Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yerli otomobilde dunyada rekabetci olacak cok onemli bir projeyi hayata gecirdiklerini belirterek, "Bu araclar 2022'nin sonunda yola cıktığında yerlilik oranı yuzde 51 olacak. 2026 yılında yerlilik oranı yuzde 68 seviyelerine cıkacak." dedi.​Bakan Varank, MUSİAD EXPO'nun bir diğer surprizinin de "Turkiye'nin Otomobili" olduğunu belirterek, yurt ici ve yurt dışından gelecek katılımcılarım Turkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) standında epeyce vakit harcayacağını soyledi.

Turkiye'nin Otomobili projesinin araba uretmenin cok daha otesinde bir vizyona sahip olduğunu dile getiren Varank, sozlerini şoyle surdurdu:

"Biz iddiamızı ortaya koyduk ve adeta sıfırdan bir mobilite ekosistemi kurmak icin yola cıktık. Pek cok yerli tedarikci şimdiden TOGG ailesine katıldı. Tedarikcilerin icinde daha once hicbir ana ureticiyle calışmamış gencecik girişimler, startuplar var. Batarya uretimi de kuresel bir markayla iş birliği halinde ulkemizde gercekleşecek."



Varank, Turkiye'nin Otomobili'ne yonelik eleştirilere değinerek, şu ifadeleri kullandı:

"Bu cokca gundeme getiriliyor, TBMM'de de son butce tartışmalarında muhalefet milletvekilleri sıkca gundeme getirdi. Şunu iddia ediyorlar: Bu arabanın birtakım parcaları yurt dışından getiriliyorsa bu nasıl yerli arac oluyor. Şunun farkında değiller. Dunyada rekabetci bir ortam var. Bu otomobilin fikri mulkiyet hakları, muhendisliği, yonetici kararları tamamen Turkiye'ye ait. Biz burada yabancı bir urunu getirip araca entegre etmemiz gerekiyorsa bundan asla cekinmeyiz. Cunku biz dunyada rekabetci olacak cok onemli bir projeyi hayata geciriyoruz. Bunun gereği neyse onu da yapmaktan cekinmeyiz."

Varank, TOGG ile surekli iletişim halinde olduklarını kaydederek, "Bu araclar 2022'nin sonunda yola cıktığında yerlilik oranı yuzde 51 olacak. 2026 yılında yerlilik oranı yuzde 68 seviyelerine cıkacak." dedi.



- "Salgınla mucadelede toplumumuzun neredeyse tum kesimlerine dokunduk"

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, salgınla birlikte aslında hic de alışık olmadıkları bir duzene ayak uydurmaya calıştıklarını belirterek, kuresel ticaretteki ve global ekonomideki daralmalardan bahsetti.

Turkiye'nin gelişmiş ulkelere kıyasla salgın surecini daha iyi yonettiğini dile getiren Varank, "Vatandaşımızın sağlığı kadar, ekonomik durumunu da dikkate alıyoruz. İstihdam, finansa erişim ve sosyal yardım politikalarımızla toplumun neredeyse tum kesimlerine dokunduk." diye konuştu.

İmalat sanayisinde kapasite kullanımının, siparişlerin, uretim ve ihracatın guclu bir ivme yakalandığını aktaran Varank, şu bilgileri verdi:

"Daha da onemlisi, sabit yatırımlarda ciddi artış goruyoruz. Reel sektorun yatırım talebi, ocak-ekim doneminde gecen seneye gore yuzde 21 arttı. İlk 10 ayda 159 milyar liralık sabit yatırım icin 8 bin 396 teşvik belgesi duzenledik. Altını ozellikle cizmek istediğim bir husus var. Bizim en temel onceliğimiz, uretim cephesinde kalıcı ve guclu bir toparlanmayı yakalayarak istihdamda ciddi artışlar sağlamak."



Varank, ekonomi yonetiminden sorumlu tum bakanlıkların, sıkı bir koordinasyon ve ekip ruhuyla calıştığını, guc birliğiyle ustesinden gelemeyecekleri hicbir sorunun bulunmadığını soyledi.

Salgının Avrupa ve Turkiye'deki seyrine bağlı olarak alınan kısıtlama kararlarının ulkeyi etkileyebileceğini dile getiren Varank, "Dolayısıyla ihrac pazarlarımızın ceşitlendirilmesi onem kazanıyor. İşte MUSİAD EXPO gibi geniş kapsamlı etkinlikler, ticaret hacmimizin duşuk olduğu ulkelerle yeni işbirlikleri geliştirmemize vesile oluyor." dedi.