Resident Evil Village inceleme ile oyunun hikaye detaylarına ve genel oynanış dinamiklerine daha yakından bakıyoruz.Resident Evil Village inceleme : RE Village ya da Resident Evil 8 serisinin eski oyunlarına tekrar donuş yaptığımız aranın ardından karşımıza cıktı ve hikayeyi biraz ağırdan alarak onemli bir acığı daha kapatmaya calıştı. Resident Evil 7'nin izinden giden oynanışı ve ana seriden cok onemli karakterleri icermesi ile birlikte dikkatimizi cezbeden bir oyun oldu diyebiliriz. Peki fragmanlarıyla "noluyor yahu?" dediğimiz yapım, oyunu bitirdiğimizde ya da oynarken bu dikkati ust seviyede tutmayı başardı mı?
Resident Evil Village incelemeOncelikle hikaye adına sevmediğim ve abes bulduğum bazı olayları cok anlatmak istesem de bu incelemede herhangi bir spoiler iceriğine yer vermeyeceğim. Yani fragmanlarda gorduğumuz detaylar dışında konu hakkında bilgi vermeden ustu kapalı bu mevzuyu konuşacağımı belirteyim. Tabi Resident Evil 7'yi hala oynamadıysanız bu konuda keyif kacırıcı icerikler ile karşılaşabileceğinizi de belirteyim.
Karakter tasarımları oyunun iyi olduğu yonlerden sadece birisi
Resident Evil Village, 7. oyunun uc yıl sonrasında geciyor. Ethan Winters eşi Mia'yı kurtarmış ve nur topu gibi bir cocukları olmuş. Nur topu derken harbiden de nurtopu gibi. Bebeği kucağımıza aldığımız kısacık anda bile yanaklarını mıncırasım geldi. Capcom tum karakterlerde olduğu gibi bebeğin tasarımında da cok guzel bir işe imza atmış. Bu guzel bebeğe sahip olan karı koca arasındaki ufak puruzlere rağmen her şey gulluk gulustanlık giderken Chris Redfield olaya el atıyor ve ufak bir baskın sonucunda fragmanlarda da gorduğumuz gibi Mia'nın kafasına sıkıyor. Gozumuzun kararması ve Chris'in bebeğimizi alıp gidişiyle birlikte kendimizi oyuna da ismini veren koyun tam ortasında buluyoruz. Bundan sornra yapmamız gereken ise bebeğimiz Rose'u bulmak ve Chris'in derdini anlamak..
Resident Evil Village'ın tema olarak hem Resident Evil 7 hem de 4. oyundan izler taşıyacağını biliyorduk. Oyunu oynadıkca bu izlerin daha da belirginleşmeye başladığını goruyorsunuz. Ama iş sadece bu iki oyun ile kalmamış. 7. oyunda kamera ve oynanış dinamikleri konusunda koklu bir değişikliğe giden Capcom, bu duzeni yeni oyunda da devam ettirdiği gibi oyunu farklı atmosferlere sokmayı da başarmış. 4. oyunda olduğu gibi koy atmosferine girsek de oyunun butunluğune baktığımızda her bolgenin aslında kendi icerisinde farklı izler taşıdığını goruyorsunuz.
Resident Evil Village farklı dinamikleri tek bir araya getirmeyi başarmış
Genişletmek icin tıkla ...
Koy kısmı direkt olarak Resident Evil 4'u andırıyor. Dimitrescu Kalesi ise seriden sık sık aşina olduğumuz Karakol, Malikane gibi bir işleyişe sahip. Bu kısımlarda işte kilitli olan kapıları acmaya calışıyor ve bazı ufak bulmacalar ile sıkıştığınız bu yerden aslında kacmaya calışıyorsunuz. Bulmacalar eski oyunlarda olduğu gibi detaylı değil ve cok kolay cozulebiliyor. Tum bu dinamikleri bir kenara bırakıp Donna Beneviento'nun ufak malikanesine gittiğimizde ise oyunun cehresi inanılmaz derecede değişiyor.
Korkuyorum anne
Tamam oyunun ilk dakikalarında da birazdan da bahsedeceğim korku oğeleri ile karşılaşıyorduk ama Beneviento'nun evi bu konuda zirve yapıyor diyebilirim. Oyun bir anda P.T. benzeri bir atmosfere burunuyor ve sırtınızdan soğuk terler aktığını hissediyorsunuz. Benim icin buyuk bir surpriz olan bu kısmın oyundaki en sevdiğim ve korktuğum yer olduğunu da belirtmek istiyorum.
Bir gecede tepetaklak olan bu koyde olanları cozmek oyunun merak unsurunu korukleyen etkenlerden biri.
Resident Evil Village başta da belirttiğim gibi hikaye olarak cok farklı noktalara bağlanıyor. Bu durum bircok hayranın canını sıkabilir cunku seri icin biraz farklı bir bağlama olmuş diyebilirim. Serinin gidişatına da muhtemelen buyuk olcude etki edeceğini soyleyebiliriz. Oyun Chris Redfield, Ethan Winters gibi karakterlerde gerekli derinliği ve karmaşıklığı sunmayı başarıyor. Ethan'ın hala canavar gorduğunde şaşırmasına siz de şaşırsanız da bir sure sonra bu acemiliği gormemeye calışıyorsunuz. Bu iki karakter arasındaki ilişki, genel merak unsuru oyunda guzel bir şekilde işlenmiş. Tıpkı Resident Evil 7'de olduğu gibi olayların nedenini merak ediyorsunuz ve bu durum sizi oyuna fazlasıyla bağlamayı başarıyor.
Karakter derinliği diğer onemli karakterlerde ise buyuk bir hayal kırıklığını da beraberinde getiriyor. Oyunda karşılaştığınız diğer tum karakterler cok ustun koru yazılmış ve hicbir derinliğe sahip değiller. En can alıcı konuşmalarının, diyaloglarının bile fragmanlarda gosterildiğini soyleyebilirim. Dahası inanın ki yok ve bu durum beni inanılmaz uzdu. Bazı ilginc olan ve amacını cozmeye calıştığımız karakterlerin bile sonlara doğru cok sıradan emellere sahip olduğunu goruyorsunuz.
Hal boyle olunca aslında kocaman bir potansiyelin cok basit aksiyon unsurları uğruna heba edildiğini duşunmeye başlıyorsunuz. orneğin Resident Evil 7 ile kıyaslarsak o oyunun belki de en ozel yonu bir aile dramını da icerisinde barındırmasıydı. Her karakterin ozenle yazıldığını gormuş ve kendilerine derinlik katan diyalogları ile karşılaşmıştık. Jack Baker'ın gercekleri acıkladığı ve nasıl bir cıkmaz icerisine duştuklerini anlattığı sahneyi duşundukce hala icimden bir şeyler kopuyor. Resident Evil Village ise ana karakterde bunu başarsa da diğer yan karakterlerde cok ustun koru olarak karşımıza cıkıyor ve bu durum oyunun hikayesini de cok yuzeysel bir yapıya sokuyor diyebilirim.
Oyunun yan karakterleri cok yuzeysel gecilmiş ve bu durum beklentilerinizin duşmesine sebep oluyor.
Resident Evil Village korku ve aksiyon dengesini guzel oturtmayı başarmış. Hikayenin detaylarını etrafı araştırarak oğrenebildiğiniz gibi bu araştırma durumu aynı zamanda gerilimi tetikleyen en onemli unsur olarak karşımıza cıkıyor. Hem kapalı mekanlarda hem de koy kısmında surekli tetik uzerinde ilerliyorsunuz. Korku unsurları bazı noktalarda jump scare dediğimiz yonteme bağlı kalsa da oyunun genel atmosferinin gerilimi yukarıda tuttuğunu da soylemem gerekiyor.
Araştırma dinamikleri ne alemde?Etrafı araştırmanın bir diğer onemi ise bulacağınız muhimmat ve değerli eşyalarda ortaya cıkıyor. Muhimmat konusunda Resident Evil Village'ın eli bol bir oyun olduğunu soylemek zor. O nedenle sıktığınız her kurşuna dikkat etmeniz gerekiyor. Yeterli araştırmayı yapamazsanız elinizde bıcak ortalıkta dolaşmak zorunda kalıyorsunuz. Bulduğunuz eşyaları haritanın belli noktalarında pazar tezgahını kuran, ekmeğinin peşinde olan Duke'e vererek değerlendiriyorsunuz. Duke size muhimmat sattığı gibi silahlarınız konusundaki guncellemeleri de hallediyor. Muhimmat denince aklınıza hemen basarım parayı doldururum şarjorleri gelmesin. Cunku Duke'un elindeki muhimmat da sayılı ve aldığınızda tukeniyorlar. Bu da etrafı araştırmayı, mermi ve değerli eşya bulmayı daha onemli bir hale sokuyor.
Oyundaki eşya sistemi klasik yapısını korumuş ve bununla uğraşmak cok keyifli
Genişletmek icin tıkla ...
Duke aynı zamanda etrafta gorup oldurduğunuz hayvan etlerini de guzel bir şekilde değerlendiriyor. Oyunun belli bir noktasından sonra acılan mutfak seceneği ile birlikte karakterin adeta bir Master Şef nidasıyla yemek yapabildiğini oğreniyorsunuz. Bu yemekler sizin bazı ozelliklerinize etki ediyor. İşte bu ozellikleri acabilirseniz canınız azaldığında can barınız yavaş yavaş doluyor ya da kendinizi koruduğunuzda daha az hasar alıyorsunuz. Bunun gibi bir dizi ozelliğe yer verilmiş. O yuzden siz siz olun oyunun başında avladığınız hayvanların etini hemen satmayın. Sonradan cok daha değerleniyorlar.
Gelelim oyunun aksiyon ve genel dinamiklerine. Resident Evil Village zaman zaman aksiyona girdiğimiz ama coğunlukla etrafı araştırırken gerildiğimiz bir oyun. Aksiyon kısımlarını ben dengeli buldum ve oyuncuyu tetikte tuttuğunu duşunuyorum. Bulduğunuz tum silah ve muhimmatı bir şekilde kullanmaya calışıyorsunuz. Bulduğunuz dinamitleri, mayınları kullanmak size gerekli noktalarda guzel avantajlar sağlayabiliyor. Bazı duşmanların ise zayıf noktalarını bulmak ve oraya calışmak inanılmaz onemli kılınmış.
İşte sadece ekmeğinin peşinde olan, adam gibi adam
Oyunda zombiler dışında kurt adamlar, mekanik canavarlar ya da Lycan denen zombi, kurt adam karışımı bir turle mucadele etmeniz gerekiyor. Bu turler klasik zombilere gore biraz daha aklı selim hareket ediyorlar diyebilirim. Ateş ettiğinizde sağa sola kacıyor ve en umulmadık yerlerde gerdanınıza dalabiliyorlar. catışma dinamikleri genel olarak eğlenceli ve stres altında geciyor. Bu stres durumu oyunun sonlarında ise yerini abes boss mucadelesi ve katıksız aksiyona bırakıyor. Yani bu iki kısmı birine gosterseniz ayrı oyunlara ait olduğunu bile duşunebilir. Oyunun buyuk coğunluğu dengeli gitse de sonra son kısmında Resident Evil 6 oynuyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz.
Catışma dinamiklerinde en sevmediğim nokta ise duşman tepkileri oldu. Bazı durumlarda duşmanın kafasına ya da goğsune ateş ettiğinizde geriye doğru savrulmaları gerekiyorken tam aksine sizin ustunuze doğru geliyorlar. Duşmanı uzaklaştırmak icin yaptığınız bu atışlar aksine onları normalden daha cabuk size yaklaştırıyor. Bir bug mı yoksa normal işleyiş mi olduğunu bile anlayamadım cunku cok sorunlu bir durum olduğunu soyleyebilirim. Bunun dışında catışma dinamiklerinde beni uzen pek bir nokta olmadı. Tabi catışmalar keyifli gecse de ozellikle ana boss mucadelelerinin biraz sonuk kaldığını kabul etmemiz gerekiyor. Zaten amacsız olan karakterlerin boss mucadeleleri de cok sıradan tutulmuş.
Resident Evil Village hikaye anlamında beklenmeyen ve cok keskin detayları da beraberinde getiriyor.
Genişletmek icin tıkla ...
Resident Evil Village grafik ve atmosfer anlamında ise cok başarılı bir oyun. Daha koye ilk adımınızı attığınız anda oyunun kendine has bir dokusunun olduğunu anlıyor ve bu guzel atmosferi sindire sindire ciğerlerinize cekmeye başlıyorsunuz. Buyuk bir yıkımın olduğu koe evlerinde dolaşırken Dimitrescu kalesi tum ihtişamı ile ben buradayım diye bağırıyor. O puslu, gunumuzde gecen ama orta cağ doğu avrupa atmosferini oyuna cok guzel bir şekilde yedirmişler. Ustelik gittiğiniz her bolgede oyunun atmosferinin ne kadar değiştiğini net bir şekilde gorebiliyorsunuz. Kasvetli alanlardan zindanlara, sisli koprulerden karanlık arazilere kadar atmosfer bakımından zengin bir işleyiş sizi bekliyor. Tum bu alanlarda kullanılan ışık oyunları etraftaki detaycılıkla birleşince ortaya cok guzel sahneler cıkartıyor. işte bir koy evine girdiğinizde bile yıkık duvardan iceri giren ışığın, oda atmosferine ne kadar guzel bir ayrıntı kattığını gorebiliyorsunuz.
Bu nasıl bir bolum ey Capcom, sizde hic vicdan yok mu?
Grafiksel anlamda da ustune duşeni yapan oyun ışık oyunları ile bu atmosferi sağlamlaştırmayı başarmış. Kaplama gibi konular ise oyunun icerisinde yer alan detaylar ile daha da gozunuze sokulmuş. Yani koy kısmını gectim ozellikle Dimitrescu Kalesi'nde o kadar guzel işlemelerde, detaylarla karşılaşıyorsunuz ki yapım ekibini alnından opesiniz geliyor. Ozellikle benim gibi detaylarda boğulan bir oyuncuysanız etrafı sindire sindire dolaşacağınızdan emin olabilirsiniz. Kapı işlemelerinden heykellere, duvardaki motiflerden tablolara kadar gercekten de ince bir işciliğe imza atılmış. Oyunun bu yonunu cok ama cok sevdim diyebilirim.
Oyunun atmosferi ve detay seviyesi en sevdiğiniz yonlerden biri olacak.
Teknik taraftaki tek problem zaman zaman yaşanan frame duşmeleri. Ben oyunun Playstation 5 versiyonunu oynadım. Genelde Ray Tracing acıkken 60 fps seyreden oyun anlayamadığım bir şekilde nadir de olsa frame duşmeleri ile karşınıza cıkıyor. Bu frame duşuşleri cok buyuk olmasa da anlık olarak yaşandığı ve sert bir geciş yaptığı icin cok net bir şekilde hissedebiliyorsunuz. Bu problemin en kısa surede cozuleceğini duşunuyorum.
Ses konusunda ise Resident Evil Village beni fazlasıyla şaşırttı. Hem kullanılan muzkler hem de atmosfere etki eden ses unsurları oyunun keyfine de buyuk oranda katkı sağlıyor. Muzikler cok guzel, ozellikle oyunun sonunda calan şarkıyı defalarca dinlediğimi itiraf etmem gerek. Onanış kısmında ise surekli etraftan gelen ses efektleri, zombi sesleri sizi paranoyaklaştırmaya başlıyor. Gerilimin tavan yaptığı anlarda ise gıy gıy giren keman sesleri ile daha da geriliyorsunuz diyebilirim. Bu konuda Us filminde kullanılan "I got five on it" şarkısını dinleyenler ne dediğimi daha net anlayacaktır. Oyunun belli anlarında nedense o şarkıyı dinlediğimde yaşadığım gerilim hissiyatını tekrar tekrar anımsadığımı soyleyebilirim. Kısacası ses efekleri ve muzikler tam da oyundan beklediğimiz seviyede olmuş denebilir.
Oyunu bitirince Mercenaries modu da dahil olmak uzere bir dizi ekstranın kilidini acıyorsunuz.
Resident Evil Village inceleme - SonucSonuc olarak Resident Evil Village keyifli ve başından sonuna kadar kendini oynatmayı başaran bir oyun olmuş. Hikaye ve karakterler uzerine biraz daha durulsaymş ortaya cok daha farklı bir iş cıkabilirmiş. Resident Evil 7'yi de seven birisi olarak ondan aldığı bayrağı bir sonraki adıma başarılı bir şekilde taşıdığını soyleyebilirim. Yine de Baker dramı bu oyundaki karakter derinliğine gore beni cok daha fazla etkilemişti.
Kısacası Resident Evil 7'yi ve sunduğu atmosferi, korku unsurlarını sevdiyseniz Resident Evil Village oyunundan da benzer bir deneyim, keyif alacağınızı soyleyebilirim. Resident Evil Village bazı eksiklerine rağmen yılın şimdiden en başarılı oyunlarından biri olmuş durumda.
Resident Evil Village İnceleme
Oyun İncelemeleri0 Mesaj
●2 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Teknoloji Forumları
- Oyun Dünyası
- Oyun İncelemeleri
- Resident Evil Village İnceleme
-
12-09-2022, 17:15:49