de kısaca acıklayalım. Covenant ’ların her sınıfa ozel verdikleri yeteneklere değinmeyip, sadece standart olarak gelen Signature Ability (bundan sonra ozel yeteneği olarak bahsedeceğim) yeteneklerinden bahsedeceğim.



Oyunun en etkileyici olaylarından birine doğru adım adım ilerliyoruz

Kyrian​Bastion ahiretler arasında en gorkemli, en tanrısal hissettiren bolge. Buraya gelenler hayatı boyunca iyi, temiz ve erdemli bir hayat surdumuş saf ruhlardan oluşuyor. Burada gerekli testleri gecip seviye atlayan ruhlar, yaşam ile olum arasındaki kopru gorevini goren Kyrian ’lar haline geliyor. Azeroth ’da olduğumuzde gorduğumuz Spirit Healer ’lar ve olen ruhları alıp Arbiter ’a taşıyan Bearer ’lar Kyrian Covenant ’ının uyeleri.
Uzun zaman sonra Bastion ’a gelen ilk kişi oluyoruz. Kyrian lideri Archon ile goruşmek icin geldiğimiz diyarda, arınmayı başaramamış ya da gecmişini terketmek istemeyen Kyrian grubu Forsworn ile karşılaşıyor ve bu daha bu olayı idrak etmeye calışırken gercekleşen başka bir saldırı ile daha karşılaşıyoruz.
Bastion bolgesinin ozel yeteneği bazı acılardan en sevdiğim yetenek oldu. Covenant ’ın yeteneği, etrafta hizmet etmek icin elinden geleni yapan kaslı baykuşlar olan Steward ’lardan birini hizmetimize sunuyor. Baykuşumuz yanında %20 sağlık tazeleyen ve butun debuff efektlerini kaldırabilen Phial of Serenity ile geliyor. Ayrıca 4 dakika boyunca bizimle gezen stewardımız ceşitli hizmetler de sunuyor. Alışveriş yapabileceğiniz kucuk bir dukkan, talentlerinizi istediğiniz yerde değiştirebilme fırsatı ya da enstruman (zurna) ile muzik calabilmek gibi ufak tefek şeyler.
Bastion giriş gorevleri cok ağır bir şekilde başlıyor ve acıkcası fazla ilgimi cekmedi. Bir arkadaşımın tabiri ile “Tekno-şirinler koyu gibi” bir diyarda banyo yapmak gibi arınma gorevleri yapıyor, “Hadi olumlu gel!” diye boynumuzdan tutan havalara ucuruyor, hikaye ağır ağır ilerliyor ve bir anda “Olaylar oluyor!” diye aksiyonun ortasında buluyoruz kendimizi. Tam “hah bir şeyler oluyor” derken daha başka şeyler oluyor ve “Hadi sen git bir şunları araştır” denilerek bolgeden ayrılıyoruz.
Necrolord​Maldaraxxus bolgesi ilk bakışta “Burası kotu adamların yeri” diye duşunduruyor. Shadowlands ’in savaşcı kuvveti olan Necrolord, boyun eğmez ve pes etmez savaşcıların diyar. Hangi taktik kullanıldığı farketmeksizin, mutlak galibiyetin onemli olduğu diyarda guclu olan hayatta kalır mantığı var. Burada olaylar iyilik ve kotulukten bağımsız, tamamen guc uzerine odaklanmış durumda.


Torghast icerisinde ozel yetenekler arasında secim yapmanız gerekiyor

En baştan bir arenanın icerisinde rakipleri saf dışı bırakarak başladığımız bolge Thrall ’ın annesi olan Drakka ile karşılaşmamız ve bolgenin en guclu isimleri arasındaki hakimiyet savaşı ile devam ediyor. Necrolord ’un lideri The Primus ortadan kaybolmuş ve ardında yalnızca gizemli notlar bırakmış. Liderin yokluğunda bolgede guc sahibi olan 5 evden ikisi guc savaşı sırasında ortadan kalkmış ve kalan 3 ev arasındaki mucadele devam ediyor. Biz de farkında olmadan bu savaşın ortasında kalıyoruz. Necrolord bize “Fleshcraft” adındaki ozel yeteneği sunuyor. Kullanın etrafında maksimum canının %20 ’si kadar dayanıklı bir kalkan oluşturan ozellik, cok daha guclu bir hale gelebiliyor. Yakınımızda bulunan cesetlerin ozunu de kalkanımıza ekleyebiliyor ve canımızın %50 ’si kadar dayanıklı bir kalkan sahibi olabiliyoruz.
Maldaraxxus genel olarak bir Sparta havasına sahip. Savaşcı orclar icin bir cennet gibi. Eski raid bossları, hikayelerden tanıdığımız isimler ve eski paketlerden tanıdığımız NPC ’ler ile karşılaşabiliyoruz. The Primus ’un ardında bıraktığı notları takip edip, silahların bulunduğunu duşunduğumuz yere girmeye calışırken, bir yandan havuza doğru slimeları atıp farklı varlıklar oluşturduğunuz, arenada kendinize yer edinmek icin kapıştığınız bir bolge burası. Bastion ’dan daha cok sevdim sanırım.

Night Fae​
Doğa ve onunla alakalı her şeyin cenneti gibir bir diyar olan Ardenweald, aynı zamanda Night Fae Covenant ’ının da ana bolgesi. Doğanın koruyucu ruhları oldukleri zaman buraya geliyor ve ozel bahcelerde uykuya yatıyor. Anima ile beslenen tohumları tekrar doğum zamanı gelene kadar dinlenip tekrar hizmet etmek icin donecekleri sureye kadar onları koruyor.
Anima akışının kesilmesi Ardenweald ’a buyuk bir darbe vurmuş durumda. Night Fae ’nin lideri Winter Queen, ellerinde kalan animayı idareli kullanmak zorunda ve bu yuzden bircok ruhu (Ursoc gibi) feda etmek zorunda kalıyorlar. Ne olduğu bilinmeyen bir tehdit daha ortaya cıkıp, bolge sakinlerinin yuzunde oluşan maskeler ile donuşum gecirip, cevreye tehdit haline gelmesine sebep oluyor. Biz de olaylar hakkında goruşmek icin Winter Queen ile goruşmeye calışırken bolge halkına yardımcı olup tehditlerin kaynağını bulmaya calışıyoruz. Bu sırada karşılaştığımız bir tohum ile ozel bağ kurup, Night Fae ’nin ozel yeteneği “Soulshape” sayesinde kısa sureliğine ruhumuuzu hayvan formuna sokabiliyoruz. Hayvan formudayken hareket hızımız %50 artıyor ve 15 yrd ileri teleport olabiliyoruz. En başta yalnızca vulpin formuna burunebilirken, ilerleyen zamanlarda unicorn, aslan, kurt gibi bir suru farklı gorunume sahip olma şansımız oluyor. Sincap goremedim, umarım bir yerlerde eklerler.


Azeroth'un kahramanları ile The Maw'dan kacmak icin calışıyoruz

Ardenweald ’a ilk girdiğinizde Legion paketinde druidlerin yoğun olduğu Val ’Sharah ’ı hatırlamanız mumkun. Bolge Emerald Dream ’in bir versiyonu gibi gozukuyor. Yeşilin yerini mavi ağırlıklı renkler almış. Gorevlerin bir kısmı oldukca eğlenceli gecerken, Battle for Azeroth ile birlikte tanıştığımız Drust halkının istilasını anlatan ciddi kısımlar da bulunuyor. Hem ortam hem de muzikler olarak en sevdiğm bolge olan Ardenweald, Azeorth tarihini tiyatro oyunu olarak sahneleyen muthiş bir goreve de ev sahipliği yapıyor.
Venthyr

Son Covenant ’ımız Revendreth bolgesinin vampir gorunumlu halkının bulunduğu Venthyr. Burası ruhlarında gurur, acgozluluk gibi buyuk kusurlar bulunan ve bu yuzden taşıdıkları yuklerden kurtulup kefaretlerini odemek icin gelen ruhların diyarı. Buraya gelenler The Maw ’a bir adım uzaklıkta ama kurtarılma şansı olan ruhlar. Ciddi anlamda ağır eğitimlerden gecen ruhlar yaptıklarının kefaretini odedikten sonra burada kalmaya devam edebilir ya da başka bir Covenant ’a gecme hakkına sahip olur.
Hikayenin son kısmında geldiğimiz bolgede, Venthyr ’in lideri Lord Denathrius ile tanışıp, isyancıların cıkardığı ayaklanmalara şahit oluyoruz. İsyanın liderlerinden birini, gunahlarını yuzune vurarak gucsuzleştirerek yakalamamızın ardından gercekleşen olaylar ile hikayenin akışı ciddi anlamda değişiyor. Bu kadar cok animanın neden toplandığı, isyancıların amacının ne olduğu ve tum bu olayların The Jailer ile alakasının en olduğu hakkında bircok bilgi ediniyoruz.

Diğer Covenant'ların liderleri tarafından The Maw'a surgun edilen The Jailer, buradan kurtulmak icin Sylvanas'da dahil bircok varlık ile ortak bir plan yuruterek Shadowlands'in dengesini bozuyor.
Genişletmek icin tıkla ...


Venthyr Covenant ’ını sectiğimizde “Door of Shadows” isimli yeteneğe sahip oluyoruz. Bu yetenek kullanıcının kısa mesafede ışınlanmasını sağlıyor. 1.5 saniyelik bir surenin ardından 35 yrd mesafeye kadar ışınlanabiliyoruz. Diğerlerine gore daha işe yaramaz gibi duruyor olabilir ama bazı hazinelere ulaşmak ya da tuzakların arasından rahatca gecip gitmek icin kullanıldığında cok etkili bir yetenek.
Revendreth bolgesi aynı zamanda Priest karakterim icin sectiğim Covenant ’ın da evi. Burada Nosferatu turu vampirleri hatırlatan karakterler, kefaretini odemeye calışan ruhlardan anima cekiyor. Burada ruhları hayattayken sahip oldukları kusurlar ile terbiye ediyoruz. Orneğin Scarlet Monastery ’den tanıdığımız Houndmaster Loksey ’i burada kendi silahı olan kopekler ile yuzleşirken goruyoruz. Bolge bana Suramar ’ı ve Silvermoon ’u hatırlatıyor. Gorkemli kuleleri ve kaleleri olan etkileyici bir şehir ve şehrin dış bolgesinde dışlanmış, kotu durumda, iradesi kırılmış, aklını yitirmiş halk (ya da bu durumda atılan ruhlar) goruluyor. Suramar ’ı hatırlatmasındaki en buyuk sebeplerden biri de kale bolgesinde surekli beni bineğimden duşurup dove dove olduren kalabalık duşman grupları oldu.



Flappy Kryian oyununu da oynayabiliyoruz

Aynı Gorevleri Tekrar Yapma Devri Bitti​Bu kadar yazdı hala daha gorevlerden bahsediyor diyenler, rahatlayabilirsiniz. Bundan sonra oynanış ve getirilen yeniliklerden bahsedip, ne iyi ne kotu onu konuşacağız. Karakterinize seviye atlatmak icin yapmanız gerekenler, son seviyeye ulaşınca yapılabilecekler ve oyunun onceki paketlere gore ne kadar geliştiğinden bahsedelim.
Eski paketlerde birden cok karakter geliştiren oyuncuların en buyuk sıkıntılarından birisi hikaye gorevlerini tekrar tekrar oynamaktı. Hikaye ne kadar harika olursa olsun, aynı şeyi 10 kere yapmak cok da keyifli bir iş değil. Shadowlands bu sıkıntıya bir cozum getirmiş. Bir kez ana hikayeyi tamamlayıp istediğiniz Covenant ’ı sectiğinizde, alt karakterleriniz ile ana hikayeyi tekrar oynamanıza gerek kalmıyor.



The Maw ’dan ilk kurtulduğunuz anda sizi Oribos ’da karşılayan NPC iki secenek sunuyor. İsterseniz ana hikayeyi tekrar oynayabilir ve bolgeleri kademe kademe acarak devam edebilirsiniz. Ana hikaye XP ve eşya acısından oldukca iyi olsa da, bir bolgeyi sevmediğinizde ya da hikayesinden sıkıldığınızda, ilerlemek icin başka bir yere gecme şansınız olmuyor. Hikaye bitene kadar orada kalmak zorundasınız. Zaten bir kez butun gorevleri yapmak zorundasınız ama her karakter ile aynı yeri tekrar yapmak eziyete donuşebilir.
Shadowlands ile gelen yeni secenek ise Threads of Fate sistemi ile doğrudan giriş hikayesini es gecip, butun bolgeleri acarak istediğiniz Covenant ’ı anında secmek. Bu sayede Covenant ozellikleri anında kazanıyor ve istediğiniz bolgede gorev yapabiliyorsunuz. World Quest gibi bolgesel gorevler sayesinde hem xp alıyor hem de bolgedeki yan gorevleri yapabiliyorsunuz. Sadece gorevleri yapıp ilerlemeye calışırsanız daha yavaş XP kazanıyorsunuz ve eşya bakımından geride kalıyorsunuz ama bir yandan zindanlara girip diğer yandan gorev yaparak butun roleplay kısmını es gecmek ve hızlı bir şekilde olaylara dahil olmak guzel bir secenek.



Kaslı baykuşlar muzik bile calabiliyor

Ana hikayeyi tamamladık, 60 seviyeye ulaştık ve Covenant ’ımızı sectik, şimdi ne yapacağız? Warlords of Dreanor ’da yaşadığımız “end game nerede?” durumu bu oyunda karşımıza cıkacak mı? Neyse ki buna gonul rahatlığıyla hayır diyebilirim. Sectiğimiz Covenant ’ın uyelerinin bizden istediği şeyleri yerine getirip saygınlığımızı arttıracak ve Covenant ’a ozel gorevleri yerine getireceğiz. Bu gorevler saygınlığımız arttıkca geldiğinden hepsi henuz acık değil ama geldiğim yere kadar oldukca ilgi cekici olduğunu soyleyebilirim. Bir sonraki haftayı merakla bekliyorum.
Son seviye karakterimiz ile yine World Quest peşinde koşacak, zindanlara girecek, The Maw ’a gidip Jailer ’ın ordularının guclenmesine engel olacak, Lanetliler Kulesi Torghast ’a girip, Runecarver ’ı serbest bırakarak efsanevi eşyaların sahibi olmak icin uğraşacağız.


The Maw'da Jailer'ın dikkatini ustunuze cevirmesi oldukca buyuk sıkıntı

The Maw ve Lanetliler Kulesi Torghast​Hikaye boyunca birkac kez The Maw ’a geri donup ceşitli ruhları kurtarıyoruz. Bu sırada bolge hakkında daha fazla bilgi edinip bir muttefik (iş ortağı?) ediniyoruz. Kendisi bize Maw icerisinde yardımcı olacak bazı bilgileri sağlıyor ve Maw icerisinde guvenli bir alan sunuyor. Son seviyeye ulaştığımızda bolgeye geri donup Jailer ’ın bolgesinde sorun cıkarmaya başlıyoruz. The Maw icerisinde normal askerler, elit duşmanlar ve nadir bulunan canavarlar ile karşılaşabiliyoruz. Ayrıca zaman zaman aktif hale gelen etkinlikleri tamamlayarak yuksek seviye ekipmanlar duşurebiliyoruz. Her duşmandan bir miktar Stygia duşuyor ve bunu kullanarak Maw icindeki ortağımız Ve ’nari ’den işe yarar geliştirmeler ve eşyalar satın almamızı sağlıyor.
The Maw icerisinde yaptığımız her hareket Jailer ’ın dikkatini cekmemize sebep oluyor. Guclu askerlerinden birini oldurmek, cevrede bulabileceğimiz gunluk gorevleri yapmak ve buyuk etkinliklere katılmak Jailer ’ın gozunu uzerimize cevirmesi sonuclanıyor. İlk başta yalnızca gozculerin dikkati ustumuze cekilirken daha sonraları peşimize suikastciler gonderme, ucan yaratıklar tarafından kacırılma ve en sonda doğrudan Jailer ’ın bakışları altında ezilmeye kadar varıyor. Tamamen dikkat cektikten sonra etrafta cok fazla dolaşmamakta fayda var. Zaten bu noktada herhangi bir etkinlikten eşya duşuremiyoruz ve surekli olarak can kaybetmeye başlıyoruz. Bir gun sonra bizi unutuyor ve geri donup tekrar ortalığı karıştırabiliyoruz.



Ardenweald harika gozukuyor

The Maw konusunda en buyuk şikayetim mobilite. Bu bolgede bineğiniz size cevap vermeyi reddediyor ve bu yuzden tamamen kendi hızınıza guvenmek zorundasınız. Teoride butun karakterlerin etrafta koşuşturması gerekiyor değil mi? Ama neredeyse her sınıfın bir şekilde hızlı hareket etme ozelliği var. Druid ve Shaman sınıfları kendi formları sayesinde surekli hızlı gezebilirken Hunter yeteneği sayesinde hızını koruyor. Coğu sınıf kendini bir şekilde hızlandırabiliyor olsa da bu iki sınıfın ciddi bir avantajı var. Demon Hunter konusuna girmiyorum zaten, sizin yarım saatte ulaştığınız noktaya atlaya zıplaya 10 dakikada gidebiliyorlar. Ayrıca Worgen ırkının dort ayak ustunde koşma ozelliği, gayet mantıklı bir sebepten, hala aktif. Siz bir duşmanı oldurmeye yetişmek icin arkanızda 20 tane duşmanla yurumeye calışırken yanınızdan dort ayak uzerinde gecip giden birini gormek cok sinir bozucu. Kıskanıyorum evet. Bu bolgede kullanılabilecek bineklerin ilerleyen zamanlarda geleceği soyleniyor ama şu anki ayrım cok sinirimi bozuyor.

Lanetliler Kulesi Torghast ise oyun icinde yeni bir oyun olmuş. Daha once alpha surumunu incelerken de bahsettiğim Torghast, tam bir roguelike oyun havasına sahip. Her girdiğimizde değişen haritası ve sınıfa ozel acılan yetenekler ile bulunduğumuz alanın en ustune cıkıp guclu rakibimizi alt etmeye calışıyoruz. Burada hem efsanevi ekipman icin gerekli malzemeleri topluyor hem de oyuncak, binek hayvan ve pet gibi şeyler kazanabiliyoruz. Başlarda oldukca kolay gelse de 3. Katta zorlanmaya başlıyorsunuz. Kule icerisinde belli sayıda olum hakkımız var ve bu sayıyı aşarsak The Tarragrue ortaya cıkıyor. Bu devasa arkadaş bulunduğumuz katın girişinde ortaya cıkıyor ve ağır ağır bize doğru geliyor. Yakalandığımız an olduğumuzden, tek yapabileceğimiz bir sonraki kata kacmak. Acıkcası ben Torghast ’ı cok sevdim ve farklı karakterler ile kac kat cıkabileceğimi denemek oldukca keyifli. İsterseniz parti olarak da girebiliyorsunuz ve buna gore zorluk değişiyor. Torghast ile ilgili en buyuk sıkıntım, başında uzun vakit gecireceğimiz bir yer icin uygun muziklere sahip olmaması. Roguelike oyunların en onemli yanlarından birisi de, tekrar tekrar oynadığınız bolumlerin guzel muzikleridir. O kadar sorun da olsun artık.
Manrik'in Eşi Yıllar Sonra Bulundu!​Cok uzun bir inceleme oldu ve ben de bunun farkındayım. Ama daha anlatmadığım bir suru şey var. World of Warcraft Shadowlands ile karşılaşacağımız ozelliklere kısa kısa goz atalım.
Zindanlar cok keyifli (De Other Side icerdiği bilgiler ve karakterler acısından favorim oldu) ve sectiğimiz Covenant ’a gore sahip olduğumuz ozel yetenekler olması cok hoş bir ozellik. Mythic+ ve Raid ’ler henuz acılmadı, zaten herkes yeterli ekipman seviyesine ulaşamadığı icin acılsa da goremeyebilirdim. O kısımları daha sonra tekrar inceleyeceğiz.


Jailer

Alt karakterlerinizi kasmanın daha kolay ve zahmetsiz hale getirilmesi, merak ettiğiniz Covenant ’a daha hızlı bir şekilde dahil olabilmeniz cok iyi bir ozellik. Yan gorevler ve World Quest icerikleri eski oyunlara gore daha iyi. İlk hafta Ardenweald uzerinde ucarken aniden kaybolan kanatlar yuzunden bircok oyuncunun olduğu World Quest gibi hatalar vardı ama hızlı bir şekilde duzeltildi. (Gokten oyuncu yağıyordu, izlemesi eğlenceli bir olaydı aslında)
16 yıllık bir oyun olmasına rağmen ne kadar guzel gozuktuğunu de belirtmeden gecmeyelim. Bastion ve Ardenweald bolgelerinde durup etrafı seyretmeye vakit ayırdığım oluyor. Bir taraf sectikten sonra diğer bolgelere giremezsek diye korkuyordum, neyse ki boyle bir durum yok da istediğim gibi gezebiliyorum.
Decimator Olgra (Manrik ’in eşi), Zul ’Jin, Hogger, Manastorm cifti ve Burning Crusade ek paketinde raid bossu olarak karşımıza cıkan eski isimleri gormek cok guzel bir duygu. Shadowlands ile bircok eski karakteri dost veya duşman olarak tekrar gorebileceğimizi bilmek hem guzel hem riskli bir durum aslında. Mesela Grom Hellscream ile ilgili bir şey yapıp yapmayacaklarını merak ediyorum. Alternatif zaman iceriği bu konuyu karışık bir hale getirmiş gibi geliyor.

Covenant secimlerinin oynayacağınız rol uzerindeki etkisi cok buyuk. Bu da istemediğiniz halde guildiniz tarafından bir taraf secmeye zorlanabileceğiniz anlamına gelebilir.
Genişletmek icin tıkla ...


Sınıflar şu an icin oldukca dengeli gozukuyor, Battle for Azeroth ’da butun dengeyi bozup, aldığımız eşyalar ile toparlamaya calıştıkları icin biraz endişeliydim. Raidler acıldığı zaman asıl farkı goreceğiz ama şu an icin iyi duruyor. Yalnız şu an icin level scaling yuzunden karakterimiz seviye atladıkca gucsuzleşiyormuş gibi hissediyorum. 59 seviyede 3000 vurduğum duşmana 60 seviyede 2400 vurunca moralim bozuluyor. Eşyalar geliştikce toparlanıyor tabi.
Covenant yeteneklerinin getirdiği avantajlar yuzunden sevmediğiniz halde bir Covenant ’ı secmek zorunda kalmak ise can sıkıcı bir durum. Sadece Covenant yetenekleri değil, ruhunuzu bağladığınızda ekstra ozellikler kazandığınız Soulbind sistemi de var. Henuz hepsi acık olmadığı icin fazla ayrıntıya girmedim ama en iyi performansı sunabilmek icin bunu da doğru yapmanız şart. Guild icinde ciddi baskı olacağı kesin gibi. Buna nasıl bir duzenleme getirilebilir bilmiyorum.
Sonuc​Uzun uzun yazdık, oyunda gecen ilk 1.5 haftada karşılaşabileceğiniz her şeyi ele almaya calıştım, buyuk bir kısmını cok kısa bir şekilde anlatsak da bilgilendirebildiğimi umuyorum.



Bastion oyunun en guzel bolgelerinden biri

Oyunu ilk cıktığı yıldan beri oynayan ve her genişleme paketini cıktığı hafta alan birisi olarak World of Warcraft: Shadowlands ’i beğendim. Hikaye bakımından kesinlikle tatmin edici bir ilerleyişi var. Oynanış ve icerik acısından da dolu. Warlords of Dreanor ’un end game iceriğinden keyif almamış, Battle for Azeorth ’u ise hic raidlere katılacak kadar sevememiştim. (Karantina donemi hepsini yaptım ama ayrı konu) Shadowlands ilk hafta hevesimi aldıktan sonra bile keyifle oynamaya devam edebileceğim bir paket olmuş.
World of Warcraft: Shadowlands tekrar oynanabilirliği yuksek, coğu oyuncuyu memnun edecek turden icerik sunan (Flappy Bird bile var oyun icinde) ve onceki paketin sıkıntılarından ders almış bir genişleme paketi olmuş. 1.5 hafta icinde oyundan aldığım keyif, ilk 3 ay icinde Battle for Azeroth ’dan aldığım keyiften daha fazla oldu. Sırf bu bile başlı başına bir avantaj. Kalkıp “En sevdiğim genişleme paketi bu oldu.” diyebileceğimi sanmıyorum ama şu haliyle cok eğlenceli bir oyun olmuş. İleride gelecek guncellemeler ile oyunun son halini de ayrıca inceleyeceğiz tabi.
Yalnızca eski oyuncuları değil, yeni başlayan oyuncuları da destekleyen oynanışı, harika muzikleri ve yılların eskitemediği grafikleri ile (tabiki geliştirmeler yapıldığını biliyoruz) World of Warcraft: Shadowlands, MMORPG turunde oyun arayanların bulabileceği en iyi oyunlardan birisi. Oyuna ilk defa başlamak ya da geri donmek icin bundan daha iyi bir zaman bulamazsınız.