Iron Throne, mobil platformda geliştirdiği MMORPG turundeki oyunlar ile adından sık sık soz ettiren Netmarble'ın en son ve iddialı oyunlarından birisi. Lineage 2 ile mobil platformda MMORPG olur mu sorusunun cevabını veren firma, 3 yıldır geliştirilen Iron Throne ile birlikte olayın icerisinde biraz da strateji unsurları katmayı başarıyor.

Iron Throne İnceleme​Fantastik bir dunyayı icerisinde barındıran Iron Throne, birazdan da detaylarını vereceğim şehir geliştirme, kaynak toplama gibi dinamiklerin yanı sıra gayet keyifli bir savaş sistemine de sahip. Oyunun en buyuk ozelliği ise bilinen bu tarz dinamiklerde farklılaşmaya gitmesi. Ozellikle savaş alanında yapılan mudahaleler ve savaşların sinematik bir şekilde ilerlemesi oyunun mobil platformlarda ne kadar farklı olduğunun da adeta altını ciziyor. Klasik strateji oyunlarında eğer bir savaştan yenik ayrılırsanız sahip olduğunuz coğu şeyi kaybeder ve yeniden toplarlanmak icin uzun bir surece ihtiyacınız olur. Bu yuzden oyuncular buyuk savaşlardan coğu zaman kacınırlar.

Iron Throne ’un sahip olduğu savaş sistemi ile birlikte ise oyuncular savaştan korkmadan, gercek bir savaşa hic cekinmeden her an girebiliyorlar. Buyulu gucler, hukumdarlıklar ve ejderhalar ile dolu bir tarihe sahip olan Iron Throne, aslında adından da anlaşılabildiği gibi taht mucadelesi uzerine kurulu bir senaryoya sahip. Acılan farklı boyutlar ve hızlı bir giriş ile birlikte oyunun hikayesi de yavaş yavaş oyuncuya yedirilmeye devam ediyor. Bu noktada bir secilmiş kişi dinamiği de oyuna eklenmiş. Cunku inşa etme, geliştirme ve ozel alanları aktif etme gibi unsurlar, hikaye anlamında bu secilmiş kişi konusuna da bağlanmış.
Iron Throne oldukca buyuk ve acık bir harita yapısına sahip. Şehirden dışarı cıktığınız anda hem diğer oyuncular ile karşılaşıyor hem de yapacağınız ne kadar cok şey olduğunu anlamaya başlıyorsunuz.


PVP secenekleri dışında tek kişilik savaş modları da bulunuyor

Oyunun temeli uretim, toplama, avcılık, inşa etme ve craft sistemi uzerine kurulu. Bu temel unsurları doğru bir şekilde gercekleştirdiğiniz takdirde şehrinizi dilediğiniz olcude geliştirebiliyorsunuz. İlerleyen seviyelerde biraz beklemeniz gerekse de, oyun buradaki dengeyi de savaş unsurlarına ve diğer oynanış dinamiklerine yuklemiş. yani şehriniz bir yandan gelişirken onu beklemeniz gerekmiyor ve hem portallar hem de harita sisteminden savaşlara girerek zamanı daha efektif değerlendirebiliyorsunuz.
Savaş sisteminde ise dikkat etmeniz gereken bazı unsurlar var. Oncelikle savaşa girmeden once şehirde ihtiyacınız olan birlikleri basmanız gerekiyor ve dilerseniz onlara eğitim de verebiliyorsunuz. Savaştan hemen once ise birliklerinizi doğru bir şekilde yerleştirmelisiniz. Yani onden okcuları surerseniz karşıdaki birlikler onları tarumar edebilir. Bu nedenle diziliş onemli. Savaş anında ise zamanla kazandığınız ekstra ozellikler ile bu savaşın gidişatını değiştirebiliyorsunuz. Savaş alanına devasa bir Ogre gonderebilir, ya da meteor yağmuru gibi etkenler ile duşman birliklerini bozguna uğratabilirsiniz.

Tabi bu noktada kahraman sistemini de es gecmeyelim. Oyuna ordunuza onderlik de eden bir kahraman ile başlıyorsunuz ama bu sayı oynadıkca artıyor. Ustelik şehrinizi ve birliklerinizi geliştirebildiğiniz gibi kahramanlarınızı da geliştirebiliyorsunuz. Ayrıca her kahramanın farklı bir ozelliği var. Orneğin kimisi inşa hızını arttırırken kimi ise kaynak toplamada size ekstra ozellikler kazandırıyor. Aynı zamanda bu kahramanlara vereceğiniz aksesuarlar ile birlikte bu ozellikleri cok daha aktif bir şekilde kullanıyor ve surelerini duşurebiliyorsunuz. Sectiğiniz kahramanları aynı zamanda farklı gorevlere de atayabiliyorsunuz. İnşa ozelliği yuksek olan kahramanları mimar olarak atayabilir ya da kaynak konusunda deneyimli olan kahramanları haznedarınız olarak secebilirsiniz. Atama kısmında size fikir veren bilgin ya da kalenizi koruyan Muhafız Komutan gibi kısımlar da bulunuyor.

Kahramanlarınız hem savaşlarda hem de şehir kurmada onemli bir rol oynuyor
Genişletmek icin tıkla ...


Oyunun kilit noktası ise şehrinizi ve kalenizi mumkun olduğunca geliştirmek. Burada yapacağınız geliştirmeler ve savaş birliklerinize hem de diğer oyunculara karşı sağlam durmanızı etkiliyor. Ayrıca gelişim gosterdikce yeni ozelliklerin kilidini de acıyorsunuz. Başta da soylediğim gibi her strateji oyununda olduğu gibi kaynak toğlama ve kaynak yonetimi Iron Throne'da da oldukca onemli. Kaynak konusunda sıkıntı yaşamamak icin maden, ciftcilik gibi kısımlarda kendinizi geliştirmeniz gerekiyor.
Şehrinizde bulunan Boyut Kapısı bir nevi oyunun ilerleme evrelerinden ve tek kişilik senaryolarından birisi. Keşfetme uzerine olan oyunlardaki gibi burada da adım adım ilerliyor ve her adımda o gorevin odullerini toplamaya başlıyorsunuz.


Savaşa başlamadan once yapacağınız dizilim oldukca onemli

Oyunda ayrıca PVP dinamikleri de oldukca onemli. Oyuncuların kendi aralarında oluşturduğu klanlar sayesinde diğer oyunculara karşı mucadele ederken kendi klanınızı da sıralamada yukarılara cıkarmaya calışıyorsunuz. 20'ye 20 takım savaşı ya da 20 oyuncuya kadar destek veren Battle Royale modu gibi farklı modlar da oyunun ekstraları arasında yer alıyor.
Sonuc olarak Iron Throne, mobil platformda olmasına karşın onemli ozelliklere sahip olan bir yapım. Iron Throne ayrıca başarılı grafikleriyle de oldukca iddialı ve mobil platformun sınırlarını zorluyor. Savaş sırasında cıkan ara sahneler hem sinematik yapısını guclendirmiş hem de oyuna ayrı bir hava katmayı başarmış. Kısacası Iron Throne turu seven oyuncuları fazlasıyla tatmin edecek bir oyun olmayı başarmış da diyebiliriz.