Motorum olmadan asla
Beklenen Days Gone incelemesi ile karşınızdayız. Days Gone, E3 2016 ’da yayınlanan oynanış videosu ile E3 2016 ’nın en dikkat ceken oyunlarından biri olmuştu. Son yılların en populer oyun temalarından biri haline gelen “zombili oyun” turunun yeni uyesi Days Gone, kalabalık zombi surusune karşı hunharca ateş acan ana karakterimizin cılgın zombi surusunden kactığını gosteren oynanış videosu ile heyecan yaratmıştı. 3 yıllık bekleyişin ardından Days Gone oyun severler ile buluşmaya hazırlanıyor. Biz oyunseverlerden biraz daha erken buluştuk. Kalabalık zombi surulerinden kactık, hayatta kalmaya calıştık, Deacon St. John ’un hikayesinin sır perdesini 30 saati aşan bir oynanış suresinin sonunda araladık. Peki Days Gone nasıl bir deneyimdi? Birlikte goz atalım.
Days Gone İncelemeOncelikle Days gone icin zombili oyun benzetmesi yaptım ama, hemen bir duzeltme yaparak incelemeye başlamak istiyorum. Days Gone zombili oyun değil! Kesin bilgi. Evet değil. Days Gone “kacıklı” oyun. Yani Days Gone ’daki yaratıklara zombi değil kacık diyoruz. Neden bu tercihin yapıldığı hikayenin gizeminde saklı. O yuzden bu konuya girmeyip Days Gone ’ın hikayesinden bahsetmek istiyorum. Days Gone ’ın hikayesi; Amerika ’nın yaban hayatı, doğal guzellik anlamında en guzel yerlerinden biri olan, % 46 ’sı ormanlarla kaplı Oregon eyaletinde geciyor. Bu bilgi oyunun gectiği coğrafya ile ilgili de size biraz fikir vermiştir. Days Gone ’ın haritasına; ormanlar, ormanların acıldığı bolgelerde kurulmuş kucuk kasabalar, goller, şelaleler, akarsular, bolgeler arasındaki uzun otobanlar, dağlık bolgeler ve tuneller hakim.
Boozer ve Deacon... Sıkı Dostlar
Kampların her derdine biz koşuyoruz
Genişletmek icin tıkla ...
Days Gone, Deacon ve Boozer ikilisi ile başlasa da, hikayeye daha sonra başka karakterler de katılıyor. İki kişi hayatta kalmak oldukca guc olacağı icin, Deacon pek istekli olmasa da hayatta kalmaya calışan insanların kurduğu diğer kamplara katılmak, onlar icin iş yapmak zorunda kalıyor. Oyunun gorev yapısının temelini de bu kamplar ve onlar icin yaptığımız gorevler oluşturuyor. İlk başta iki farklı kamp icin calışmaya başlıyorsunuz. Daha sonra yeni karakterlerin de dahil olmaya başlamasıyla kamp sayısı artıyor, oyun alanı da genişliyor. Oyunun ilk 10 saatinde “Harita biraz kucuk mu ne?” diye duşunurken, daha sonra yeni karakterlerin dahil olması, yeni kampların ortaya cıkmasıyla birlikte harita guneye doğru buyuyunce; “Bu harita buyukluğu boyle bir oyun icin yeterli.” diye duşunmeye başladım.
Hayatta kalmak icin her biri farklı bir felsefe belirlemiş olan kamplar icin calışmaya başladıkca, Days Gone ’ın da tehlikelerle dolu dunyasını keşfetmeye başlıyorsunuz. Kamplar icin; kacık yuvası temizleme, kamptan bir şey calan birinin motorla peşine duşme, rehine kurtarma, her kamp icin tehlike teşkil eden Ripciler denen kafayı kırmış tarikat uyelerinin kamplarını basma gibi gorevler yapıyorsunuz.
Days Gone ’da ana hikaye ve yan hikaye gorevleri ic ice gecmiş durumda. Yaptığınız gorevler sonucunda, gorev yaptığınız kampın guven seviyesi artıyor ve sadece o kampta gecerli olan camp credits (CC) adlı para birimini kazanıyorsunuz. Motor geliştirmeleri, yeni silahlar, ekipmanlar, yakıt, motor bakımı gibi farklı seceneklerde bu para birimini harcayabiliyorsunuz.
Guven seviyesine yeni ozellikleri acabilmek icin ihtiyac duyuyorsunuz. Yani orneğin bir ust seviye yakıt tankı elde edebilmek icin o kamptaki guven seviyenizin 2. seviye olması gerekiyor gibi. Bu da her kamp icin gorev yapmanız, topluluğun guvenini kazanmak icin kacık temizlemeniz, hatta av yapmanız anlamına gerekiyor.
Kampın guvenini kazanmak icin calış daha cok calış
Genişletmek icin tıkla ...
Evet oyunda cok da derin olmayan bir de av mekaniği var. Sadece kampın guven seviyesini arttırmak icin, yapay zekası pek de iyi olmayan, sağda solda deli dana gibi koşturan geyik, ceylan gibi hayvanları avlayıp, derilerini kamplara getirmeniz gerekiyor.
Kampların guvenini kazanmak, silah, ekipman geliştirmelerini acmak icin motorumuza atlayıp Oregon ’un tekinsiz dunyasında surekli sefere cıkmamız gerekiyor. Tekinsiz diyorum cunku Days Gone ’ın bence en iyi yaptığı şey de bu. Oyunun dunyası gercekten size guvensiz hissettiriyor. Hele oyunun ilk saatlerinde, kıpırdayan bir ağac dalından bile urkebiliyor, yavru ceylan gibi kendinizi bu dunyada savunmasız hissediyorsunuz.
Playstation 1 ’in efsane oyunlarından Syphon Filter ’ın yapımcısı Sony Bend Studio bu konuda cok iyi bir iş cıkartmış. Yaratılan kıyamet sonrası atmosfer gercekten muazzam. Yıkık kopruler, terk edilmiş, kacıkların istila ettiği, yaşayan hicbir şeyin kalmadığı, virane olmuş kasabalar, vahşi hayatın ele gecirmeye başladığı otoyolları, harabe olmuş otomobillerin kapattığı tuneller… Saymakla bitiremeyeceğim ayrıntılı bir dunya oluşturulmuş.
Days Gone'ın "kıyamet sonrası" dunyası, hem ilgi cekici hem de korkutucu.
Oldukca başarılı gerilim muziğinin de etkisiyle bu kasabalarda dolaşmak, balta girmemiş ormanlarda, gece sis coken otoyollarda kacıkların arasından gecmek, kaynak aramak icin harabe bir eve girmek zorunda olmak eğlenceli olmasının yanında gerilimli gercekten guvensiz hissettiriyor. Bu duyguyu oyunu oynadıkca biraz aşıyorsunuz. Ancak tedbiri elden bırakmamak gerektiğini de her zaman hissediyorsunuz. Yani gercek bir hayatta kalan gibi, tecrube edindikce stres kontrolunu de zamanla sağlıyorsunuz.
Kontrolu kaybetmemek ve doğru kararı vermek Days Gone ’da onemli bir faktor. Zira ozellikle sayısı 3 ’u gecen kacıklarla uğraşmak oldukca zorlayıcı olabiliyor. Kacıklar bir anda etrafınızı sarmaya başlayınca kacacak yer bulamıyorsunuz. Devasa kacık surulerinden bahsetmiyorum bile. Uzakta kalabalık bir kacık grubu gorduğunuz an olay yerinden topuklamak gerekiyor. Gercekten cok tehlikeli ve korkutucu gorunuyor kacık suruleri. Surulerle başa cıkmak da inanılmaz zor. Ozellikle ekipmanınız ve yeterli dayanıklılığınız yoksa! Strateji genelde kacıkları tek yakalamak, arkadan yaklaşıp gizlice oldurmek, kalabalıklaşmaya başladıklarını gorunce topuklamak uzerine kurulu diyebiliriz. Yakın dovuşte iki uc kacığı civili sopayla, itfaiyeci baltasıyla hızlıca indirebilirken, sayı arttıkca bu oldukca zor olabiliyor.
Yeterince donanımlı değilseniz, surulere karşı hicbir şansınız yok
Oyunun ozellikle yakın dovuş dinamikleri oldukca keyifli. Pek cok farklı yakın dovuş silahı bulunuyor. Bazı yakın dovuş silahlarını bulduğunuz civi gibi kaynaklarla daha guclu hale getirebiliyorsunuz.. Menzilli, yakın dovuş, hayatta kalma şeklinde basitce uce ayrılan yetenek ağacından, yetenek puanı kullanarak yakın dovuş yeteneğinizi geliştirdiğinizde daha uzun kombolar yapabiliyor, daha guclu darbeler yapıp ekstra yakın dovuş ozellikleri acabiliyorsunuz.
Catışma silahları ile catışmak, vuruş hissi ortalamanın biraz uzerine olduğu icin, cok buyuk bir zevk vermiyor. Ancak yakın dovuş gercekten cok eğlenceli. Coğu zaman bana ateş eden duşmana ateşle karşılık vermektense, uzerine koşup kafasına civili baltayı gecirmeyi tercih ediyorum. Bu ornekten de aslında oyunun yapay zekasının nasıl olduğunu da anlatmış oldum diye duşunuyorum. Evet duşmanların uzerine koşup, onları oldurebildiğiniz bir insan yapay zekası var oyunda. Days Gone ’ın bu konuda oldukca zayıf olduğunu soyleyebilirim. Keşke oyuna hic insan duşman koymasaymışlar dedirtiyor. Cunku kacıkların o korkutan, tedirgin ettiren, gercek bir tehlike gibi hissettiren hareketlerinin yanında. Gercek insanların boş boş ateş etmeleri goze batıyor.
Days Gone'da motosikletiniz en yakın dostunuz oluyor
Days Gone ’ın iyi calışan mekaniklerinden biri de motosiklet kullanma dinamiği. Yapımcı firma gercekten iyi bir iş cıkartmış. Motosiklet ağır ve oturaklı hissettiriyor. Olması gerektiği gibi. Aslında oyunun başlarında kontrol etmekte zorlandığımı soyleyebilirim. “Yahu gec mi algılıyor ne? Cok ağır. Donemiyorum virajları!” diye ağlarken, zaman gectikce virajlardan patinaj yapar, kacıkların arasından slalom yaparak gecer hale gelince, demek ki motosiklet kontrollerine alışmak gerekiyor sonucunu cıkarttım. (Ya da ben cok yeteneksizim) Motosikletinizi geliştirdikce de, yaptığınız geliştirmelerin faydasını hissediyorsunuz dayanıklılık ve performans konusunda.
Dort tekerlek bedenini,iki tekerlek ruhunu hareketlendirir.
Genişletmek icin tıkla ...
Ozellikle yakıt tankı geliştirmesi cok kritik. Motorunuzu kullandıkca yakıtınız bitiyor. Bir anda kendinizi yabanın ortasında dımdızlak bulabiliyorsunuz. Haldır haldır kasabalarda, terk edilmiş araclarda benzin bidonu ya da yakınlarda terk edilmiş bir benzinlik aramya koyulmanın da farklı bir heyecanı var. (Ama tavsiye etmiyorum) Kamplara ve Nero kampları adı verilen belirli noktalara hızlı seyahat yapabiliyorsunuz ancak bu hızlı seyahatleri de motorunuzla yapabiliyorsunuz ve hızlı seyahat de yakıt tuketiyor. Yani yakıt tasarrufu oyunun onemli bir parcası. Bu da gercekci bir mekanik olmuş. Bir yere giderken bir gozunuz surekli yakıt tankında oluyor. Yakıttan tasarruf etmek icin yuksek devirlere cıkmamaya, yokuş aşağı giderken gaza basmamaya calışıyorsunuz. Başarılı ve işleyen bir dinamik motosiklet ve yakıt dinamiği.
Days Gone ’ın bir diğer işleyen dinamiği de, keşif yapmak ve kaynak toplamak. Days Gone ’da kacıklarla dolu bir kasabada temkinli bir şekilde ilerlemek, sağlık cantası, bandaj, muhimmat, civi, ekipmanlar icin ceşitli kaynak arayışına girmek, evlere girip cıkmak cok keyifli. Hem de cok gerilimli! Resident Evil serisindeki Umbrella Corp benzeri bir kuruluş olan Nero ’nun oyunda bazı kampları bulunuyor. Bu kampları ele gecirdiğinizde; sağlık geliştirmesi, catışmalarda zamanı yavaşlatmaya yarayan odak geliştirmesi, ya da dayanıklılık geliştirmesi sağlayan bir şırınga kazanıyorsunuz. Kampları ele gecirmek icin mini bir bulmaca cozuyorsunuz. Bazen benzini biten jeneratoru calıştırmak icin benzin arıyorsunuz. Bazen de elektriği acmak icin şalter…
Bir cit bile olumcul bir silaha donuşebilir
Ancak tum bunları yapmadan once kamplarda yer alan hoparlorleri bozmak gerekiyor. Yoksa elektrik gelince bir dunya zombi olay yerine uşuşuyor. Bu Nero kampı mekaniğinin de oynanışa bir ceşitlilik ve ekstra bir zorluk kattığını soyleyebilirim. Days Gone ’da gizlilik onemli bir yer kaplıyor. Bir cok gorevi ozellikle Nero helikopteri takip gorevlerini gizlilik kullanarak geciyorsunuz. Ancak oyunda bir gizlilik mekaniğini olduğunu soylemek oldukca guc. Tek mekanik calılara comelmek. Duşmanın dikkatini cekmek icin sağ sola taş atmak hepsi bu. Gizlilik yapmanın ciddi avantaj sağladığı bir acık dunya oyununda bu kadar kısıtlı gizlilik mekaniği olmamalı. Aynı şekilde cover alma cıkıp ateş etme gibi basit catışma mekaniklerinin eksikliği de hissediliyor.
Genel hatlarıyla Days Gone ’ın ana mekanikleri bu şekilde calışıyor. Kaynak ara, kacık oldur, kamplara yardım et... Bazı eksik yonleri olsa da oynanış mekaniklerinin iyi calıştığını soyleyebilirim. Ozellikle kaynak toplamak, kacık suruleriyle başa cıkmaya calışmak, yakın dovuş, motosiklet suruş dinamikleri cok zevkli. Days gone iyi gorunen de bir oyun. Playstation 4 ozel oyunlarında karşımıza cıkan grafik kalitesini Days Gone ’da gorebiliyoruz. ışıklandırma, gece gunduz dongusu şehirlerdeki, yaban hayattaki ayrıntılı mekan tasarımları oldukca başarılı. Days Gone ’ın net ve canlı gorunen detaylı oluşturulmuş bir dunyası var. Ara sahnelerde karakterler gercekci gorunuyor.
Ozellikle Deacon uzerinde cok calışılmış. Deacon ’ın tasarımı oldukca ayrıntılı. Karakteri canlandıran Sam Witwer ’ın mimikleri oyuna birebir aktarılmış diyebiliriz. Karakterin animasyonu da akıcı ve kontrolu kolay. Kacıkların animasyonları her ne kadar gercekci gozukse de, yuz ifadeleri korkutucu kacık ceşitliliği yeterli olsa da, insan duşmanlar icin aynı şeyleri soylemek zor. Genelde birbirinin kopyası ve aynı hareketleri tekrarlayan insan duşmanlar goze batıyor.
İyi calışan oynanış mekaniklerinin ve guzel gorunen dunyanın yanında, Days Gone ne yazık ki hikaye anlatımı konusunda zayıf bir oyun. Hikayelerle yaptığınız gorevler arasında bir kopukluk var. Ara sahnelerle gorev gecişleri arasında da keza oyle. Ozellikle ara sahneler arasında giren bekleme ekranları, sizi hikayeden cok uzaklaştırıyor. Anlatım butunluğu ve akıcılık sağlanamamış hikaye anlatımında. Bir karakterle uzun uzun yuruyuşe cıkıyorsunuz, sıkıcı diyalogların ardından birden ara sahne giriyor. Sonra ara sahne bitiyor biraz daha yuruyorsunuz sıkıcı diyalogları dinliyorsunuz. sonra tekrar ara sahne… Oyuna genel olarak cok temposuz bir hikaye anlatımı hakim. Sanki oyunun dunyası yapılmış, mekanikleri oluşturulmuş daha sonra oluşturulan bu dunyaya ara sahneler rastgele serpiştirilmiş gibi hissediyorsunuz.
Rockstar ’ın GTA serisinde ve son olarak Red Dead Redmeption 2 ’de de yaptığı cok hoş bir dokunuş var. Oynanıştan ara sahneye o kadar yumuşak bir geciş yapılır ki, bir gorevi alırken, ya da tamamladığınızda her zaman anlatılan hikayenin icinde kalır, oyunun dunyasından kopmazsınız. Benzer bir yontem Days Gone ’da uygulanmış olsa belki hikaye anlatımı biraz daha akıcı hale gelebilirmiş.
Fotoğraf modunu kullanarak, Oregon hatırası cekebilirsiniz.
Tabii sadece akıcılık değil, yaptığınız gorevlerde anlatılan hikayenin zayıflığı ve zaman zaman sıkıcı olması da Days Gone ’ın bir başka problemi. Oyundaki bazı gorevler cok sıkıcı ve haddinden uzun hissettiriyor. Oyunun ilk başında sorduğumuz, bu kacıklar nereden geldi? bu adamın karısına ne oldu? soruları dışında, cevabına ulaşmak istediğimiz ucuncu bir soru ile karşılaşmıyoruz oyun boyunca. Hal boyle olunca da, kamplarda karşılaştığımız karakterler icin yaptığımız gorevler ilgi cekiciliğini kaybediyor.
Peki Days Gone genel olarak bana nasıl hissettirdi? Days Gone ’ı oynadığım saatler boyunca aklımdan şu duşunce gecti. İşlerini yakından takip ettiğim Sony Bend Studio ’ya en az bir sene daha zaman verilseymiş Days Gone bu neslin en iyi oyunlarından biri olabilirmiş. Temeli sağlam atılmış, iyi calışan mekaniklere sahip, teknik anlamda sorunsuza yakın, “zombi istilası” atmosferi guzel oluşturulmuş, PlayStation 4 ozel oyunlarında gorduğumuz grafik kaliteyi yakalamış bir oyun Days Gone. Ancak eksik yonleri de olan bir oyun. Ozellikle hikaye anlatımı zayıf ara sahneler kotu bir film kadar sıkıcı. Sony Bend Studio bu temel uzerine -eğer yapılırsa- ikinci oyunu inşa eder, Days Gone ’ın eksiklerini kapatırsa, cok daha ses getirecek bir yapımın altına imza atabilir. Days Gone guzel bir yemek ancak tuzu biraz eksik.
Days gone ps4
Oyun İncelemeleri0 Mesaj
●6 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Teknoloji Forumları
- Oyun Dünyası
- Oyun İncelemeleri
- Days gone ps4
-
12-09-2022, 16:17:40