Post apokaliptik, yani kıyamet sonrası senaryoları nedendir bilinmez gunumuz insanında her zaman karşılık bulmayı başarıyor. Hem sinema, hem de oyun sektorune baktığınızda bu konsepti işleyen yuzlerce farklı yapımla karşılaşabiliyorsunuz. İnsanların DNA'ların işlemiş kaos ortamına tam manası ile uyan bu konsept, bi de soğuk savaş doneminin nukleer tehlikelerinden destek alındığında, ortaya tam da tum cılgılıkların yansıtılabileceği, hem bilim kurgu hem de fantastik oğelerin yedirilip, ustune bir de gelecek teması gecirilebilecek bir kum havuzu ortaya cıkıyor. E tabii ki boyle bir havuz icerisinden de Rage gibi, Fallout gibi, Metro gibi yapımlar karşımıza dikilebiliyor.







Tabii ki bugunki konumuz Rage. İlk oyunu Bethesda tarafından geliştirilen ve 2010 yılında karşımıza cıkan Rage, id Tech 5 motoru ile geliştirilmiş, zamanı icin devrim sayılabilecek mega texture teknolojisi ile gorsel olarak farklı bir deneyim sunmuştu. Ancak genel anlamda cok da beklentileri karşılayamayan yapım, cıkışının ardından uzun yıllar boyunca sessiz kalmıştı. 14 Mayıs 2018'de ise Bethesda resmi olarak Rage 2'yi duyurmuş ve oyunun Just Cause serisi ile unlenen Avalanche Studios ile birlikte id Software tarafından geliştirildiğini belirtmişti. Hali hazırda Mad Max oyunu ile Post-Apokaliptik temada tecrube sahibi olan Avalanche Studios, Just Cause 4 icin geliştirdiği APEX Engine ile Rage 2'ye hayat verecekti. Ancak Just Cause 4'un beklentilerin ciddi manada altında kalması dolayısı ile Rage 2'ye karşı da bir şuphe oluşmuştu. Şimdi bakalım bu şupheler haklı cıktı mı?

Oncelikle Rage 2 tam manası oynanış odaklı bir yapım olduğunu belirtelim. Rage 2'ye başladığınız anda karakterin kontrol hissiyatı, oyun mekanikleri, vuruş hissi tam anlamı ile id Tech kokuyor. Cok akıcı ve eğlenceli bir oynanış sunan Rage 2, animasyonları ve sesleri ile keyifli bir deneyim yaşatmayı başarıyor. Doom ve Bulletstorm'a ciddi anlamda benzeyen Rage 2'nin oyun dinamikleri, bu yapımları seven oyuncuları daha ilk dakikalarında etkilemeyi başaracaktır, ancak bu oynanış dinamikleri oyunu kurtarmaya yetiyor mu, detaylara değinmeye başlayalım.

Oncelikle oyunumuzda Walker isimli bir Ranger'ı, yani kıyamet sonrası dunyada duzeni sağlayan bir grubun temsilcisini kontrol ediyoruz. Oyunun başında cinsiyet de secelbildiğimizi belirteyim. Authority isimli bir istilacı grubunun lideri olan General Cross ile verdiğimiz mucadeleyi konu alan oyunda, hikaye gorevleri ne yazık ki sizi icine cekecek, hikayede ilerlemeniz icin sizi teşvik edecek bir detaya sahip değil. Oyunda tam manası ile etkilenebileceğiniz bir karakter de bulunmuyor. Akılda kalıcı karakterlerin eksiliği ise oyunun ruhunu ortaya cıkmasına izin vermiyor. Kıyamet Sonrası gibi cılgın karakterlere zemin hazırlayabilecek bir ortamda ilgi cekici bir karakter olmaması ise id Software ve Avalanche'ın en buyuk hatası olmuş. Oynanış her ne kadar başarılı olursa olsun, hikaye tarafında bizleri tatmin edemeyen yapım, kısa sure icerisinde ilgi cekiciliğini kaybediyor.


Rage 2'nin bir diğer eksisi ise Ubisoft oyunlarının etkisinde kaldığını ciddi anlamda hissettirmesi. İlk hikaye gorevi sonrasında sizi hızlı bir şekilde acık dunyada serbest bırakan yapımda surekli olarak kamp temizlemek, zindanlar da boss aramak, etrafı keşfetmek gibi eylemler yapabiliyorsunuz. Ancak buradaki temel hata bu etkinlikleri bir şekilde yapmak zorunda hissetmeniz. Bunun sebebi ise Rage 2 icerisinde hikaye modunda ilerledikce oyunun karakterinizi geliştirmenize destek vermemesi. Bu tip yapımlarda her ne kadar ekstra etkinlikler yaparak karakteri geliştirmek mumkun olsa da, hikaye mod'u da sizleri destekler, yeni yetenekler hediye eder. Oyuncular da hem hikayeyi merak ederek ilerlerken hem de karakterlerinin bu hikaye gelişimi dolayısı ile guclendiğini hissederek devam etme hissiyatını yakalar. Rage 2'de ise yeni yetenekler, silahlar, araclar acmak icin surekli olarak kamp temizliği yapmak zorunda kalıyorsunuz. Hali hazırda zayıf bir hikaye ile bu durum birleşince, Rage 2'nin en buyuk hatası da ortaya cıkmış oluyor. Far Cry New Dawn ile Rage 2 arasında oyunun ilerleyişi bakımından neredeyse hicbir fark yok. Ancak bu herkes icin olumsuz bir durum değil, eğer bu tip, hikaye odağından cok serbest dolaşmayı seven bir oyuncuysanız, Rage 2'nin bu yonu hoşunuza gidecektir.
Yapımın olumlu yonlerine de değinmek istiyorum. Başta da belirtmiş olduğum gibi Rage 2 oynanış hissiyatı ve yapısı ile gercekten muhteşem olmuş. Ozellikle vuruş hissiyatı, yeteneklerin oyuna yedirilişi, yapabileceğiniz atraksiyonlar tarafında tam montaj yapılıp YouTube'da yayınlanası durumlara izin veren bir oyun. Bir yeteneğiniz ile duşmanları tek bir noktaya toplayıp farklı bir yetenek ile onları havaya ucurmak, duşmanlar ucarken boomerang benzeri silahınız ile havada patlatmak gibi durumlar ile sık sık karşılaşıyorsunuz. Oyunu oynadıkca ve yeteneklerinizi geliştirdikce, farklı combolar ile duşmanlarınız uzerine olum kusmak gercekten başarılı olmuş. Eğer ki Rage 2, bu oynanış şeklini guzel bir hikaye ve sağlam karakterler ile birleştirseydi, karşımızda 80-90 puanları zorlayan bir yapım olabilirdi.



Şimdi biraz da oyunun dunyasından bahsetmek istiyorum, keza Rage 2'nin bir diğer problemi de burada ortaya cıkıyor. Mad Max oyununu hatırlayanlar bilirler ki dunya tamamen kavrulmuş bir imaj cizse de, farklı bolgelerin kendine has ozellikleri, guzel manzaralar ve bir farklılık mevcuttu. Rage 2'de ise ne yazık ki bu hissiyatı alamıyorsunuz. Harabeye donmuş her kasaba fazla temiz, fazla duzenli duruyor. Oyunun kıyamet sonrası temasına balta vuran bu durum, aslında yapımcıların tembelliğinden kaynaklanıyor. Cevdeki detayların sayısının onemini The Division'da gormuştuk. Baktığınız her yerde o kıyametin kirlettiği caddeleri gorebiliyor, evet, burda kotu birşeyler olmuş diyebiliyorduk. Rage 2 ne yazık ki oyuncuya bu hissiyatı vermeyi başaramıyor.
Grafikler konusunda ise Rage 2'nin ortalama bir performans cizdiğini soyleyebilirim. Işıklandırmalar konusunda guzel işler yapan Apex Engine, karakter detayları tarafında da fena değil. Ancak kaplama kalitesinin yeteri kadar iyi olmadığını soyleyebilirim. 4K cozunurlukte oyunu oynamayı planlayan arkadaşlar kotu kaplamalar ile karşılaşabilir. Ancak toz bulutlarının, sisin ve dumanın ışıkla etkileşime girebilmesi hoş bir detay olmuş. İcerisine duman cokmuş bir bara adım attığınızda neon ışıkları ile yaratılan atmosfer oldukca hoş gorunuyor diyebilirim.


Sesler konusunda ise ovgu dolu cumlelerim olacak. Keza Rage 2 silah sesleri, cevre sesleri, muzikler ve seslendirmeler konusunda cok başarılı bir iş cıkarmış. Ozellikle yururken bile cıkan ayak sesleri kalitesi ile dikkatinizi cekmeyi başarabiliyor. Avalanche ve id Software'i bu konuda tebrik etmem gerek.
Uzun lafın kısası Rage 2 post apokaliptik teması ile ciddi bir potansiyele sahipti. Ancak hikayesinin beklentilerin altına kalması, hikaye oynanış suresinin 6-7 saatte bitirilebilmesi. Karakterlerin sonuk kalması dolayısı ile ne yazık ki beklentilerimizi karşımalayı başaramadı. Eğer Far Cry New Dawn, Assassin's Creed Odyssey gibi ana hikaye haricinde etrafta gezinmeyi seviyor, bişeyler toplamaktan hoşlanıyorsanız sizi tatmin edebilir, ancak ulkemizdeki fiyatını goz onune aldığımızda birazcık beklemenizde fayda var.