Tales From the Borderlands resmi olarak 2014 yılında cıkışını yapmış, toplamda 5 farklı bolumden oluşan keyifli bir macera oyunu. Yapımcı firma Telltale Games ’i “The Walking Dead” “The Wolf Among Us” ve “Batman - The Telltale Series” oyunlarından tanıyor olabilirsiniz. Benim gibi eski “Macera” turu oyunları sevenler ise ilk olarak Sam & Max ve Tales of Monkey Island serileri sayesinde firma ile tanışmıştı. Firma ozellikle “The Walking Dead” serisinin birinci sezonu ile dikkatleri uzerine cekmiş, ardından cıkardığı “interaktif film” tadındaki oyunlar ile yoluna devam etmişti.

Tales from the Borderlands incelemesi​

Telltale surekli birbirinin benzeri, kalitesi duşuk oyunlar cıkarmaya başlayınca firmanın guvenilirliği de duşmeye başladı. Son zamanlarında “Batman: The Enemy Within” gibi biraz daha kaliteli işler yapmaya başlamış, “Stranger Things” ve “Wolf Among Us 2” gibi dikkat cekici oyun duyuruları yapmış olsalar da firmayı kurtarmaya yetmedi ve 2018 yılının sonlarına doğru firma %90 oranında kuculdu ve bir yıl sonra LCG Entertainment tarafından satın alınana kadar kapalı kaldı. LCG Entertainment Telltale Games adını tekrardan canlandırdı ve hala yeni işler uzerinde calıştığı biliniyor.







Peki biz neden 2014 yılında cıkmış, hem de daha once birkac bolumu sitemizde incelenmiş bir oyunun incelemesini yayınlıyoruz? Ustelik Steam sayfasına baktığınız zaman oyunun cıkış tarihi Şubat 2021 olarak gozukuyor. Telltale Games kapandığı zaman neredeyse butun oyunları dijital pazardan kaldırılmıştı. Tales from the Borderlands hikayesi Borderlands evreninde ikinci oyun ile ucuncu oyun arasında gecen olayları konu alıyor ve bu yuzden kronoloji icerisinde dikkate değer bir onemi var. Hatta ikinci oyuna Tales From the Borderlands sonrasını konu alan bir DLC paketi bile cıkarıldı. Doğal olarak Gearbox Software bu oyunu geri alıyor ve 17 Şubat 2020 tarihinde 2K yayıncılık altında, Telltale ’in en iyi hikayelerinden birini tekrar tecrube edebilme fırsatı ediniyoruz. (Ayrıca son bolumu incelememişiz, toplam bir puan da vermiş olduk)

Normalden uzun bir giriş yaptık bu defa. Bu incelemede yakın zamanda tekrar yayınlanan 5 bolumden oluşan Tales From Borderlands ’i inceleyecek, eski surume gore olan eksilerine ve fiyat etiketinin hakkını ne kadar verebildiğine birlikte bakacağız. Haydi başlayalım.







Şirket Adamı ve Dolandırıcının Macerası​Borderlands oyunları ana hikayesinden cok, ciddi anlamda yuksek rakamlara ulaşan silah ceşidi ile one cıkan bir seri. Adım attığınız dakika olme ihtimalinizin cok yuksek olduğu Pandora gezegeninde eski uygarlıklardan kalma Vault adında yapılar olduğu soylenir. Vault ’lar icerisinde hayal edilemeyecek seviyede ileri teknoloji ve silahlar bulunmaktadır. Vault ’a ulaşabilmek icin cabalayan kişilere Vault Hunter denir ve başarılı olanları para, şohret ve buyuk zenginlikler beklemektedir. Borderlands ’in ana oyunlarında bir Vault Hunter olarak amacımı Vault denen yapılara ulaşıp zenginlikleri kazanmak. Tales From the Borderlands ise bize farklı bir bakış acısı sağlıyor.

Tales From the Borderlands, ikinci oyunun baş duşmanı olan Handsome Jack ’in olumunden sonra geciyor. Sahibi olduğu Hyperion şirketinde herkes guc peşinde koşarken, ana karakterlerimizden biri olan Rhys ’de şirket icindeki poziyonunu guclendirmeye calışan bir şirket adamı. Bir onceki patronun elde olmayan sebepler ile uzay yuruyuşune cıkması, Rhys ’in baş rakibinin yeni patron olmasına ve butun planların suya duşmesine sebep oluyor. Yakın dostları ile birlikte bir plan yapıp patronu zor duruma duşurmeye karar veren Rhys, hic beklemediği bir maceraya atılmak uzere olduğunu bilmiyor.







Hikayemizin ikinci ana karakteri ise Fiona. Kardeşi ve onları sokaktan kurtaran koruyucusu ile birlikte Pandora ’da buyuk işler ceviren bir dolandırıcı. Sahte bir Vault anahtarını satışa cıkarıp 10 milyon dolarlık bir vurgun yapmayı planlayan Fiona ’nın işleri, alıcı olarak karşısına cıkan Rhys ve satışın ortasında aniden ortaya cıkan Vault Hunter Zero (Borderlands 2) yuzunden değişiyor.

Başlangıcta hem hayatlarını hem de 10 milyon doları kurtarmak icin birlikte calışmaya başlayan Fiona ve Rhys, ilk bolumde gercekleşen olaylar sonucunda gercek bir Vault ’un peşine duşuyor, macera, catışma ve ihanet ile dolu muthiş bir hikayeyi bizlere sunuyor. İlk bolum hızlı temposu ve hikayeye dahil olan karakterler (Loader Bot) ile insanı gaza getirirken, ikinci bolumde ekibin birbirine karşı duyduğu guvensizlik ve gereğinden fazla yavaş tempo yuzunden biraz sıkıntı yaşamanız mumkun. Ama bir butun olarak baktığımızda, Tales From the Borderlands ’in sunduğu hikaye Telltale ’in yaptığı en iyi işlerden birisi.

Hikaye acısından cok iyi bir iş cıkaran Tales From the Borderlands, bunu başarılı bir şekilde sunmayı başarıyor. Diyaloglar cok iyi yazılmış, yaptığınız secimlere gore değişen konuşmaların hicbiri alakasız gelmiyor. İyi dolandırıcılık hikayelerini seven biri olarak serinin karakter tercihlerine bayıldım. Esprilerin coğu yerinde, Pandora ve Hyperion şirketi oyuna cok guzel yedirilmiş, ana oyunlardan gelen karakterlerin rol calması gibi bir sıkıntı yok, secimlerimize gore hikayenin anlatımı değişiyor. “Atlas Mugged” isimli ikinci bolumun ağır işleyişini saymazsak, oyunun hikaye yonune on puan verebilirim.







Secimler Sadece Bir İluzyon Olmasa​Telltale başlarda “Point & Click Adventure” tadında oyunlar ile cıkış yapmasıan rağmen, asıl populerliğini Quantic Dream firmasının oyunlarına benzer bir tarzda olan The Walking Dead ile kazanmıştı. Secimlerimizin etkilerini gorebildiğimiz turde hikayeler anlatan oyunlar, Telltale ’in başarısını olumlu yonde etkiledi. Firmanın başlangıcta dikkat ettiği fakat bir sure sonra “ne yapsak oyunlar satıyor” mantığı ile iyice boşlayıp, ne yaparsanız yapın kendi istediği şeyin olmasını sağlayarak oyuncuları kandırması ise can sıkıcı bir durumdu.

Tales From the Borderlands, firmanın diğer oyunları gibi interaktif film havasına sahip olsa da, etkileşim acısından cok da kotu değil. Hatta daha sonra cıkan Batman serisi dışında en fazla etkileşime sahip oyun olabilir. Serbest dolaşabildiğimiz bolumlerde iki karakterin de farklı ozelliklerini goruyoruz. Rhys gozundeki implant sayesinde nesneleri ya da kişileri tarayarak onemli (ve komik) bilgileri elde edebilme ozelliğine sahip. Fiona ’nın ise parası var. Bazı durumlarda sizin yerine para konuşuyor ve yolu kolay bir şekilde acabiliyorsunuz. Bir de envanter sistemimiz var ama daha cok kozmetik olarak konulmuş. İcindekileri farklı yerlerde deneyip ne tur şeyler yapabileceğinizi gormek bir umudunuz olmasın.







Hikaye anlatımını ve diyalogları ovmuş, secimimize gore anlatımın değiştiğini soylemiştim. Neredeyse yaptığınız her secimin oyuna bir etkisi var. Bazı secimler yanınızdaki karakterlerin size karşı tavırlarını etkileyecek kadar ciddi sonuclar doğururken, diğerleri şahit olacağınız konuşmaların ne kadar komik olacağını etkiliyor. Evet, bunu da bir etki sayıyorum. Sacma sapan bir secim yaptığınızda oyun buna uygun olarak sacma derecede komik diyaloglar sunuyor. Aslında ana hikaye belli, bu konuda yapabileceğiniz cok fazla şey yok ama bazı ciddi secimler ile hangi karakterlerin ne rol oynayacağına karar verebiliyorsunuz. Bunun dışında Telltale ’in “secim yapıyormuş gibi gozuken ama secim yaptırmayan” secenekleri de hala mevcut. Cok fazla değiller, bu buyuk bir artı elbette, ama hala ordalar.

Bazı sahnelerde “Quick Time Event” dediğimiz etkileşimlere de giriyorsunuz. Boş boş olan biteni izlemeyin, biraz da dikkatinizi klavyeye-kumandaya verin diye yapılmış şeyler. Bazıları karakterlerin olumune (ve doğal olarak baştan başlamanıza) sebep olan etkinliklerin bir kısmı ise yine komik olayları tetikleyecek turden. Oyunda herhangi bir bulmaca olmadığı icin bu tur etkileşimlere ihtiyac var, yoksa oyun değil film olurdu diyerek geciştiriyorum konuyu. Yalnız şu Q tuşuna abandığımız bolumler bazen canımı cok sıkıyor. Klavyeye deli gibi vuruyorum, oyun istemiyor diye o Q tuşu barı dolmuyor. İşe yaramayacaksa neden klavyemi dovmek zorunda bırakıyorsunuz beni ey yapımcılar?







Son olarak oyunun oynanış suresinden de bahsedelim. Toplamda 5 bolume ayrılan oyun, bolum başına yaklaşık 2 saatlik oyun suresi sunuyor. Yapacağınız secimleri ve etkilerini gormek icin baştan aldığınız bolumleri ve biraz daha uzun olan, secimlerinize gore hikayenin sonunu değiştiren son bolumu de duşunursek 16-20 saat gibi bir surede oyunun tamamını gormeniz mumkun. Yalnız 2K altında tekrar cıkan oyunda beni en cok uzen şey, diğer oyuncuların yaptığı secimleri gorme şansımızın kalkması oldu. Keşke buna bir sistem oturtsalardı, her zaman yaptığım secimleri diğer insanlarla kıyaslamayı sevmişimdir.

Bu Oyun Hangi Sistemlerde Calışır​Tales From the Borderlands ’in grafikleri, orjinal oyunun da sahip olduğu, Cell-Shade tarzına sahip. Bu cok iyi bir şey cunku oynadığımız remaster edilmiş bir oyun değil. Cıkışının uzerinden gecen yıllar grafiklerin rahatsız edici bir hale gelmesine sebep olmamış. Borderlands 3 ile değil ama 2. Oyun ile karşılaştırırsanız, grafikler arasında cok dikkat cekici bir fark yok.

Steam cıkış tarihi olarak 2021 dese de, oyunumuz 2014 yılında cıkmış ve hala daha 2014 yılının sistem gereksinimlerine sahip. Şu anda gunluk işleri yapabildiğiniz, ekran kartı kabul edilebilir seviyede olan her sistemin sorunsuz bir şekilde calıştıracağını duşunuyorum.







Seslendirme kadrosunu gercekten ovmek istiyorum. Seslendirme kadrosunda Troy Baker, Laura Bailey ve Nolan North gibi tanınmış isimler bulunan oyunda, butun diyaloglar başarılı bir şekilde seslendirilmiş, karakterlerin ruh halini yaşatmayı başarıyorlar. Muzik secimleri cok iyi, sesler yerinde kullanılmış.

Sonuc​Tales From the Borderlands, Telltale tarafından cıkarılmış en iyi oyun demek istiyorum. Wolf Among Us ve The Walking Dead ’in birinci sezonu gibi cok iyi yapımlara da sahip olan Telltale, Gearbox ile ortak calışması olan Tales From the Borderlands ’de hem hikaye acısından hem de oynanış acısından muthiş bir iş cıkarmış. Borderlands evrenini daha onceden gormemiş birisini bile hızlıca icine alabilen bir anlatım, ici dolu karakterler ve sağlam yazılmış bir hikayeye sahip. Aslında bu oyunu herkese onerebilirim ama illaki beğenmeyecek birileri cıkacaktır. O yuzden kimlere onerdiğime dair kısa bir liste yapayım dedim.







Borderlands ile ilgili iseniz bu oyun sizin icin. Kaliteli bir hikaye izlerken bolca kahkaha atacağınız, karakterler ile bağ kurabileceğiniz bir oyun arıyorsanız bu oyun sizin icin. Bir suru silah toplayıp ustunuze koşan duşmanları oldurmek istiyorsanız bu oyun kesinlikle size gore değil. Eski usul “Point & Click Adventure” oyunu arıyorsunuz aradığınızı burada bulamayacaksınız. Eğer eski bir oyuna ilk cıktığı gunku fiyatı vermek istemiyorsanız, bu oyun yine size gore değil. Sonuncu konuya da kısaca değinmek istiyorum.

İncelemelerde fiyat konusunu cok fazla one cıkarmak istemesek de, zaman zaman hakkında konuşmak gerekiyor. Tales From the Borderlands ilk cıktığı zaman dağıtıcı firma Telltale idi ve fiyatlandırma konusunda yerel mağazalara uygun bir politikaları bulunuyordu. Bu sebeple oyunu zamanında 10 TL gibi bir fiyata bile almış olanlar vardır. Dağıtımcı firmanın 2K olması ile birlikte fiyatlandırma konusunda da bir değişiklik gercekleşti. Oyun dunyada 20 dolar fiyat etiketi ile satışa cıktı ve Steam Turkiye bolgesindeki satış fiyatı da 144 TL olarak belirlenmiş. Oyunun ortalama suresini de hesaba kattığımda, yuzde elli indirime girmedikce almanızı tavsiye edemiyorum. 75 TL hala yuksek gelebilir ama oyunun sunduğu iceriğe gore oldukca uygun bir fiyat olacaktır.